|
- The events of 11 September represented a very pressing reason for this.
- 11 Eylül olayları bunun için çok acil bir neden teşkil etmektedir.
- And for this, the convention needs to be amended.
- Bunun için de sözleşmenin değiştirilmesi gerekiyor.
- We have precedents for this.
- Bunun için emsallerimiz var.
- I am confident we will get a strong majority for this tomorrow and it is absolutely right that we should.
- Yarın bunun için güçlü bir çoğunluk elde edeceğimizden eminim ve bunu yapmamız kesinlikle doğru olacaktır.
- And we will push for this with all our energy and determination.
- Ve bunun için tüm enerjimiz ve kararlılığımızla bastıracağız.
- I, and no doubt many others too, are grateful for this.
- Ben ve şüphesiz pek çok kişi de bunun için minnettarız.
- The Danish Presidency in fact offers a new opportunity for this in the Nordic area.
- Danimarka Dönem Başkanlığı aslında İskandinav bölgesinde bunun için yeni bir fırsat sunmaktadır.
- Things can be cleaner and we must show the political will for this today.
- Her şey daha temiz olabilir ve bugün bunun için siyasi irade göstermeliyiz.
- For this, we need a strong Europe and a strong United Nations.
- Bunun için güçlü bir Avrupa'ya ve güçlü bir Birleşmiş Milletlere ihtiyacımız var.
- The European Union has, like no other, the complete bandwidth of instruments required for this at its disposal.
- Avrupa Birliği, başka hiçbir yerde olmadığı kadar, bunun için gerekli tüm araçlara sahiptir.
- However, this is not the right occasion for this.
- Ancak, bunun için doğru zaman değil.
- The struggle against terrorism provides yet another excuse for this.
- Terörle mücadele bunun için bir başka bahane daha sunmaktadır.
- There must be reasons for this, reasons that are far more complex than just a measure or two.
- Bunun için bir ya da iki tedbirden çok daha karmaşık nedenler olmalıdır.
- Consumers have not been given full recognition for this before now.
- Tüketiciler şimdiye kadar bunun için tam olarak tanınmadı.
- For this I thank him.
- Bunun için kendisine teşekkür ediyorum.
- We think that in principle credits must be made available for this.
- Prensip olarak bunun için kredi sağlanması gerektiğini düşünüyoruz.
- There is no academic evidence for this.
- Bunun için hiçbir akademik kanıt bulunmamaktadır.
- I know that the present OLAF Regulation is not sufficient for this.
- Mevcut Avrupa Dolandırıcılıkla Mücadele Birimine ilişkin Yönetmeliğin bunun için yeterli olmadığını biliyorum.
- For this, we have allocated the same amount as this year.
- Bunun için bu yılla aynı miktarı tahsis ettik.
- The right time for this has to be identified, and this is where the Commission has to watch out.
- Bunun için doğru zamanın belirlenmesi gerekiyor ve Komisyon'un dikkat etmesi gereken nokta da burası.
- The tool now being created for this is too important and the resources used for its creation too invaluable.
- Bunun için şu anda yaratılmakta olan araç çok önemli ve yaratılması için kullanılan kaynaklar çok paha biçilemez.
- For this we need clear, homogenous and geographic criteria.
- Bunun için net, homojen ve coğrafi kriterlere ihtiyacımız var.
- I would like to thank you for this.
- Bunun için size teşekkür etmek istiyorum.
- That is good, and there is cause to thank her for this.
- Bu iyi bir şey ve bunun için ona teşekkür etmek gerekiyor.
- The funds for this are there but it is taking far too long to mobilise the political will.
- Bunun için gerekli fonlar mevcut ancak siyasi iradenin harekete geçirilmesi çok uzun zaman alıyor.
- The course must be set for this as early as the Laeken Summit.
- Bunun için Laeken Zirvesi gibi erken bir tarihte rota belirlenmelidir.
- The Commission proposes that the resources needed for this should be made available from the flexibility instrument.
- Komisyon, bunun için gereken kaynakların esneklik aracından sağlanmasını önermektedir.
- We presently have neither the money nor the infrastructure for this.
- Şu anda bunun için ne paramız ne de altyapımız var.
- He has contributed to a good debate and I thank him for this.
- Kendisi iyi bir tartışmaya katkıda bulundu ve bunun için kendisine teşekkür ediyorum.
- We are talking in terms of EUR 60 million for this.
- Bunun için 60 milyon Avro'dan bahsediyoruz.
- I think it an impertinence that you want to pay for this out of public funds!
- Bunun için kamu fonlarından ödeme yapmak istemenizin bir terbiyesizlik olduğunu düşünüyorum!
- Some of the 5% funds which I referred to will be used for this.
- Bahsettiğim %5'lik fonların bir kısmı bunun için kullanılacak.
- Relatives, friends or individual organisations must not be punished for this.
