fork - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
fork çatal n.
  • The products of gene technology must be transparent from the field to the fork.
  • Gen teknolojisinin ürünleri tarladan çatala kadar şeffaf olmalıdır.
  • A fork is missing.
  • Bir çatal eksik.
  • Mary used her fork to play with the food on her plate.
  • Mary çatalını tabağındaki yemekle oynamak için kullandı.
Show More (79)
fork yol ayrımı n.
  • There's a fork in the road here.
  • Buradaki yolda bir yol ayrımı var.
  • There's a fork in the road here.
  • Burada bir yol ayrımı var.
Show More (-1)
fork çatallanmak v.
  • Forked tongues arouse distrust in our countries and the candidate countries.
  • Çatallanan diller ülkelerimizde ve aday ülkelerde güvensizlik uyandırmaktadır.
Show More (-2)
fork ayrılmak v.
  • The road forks here.
  • Yol burada ayrılıyor.
Show More (-2)