|
- The Commission presented its report on pensions in June 2001.
- Komisyon emekli maaşlarına ilişkin raporunu Haziran 2001'de sunmuştur.
- In June 2002, the competent authority for the Member States considered it was necessary to take measures without delay.
- Haziran 2002'de Üye Devletlerin yetkili makamları gecikmeksizin tedbir alınması gerektiğini düşünmüşlerdir.
- Their working group on NIS was set up in June 2002.
- NIS'e ilişkin çalışma grubu Haziran 2002'de kurulmuştur.
- The Commission presented its report on pensions in June 2001.
- Komisyon Haziran 2001'de emekli maaşlarına ilişkin raporunu sunmuştur.
- Concerning social protection, an unemployment insurance scheme was launched in June 2000.
- Sosyal koruma ile ilgili olarak, Haziran 2000’de bir işsizlik sigortası sistemi devreye sokuldu.
- In the banking sector a new Banking Act has been adopted in June 1999.
- Bankacılık sektöründe, Haziran 1999'da, yeni bir Bankalar Kanunu kabul edilmiştir.
- We also remember the 58 victims found at Dover in June 2000.
- Haziran 2000'de Dover'da bulunan 58 kurbanı da hatırlıyoruz.
- In June 2003, the Commission transmitted its proposals for the Second Action Plan to the Council.
- Haziran 2003'te Komisyon, İkinci Eylem Planı'na ilişkin önerilerini Konseye iletti.
- In June 1998, the Council reached agreement on a European Union Code of Conduct on arms exports.
- Haziran 1998'de Konsey, silah ihracatına ilişkin bir Avrupa Birliği Davranış Kuralları üzerinde anlaşmaya varmıştır.
- The Law establishing the Central Bank was amended in June 1999.
- Merkez Bankası’nın kurulmasına dair kanun Haziran 1999’da değiştirildi.
- The targets set at the session in New York in June 1998 were admittedly rather ambitious.
- Haziran 1998'de New York'ta yapılan oturumda belirlenen hedefler kuşkusuz oldukça iddialıydı.
- First discussions between the Turkish State Institute of Statistics (SIS) and Eurostat took place in June 2000.
- Türkiye Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) ve Eurostat arasında ilk görüşmeler Haziran 2000’de gerçekleşti.
- The Copenhagen European Council in June 1993 decided on a number of “political” criteria for accession,.
- Haziran 1993'te yapılan Kopenhag AB Konseyi, katılım için bir dizi “politik” kriter üzerinde mutabık kaldı.
- In Tokyo in June 2003, the international community pledged USD 4.5 billion to underpin the peace process.
- Haziran 2003'te Tokyo'da uluslararası toplum barış sürecini desteklemek üzere 4.5 milyar ABD doları taahhüt etmiştir.
- Their working group on NIS was set up in June 2002.
- NIS üzerine çalışma grupları Haziran 2002'de kurulmuştur.
- This was explicitly recognised at the European Council in Feira in June 2002.
- Bu husus Haziran 2002'de Feira'da düzenlenen Avrupa Konseyi'nde açıkça kabul edilmiştir.
- Only in June 2001 did the Council adopt a common position.
- Konsey ancak Haziran 2001'de ortak bir tutum benimsemiştir.
- He quoted the fine declarations that were made in June 2001.
- Haziran 2001'de yapılan ceza açıklamalarından alıntı yaptı.
- In June 2002, the competent authority for the Member States considered it was necessary to take measures without delay.
- Haziran 2002'de Üye Devletlerin yetkili makamları, gecikmeksizin tedbir alınmasının gerekli olduğunu değerlendirdi.
- In accordance with the conclusions adopted by the Council in June 2002, the Union intends to proceed step by step.
- Haziran 2002'de Konsey tarafından kabul edilen kararlar uyarınca, Birlik adım adım ilerleme niyetindedir.
- In June 2003, the Commission transmitted its proposals for the Second Action Plan to the Council.