- Akrabalar, arkadaşlar ya da bireysel kuruluşlar bunun için cezalandırılmamalıdır.
- I would have liked to have seen a deadline set for this.
- Bunun için bir son tarih belirlenmesini isterdim.
- Naturally we do not need a WHO list for this; subsidiarity will apply as usual.
- Doğal olarak bunun için bir DSÖ listesine ihtiyacımız yok; her zamanki gibi yetki ikamesi geçerli olacaktır.
- We Greens have campaigned hard for this.
- Biz Yeşiller bunun için sıkı bir kampanya yürüttük.
- We will be proposing a new multiannual programme for this.
- Bunun için çok yıllı yeni bir program önereceğiz.
- What possible motive could there be for this?
- Bunun için ne gibi bir neden olabilir?
- No provision has been made for this.
- Bunun için herhangi bir düzenleme yapılmamıştır.
- There was no majority for this at the time.
- O dönemde bunun için çoğunluk yoktu.
- The Commission gave no substantive reason for this.
- Komisyon bunun için esaslı bir gerekçe sunmamıştır.
- A new instrument has now been created for this.
- Bunun için yeni bir araç oluşturulmuştur.
- Other Community programmes and initiatives are already in place for this.
- Bunun için diğer Topluluk programları ve girişimleri halihazırda mevcuttur.
- The funds are available for this.
- Bunun için gerekli fonlar mevcut.
- For this more money is needed right away.
- Bunun için hemen daha fazla paraya ihtiyaç vardır.
- It is his decision alone, and there are extremely important reasons for this.
- Bu sadece onun kararıdır ve bunun için son derece önemli nedenler vardır.
- Reference can be made to the last roll-call vote for this.
- Bunun için son yoklama oylamasına atıfta bulunulabilir.
- Why too, would it not be possible, if farmers use their own vegetable oil, for them to receive tax exemption for this?
- Çiftçilerin kendi bitkisel yağlarını kullanmaları halinde bunun için vergi muafiyeti almaları neden mümkün olmasın?
- In particular, it would make sense to set up an investment agency that could lay the financial foundations for this.
- Özellikle de bunun için mali temelleri atabilecek bir yatırım ajansının kurulması mantıklı olacaktır.
- There are five preconditions for this.
- Bunun için beş ön koşul bulunmaktadır.
- For this, reforms to the trade system are needed, as I say.
- Dediğim gibi, bunun için ticaret sisteminde reformlara ihtiyaç var.
- To begin with the school market programme; we propose earmarking an additional 10.3 million for this.
- Okul pazarı programı ile başlamak gerekirse; bunun için ek 10.3 milyon ayırmayı öneriyoruz.
- I, and no doubt many others, too, are grateful for this.
- Ben ve şüphesiz pek çok kişi de bunun için minnettarız.
- There is a good reason for this.
- Bunun için iyi bir neden var.
- I therefore hope that provision for this will be made in the ECSC budget too.
- Bu nedenle AKÇT bütçesinde bunun için de bir karşılık ayrılacağını umuyorum.
- I should like to thank you for this.
- Bunun için size teşekkür etmek isterim.
- The question remains whether we need a framework Council decision for this.
- Geriye bunun için bir çerçeve Konsey kararına ihtiyacımız olup olmadığı sorusu kalıyor.
- I would like to express the Commission's heartfelt thanks for this.
- Bunun için Komisyon'un en içten teşekkürlerini ifade etmek isterim.
- I too should like to congratulate the rapporteur for this.
- Ben de bunun için raportörü tebrik etmek isterim.
- We are therefore in good time to commit the funding for this.
- Dolayısıyla bunun için gerekli finansmanı taahhüt etmek için uygun bir zamandayız.
- It looks as if the future of SFOR is not at risk because a new UN mandate is not required for this.
- SFOR'un geleceği risk altında değil gibi görünüyor çünkü bunun için yeni bir BM yetkisi gerekmiyor.
- I am indebted to him for this.
- Bunun için ona minnettarım.
- Managing also means making choices, and the time is ripe for this.
- Yönetmek aynı zamanda seçimler yapmak anlamına da gelir ve bunun için zaman olgunlaşmıştır.
- What are their reasons for this?
- Bunun için gerekçeleri nedir?
- There are good reasons for this.
- Bunun için iyi sebepler var.
- We know that a change in the Treaty is needed for this.
- Bunun için Antlaşmada bir değişikliğe ihtiyaç olduğunu biliyoruz.
- For this, we need the most modern forms of vocational education.
- Bunun için en modern mesleki eğitim biçimlerine ihtiyacımız var.
- For this we have allocated the same amount as this year.
- Bunun için bu yılki miktarın aynısını tahsis ettik.
- I firmly believe that we need to set the course for this as soon as possible.
- Bunun için mümkün olan en kısa sürede bir rota belirlememiz gerektiğine inanıyorum.
