|
- The façade of the new EU house has been built and decorated; now it is a case of putting the furniture in place.
- Yeni AB evinin dış cephesi inşa edildi ve dekore edildi; şimdi sıra mobilyaların yerleştirilmesinde.
- They spent 53 hours at sea in a Force 10 gale in a container surrounded by furniture.
- Etrafı mobilyalarla çevrili bir konteynırda 10 şiddetindeki fırtınada 53 saat boyunca denizde kalmışlardır.
- The crockery, the furniture, curtains and carpets all gone.
- Çanak çömlek, mobilyalar, perdeler ve halılar gitmiş.
- The crockery, the furniture, curtains and carpets all gone.
- Tabak çanaklar, mobilyalar, perdeler ve halılar hepsi gitmiş.
- There's supposed to be a big storm tomorrow, so we should bring in the patio furniture.
- Yarın büyük bir fırtına olması bekleniyor, bu yüzden veranda mobilyalarını içeri getirmeliyiz.
- There's no furniture in the room.
- Odada hiç mobilya yok.
- Tom and Mary rearranged the furniture in their living room.
- Tom ve Mary oturma odasındaki mobilyaları yeniden düzenlediler.
- We removed the old furniture.
- Eski mobilyayı kaldırdık.
- We bought new furniture.
- Biz yeni mobilya satın aldık.
- He makes beautiful furniture out of wood.
- Güzel ahşap mobilyalar yapıyor.
- This office has very modern furniture.
- Bu ofiste çok modern mobilyalar var.
- Tom needs furniture.
- Tom'un mobilyaya ihtiyacı var.
- My grandfather used to make furniture for himself.
- Dedem kendisi için mobilya yapardı.
- Their furniture was chosen for utility rather than style.
- Mobilyaları stilden ziyade kullanışlılık için seçilmiş.
- The truck carried a load of furniture.
- Kamyon, bir sürü mobilya taşıyordu.
- There is a lot of furniture in his room.
- Odasında bir sürü mobilya var.
- Tom makes furniture.
- Tom mobilya yapıyor.
- We are thinking of buying some new furniture.
- Yeni mobilyalar almayı düşünüyoruz.
- I want all of the furniture taken to our house right away.
- Bütün mobilyaların hemen evimize götürülmesini istiyorum.
- What style of furniture would you like?
- Ne tarz mobilya istiyorsunuz?
- There was no furniture in that room.
- O odada hiç mobilya yoktu.
- Sami used his own truck to transport his furniture.
- Sami mobilyalarını taşımak için kendi kamyonetini kullandı.
- Siteler is a place famous for its furniture production.
- Siteler, mobilya imalatıyla ünlü bir yer.
- Tom wants to change the furniture.
- Tom mobilyaları değiştirmek istiyor.
- He is rich enough to buy the furniture.
- Mobilyaları satın alabilecek kadar zengin.
- We removed the old furniture.
- Eski mobilyaları kaldırdık.
- There is too much furniture in the house.
- Evde çok fazla mobilya var.
- I need furniture.
- Mobilyaya ihtiyacım var.
- Tom bought some patio furniture.
- Tom veranda mobilyası aldı.
- Tom helps Mary move the furniture.
- Tom, Mary'nin mobilyaları taşımasına yardım etti.
- He deals in furniture.
- O, mobilya ticareti yapar.
- This room is very small, so it is impossible to put more furniture in it.
- Bu oda çok küçük, bu yüzden içine daha fazla mobilya koymak mümkün değil.
- The room was bare of furniture.
- Odada mobilya yoktu.
- Instead of throwing away your old furniture, why don't you give it to charity?
- Eski mobilyalarını atmak yerine neden bir hayır kurumuna vermiyorsun?
- There is too much furniture in this room.
- Bu odada çok fazla mobilya var.
- Sami's furniture was already on its way to Cairo.
- Sami'nin mobilyaları Kahire'ye doğru yola çıkmıştı bile.
- All the furniture in our house was made by Tom.
- Evimizdeki bütün mobilyalar Tom tarafından yapıldı.
- Teak is a tropical dark wood used for making furniture.
- Tik, mobilya yapımında kullanılan tropikal koyu renkli bir ağaçtır.
- Traditional Japanese furniture is made without using any nails or screws.
- Geleneksel Japon mobilyaları çivi ya da vida kullanılmadan yapılır.
- Sami moved his furniture to Cairo.
- Sami mobilyalarını Kahire'ye taşıdı.
