Tureng - last week - Anglais Turc Phrases

Historique

	Anglais	Turc
1	last week	geçen hafta	n.
	I am grateful that you wrote in the past, but last week his leave to appeal to the Supreme Court was turned down. Geçmişte yazdığınız için minnettarım, ancak geçen hafta Yüksek Mahkeme'ye itiraz izni reddedildi. One negotiating round was concluded last week in Asunción. Geçen hafta Asunción'da bir müzakere turu tamamlandı. I spent last week with an EP delegation in the United States. Geçen haftayı AP delegasyonuyla birlikte Amerika Birleşik Devletleri'nde geçirdim. The question of earmarking, mentioned by a number of Members this morning, was discussed at last week's trialogue. Bu sabah bazı Üyeler tarafından dile getirilen tahsisat meselesi geçen haftaki oturumda tartışılmıştı. Today and last week, there were dock workers demonstrating outside the Parliament buildings. Bugün ve geçen hafta Parlamento binalarının dışında gösteri yapan liman işçileri vardı. Last week we approved a package of emergency food aid amounting to EUR 9.5 million. Geçen hafta 9.5 milyon Avro tutarında bir acil gıda yardımı paketini onayladık. Negotiations on the accession of ten countries to the EEA were launched in Brussels just last week. On ülkenin AEA'ya katılımına ilişkin müzakereler geçtiğimiz hafta Brüksel'de başlatıldı. Last week, I was on an official visit to Greece with a Parliamentary committee. Geçtiğimiz hafta bir Parlamento heyetiyle birlikte Yunanistan'a resmi bir ziyarette bulundum. The response of the Council and the European Commission last week was, I think, adequate. Konsey ve Avrupa Komisyonunun geçen hafta verdiği yanıtın yeterli olduğunu düşünüyorum. I am deputy chairman of the delegation to Slovakia, and we were in Slovakia last week. Ben Slovakya heyetinin başkan yardımcısıyım ve geçen hafta Slovakya'daydık. I heard the call of Aung San Suu Kyi last week for a European Union common policy on Burma. Geçen hafta Aung San Suu Kyi'nin Burma konusunda Avrupa Birliği ortak politikası çağrısını duydum. What happened last week is so horrific on account of its sheer scale and the large number of victims involved. Geçen hafta yaşananlar, büyüklüğü ve çok sayıda mağduru içermesi nedeniyle çok korkunçtur. I am grateful that you wrote in the past, but last week his leave to appeal to the Supreme Court was turned down. Geçmişte yazdığınız için minnettarım, ancak geçen hafta Yüksek Mahkeme'ye temyiz başvurusu reddedildi. Last week, MEP Karla Peijs was attacked in Brussels. Geçen hafta AP üyesi Karla Peijs Brüksel'de saldırıya uğradı. In Iran last week, a woman was condemned to death by stoning for adultery. Geçtiğimiz hafta İran'da bir kadın zina yaptığı gerekçesiyle taşlanarak idama mahkum edildi. This view was, by the way, reiterated last week in Mexico City. Bu arada bu görüş geçen hafta Mexico City'de yinelendi. Last week, the Bureau adopted a new rule which will enter into force when the Statute does. Geçen hafta Başkanlık Divanı, Tüzük yürürlüğe girdiğinde yürürlüğe girecek olan yeni bir kuralı kabul etti. A Swedish report last week pointed out that these problems are extremely serious. Geçen hafta İsveç'te yayınlanan bir rapor bu sorunların son derece ciddi olduğuna işaret etmektedir. Last week's M3 growth figures were higher than predicted. Geçen haftanın M3 büyüme rakamları tahmin edilenden daha yüksekti. Lithuania and Slovakia were specifically mentioned by the Council last week. Geçen hafta Konsey tarafından Litvanya ve Slovakya'dan özellikle bahsedildi. In spite of this, some 218 tonnes of food got through to Kabul last week to avert a crisis. Buna rağmen geçen hafta 218 ton gıda Kabil'e ulaşarak krizi önledi. Last week, the Presidency presented a negotiating package for each of the candidate countries. Geçen hafta Başkanlık, aday ülkelerin her biri için bir müzakere paketi sundu. This is our duty, a duty which, last week, the EU leaders recognised must be faced up to. Bu bizim görevimizdir ve geçen hafta AB liderleri bu görevle yüzleşilmesi gerektiğini kabul etmişlerdir. First of all I would like to emphasise the deep sympathy we feel for the victims of last week's attack. Öncelikle geçen haftaki saldırının kurbanlarına duyduğumuz derin sempatiyi vurgulamak isterim. It was, however, a prudent decision that was taken on Turkey last week in the European Council. Bununla birlikte geçen hafta Avrupa Konseyinde Türkiye'ye ilişkin alınan karar sağduyulu bir karardı. Mr President, last week, there were presidential elections in Azerbaijan. Sayın Başkan, geçen hafta Azerbaycan'da cumhurbaşkanlığı seçimleri