- There are plenty of reasons for this.
- Bunun için pek çok neden var.
- To fight for this is not a form of neo-colonialism, it is a sine qua non of effective development.
- Bunun için mücadele etmek bir tür yeni sömürgecilik değil, etkin kalkınmanın olmazsa olmazıdır.
- The EUR 900 million to be used for this mean that the budget surplus here will be lower.
- Bunun için kullanılacak 900 milyon Avro, buradaki bütçe fazlasının daha düşük olacağı anlamına gelmektedir.
- For this, we need a clear political will and sufficient budgetary funding.
- Bunun için net bir siyasi iradeye ve yeterli bütçe finansmanına ihtiyacımız var.
- Tomorrow’s meeting of the Joint EU-Vietnam Committee in Brussels provides opportunity for this.
- Yarın Brüksel'de yapılacak olan AB-Vietnam Ortak Komitesi toplantısı bunun için bir fırsat sunmaktadır.
- For this, we need a properly educated labour force.
- Bunun için de iyi eğitimli bir işgücüne ihtiyacımız var.
- We will need an agreement for this.
- Bunun için bir anlaşmaya ihtiyacımız olacak.
- The European Union has, like no other, the complete bandwidth of instruments required for this at its disposal.
- Avrupa Birliği, başka hiçbir yerde olmadığı kadar, bunun için gerekli araçların tamamına sahiptir.
- I am confident we will get a strong majority for this tomorrow and it is absolutely right that we should.
- Yarın bunun için güçlü bir çoğunluk elde edeceğimize dair kendime güveniyorum ve kesinlikle doğru olacaktır.
- This has since been done and we are grateful for this.
- O zamandan beri bu yapıldı ve bunun için minnettarız.
- For this, a time limit of 24 months after entry into force of the directive, is set.
- Bunun için, direktifin yürürlüğe girmesinden sonra 24 aylık bir zaman sınırı belirlenmiştir.
- There is more cause for this than ever before.
- Bunun için her zamankinden daha fazla neden var.
- They have presented their opinions very well, and I thank them for this.
- Görüşlerini çok iyi bir şekilde ortaya koydular ve bunun için kendilerine teşekkür ediyorum.
- It is a good idea to set up an indicator for this.
- Bunun için bir gösterge ayarlamak iyi bir fikirdir.
- The draft budget prepared by the Council offers a sound basis for this.
- Konsey tarafından hazırlanan taslak bütçe bunun için sağlam bir temel sunmaktadır.
- I know that the present OLAF Regulation is not sufficient for this.
- Mevcut OLAF Yönetmeliğinin bunun için yeterli olmadığını biliyorum.
- In my opinion, the flexibility instrument must be used for this.
- Bence bunun için esneklik aracı kullanılmalıdır.
- The Sixth Framework Programme for research offers the ideal platform for this.
- Araştırmaya yönelik Altıncı Çerçeve Programı bunun için ideal bir platform sunmaktadır.
- The action plan for economic cooperation and development provides the tools for this.
- Ekonomik işbirliği ve kalkınma eylem planı bunun için gerekli araçları sağlamaktadır.
- My preference would be to aim for the use of the flexibility instrument for this.
- Benim tercihim bunun için esneklik aracının kullanılmasını hedeflemek olacaktır.
- My view here is that we need additional resources for this.
- Benim görüşüm bunun için ek kaynaklara ihtiyacımız olduğu yönünde.
- Why too, would it not be possible, if farmers use their own vegetable oil, for them to receive tax exemption for this?
- Çiftçiler kendi bitkisel yağlarını kullanırlarsa, bunun için vergi muafiyeti almaları neden mümkün olmasın?
- That is good, and there is cause to thank her for this.
- Bu iyi bir şey ve bunun için kendisine teşekkür etmek gerekir.
- Once again, I would like to thank you warmly for this.
- Bunun için size bir kez daha içtenlikle teşekkür etmek isterim.
- You have given a justification for this.
- Bunun için bir gerekçe sundunuz.
- For this there is to be a procedure involving the prior informed consent of the importing country.
- Bunun için ithalatçı ülkenin önceden bilgilendirilmiş rızasını içeren bir prosedür olmalıdır.
- This Parliament does not yet, unfortunately, have the majority required for this.
- Ne yazık ki bu Parlamento henüz bunun için gerekli çoğunluğa sahip değildir.
- There is every reason for this.
- Bunun için her türlü sebep var.
- There must be reasons for this that we can find.
- Bunun için bulabileceğimiz nedenler olmalı.
- We must protect the privacy of our citizens and stick our necks out for this.
- Vatandaşlarımızın mahremiyetini korumalı ve bunun için elimizi taşın altına koymalıyız.
- The technology for this is of German origin and involves the use of a special engine.
- Bunun için kullanılan teknoloji Alman menşelidir ve özel bir motorun kullanımını içerir.