- We had a lot of furniture.
- Bir sürü mobilyamız vardı.
- I helped Tom move the furniture.
- Tom'un mobilyaları taşımasına yardım ettim.
- We must cover the furniture before painting the walls.
- Biz duvarları boyamadan önce mobilyaları örtmeliyiz.
- There was a lot of furniture in the room.
- Odada birçok mobilya vardı.
- I make furniture.
- Ben mobilya yapıyorum.
- I want to move the furniture in the room.
- Odadaki mobilyaların yerini değiştirmek istiyorum.
- I buy furniture from IKEA.
- IKEA'dan mobilya satın alıyorum.
- You need to get some new furniture for this place.
- Burası için bazı yeni mobilyalar almalısın.
- Do you like IKEA furniture?
- IKEA mobilyalarını sever misin?
- There is almost no furniture.
- Neredeyse hiç mobilya yok.
- We paid a lot for this furniture.
- Bu mobilya için çok para ödedik.
- The new furniture arrived today.
- Yeni mobilya bugün geldi.
- There is much furniture in this room.
- Bu odada çok fazla mobilya var.
- The room was crowded with furniture.
- Oda mobilyalarla doluydu.
- I ordered new furniture.
- Ben yeni mobilya ısmarladım.
- The room was crowded with furniture.
- Oda, mobilya ile doluydu.
- There is much furniture in this room.
- Bu odada çok mobilya var.
- There's too much furniture in this room.
- Bu odada çok fazla mobilya var.
- Sami used his own truck to transport his furniture.
- Sami mobilyalarını taşımak için kendi kamyonunu kullandı.
- There was a lot of furniture in the room.
- Odada bir sürü mobilya vardı.
- The room originally had no furniture.
- Odanın aslında hiç mobilyası yoktu.
- There was little furniture in the room.
- Odada çok az mobilya vardı.
- We are thinking of buying some new furniture.
- Birkaç yeni mobilya almayı düşünüyoruz.
- This room is very small, so it is impossible to put more furniture in it.
- Bu oda çok küçük, bu yüzden fazla mobilya koymak mümkün değil.
- Tom helps Mary move the furniture.
- Tom Mary'nin mobilyayı taşımasına yardımcı olur.
- The room was devoid of furniture.
- Oda, mobilyasızdı.
- We must cover the furniture before painting the walls.
- Duvarları boyamadan önce mobilyaları kaplamalıyız.
- The furniture was dusty.
- Mobilya tozluydu.
- The furniture in his office is very modern.
- Ofisindeki mobilyalar çok modern.
- What happened to my furniture?
- Mobilyalarıma ne oldu?
- The room was bare of furniture.
- Oda mobilyadan yoksundu.
- Tom and Mary furnished their house with inexpensive furniture.
- Tom ve Mary ucuz mobilya ile evlerini döşediler.
- There's a lot of furniture in the room.
- Odada bir sürü mobilya var.
- All the furniture in our house was made by Tom.
- Evimizdeki tüm mobilyalar Tom tarafından yapıldı.
- My daughter is going to buy new furniture.
- Kızım yeni mobilya satın alacak.
- Tom will help us load the furniture onto the truck.
- Tom mobilyaları kamyona yüklememize yardım edecek.
- What style of furniture would you like?
- Ne tarz mobilya istersiniz?
- I make furniture.
- Mobilya yapıyorum.
- The furniture was covered in dust.
- Mobilya toz kaplıydı.
- There isn't much furniture in my house.
- Evimde fazla mobilya yok.
- They renovated their grandmother's house and brought in modern furniture.
- Büyükannelerinin evini yenilediler ve modern mobilyalar getirdiler.
- Some furniture is put together with glue.
- Bazı mobilyalar tutkal ile monte edilir.
- There was hardly any furniture in the house.
- Evde neredeyse hiç mobilya yoktu.
- I got him to help me when I moved the furniture.
- Mobilyaları taşırken ondan yardım aldım.
- The furniture in his office is very modern.
- Onun ofisindeki mobilya çok modern.
- That furniture is my mother's.
- Bu mobilya annemin.
- There wasn't any furniture in that room.
- O odada hiç mobilya yoktu.
- When did you get this new furniture?
- Bu yeni mobilyayı ne zaman aldın?
- I ordered new furniture.
- Yeni mobilyalar sipariş ettim.
- We bought some new furniture.
- Yeni mobilyalar aldık.
- Now that we've bought new furniture for the room, why not throw away this old, worn-out furniture?