vardı. Last week's European Council achieved practically all its objectives. Geçen haftaki Avrupa Konseyi neredeyse tüm hedeflerine ulaştı. After all, we all spent last week in discussions with trade unionists. Sonuçta hepimiz geçen haftayı sendikacılarla görüşmeler yaparak geçirdik. In fact, over the last week things have continued to deteriorate. Aslında, geçtiğimiz hafta boyunca işler daha da kötüye gitmeye devam etti. This strike is having disastrous consequences for Madagascar's economy, and last week cost between USD 8-10 million. Madagaskar ekonomisi için feci sonuçlar doğuran bu grevin geçen haftaki maliyeti 8-10 milyon dolar arasında değişiyor. This was a point discussed in considerable detail in the Foreign Affairs Committee last week. Bu konu geçen hafta Dışişleri Komisyonunda oldukça detaylı bir şekilde ele alındı. We promised to do so last week during a special debate at the UN. Geçen hafta BM'deki özel bir tartışma sırasında bunu yapacağımıza söz verdik. This is against the backdrop of a suicide bomber in Moscow last week killing six innocent civilians. Geçen hafta Moskova'da bir intihar bombacısının altı masum sivili öldürdüğü bir ortamda bu açıklamayı yapıyorum. Last week, the Presidency presented a negotiating package for each of the candidate countries. Geçen hafta Dönem Başkanlığı aday ülkelerin her biri için bir müzakere paketi sundu. The compromise agreed in Luxembourg last week largely follows the Commission's recommendations. Geçen hafta Lüksemburg'da varılan uzlaşma, büyük ölçüde Komisyon'un tavsiyelerini takip etmektedir. Last week English contract law was supposed to be under threat. Geçen hafta İngiliz sözleşme hukukunun tehdit altında olduğu düşünülüyordu. This was a point discussed in considerable detail in the Foreign Affairs Committee last week. Bu konu geçen hafta Dışişleri Komisyonu'nda oldukça detaylı bir şekilde ele alındı. I was then asked whether I would take into account the better regulation communication by President Prodi last week. Bunun üzerine Başkan Prodi'nin geçen hafta yaptığı daha iyi düzenleme iletişimini dikkate alıp almayacağım soruldu. The House will be aware that last week in Nigeria a young woman was condemned to death for adultery. Meclis geçen hafta Nijerya'da genç bir kadının zina suçundan ölüme mahkum edildiğinin farkında olacaktır. I also said this at the meetings I had on 3 July and again last week in New York. Bunu 3 Temmuz'da ve geçen hafta New York'ta yaptığım toplantılarda da söyledim. We promised to do so last week during a special debate at the UN. Geçen hafta BM'deki özel bir tartışma sırasında bunu yapacağımıza söz vermiştik. Last week we had Copenhagen. Geçen hafta Kopenhag vardı. What was said in our deeply moving session last week is still true today. Geçen haftaki derin duygulu oturumumuzda söylenenler bugün hala geçerlidir. Last week, some of us were given a demonstration of how the documents are now available. Geçen hafta bazılarımıza belgelerin nasıl erişilebilir olduğu gösterildi. I was part of the delegation which visited Washington last week. Geçen hafta Washington'u ziyaret eden heyetin bir parçasıydım. In relation to that, he kindly invited me and others to his Conference on Impact Assessment last week. Bu konuyla ilgili olarak geçen hafta beni ve diğerlerini nazik bir şekilde Etki Değerlendirmesi Konferansına davet etti. I spent last week with an EP delegation in the United States. Geçen haftayı Amerika Birleşik Devletleri'nde bir AP delegasyonu ile geçirdim. They were able to appear on radio and television last week. Geçen hafta radyo ve televizyona çıkmayı başardılar. This is our duty, a duty which, last week, the EU leaders recognised must be faced up to. Bu bizim görevimizdir; geçen hafta AB liderlerinin de kabul ettiği gibi bu görevle yüzleşmeliyiz. Last week there was the massive support for the enlargement project shown by the Irish. Geçen hafta İrlandalıların genişleme projesine verdiği büyük destek vardı. For example, take what happened last week. Örneğin geçen hafta olanları ele alalım. Lithuania and Slovakia were specifically mentioned by the Council last week. Litvanya ve Slovakya'dan geçen hafta Konsey tarafından özellikle bahsedilmiştir. Our delegation for cooperation with Georgia was in Georgia last week. Gürcistan ile iş birliği heyetimiz geçen hafta Gürcistan'daydı. Negotiations on the accession of ten countries to the EEA were launched in Brussels just last week. On ülkenin AEA'ya katılımına ilişkin müzakereler daha geçen hafta Brüksel'de başlatıldı. Last week in Rome I and my colleagues had a