- Everyone concerned is to be praised highly for this.
- İlgili herkes bunun için büyük övgü almalıdır.
- It is a good idea to set up an indicator for this.
- Bunun için bir gösterge oluşturmak iyi bir fikirdir.
- I believe that we can rely on majority backing for this.
- Bunun için çoğunluğun desteğine güvenebileceğimize inanıyorum.
- I will vote for this in the House, but future historians have to know that a people was harmed.
- Meclis'te bunun için oy kullanacağım, ancak gelecekteki tarihçiler bir halkın zarar gördüğünü bilmelidir.
- The right time for this has to be identified, and this is where the Commission has to watch out.
- Bunun için doğru zamanın belirlenmesi gerekmektedir ve Komisyon'un dikkat etmesi gereken nokta da burasıdır.
- There are many reasons for this.
- Bunun için pek çok neden var.
- They often have to do the hard work, give birth to and bring up many children, and are scarcely remunerated for this.
- Çoğu zaman ağır işler yapmak, çok sayıda çocuk doğurmak ve büyütmek zorunda kalırlar ve bunun için çok az ücret alırlar.
- We will have the necessary ingredients for this when we have data based on the mid-term reviews.
- Orta vadeli incelemelere dayanan verilere sahip olduğumuzda bunun için gerekli malzemelere sahip olacağız.
- The EU Member States must lobby hard for this with the United Nations.
- AB Üye Devletleri bunun için Birleşmiş Milletler nezdinde yoğun lobi faaliyetlerinde bulunmalıdır.
- It is highly complicated to find the money for this in time.
- Bunun için gerekli parayı zamanında bulmak oldukça karmaşıktır.
- The Austrian People's Party must accept some historical responsibility for this.
- Avusturya Halk Partisi bunun için bazı tarihi sorumlulukları kabul etmelidir.
- We may have our Social-Democratic friends to thank for this.
- Bunun için Sosyal Demokrat dostlarımıza teşekkür etmeliyiz.
- Parliament is being slated for this from outside.
- Parlamento bunun için dışarıdan hedef gösteriliyor.
- The framework programme for research and Article 169 offer a good basis for this.
- Araştırma çerçeve programı ve 169. Madde bunun için iyi bir temel sunmaktadır.
- They use what I believe to be specious arguments for this in a letter to our President.
- Bunun için Cumhurbaşkanımıza yazdıkları bir mektupta bana göre aldatıcı argümanlar kullanıyorlar.
- Is the forthcoming Intergovernmental Conference not the ideal opportunity for this?
- Önümüzdeki Hükümetlerarası Konferans bunun için ideal bir fırsat değil mi?
- We need a policy for this, so that we can stay ahead of such situations.
- Bunun için bir politikaya ihtiyacımız var ki bu tür durumların önüne geçebilelim.
- The PPE-DE Group had better have a good explanation for this.
- PPE-DE Grubunun bunun için iyi bir açıklaması olsa iyi olur.
- They are joining in the Convention's work of building firmer foundations for this.
- Konvansiyon'un bunun için daha sağlam temeller inşa etme çalışmalarına katılıyorlar.
- It is important for this to be based on the content already developed by EQUAM.
- Bunun için EQUAM tarafından halihazırda geliştirilmiş olan içeriğin temel alınması önemlidir.
- There is currently little financial incentive for this when the insurance market picks up the tab.
- Sigorta piyasası masrafları üstlendiğinde şu anda bunun için çok az mali teşvik var.
- Is there a public demand for this?
- Bunun için bir kamu talebi var mı?
- We are talking in terms of EUR 60 million for this.
- Bunun için 60 milyon avrodan bahsediyoruz.
- The Stability Pact for South-East Europe offers an excellent forum for this.
- Güneydoğu Avrupa İstikrar Paktı bunun için mükemmel bir forum sunmaktadır.
- For this, it will be necessary to prevent re-importation, and the industry's cooperation will be essential in this.
- Bunun için yeniden ithalatın önlenmesi gerekecek ve bu konuda sektörün işbirliği esas olacaktır.
- I would like to thank you for this.
- Bunun için size teşekkür etmek isterim.
- Naturally we do not need a WHO list for this; subsidiarity will apply as usual.
- Doğal olarak bunun için bir WHO listesine ihtiyacımız yok; her zamanki gibi yetki ikamesi geçerli olacaktır.
- The tool now being created for this is too important and the resources used for its creation too invaluable.
- Bunun için şu anda yaratılmakta olan araç çok önemli ve yaratılması için kullanılan kaynaklar ise paha biçilemez.
- No evaluation is proposed for this either.
- Bunun için de herhangi bir değerlendirme önerilmemiştir.
- There was a need for this.
- Bunun için bir ihtiyaç vardı.
- We believe that the report provides a good starting point for this.
- Raporun bunun için iyi bir başlangıç noktası oluşturduğuna inanıyoruz.