- Madem odaya yeni mobilyalar aldık, neden bu eski, yıpranmış mobilyaları atmıyoruz?
- Tom has lots of furniture.
- Tom'un bir sürü mobilyası var.
- A few years ago, our room had little furniture in it.
- Birkaç yıl önce, bizim odanın içinde az miktarda mobilya vardı.
- She sold all of her furniture, so she could afford to feed herself and her dog.
- Kendisini ve köpeğini besleyebilmek için tüm mobilyalarını sattı.
- You need to get some new furniture for this place.
- Buraya yeni mobilyalar almalısın.
- Tom and Mary bought some new furniture.
- Tom ve Mary yeni mobilyalar aldılar.
- Tom wants to change the furniture.
- Tom mobilyayı değiştirmek istiyor.
- There was absolutely no furniture in that room.
- O odada kesinlikle hiç mobilya yoktu.
- A few years ago, our room had little furniture in it.
- Birkaç yıl önce, odamızda küçük mobilyalar vardı.
- Tom helped Mary move some furniture.
- Tom, Mary'nin bazı mobilyaları taşımasına yardım etti.
- Who moved the furniture?
- Mobilyaları kim taşıdı?
- Tom helped Mary move some furniture.
- Tom Mary'nin bazı mobilyaları taşımasına yardım etti.
- What happened to all of our furniture?
- Tüm mobilyalarımıza ne oldu?
- We bought new furniture.
- Yeni mobilyalar aldık.
- There isn't much furniture in my house.
- Benim evimde fazla mobilya yoktur.
- This furniture was in my apartment when I moved in.
- Bu mobilyalar taşındığımda dairemdeydi.
- My grandfather used to make furniture for himself.
- Büyükbabam kendisi için mobilya yapardı.
- There is no furniture left in the room.
- Odada hiç mobilya kalmamış.
- I'm planning to buy some new furniture.
- Yeni mobilyalar almayı planlıyorum.
- I assisted her in moving the furniture.
- Mobilyaları taşımasına yardım ettim.
- Tom is getting rid of his old furniture.
- Tom eski mobilyalarından kurtuluyor.
- Let's get rid of this old furniture.
- Şu eski mobilyalardan kurtulalım.
- It took a lot of energy to move the furniture.
- Mobilyaları taşımak için çok enerji harcadım.
- The furniture was dusty.
- Mobilyalar tozluydu.
- Sami was there to load the furniture.
- Sami mobilyayı yüklemek için oradaydı.
- There is little furniture in my house.
- Evimde az mobilya var.
- Tom makes beautiful furniture out of wood.
- Tom ahşaptan güzel mobilya yapar.
- The furniture belongs to my mother.
- Mobilyalar, anneme ait.
- I haven't bought any furniture yet.
- Henüz hiç mobilya almadım.
- We rented a truck to move our furniture.
- Mobilyamızı taşımak için bir kamyon kiraladık.
- We have great deals on furniture.
- Mobilyalarda harika fırsatlarımız var.
- I got him to help me when I moved the furniture.
- Mobilyaları taşırken bana yardım etmesini sağladım.
- The new furniture came today.
- Yeni mobilyalar bugün geldi.
- Who moved the furniture?
- Mobilyayı kim taşıdı?
- I want all of the furniture taken to our house right away.
- Bütün mobilyanın derhal bizim eve götürülmesini istiyorum.
- Mr Johnson is self-employed and is in the business of repairing furniture.
- Bay Johnson serbest meslek sahibi ve mobilya tamiri işiyle uğraşıyor.
- Let's get rid of this old furniture.
- Şu eskimiş mobilyaları başımızdan atalım.
- Pine furniture is not very popular at the moment.
- Çam mobilyası şu anda çok popüler değil.
- He moved the furniture.
- Mobilyaların yerini değiştirdi.
- My grandfather used to make his own furniture.
- Büyükbabam kendi mobilyalarını yapardı.
- What happened to all of our furniture?
- Bütün mobilyalarımıza ne oldu?
- I want to move the furniture in the room.
- Odadaki mobilyaları taşımak istiyorum.
- Tom makes furniture.
- Tom mobilya yapar.
- Who needs that old furniture?
- O eski mobilyalara kimin ihtiyacı var?
- The new furniture arrived today.
- Yeni mobilyalar bugün geldi.
- He moved the furniture.
- O mobilyayı taşıdı.
- That store sells many things besides furniture.
