|
- There comes a time within a negotiation when the kid gloves must come off, when action must be taken.
- Bir müzakere sürecinde, eldivenlerin çıkarılması ve harekete geçilmesi gereken bir zaman gelecektir.
- There comes a time within a negotiation when the kid gloves must come off, when action must be taken.
- Bir müzakere sürecinde, eldivenlerin çıkarılması ve harekete geçilmesi gereken bir zaman gelir.
- Tom put on a pair of latex gloves.
- Tom bir çift lateks eldiven giydi.
- Tom took off his coat and gloves.
- Tom paltosunu ve eldivenlerini çıkardı.
- Maybe we should wear gloves.
- Belki de eldiven giymeliyiz.
- Tom wore gloves.
- Tom eldiven giyerdi.
- The burglar was likely wearing gloves.
- Hırsız muhtemelen eldiven giyiyordu.
- Tom and Mary are putting on their coats and gloves.
- Tom ve Mary paltolarını ve eldivenlerini giyiyorlar.
- I wear size six gloves.
- Altı numara eldiven giyiyorum.
- A pair of gloves was left in the taxi.
- Takside bir çift eldiven unutulmuş.
- Sami took latex gloves from the shelf.
- Sami raftan lateks eldiven aldı.
- He is wearing gloves.
- Eldiven giyiyor.
- These are my only pair of work gloves.
- Bunlar benim tek iş eldivenim.
- He bought a pair of new gloves.
- O bir çift yeni eldiven satın aldı.
- I wear size six gloves.
- Altı numara eldiven giyerim.
- Tom bought a pair of leather motorcycle gloves.
- Tom bir çift deri motosiklet eldiveni aldı.
- These gloves are too small for me.
- Bu eldivenler benim için çok küçük.
- Tom isn't wearing gloves.
- Tom eldiven giymiyor.
- Sami was captured on camera stealing a box of latex gloves.
- Sami bir kutu lateks eldiven çalarken kameraya yakalandı.
- Tom took off one of his gloves.
- Tom, eldivenlerinden birini çıkardı.
- These gloves belong to them.
- Bu eldivenler onlara ait.
- I found your gloves in my car.
- Eldivenlerini arabamda buldum.
- Did Mary knit gloves for you both?
- Mary ikiniz için eldivenler mi ördü?
- Layla can't put gloves on.
- Layla eldiven giyemiyor.
- He bought a new pair of gloves.
- Yeni bir çift eldiven aldı.
- Tom is wearing gloves, isn't he?
- Tom eldiven giyiyor, değil mi?
- Tom didn't take off his gloves.
- Tom eldivenlerini çıkarmadı.
- Sami shoplifted the latex gloves.
- Sami lateks eldivenleri çaldı.
- A pair of leather gloves is a must when you work with these machines.
- Bu makinelerle çalışırken bir çift deri eldiven şarttır.
- Tom couldn't put his gloves on.
- Tom eldivenlerini giyemedi.
- I got these gloves from Tom.
- Bu eldivenleri Tom'dan aldım.
- I left my gloves in the library.
- Eldivenlerimi kütüphanede unutmuşum.
- Why are you wearing gloves?
- Neden eldiven giyiyorsun?
- My hands are too big to fit into these gloves.
- Ellerim bu eldivenlere sığmayacak kadar büyük.
- I found the gloves that were under the chair.
- Sandalyenin altındaki eldivenleri buldum.
- Why would I need gloves?
- Neden eldivene ihtiyacım olsun ki?
- Where are your gloves?
- Eldivenlerin nerede?
- These are the gloves Tom bought me.
- Tom bu eldivenleri bana satın aldı.
- Tom bought a pair of gloves.
- Tom bir çift eldiven aldı.
- Tom picked up one of his gloves and put it on.
- Tom eldivenlerinden birini aldı ve giydi.
- I need new gloves.
- Yeni eldivenlere ihtiyacım var.
- A pair of gloves is a nice gift.
- Bir çift eldiven güzel bir hediye.
- How much are these gloves?
- Bu eldivenler ne kadar?
- I put my gloves on inside out by mistake.