- We believe that the report provides a good starting point for this.
- Raporun bunun için iyi bir başlangıç noktası sunduğuna inanıyoruz.
- I am grateful for this.
- Bunun için minnettarım.
- I wish to thank both the rapporteur and the Commission in particular very much for this.
- Bunun için hem raportöre hem de Komisyon'a özellikle çok teşekkür etmek istiyorum.
- There is provision for this in the exceptions.
- İstisnalarda bunun için hükümler vardır.
- For this, you must be complimented.
- Bunun için size iltifat etmek gerekir.
- The situation is too appallingly unfair for this.
- Durum bunun için çok korkunç derecede adaletsiz.
- I am also in favour of the EU setting aside funds for this.
- Ben de AB'nin bunun için fon ayırmasından yanayım.
- The Commission had proposed the budget lines for this in its preliminary draft.
- Komisyon, ön taslağında bunun için bütçe kalemleri önermişti.
- The time made available for this is now truly sufficient.
- Bunun için ayrılan süre artık gerçekten yeterli.
- Open the faucet for this and keep it under cold water.
- Bunun için musluğu açın ve soğuk suyun altında tutun.
- For this they first discover the location of flowers.
- Bunun için öncelikli olarak çiçeklerin yerlerini keşfederler.
- Open the faucet for this and keep it under cold water.
- Bunun için musluğu açın ve soğuk suyun altına tutun.
- For this, perhaps, temporary, periodic detachment is necessary.
- Bunun için belki de geçici, periyodik bir kopuş gerekli.
- For this they first discover the location of flowers.
- Bunun için önce çiçeklerin yerini keşfederler.
- We've worked so long and so hard for this.
- Bunun için çok sıkı ve çok uzun süre çalıştık.
- And I was happy for this, and that is all.
- Ve bunun için mutluydum, hepsi bu.
- For this they first discover the location of flowers.
- Bunun için öncelikle çiçeklerin yerini keşfederler.
- We've worked so long and so hard for this.
- Bunun için öyle uzun ve sıkı çalıştık ki.
- I could get in a lot of trouble for this.
- Bunun için başım çok belaya girebilir.
- Look, Tom, we don't have time for this.
- Bak, Tom, bunun için zamanımız yok.
- You don't realize how hard I've worked for this.
- Bunun için ne kadar çok çalıştığımın farkında değilsin.
- I owe him for this.
- Bunun için ona borçluyum.
- Today, I do not have time for this.
- Bugün bunun için zamanım yok.
- How did you come up with the idea for this?
- Bunun için fikri nasıl buldun?
- I suppose you want me to pay for this.
- Sanırım bunun için ödeme yapmamı istiyorsun.
- You volunteered for this.
- Bunun için gönüllü oldun.
- I know Tom will hate me for this.
- Tom'un bunun için benden nefret edeceğini biliyorum.
- You don't realize how hard I've worked for this.
- Bunun için ne kadar çalıştığımın farkında değilsin.
- Are you getting paid for this?
- Bunun için para alıyor musun?
- I owe her for this.
- Bunun için ona borçluyum.
- We'll pay for this later.
- Bunun için daha sonra ödeyeceğim.
- Tom is ready for this.
- Tom bunun için hazır.
- I don't have a lot of time for this.
- Bunun için çok zamanım yok.
- I'm really too drunk for this now.
- Bunun için gerçekten çok sarhoşum.
- Sami held Layla responsible for this.
- Sami bunun için Leyla'yı sorumlu tuttu.
- I paid a lot of money for this.
- Bunun için çok para ödedim.
- I don't think I have the energy for this.
- Bunun için enerjim olduğunu sanmıyorum.
- I've waited a long time for this.
- Bunun için uzun süre bekledim.
- You could go to jail for this.
- Bunun için hapse girebilirsin.
- I don't blame you for this.
- Bunun için seni suçlamam.
- There must be a rational explanation for this.
- Bunun için mantıklı bir açıklama olmalı.
- I shouldn't have paid so much money for this.
- Bunun için çok para harcamamalıydım.
- I owe Tom for this.
- Bunun için Tom'a borçluyum.
- We don't have time for this.
- Bunun için zamanımız yok.
- Is Tom ready for this?
- Tom bunun için hazır mı?
- I really don't have time for this.
- Bunun için gerçekten vaktim yok.
- I've waited so long for this.
- Bunun için çok uzun süre bekledim.
- Can you remember how much you paid for this?
- Bunun için ne kadar ödediğini hatırlayabiliyor musun?
- I don't have the time for this.
- Bunun için zamanım yok.
- There is no logical reason for this.
- Bunun için mantıklı bir neden yok.
- I've been waiting so long for this.
- Bunun için çok uzun süredir bekliyorum.
- You don't need me for this.
- Bunun için bana ihtiyacın yok.
- I'm not ready for this.
- Bunun için hazır değilim.