- O mağaza mobilyanın yanı sıra birçok şey satmaktadır.
- This furniture was expensive.
- Bu mobilya pahalıydı.
- I like the arrangement of the furniture in this room.
- Bu odadaki mobilyaların düzenini seviyorum.
- The room was devoid of furniture.
- Odada hiç mobilya yoktu.
- He deals in furniture.
- Mobilya ticareti yapıyor.
- He makes beautiful furniture out of wood.
- Ahşaptan çok güzel mobilyalar yapıyor.
- Tom makes beautiful furniture out of wood.
- Tom ahşaptan çok güzel mobilyalar yapar.
- Siteler is a place famous for its furniture production.
- Siteler mobilya üretimiyle ünlü bir yer.
- The furniture in this office is really modern.
- Bu ofisteki mobilyalar gerçekten modern.
- They renovated their grandmother's house and brought in modern furniture.
- Onlar büyükannelerinin evini yenilediler ve modern mobilyalar getirdiler.
- We rented a truck to move our furniture.
- Mobilyalarımızı taşımak için bir kamyon kiraladık.
- He gave away all his old furniture.
- Bütün eski mobilyalarını verdi.
- There is little furniture in my house.
- Evimde çok az mobilya var.
- My grandfather used to make his own furniture.
- Büyükbabam kendi mobilyasını yapardı.
- The furniture in this office is fairly modern.
- Bu ofisteki mobilyalar oldukça modern.
- Why are you selling this furniture?
- Bu mobilyaları neden satıyorsun?
- My daughter is going to buy new furniture.
- Kızım yeni mobilyalar alacak.
- She sold all of her furniture, so she could afford to feed herself and her dog.
- O, bütün mobilyasını sattı, böylece kendine ve köpeğine bakabildi.
- Besides a sofa and a table, there wasn't any furniture in the living room.
- Bir koltuk ve masa dışında, oturma odasında hiç mobilya yoktu.
- This furniture cost us a lot.
- Bu mobilya bize çok pahalıya mal oldu.
- Sami made arrangements to transport his furniture to Cairo.
- Sami mobilyalarını Kahire'ye taşımak için ayarlamalar yaptı.
- That store sells many things besides furniture.
- O mağazada mobilya dışında birçok şey satılıyor.
- Tom and Mary bought some new furniture.
- Tom ve Mary bazı yeni mobilya satın aldılar.
- That furniture is my mother's.
- O mobilya anneminki.
- Sami was there to load the furniture.
- Sami mobilyaları yüklemek için oradaydı.
- What happened to my furniture?
- Mobilyama ne oldu?
- All the furniture was covered with dust.
- Bütün mobilyalar tozla kaplıydı.
- I'm planning to buy some new furniture.
- Ben birkaç yeni mobilya satın almayı planlıyorum.
- There is a lot of furniture in this room.
- Bu odada bir sürü mobilya var.
- He made a bargain with them about the furniture.
- Onlarla mobilya konusunda pazarlık yaptı.
- The furniture belongs to my mother.
- Mobilya, anneme aittir.
- I don't have any furniture.
- Hiç mobilyam yok.
- There isn't much furniture in my room.
- Odamda fazla mobilya yok.
- Teak is a tropical dark wood used for making furniture.
- Tik ağacı mobilya yapmada kullanılan koyu bir ahşaptır.
- Pine furniture is not very popular at the moment.
- Çam mobilyalar şu sıralar pek popüler değil.
- Why are you selling this furniture?
- Bu mobilyaları neden satıyorsunuz?
- There is no furniture left in the room.
- Odada hiç mobilya kalmadı.
- When did you get this new furniture?
- Bu yeni mobilyaları ne zaman aldın?
- All the furniture was covered with dust.
- Tüm mobilya tozla kaplıydı.
- Let's get rid of this old furniture.
- Bu eski mobilyalardan kurtulalım.
- The furniture was covered in dust.
- Mobilyalar toz içindeydi.
- Besides a sofa and a table, there wasn't any furniture in the living room.
- Oturma odasında bir kanepe ve masadan başka mobilya yoktu.
- Mr Johnson is self-employed and is in the business of repairing furniture.
- Bay Johnson serbest meslek sahibidir ve mobilya tamiriyle uğraşır.
- Tom and Mary rearranged the furniture in their living room.
- Tom ve Mary oturma odalarındaki mobilyaları yeniden düzenlediler.
- Who needs that old furniture?
- O eski mobilyaya kimin ihtiyacı var?
Show More (178)
|