- Haziran 2003'te Komisyon, İkinci Eylem Planı'na ilişkin önerilerini Konsey'e iletti.
- In order to address these issues, the new banking law, adopted in June 1999, was amended in December 1999.
- Bu konuları ele almak için, Haziran 1999’da kabul edilen yeni bankalar yasası Aralık 1999’da değiştirildi.
- I hope to be able to go in June.
- Umarım Haziran'da gidebilirim.
- We're coming back to Europe in June!
- Haziran'da Avrupa'ya geri dönüyoruz!
- Sami moved to that unit in June, 2006.
- Sami o eve Haziran 2006'da taşındı.
- We have a lot of rain in June and July.
- Haziran ve temmuz aylarında çok yağmur yağar.
- We are to get married in June.
- Haziran'da evleneceğiz.
- He told me that he would go to France in June.
- Haziran'da Fransa'ya gideceğini söyledi.
- We have many rainy days in June.
- Haziran'da yağmurlu günümüz çok olur.
- He will leave Tokyo and come to Kansai in June.
- Haziran'da Tokyo'dan ayrılıp Kansai'ye gelecek.
- In June, it rains day after day without stopping.
- Haziran'da hiç durmadan yağmur yağar.
- He returned from Holland in June.
- Haziranda Hollanda'dan döndü.
- Sami left Egypt in June, 2006.
- Sami Haziran 2006'da Mısır'dan ayrıldı.
- Sami moved to that unit in June, 2006.
- Sami, haziran 2006'da o birime taşındı.
- Mary will get her degree in June.
- Mary Haziran'da diplomasını alacak.
- School breaks up in June.
- Haziran'da okullar tatil oluyor.
- Sami's trial began in June, 2006.
- Sami'nin davası Haziran 2006'da başladı.
- My daughter will get married in June.
- Kızım Haziran'da evlenecek.
- She is expecting a baby in June.
- O, haziranda bir çocuk bekliyor.
- In June we married.
- Haziran'da evlendik.
- It rains a lot in June.
- Haziran'da çok yağmur yağar.
- My daughter is getting married in June.
- Kızım Haziran'da evleniyor.
- We will get married in June.
- Haziran'da evleneceğiz.
- They captured Rome in June of 1944.
- Haziran 1944'te Roma'yı ele geçirdiler.
- Cherries are ripe in June or July.
- Kirazlar, Haziran ya da Temmuz'da olgunlaşır.
- We have many rainy days in June.
- Haziran'da çok sayıda yağmurlu gün olur.
- It's not as hot in June as it is in July.
- Hava haziranda temmuzda olduğu kadar sıcak değil.
- The school year ends in June.
- Okul yılı haziran'da bitiyor.
- I'm getting married to her in June.
- Haziran'da onunla evleniyorum.
- He told me that he would go to France in June.
- Bana haziranda Fransa'ya gideceğini söyledi.
- Tom finished school in June.
- Tom Haziran'da okulu bitirdi.
- Sami's trial began in June, 2006.
- Sami'nin duruşması Haziran 2006'da başladı.
- We have a lot of rain in June.
- Haziran'da çok yağmur yağar.
- Rainy season begins in June.
- Yağmur mevsimi Haziran'da başlıyor.
- It's not as hot in June as it is in July.
- Haziran, Temmuz kadar sıcak değildir.
- The rainy season begins in June.
- Yağmur mevsimi Haziran'da başlar.
- Rainy season begins in June.
- Yağışlı mevsim haziranda başlar.
- I'll miss you so much when you leave in June.
- Haziran'da gittiğinde seni çok özleyeceğim.
- I'll miss you so much when you leave in June.
- Haziran'da ayrıldığın zaman seni çok özleyeceğim.
- I'm getting married to her in June.
- Onunla Haziran'da evleneceğim.
- Italian youth unemployment hit a record-high at 44.2 percent in June 2015.
- İtalya'da genç işsizliği Haziran 2015'te yüzde 44,2 ile rekor seviyeye ulaştı.
- I think we're going on vacation in June.