- Eldivenlerimi yanlışlıkla ters giydim.
- These gloves are Tom's.
- Bu eldivenler Tom'un.
- These gloves should keep my hands warm enough.
- Bu eldivenler ellerimi yeterince sıcak tutacaktır.
- Where are the gloves?
- Eldivenler nerede?
- He bought a pair of new gloves.
- Bir çift yeni eldiven aldı.
- Tom began to remove his gloves.
- Tom eldivenlerini çıkarmaya başladı.
- Tom pulled off his gloves.
- Tom eldivenlerini çıkardı.
- Give me back my gloves.
- Eldivenlerimi geri ver.
- Sami bought latex gloves the night of Layla's murder.
- Sami, Layla'nın öldürüldüğü gece lateks eldiven almıştı.
- My fingers are too fat to fit into these gloves.
- Parmaklarım bu eldivenlere sığmayacak kadar şişman.
- At the funeral, the widow looked very dignified, with her black suit, hat and gloves.
- Cenazede dul kadın, siyah takım elbisesi, şapkası ve eldiveni ile çok ağırbaşlı görünüyordu.
- Whose gloves are those?
- Bunlar kimin eldivenleri?
- Where did you put my gloves?
- Eldivenlerimi nereye koydun?
- He is wearing gloves.
- O, eldiven giyiyordu.
- I bought a cap for Tom and I'll buy a pair of gloves for Mary.
- Tom için bir başlık satın aldım ve Mary için bir çift eldiven satın alacağım.
- Tom bought a new pair of leather gloves.
- Tom yeni bir çift deri eldiven aldı.
- He forgot his gloves.
- Eldivenini unuttu.
- Tom put on his mask, gloves and face shield before leaving the house.
- Tom evden çıkmadan önce maskesini, eldivenlerini ve yüz siperini taktı.
- He forgot his gloves.
- Eldivenlerini unutmuş.
- Put on your gloves.
- Eldivenlerini giy.
- The princess removed her gloves.
- Prenses eldivenlerini çıkardı.
- I put my gloves on inside out by mistake.
- Yanlışlıkla eldivenlerimi ters yüz giydim.
- How much are these gloves?
- Bu eldivenlerin fiyatı nedir?
- Tom removed his gloves.
- Tom eldivenlerini çıkardı.
- Tom left his gloves in the car.
- Tom eldivenlerini arabada unutmuş.
- All of the boys were wearing gloves.
- Bütün çocuklar eldiven giyiyordu.
- Tom was wearing gloves.
- Tom eldiven giyiyordu.
- I can't find my gloves.
- Eldivenlerimi bulamıyorum.
- I'm looking for my gloves.
- Eldivenlerimi arıyorum.
- Dan forgot to wear gloves.
- Dan eldiven giymeyi unuttu.
- These gloves belong to her.
- Bu eldivenler ona ait.
- Tom took off his gloves.
- Tom eldivenlerini çıkardı.
- Give me those gloves.
- Şu eldivenleri ver.
- Tom couldn't take his gloves off.
- Tom eldivenlerini çıkaramadı.
- Are these your gloves?
- Bunlar senin eldivenlerin mi?
- Tom is wearing a heavy coat and gloves.
- Tom kalın bir palto ve eldivenler giyiyor.
- Why aren't you wearing your gloves?
- Neden eldivenlerini giymiyorsun?
- We've got to handle this with kid gloves.
- Bu işi çocuk eldivenleriyle halletmeliyiz.
- Those gloves are Tom's.
- Bu eldivenler Tom'un.
- My fingers are too fat to fit into these gloves.
- Parmaklarım bu eldivenlere sığmayacak kadar kalın.
- She bought new gloves.
- O, yeni eldiven satın aldı.
- Whose gloves are these?
- Kimin eldivenleri bunlar?
- My mother gave me a pair of gloves of her own making.
- Annem bana kendi yaptığı bir çift eldiven verdi.
- These gloves are too small for you, aren't they?
- Bu eldivenler senin için çok küçük, değil mi?
- These gloves aren't mine.
- Bu eldivenler benim değil.
- We were all wearing gloves.
- Hepimiz eldiven giyiyorduk.
