|
- When I got up this morning, I had a headache.
- Bu sabah kalktığımda başım ağrıyordu.
- When she has a headache, the slightest noise irritates her.
- Başı ağrıdığında, en ufak bir ses onu rahatsız eder.
- I no longer have a headache.
- Artık başım ağrımıyor.
- You always seem to have a headache.
- Her zaman başın ağrıyor gibi görünüyor.
- She has a headache.
- Onun başı ağrıyor.
- I have a headache, so I would like to take a day off today.
- Başım ağrıyor, bu yüzden bugün izin istiyorum.
- Do you still have a headache?
- Hâlâ başın ağrıyor mu?
- It's hard to relax when you have a headache.
- Başın ağrıyorsa dinlenmek zordur.
- I have a headache.
- Benim başım ağrıyor.
- Tom had a headache so he took a couple of aspirin.
- Tom'un başı ağrıyordu, o yüzden birkaç aspirin aldı.
- Tom had a headache.
- Tom'un başı ağrıyormuş.
- I have a headache.
- Baş ağrım var.
- Tom said he had a headache.
- Tom, başının ağrıdığını söyledi.
- I have a headache now.
- Şu an başım ağrıyor.
- Carol has a headache.
- Carol'ın başı ağrıyor.
- I had a headache earlier today.
- Bugün erken saatlerde başım ağrıyordu.
- He had a headache.
- Onun başı ağrıyordu.
- For days, Mary has had a headache.
- Günlerdir Mary'nin başı ağrıyor.
- Tom had a headache last night.
- Tom'un dün gece başı ağrıyordu.
- When she has a headache, the slightest noise irritates her.
- Onun bir baş ağrısı olduğunda, en ufak ses onu rahatsız eder.
- Tom had a headache.
- Tom'un başı ağrıyordu.
- She has a headache.
- Başı ağrıyor.
- I had a headache.
- Başım ağrıyordu.
- He has a headache.
- Başı ağrıyor.
- I have a headache.
- Başım ağrıyor.
- I had a headache, and I took the day off today.
- Başım ağrıyordu ve bir gün izin aldım.
- I have a headache this morning.
- Bu sabah başım ağrıyor.
- No, I don’t have a headache; I just don’t want to sleep with you.
- Hayır, başım ağrımıyor; sadece seninle yatmak istemiyorum.
- Tom looks like he has a headache.
- Tom'un başı ağrıyor gibi görünüyor.
- Tom told Mary that he had a headache.
- Tom, Mary'ye başının ağrıdığını söyledi.
- I had a headache so I took a couple of aspirin.
- Başım ağrıyordu, bu yüzden birkaç aspirin aldım.
- I still have a headache, but I'm feeling better this morning.
- Hâlâ başım ağrıyor ama bu sabah kendimi daha iyi hissediyorum.
- Tom told Mary that he had a headache.
- Tom Mary'ye baş ağrısının olduğunu söyledi.
- I had a headache, and I took the day off today.
- Başım ağrıyor ve bugün izin aldım.
- Mary pretended to have a headache to avoid answering her cousin's questions.
- Mary kuzeninin sorularına cevap vermemek için başım ağrıyor numarası yaptı.
- He had a headache.
- Başı ağrıyordu.
- She had a headache from lack of sleep.
- Uykusuzluktan başı ağrıyordu.
- Tom appears to have a headache.
- Tom'un başı ağrıyor gibi görünüyor.
- Not tonight, I have a headache.
- Bu gece olmaz, başım ağrıyor.
- You always seem to have a headache.
- Her zaman başın ağrıyor gibi görünüyorsun.
- I had a headache last night.
- Dün gece başım ağrıdı.
- I had a headache all day yesterday.
- Dün bütün gün başım ağrıyordu.
- Do you have a headache?
- Başın ağrıyor mu?
- I had a headache last night.
- Dün gece başım ağrıyordu.
- When I got up this morning, I had a headache.
- Bu sabah kalktığımda, başım ağrıyordu.
- I've had a headache since I got up this morning.
- Bu sabah kalktığımdan beri başım ağrıyor.
- Tom told us he had a headache.
- Tom bize baş ağrısının olduğunu söyledi.
- She told us that you had a headache.
- Bize başının ağrıdığını söyledi.
- It's hard to relax when you have a headache.
- Başın ağrırken rahatlamak zordur.
- She appears to have a headache.
- O, başı ağrıyor gibi görünüyor.
- Now I have a headache, too.
- Şimdi benim de başım ağrıyor.
- I have a headache and I am suffering from a cough.
- Başım ağrıyor ve öksürükten muzdaribim.
- No, I don’t have a headache; I just don’t want to sleep with you.
- Hayır, baş ağrım yok; ben sadece seninle yatmak istemiyorum.
- I have a headache now.
- Şu anda bir baş ağrım var.
- I had a headache all day yesterday.
- Dün bütün gün başım ağrıdı.
- Tom appears to have a headache.
- Tom baş ağrısı çekiyormuş gibi gözüküyor.
- Tom had a headache so he took a couple of aspirin.
- Tom'un baş ağrısı vardı, bu yüzden birkaç aspirin aldı.
- Do you have a headache and a sore throat?
- Başın ağrıyor mu ve boğazın acıyor mu?
- Mary has a headache.
- Mary'nin başı ağrıyor.
- Tom told us that he had a headache.
- Tom bize başının ağrıdığını söyledi.
- I still have a headache.
- Hâlâ başım ağrıyor.
- Tom has a headache.
- Tom'un başı ağrıyor.
- Tom told us he had a headache.
- Tom bize başının ağrıdığını söyledi.
- I don't have a headache.
- Başım ağrımıyor.
- I have a headache, so I would like to take a day off today.
- Başım ağrıyor, bu yüzden bugün izin almak istiyorum.
- She had a headache.
- Onun başı ağrıyordu.
- I would have come to the cinema with you all, but unfortunately I had a headache.
- Sizinle sinemaya gelirdim ama ne yazık ki başım ağrıyor.
- Tom had a headache last night.
- Tom'un dün gece baş ağrıyordu.
- I have a headache this morning.
- Bu sabah bir baş ağrım var.
- I've had a headache since yesterday.
- Dünden beri başım ağrıyor.
- I have a headache and I am suffering from a cough.
- Başım ağrıyor ve bir öksürükten müzdaribim.
- I have a headache today.
- Bugün başım ağrıyor.
- When I got out of bed this morning, I had a headache.
- Bu sabah yataktan kalktığımda başım ağrıyordu.
- He has a headache.
- Onun başı ağrıyor.
- Tom said he had a headache.
- Tom başının ağrıdığını söyledi.
- Every night I have a headache.
- Her gece başım ağrıyor.
- She had a headache.
- Başı ağrıyordu.
- She appears to have a headache.
- Başı ağrıyor gibi görünüyor.
Show More (75)
|