- Sanırım Haziran'da tatile çıkacağız.
- I think we're going on vacation in June.
- Haziran'da tatil yapacağımızı düşünüyorum.
- I will be thirty-five in June.
- Haziran'da 35 yaşında olacağım.
- There's a lot of rain in June.
- Haziran'da çok yağmur yağar.
- In Japan we have a lot of rain in June.
- Japonya'da haziranda çok yağmur yağar.
- Janet and Bill are going to get hitched in June.
- Janet ve Bill Haziran'da evlenecekler.
- She is expecting a baby in June.
- Haziran'da bir bebek bekliyor.
Show More (65)
|
|
- We will have a look in June to see whether everything has turned out well.
- Her şeyin yolunda gidip gitmediğini görmek için Haziran ayında bir göz atacağız.
- The Commission will be adopting the second measure in the package ordered by Nice in June as well.
- Komisyon, Haziran ayında Nice tarafından sipariş edilen paketteki ikinci tedbiri de kabul edecektir.
- The role of this group was mainly to prepare the crucial summit of Council ministers in June.
- Bu grubun görevi esas olarak Haziran ayında yapılacak olan Konsey bakanlar zirvesine hazırlık yapmaktı.
- A communication in June will set out the full proposal for change.
- Haziran ayında yayınlanacak olan bir bildiri, değişim önerisinin tamamını ortaya koyacaktır.
- In June tensions arose around the renewal of the mandate of UNFICYP.
- Haziran ayında UNFICYP'in görev süresinin uzatılması konusunda gerginlik yaşandı.
- Progress will be assessed at the Seville European Council in June.
- İlerleme Haziran ayındaki Sevilla Avrupa Konseyi'nde değerlendirilecek.
- In June I applauded and supported it.
- Haziran ayında bunu alkışladım ve destekledim.
- A banned carcinogenic herbicide was found in grain fed to organic chickens in Germany in June.
- Haziran ayında Almanya'da organik tavuklara yedirilen tahılda yasaklı kanserojen bir herbisit bulundu.
- In June, the China delegation will be visiting China and Tibet.
- Haziran ayında Çin heyeti Çin ve Tibet'i ziyaret edecek.
- The Palestinian Prime Minister is planning to hold elections in June next year.
- Filistin Başbakanı gelecek yıl Haziran ayında seçimlerin yapılmasını planlıyor.
- Preparations for Johannesburg will be one of the main items for discussion at the Seville European Council in June.
- Johannesburg hazırlıkları Haziran ayında Sevilla'da yapılacak Avrupa Konseyi'nin ana tartışma konularından biri olacak.
- The Commission communication that should have arrived in June arrived in November.
- Haziran ayında gelmesi gereken Komisyon tebliği Kasım ayında geldi.
- In June, the China delegation will be visiting China and Tibet.
- Çin heyeti Haziran ayında Çin ve Tibet'i ziyaret edecek.
- In June, the Council restated its intention to maintain this approach.
- Haziran ayında Konsey bu yaklaşımı sürdürme niyetini yinelemiştir.
- They are part of the agreement reached with Greenland in June.
- Haziran ayında Grönland ile varılan anlaşmanın bir parçasıdırlar.
- Will the feasibility study be submitted to the European Parliament in June so that we too can debate it?
- Fizibilite çalışması, bizim de tartışabilmemiz için Haziran ayında Avrupa Parlamentosu'na sunulacak mı?
- A communication in June will set out the full proposal for change.
- Haziran ayında yapılacak bir bildirimle değişiklik teklifinin tamamı ortaya konacaktır.
- Progress will be assessed at the Seville European Council in June.
- İlerleme Haziran ayındaki Sevilla Avrupa Konseyi'nde değerlendirilecektir.
- These negotiations may finish in June.
- Bu müzakereler Haziran ayında sona erebilir.
- In the Commission's press release in June it noted that these two aspects have been separated.
- Komisyonun Haziran ayındaki basın açıklamasında bu iki konunun birbirinden ayrıldığı belirtilmişti.