- You guys should really be wearing gloves.
- Gerçekten eldiven giymelisiniz arkadaşlar.
- Father bought me a pair of gloves.
- Babam bana bir çift eldiven aldı.
- These gloves were your mother's.
- Bu eldivenler senin annenindi.
- Give me those gloves.
- O eldivenleri bana ver.
- These gloves belong to Tom.
- Bu eldivenler Tom'a ait.
- Why aren't you wearing gloves?
- Neden eldiven giymiyorsun?
- I bought a cap for Tom and I'll buy a pair of gloves for Mary.
- Tom için bir şapka aldım ve Mary için de bir çift eldiven alacağım.
- Tom put on latex gloves.
- Tom lateks eldivenlerini giydi.
- I can't get my gloves off.
- Eldivenlerimi çıkaramıyorum.
- Tom put on latex gloves.
- Tom lateks eldiven giydi.
- Did Mary knit gloves for you both?
- Mary ikiniz için eldiven ördü mü?
- The gentleman took off his gloves and top hat.
- Beyefendi eldivenlerini ve silindir şapkasını çıkardı.
- Put on your gloves.
- Eldivenini giy.
- I bought myself a warm pair of gloves.
- Kendime sıcak bir eldiven çifti satın aldım.
- The guy with the gloves has more style.
- Eldivenli adam daha tarz sahibi.
- She left her gloves in the car.
- Eldivenlerini arabada unutmuş.
- I took off my coat and gloves.
- Paltomu ve eldivenlerimi çıkardım.
- She left her gloves in the car.
- O, eldivenlerini arabada bıraktı.
- Tom took off one of his gloves.
- Tom eldivenlerinden birini çıkardı.
- I left my gloves in the library.
- Eldivenlerimi kütüphanede bıraktım.
- Those gloves are Tom's.
- O eldivenler Tom'un.
- I bought myself a warm pair of gloves.
- Kendime sıcak tutan bir çift eldiven aldım.
- These gloves belong to Tom.
- Bu eldivenler Tom'a aittir.
- Sami passed the cash register without paying for the gloves.
- Sami eldivenlerin parasını ödemeden kasadan geçti.
- I should've worn gloves.
- Eldiven giymeliydim.
- These aren't Tom's gloves.
- Bunlar Tom'un eldivenleri değil.
- Where are my gloves?
- Eldivenlerim nerede?
- Tom is wearing gloves.
- Tom eldiven giyiyor.
- Layla can't put gloves on.
- Leyla eldiven giyemez.
- I need a new pair of gloves.
- Yeni bir çift eldivene ihtiyacım var.
- These gloves were your mother's.
- Bu eldivenler annenizindi.
- Tom bought a new pair of gloves.
- Tom yeni bir çift eldiven satın aldı.
- Are these your gloves?
- Bunlar sizin eldivenleriniz mi?
- I bought new pair of gloves.
- Yeni bir eldiven çifti aldım.
- Those gloves are mine.
- O eldivenler benim.
- Tom bought new gloves.
- Tom yeni eldivenler aldı.
- Sami wore gloves.
- Sami eldiven giyiyordu.
- Their gloves are not in pairs.
- Onların eldivenleri çift değil.
- Tom forgot to wear gloves.
- Tom eldiven giymeyi unutmuş.
- He bought new gloves.
- Yeni bir eldiven aldı.
- Tom is wearing a heavy coat and gloves.
- Tom ağır bir palto ve eldiven giyiyor.
- Shouldn't you wear gloves?
- Eldiven giymen gerekmiyor mu?
- Even though I was wearing gloves, my fingers were cold.
- Eldiven giymiş olmama rağmen parmaklarım üşümüştü.
- These gloves are mine.
- Bu eldivenler benim.
- These gloves are mine.
- Bu eldivenler benimdir.
- A pair of gloves is a nice gift.
- Bir çift eldiven güzel bir hediyedir.
- Paul put on gloves before going out.
- Paul dışarı çıkmadan önce eldivenlerini giydi.
- I can't touch the corpse without gloves.
- Eldiven olmadan cesede dokunamam.
- Tom couldn't take off his gloves.