- I'm ready for this.
- Ben bunun için hazırım.
- Tom is prepared for this, isn't he?
- Tom bunun için hazırlıklı, değil mi?
- I owe them for this.
- Bunun için onlara borçluyum.
- There's no logical reason for this.
- Bunun için mantıklı bir neden yok.
- I was totally unprepared for this.
- Bunun için tamamen hazırlıksızdım.
- You prepared for this, didn't you?
- Bunun için hazırlandın, değil mi?
- There's no time for this.
- Bunun için zamanımız yok.
- Are you getting paid for this?
- Sana bunun için ödeme yapılıyor mu?
- I paid a fortune for this.
- Ben bunun için bir servet ödedim.
- I shouldn't have paid so much money for this.
- Bunun için o kadar para ödememeliydim.
- Do you think Tom is ready for this?
- Sence Tom bunun için hazır mı?
- Is Tom prepared for this?
- Tom bunun için hazır mı?
- I paid good money for this.
- Bunun için iyi para ödedim.
- You didn't prepare me for this.
- Beni bunun için hazırlamadın.
- I've been waiting so long for this.
- Bunun için çok uzun zamandır bekliyordum.
- Hey, I didn't sign on for this.
- Hey, ben bunun için imza atmadım.
- I owe you for this.
- Sana bunun için borçluyum.
- I've waited too long for this.
- Bunun için çok bekledim.
- Tom wants us to take the blame for this.
- Tom bunun için suçu üstlenmemizi istiyor.
- They're going to blame Tom for this.
- Bunun için Tom'u suçlayacaklar.
- I could get fired for this.
- Bunun için kovulabilirim.
- They're not prepared for this.
- Bunun için hazırlıklı değiller.
- I've trained for this.
- Bunun için eğitildim.
- I don't blame you for this.
- Bunun için sizi suçlamam.
- I want to find a box for this.
- Bunun için bir kutu bulmak istiyorum.
- I really don't have time for this right now.
- Şu anda gerçekten bunun için vaktim yok.
- Who has time for this?
- Bunun için kimin zamanı var?
- Am I too old for this?
- Bunun için çok mu yaşlıyım?
- I deserve a bigger salary for this.
- Bunun için daha büyük bir maaşı hak ediyorum.
- Do you have room for this?
- Bunun için yerin var mı?
- For this, I really think we can make it.
- Bunun için, bence gerçekten başarabiliriz.
- Hey, I didn't sign on for this.
- Hey, bunun için imzalamadım.
- I don't have time for this.
- Bunun için zamanım yok.
- People aren't prepared for this.
- İnsanlar bunun için hazır değiller.
- I don't blame you for this.
- Bunun için seni suçlamıyorum.
- You could go to jail for this.
- Bunun için hapse gidebilirdin.
- Tom isn't in the mood for this.
- Tom bunun için havasında değil.
- I won't blame you for this.
- Bunun için seni suçlamayacağım.
- I'm too busy for this.
- Bunun için çok meşgulüm.
- I think that thirty dollars is too high a price to pay for this.
- Bence 30 dolar bunun için fahiş bir fiyat.
- I didn't plan for this.
- Bunun için plan yapmadım.
- Thanks for this, I appreciate it very much.
- Bunun için teşekkürler, çok minnettarım.
- I'm going to kill you for this!
- Bunun için seni öldüreceğim!
- The man isn't made for this.
- Adam bunun için yaratılmamış.
- How much do you ask for this?
- Bunun için ne kadar istiyorsunuz?
- I'll pay for this later.
- Bunun için daha sonra ödeyeceğim.
- Aren't you getting paid for this?
- Bunun için para almıyor musun?
- You'd better have a good explanation for this.
- Bunun için iyi bir açıklaman olsa iyi olur.
- Tom can't be held responsible for this.
- Tom bunun için sorumlu tutulamaz.
- Do you get paid for this?
- Bunun için para alıyor musun?
- I'm not prepared for this.
- Bunun için hazırlıklı değilim.
- Am I too old for this?
- Bunun için fazla mı yaşlıyım?
- I don't have time for this now.
- Şimdi bunun için zamanım yok.
- I'm very thankful for this.
- Bunun için çok minnettarım.
- I'm not in the mood for this.
- Bunun için havamda değilim.
- You'll be punished for this.
- Bunun için cezalandırılacaksın.
- I'm unprepared for this.
- Bunun için hazırlıksızım.
- I won't take less than three hundred dollars for this.
- Bunun için 300 dolardan aşağısını almam.
- You volunteered for this.
- Bunun için gönüllü oldunuz.
- Thank you for this, Tom.
- Bunun için teşekkür ederim, Tom.
- I won't blame you for this.
- Seni bunun için suçlamayacağım.
- You'll pay for this, Tom.
- Bunun için hesap vereceksin, Tom.
- Thank you so much for this.