- The EC-Turkey Joint Parliamentary Committee met in June and adopted a joint resolution for the first time.
- AT-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Haziran ayında toplanmış ve ilk defa ortak bir karar kabul etmiştir.
- In the Commission's press release in June it noted that these two aspects have been separated.
- Komisyon'un Haziran ayındaki basın açıklamasında bu iki konunun birbirinden ayrıldığı belirtilmişti.
- In June, the Commission will be presenting its so-called mid-term-Review of agriculture.
- Haziran ayında Komisyon, tarıma ilişkin sözde orta vadeli gözden geçirme raporunu sunacaktır.
- The first world congress against capital punishment was held in Strasbourg in June.
- İdam cezasına karşı ilk dünya kongresi Haziran ayında Strasbourg'da düzenlendi.
- In June, the Commission will be presenting its so-called mid-term-Review of agriculture.
- Haziran ayında Komisyon, tarıma ilişkin sözde orta vadeli gözden geçirme raporunu sunacak.
- He returned from Holland in June.
- Haziran ayında Hollanda'dan döndü.
- The rainy season begins in June.
- Yağışlı sezon haziran ayında başlar.
- There were not many rainy days in June this year.
- Bu yıl Haziran ayında pek yağmurlu gün olmadı.
- School breaks up in June.
- Okul haziran ayında tatile girer.
- We can deliver the product in June.
- Ürünü haziran ayında teslim edebiliriz.
- Sami was extradited to Canada in June.
- Sami haziran ayında Kanada'ya iade edildi.
- My sister is having a baby in June.
- Kız kardeşimin haziran ayında bir bebeği olacak.
- Janet and Bill are going to get hitched in June.
- Janet ve Bill Haziran ayında evlenecekler.
- He will leave Tokyo and come to Kansai in June.
- Haziran ayında Tokyo'dan ayrılacak ve Kansai'ye gidecek.
- In Japan, the rainy season usually begins in June.
- Japonya'da yağmur mevsimi genellikle Haziran ayında başlar.
- It rains a lot in June in Japan.
- Japonya'da haziran ayında çok yağmur yağar.
- They are to be married in June.
- Haziran ayında evlenecekler.
- There's a lot of rain in June.
- Haziran ayında çok yağmur oluyor.
- Sami accepted Islam in June.
- Sami İslam'ı Haziran ayında kabul etti.
- It rains a lot in June.
- Haziran ayında çok yağmur yağıyor.
- We have many rainy days in June.
- Haziran ayında çok yağmurlu günlerimiz olur.
- In June, it rains day after day without stopping.
- Haziran ayında her gün durmadan yağmur yağar.
- The Steve Miller Band released a new album in June of 2010.
- Steve Miller Band 2010 yılının Haziran ayında yeni bir albüm çıkardı.
- In June we married.
- Haziran ayında evlendik.
- Hurricanes usually occur in June.
- Kasırgalar genellikle Haziran ayında meydana gelir.
- My daughter is to get married in June.
- Kızım haziran ayında evlenecek.
- They are to be married in June.
- Onlar haziran ayında evlenecekler.
- As a rule we have much rain in June in Japan.
- Genellikle Japonya'da haziran ayında fazla yağmur vardır.
- Sami died in June of 1996.
- Sami 1996 yılının Haziran ayında öldü.
- Sami died in June, 2006.
- Sami 2006 yılının Haziran ayında öldü.
- As a rule we have much rain in June in Japan.
- Kural olarak Japonya'da Haziran ayında çok yağmur yağar.
- Generally speaking, there is little rain here in June.
- Genel olarak, burada Haziran ayında az yağmur yağar.
- Tom finished school in June.
- Tom haziran ayında okulu bitirdi.
- In Japan, the rainy season usually begins in June.
- Japonya'da yağışlı mevsim genellikle haziran ayında başlar.
- In Japan we have a lot of rain in June.
- Japonya'da Haziran ayında çok yağmur yağar.
Show More (52)
|