- Tom eldivenlerini çıkaramadı.
- Whose gloves are those?
- Bu eldivenler kimin?
- I bought a pair of leather gloves.
- Bir çift deri eldiven aldım.
- I bought new pair of gloves.
- Yeni bir çift eldiven aldım.
- Tom is wearing those gloves you gave him for Christmas.
- Tom, Noel için ona verdiğin eldivenleri giyiyor.
- Where are my hat and my gloves?
- Şapkam ve eldivenlerim nerede?
- Tom let me borrow his gloves.
- Tom eldivenlerini ödünç almama izin verdi.
- Their gloves are not in pairs.
- Eldivenleri çift değil.
- I bought new pair of gloves.
- Yeni eldiven çifti satın aldım.
- Tom took his gloves off.
- Tom eldivenlerini çıkardı.
- These gloves are Tom's.
- Bu eldivenler Tom'undur.
- Where are Tom's gloves?
- Tom'un eldivenleri nerede?
- He put on his gloves.
- Eldivenlerini giydi.
- Tom bought a new pair of gloves.
- Tom yeni bir çift eldiven aldı.
- Did you find your gloves?
- Eldivenlerini buldun mu?
- Tom wasn't wearing gloves.
- Tom eldiven giymiyordu.
- My mother gave me a pair of gloves of her own making.
- Annem bana kendi yapımı bir çift eldiven verdi.
- These gloves belong to him.
- Bu eldivenler ona ait.
- These are my only pair of work gloves.
- Bunlar benim tek iş eldivenlerim.
- These are the gloves Tom bought me.
- Bunlar Tom'un bana aldığı eldivenler.
- I handed her her gloves.
- Ona eldivenlerini verdim.
- I bought myself a new pair of gloves.
- Kendime yeni bir çift eldiven satın aldım.
- Tom left his gloves in the car.
- Tom eldivenlerini arabada bıraktı.
- Tom picked up one of his gloves and put it on.
- Tom eldivenlerinden birini aldı ve onu giydi.
- Tom took one of his gloves off.
- Tom eldivenlerinden birini çıkardı.
- Whose gloves are these?
- Bu eldivenler kimin?
- These gloves kept her hands warm.
- Bu eldivenler onun ellerini sıcak tuttu.
- Are these Tom's gloves?
- Bunlar Tom'un eldivenleri mi?
- Tom forgot to wear gloves.
- Tom eldiven giymeyi unuttu.
- These gloves belong to her.
- Bu eldivenler onun.
- I bought myself a new pair of gloves.
- Kendime yeni bir çift eldiven aldım.
- He bought a new pair of gloves.
- O yeni bir çift eldiven aldı.
- Those gloves are mine.
- Bu eldivenler benim.
- These gloves belong to me.
- Bu eldivenler bana ait.
- Tom is wearing those gloves you gave him for Christmas.
- Tom, Noel için verdiğiniz eldivenleri giyiyor.
- Tom took off his gardening gloves.
- Tom bahçe eldivenlerini çıkardı.
- I'm wearing gloves.
- Eldiven giyiyorum.
- I found a pair of gloves under the chair.
- Sandalyenin altında bir çift eldiven buldum.
- Tom couldn't get his gloves on.
- Tom eldivenlerini giyemedi.
- Give me back my gloves.
- Eldivenlerimi bana geri ver.
- I want a pair of gloves.
- Bir çift eldiven istiyorum.
- At the funeral, the widow looked very dignified, with her black suit, hat and gloves.
- Cenazede dul kadın, siyah takım elbisesi, şapkası ve eldivenleriyle çok asil görünüyordu.
- Tom put on his coat and gloves.
- Tom ceketini ve eldivenlerini giydi.
- Tom put on his gloves.
- Tom eldivenlerini giydi.
- Tom put on his mask, gloves and face shield before leaving the house.
- Tom evden çıkmadan maskesini, eldivenini ve siperliğini taktı.
- Tom took off his coat and gloves.
- Tom ceketini ve eldivenlerini çıkardı.
- Tom is wearing black leather gloves.
- Tom siyah deri eldiven giyiyor.
Show More (181)
|