- Bunun için çok teşekkür ederim.
- I'm not paying for this.
- Bunun için para ödemeyeceğim.
- Thank you for this, Tom.
- Bunun için teşekkürler, Tom.
- We've been waiting for this.
- Bunun için bekliyorduk.
- Does Tom know how much you paid for this?
- Tom bunun için ne kadar para verdiğini biliyor mu?
- Tom is too old for this.
- Tom bunun için çok yaşlı.
- I'm going to kill her for this!
- Bunun için onu öldüreceğim!
- Unfortunately, it would be too difficult to find support for this.
- Ne yazık ki, bunun için destek bulmak çok zor olacaktır.
- I really don't have patience for this.
- Gerçekten bunun için sabrım yok.
- You don't need to be here for this.
- Bunun için burada olmana gerek yok.
- You deserve a reward for this.
- Bunun için bir ödülü hak ediyorsun.
- I live for this.
- Bunun için yaşıyorum.
- How does Tom plan to pay for this?
- Tom bunun için ne kadar ödeme yapmayı planlıyor?
- We've worked hard for this.
- Bunun için sıkı çalıştık.
- I blame you for this, Tom.
- Bunun için seni suçluyorum, Tom.
- Don't blame Tom for this.
- Bunun için Tom'u suçlama.
- Don't blame me for this.
- Bunun için beni suçlama.
- You don't need to be here for this.
- Bunun için burada olman gerekmiyor.
- We could go to prison for this.
- Bunun için hapishaneye gidebiliriz.
- I owe you for this.
- Bunun için sana borçluyum.
- Sami is known for this.
- Sami bunun için bilinir.
- I'm too old for this.
- Bunun için çok yaşlıyım.
- For this, I really think we can make it.
- Bunun için, gerçekten başarabileceğimizi düşünüyorum.
- I hope I can find a buyer for this.
- Umarım bunun için bir müşteri bulabilirim.
- I've been waiting a long time for this.
- Bunun için uzun zamandır bekliyordum.
- Are you going to blame me for this, too?
- Bunun için de beni mi suçlayacaksın?
- Tom will thank me for this one of these days.
- Tom bir gün bunun için bana teşekkür edecek.
- How do you plan on paying for this?
- Bunun için nasıl ödeme yapmayı planlıyorsun?
- Tom is going to pay for this.
- Tom bunun için ödeme yapacak.
- I don't really have time for this.
- Bunun için gerçekten zamanım yok.
- I dropped everything and grabbed the first plane out of Boston for this.
- Bunun için her şeyi bırakıp Boston'dan kalkan ilk uçağa bindim.
- We're going to pay for this.
- Bunun için para ödeyeceğiz.
- I'm really not in the mood for this.
- Gerçekten bunun için havamda değilim.
- I've been waiting like a year for this.
- Bunun için bir yıldır falan bekliyordum.
- I'm really ready for this.
- Bunun için gerçekten hazırım.
- Tom is prepared for this, isn't he?
- Tom bunun için hazır, değil mi?
- Are you going to blame me for this, too?
- Sen de bunun için beni suçlayacak mısın?
- I've waited for this too long.
- Bunun için çok bekledim.
- Today, I do not have time for this.
- Bugün bunun için vaktim yok.
- Would you mind paying for this?
- Bunun için ödeme yapar mısın?
- You aren't ready for this.
- Bunun için hazır değilsin.
- We spent too much for this.
- Biz bunun için çok fazla harcadık.
- How much did you pay for this?
- Bunun için ne kadar ödediniz?
- I'm not completely prepared for this.
- Bunun için tam olarak hazır değilim.
- I owe her for this.
- Ona bunun için borçluyum.
- You're not ready for this.
- Bunun için hazır değilsiniz.
- Are you getting paid for this?
- Bunun için para alıyor musun.
- No offense, Tom, but you're not ready for this.
- Darılmak yok, Tom ama sen bunun için hazır değilsin.
- We've worked hard for this.
- Bunun için çok çalıştık.
- How are you going to pay for this?
- Bunun için nasıl ödeme yapacaksın?
- How much do you think Tom will give me for this?
- Sence Tom bunun için bana ne kadar verir?
- I know you're responsible for this.
- Bunun için sorumlu olduğunu biliyorum.
- I don't have the patience for this.
- Bunun için sabrım yok.
- I really don't have patience for this.
- Bunun için gerçekten sabrım yok.
- How much do you ask for this?
- Bunun için ne kadar istiyorsun?
- Thank you for this.
- Bunun için teşekkür ederim.
- Do you get paid for this?
- Bunun için ödeme alıyor musun?
- Are you sure we have time for this?
- Bunun için zamanımız olduğundan emin misin?
- We don't have time for this now.
- Bunun için şimdi vaktimiz yok.
- We don't have time for this now.
- Şimdi bunun için zamanımız yok.
- Tom isn't ready for this.
