| 1 |
furnish |
döşemek |
v. |
|
- How have you furnished your apartment?
- Dairenizi nasıl döşediniz?
- The furnishing of his work room was tax deductible.
- Çalışma odasının döşenmesi vergiden düşülebilirdi.
- Furnishing a new apartment requires large expenses.
- Yeni bir daire döşemek büyük masraflar gerektirir.
- It'll cost you a lot to furnish your apartment.
- Apartman daireni döşemek size çok pahalıya mal olacak.
- It will cost me a lot to furnish my new apartment.
- Yeni dairemi döşemek bana çok pahalıya patlar.
- They furnished the house very luxuriously.
- Evi çok lüks bir şekilde döşediler.
- We spent a lot of money on furnishing our house.
- Evimizi döşemek için çok para harcadık.
- Furnishing a new apartment imposes large expenses.
- Yeni bir daire döşemek büyük masraflar getirir.
- Tom and Mary furnished their house with inexpensive furniture.
- Tom ve Mary ucuz mobilya ile evlerini döşediler.
- The couple spent a lot of money on furnishing their house.
- Çift, evlerini döşemek için çok para harcadı.
- How have you furnished your apartment?
- Daireni nasıl döşedin?
- It will cost me a lot to furnish my new apartment.
- Yeni dairemi döşemek bana çok pahalıya mal olacak.
- It'll cost you a lot to furnish your apartment.
- Dairenizi döşemek size çok pahalıya mal olacak.
Show More (10)
|
| 2 |
furnish |
sağlamak |
v. |
|
- You can consult the services to understand the Rule that you happily furnished us with several months ago.
- Birkaç ay önce bize memnuniyetle sağladığınız Kuralı anlamak için hizmetlere danışabilirsiniz.
- The river furnishes electric power to the town.
- Nehir kasabaya elektrik enerjisi sağlar.
- The organization furnished the refugees with food.
- Örgüt, mültecilere yiyecek sağladı.
- Tom will furnish you with anything you need.
- Tom sana ihtiyacın olan her şeyi sağlayacak.
- The organization furnished the refugees with food.
- Kuruluş, mültecilere yiyecek sağlamıştır.
- We furnished the refugees with blankets.
- Mültecilere battaniye sağladık.
- The river furnishes electric power to the town.
- Nehir, şehre elektrik enerjisi sağlamaktadır.
- Tom will furnish you with anything you need.
- Tom ihtiyacınız olan her şeyi size sağlayacaktır.
Show More (5)
|
| 3 |
furnish |
donatmak |
v. |
|
- They furnished the library with new books.
- Kütüphaneyi yeni kitaplarla donattılar.
- They furnished the library with many books.
- Kütüphaneyi bir sürü kitapla donattılar.
- They furnished the library with many books.
- Kütüphaneyi birçok kitapla donattılar.
Show More (0)
|
| 4 |
furnish |
sunmak |
v. |
|
- You can consult the services to understand the Rule that you happily furnished us with several months ago.
- Birkaç ay önce bize memnuniyetle sunduğunuz Kuralı anlamak için hizmetlere başvurabilirsiniz.
- I support her request to the European Commission to furnish proposals in this respect.
- Avrupa Komisyonu'na bu konuda öneriler sunması yönündeki talebini destekliyorum.
Show More (-1)
|
| 5 |
furnish |
mobilya döşemek |
v. |
|
- She furnished the room with beautiful furniture.
- Odayı güzel mobilyalarla döşedi.
- Tom and Mary furnished their house with inexpensive furniture.
- Tom ve Mary evlerini ucuz mobilyalarla döşediler.
Show More (-1)
|
| 6 |
furnish |
vermek |
v. |
|
- We furnished the refugees with blankets.
- Mültecilere battaniye verdik.
Show More (-2)
|
