1 |
inherit from |
miras kalmak |
v. |
|
- How much did you inherit from your uncle?
- Amcandan sana ne kadar miras kaldı?
- He just moved into an apartment he inherited from his parents.
- Ailesinden miras kalan bir daireye yeni taşındı.
- Dan didn't want to be taxed on the land he inherited from his mother.
- Dan, annesinden miras kalan arazi için vergilendirilmek istemedi.
- Tom bought an engagement ring for Mary with money he inherited from his grandfather.
- Tom büyükbabasından miras kalan parayla Mary için bir nişan yüzüğü aldı.
Show More (1)
|
2 |
inherit from |
miras olarak almak |
v. |
|
- She inherited a fortune from her mother.
- Annesinden ona bir servet miras kaldı.
Show More (-2)
|
3 |
inherit from |
yadigar olarak almak |
v. |
|
- We inherited this barbeque from the couple next door.
- Bu mangal bize yanda oturan çiftten yadigar kaldı.
Show More (-2)
|