- Tom bunun için hazır değil.
- Thanks for this, Tom.
- Bunun için teşekkürler, Tom.
- You'll thank me for this someday.
- Bir gün bunun için bana teşekkür edeceksin.
- I'm sorry for this.
- Bunun için üzgünüm.
- I will accept full responsibility for this.
- Bunun için tüm sorumluluğu kabul edeceğim.
- I'm getting too old for this.
- Bunun için fazla yaşlı olmaya başladım.
- I don't blame her for this.
- Bunun için onu suçlamıyorum.
- You're not ready for this.
- Bunun için hazır değilsin.
- I owe him for this.
- Ona bunun için borçluyum.
- Thanks for this.
- Bunun için teşekkürler.
- I owe them for this.
- Onlara bunun için borçluyum.
- We should've planned for this.
- Bunun için plan yapmalıydık.
- I've waited a long time for this.
- Bunun için uzun zaman bekledim.
- I think that thirty dollars is too high a price to pay for this.
- Bence 30 dolar bunun için çok yüksek bir fiyat.
- We could go to prison for this.
- Bunun için cezaevine girebilirdik.
- I don't have time for this right now.
- Şu an bunun için zamanım yok.
- I didn't sign up for this.
- Bunun için imza atmadım.
- You'll be perfect for this.
- Bunun için mükemmel olacaksın.
- There was a good reason for this.
- Bunun için iyi bir neden vardı.
- I've been waiting years for this.
- Bunun için yıllardır bekliyorum.
- I don't know how I can ever repay you for this.
- Seni bunun için nasıl ödeyebilirim bilmiyorum.
- I really don't have time for this.
- Bunun için gerçekten zamanım yok.
- I'm really too drunk for this now.
- Bunun için gerçekten çok sarhoşum artık.
- I don't have a lot of time for this.
- Bunun için fazla zamanım yok.
- I've been waiting all year for this.
- Bunun için bütün yıl bekledim.
- Is everyone ready for this?
- Herkes bunun için hazır mı?
- Does Tom know how much you paid for this?
- Tom bunun için ne kadar ödediğini biliyor mu?
- We aren't ready for this.
- Bunun için hazır değiliz.
- Tom is much too young for this.
- Tom bunun için çok genç.
- I'm really not in the mood for this right now.
- Şimdi bunun için gerçekten havamda değilim.
- We're too old for this.
- Bunun için çok yaşlıyız.
- We're too old for this.
- Bunun için fazla yaşlıyız.
- There was a good reason for this.
- Bunun için iyi bir sebep vardı.
- We're not ready for this.
- Biz bunun için hazır değiliz.
- What do they say for this?
- Bunun için ne diyorlar?
- I don't blame them for this.
- Bunun için onları suçlamıyorum.
- I'll hold you responsible for this.
- Seni bunun için sorumlu tutacağım.
- What'll you give me for this?
- Bunun için bana ne vereceksin?
- Thank you so much for this.
- Bunun için size çok teşekkür ederim.
- I really don't have time for this right now.
- Şu anda bunun için gerçekten zamanım yok.
- I don't blame him for this.
- Bunun için onu suçlamıyorum.
- We're ready for this.
- Bunun için hazırız.
- How much do you think Tom will give me for this?
- Bunun için Tom'un bana ne kadar vereceğini düşünüyorsun?
- I don't have time for this now.
- Bunun için zamanım yok.
- I've waited too long for this.
- Bunun için çok fazla bekledim.
- You deserve a reward for this.
- Bunun için bir ödül hak ediyorsun.
- It was made for this.
- O bunun için yapıldı.
- Do we have time for this?
- Bunun için vaktimiz var mı?
- Please don't hate me for this.
- Lütfen bunun için benden nefret etme.
- Do you have room for this?
- Bunun için yeriniz var mı?
- I didn't come to Boston for this.
- Boston'a bunun için gelmedim.
- We spent too much for this.
- Bunun için çok fazla harcadık.
- We cannot praise him highly enough for this.
- Bunun için onu ne kadar övsek azdır.
- There's no time for this.
- Bunun için zaman yok.
- I'm not being paid for this.
- Bunun için para almıyorum.
- In fact, I should thank you for this.
- Aslında, bunun için sana teşekkür etmeliyim.
- Do we have time for this?
- Bunun için zamanımız var mı?
- I paid a fortune for this.
- Bunun için bir servet ödedim.
- Are we ready for this?
- Bunun için hazır mıyız?
- Can you remember how much you paid for this?
- Bunun için ne kadar ödediğini hatırlıyor musun?
- I've waited so long for this.
- Bunun için çok bekledim.
- It was made for this.
- Bunun için yapıldı.
- Are you sure we have time for this?
- Bunun için zamanımız olduğuna emin misin?
- I don't blame Tom for this.
- Bunun için Tom'u suçlamıyorum.
Show More (367)
|