series of meetings in connection with the reaction to terrorism. Geçen hafta Roma'da ben ve meslektaşlarım terörizme verilen tepkiyle ilgili olarak bir dizi toplantı gerçekleştirdik. I met many of these women and men in Kabul last week. Geçen hafta Kabil'de bu kadın ve erkeklerin birçoğuyla tanıştım. Our delegation for cooperation with Georgia was in Georgia last week. Gürcistan ile işbirliği heyetimiz geçen hafta Gürcistan'daydı. Last week I met European partners representing all sectors of the air transport industry. Geçtiğimiz hafta hava taşımacılığı sektörünün tüm sektörlerini temsil eden Avrupalı ortaklarla bir araya geldim. Mr Prodi, you deemed it appropriate to launch a political manifesto in Italy last week. Sayın Prodi, geçen hafta İtalya'da bir siyasi manifesto yayınlamayı uygun gördünüz. In relation to that, he kindly invited me and others to his Conference on Impact Assessment last week. Bununla ilgili olarak, beni ve diğerlerini geçen hafta düzenlediği Etki Değerlendirmesi Konferansına nazikçe davet etti. Last week was no exception. Geçen hafta bir istisna değildi. I also said in my speech, however, that the optimism I had felt had been shattered by the events of last week. Ancak konuşmamda, hissettiğim iyimserliğin geçen hafta yaşanan olaylarla yerle bir olduğunu da ifade ettim. At the end of last week the Dutch Finance Minister announced measures to restore confidence in the financial markets. Geçen haftanın sonunda Hollanda Maliye Bakanı mali piyasalarda güveni yeniden tesis edecek önlemleri açıkladı. On the other hand, the Commission issued a document on better regulation last week. Öte yandan Komisyon geçtiğimiz hafta daha iyi düzenlemelere ilişkin bir belge yayınladı. The Environment Council also called upon other countries to engage in a dialogue on this question last week. Çevre Konseyi de geçen hafta diğer ülkeleri bu konuda diyalog kurmaya çağırdı. Last week, parliament in Germany agreed on a system that is very much in line with the directive. Geçen hafta Almanya'da parlamento, direktifle büyük ölçüde uyumlu bir sistem üzerinde anlaşmaya vardı. Last week, the EU showed itself in its best light at the donor conference. Geçtiğimiz hafta AB, donörler konferansında kendini en iyi şekilde gösterdi. I am saying this expressly with last week's Danish referendum in mind. Bunu geçen haftaki Danimarka referandumunu göz önünde bulundurarak açıkça söylüyorum. Our delegation for cooperation with Georgia was in Georgia last week. Gürcistan ile işbirliğinden sorumlu heyetimiz geçen hafta Gürcistan'daydı. I also said in my speech, however, that the optimism I had felt had been shattered by the events of last week. Ancak konuşmamda, hissettiğim iyimserliğin geçen hafta yaşanan olaylarla yerle bir olduğunu da söyledim. The truly tragic events of last week emphasise the importance of the fight against terrorism and organised crime. Geçtiğimiz hafta yaşanan gerçekten trajik olaylar, terörizm ve organize suçlarla mücadelenin önemini vurgulamaktadır. I have already said this to our Algerian counterparts when I met them last week, but I would like to repeat it today. Bunu Cezayirli mevkidaşlarımızla geçen hafta görüştüğümde de söylemiştim, ancak bugün tekrarlamak istiyorum. Last week, I attended the ICAO Conference in Montreal on behalf of the European Parliament. Geçtiğimiz hafta Montreal'de düzenlenen ICAO Konferansına Avrupa Parlamentosu adına katıldım. The announcement last week was bad enough. Geçen hafta yapılan duyuru yeterince kötüydü. Two ships left two weeks ago and two ships left last week. İki hafta önce iki gemi ayrıldı ve geçen hafta da iki gemi ayrıldı. Last week one of the prisoners, Rached Jaidane, fell into a coma. Geçen hafta mahkumlardan biri olan Rached Jaidane komaya girdi. Last week, therefore, I decided to send a written question to the Commission, condemning this lack of action. Bu nedenle geçen hafta Komisyona yazılı bir soru göndererek bu eylemsizliği kınamaya karar verdim. That is how you put a guy in the hospital last week. Ve işte geçen hafta bir adamı böyle hastanelik ettin. Listen, I spent all last week making these for you. Dinle, geçen hafta boyunca bunları senin için yaptım. Wow, check this out - someone in the next town over won the lottery last week! Vay canına, şuna bakın; yan kasabadan biri geçen hafta piyango kazanmış! Liberia last week released its last patient from hospital. Liberya geçen hafta hastanedeki son hastasını taburcu etti. Tom had a bad cold last week. Tom geçtiğimiz hafta fena bir soğuk algınlığı geçirdi. A new study published last week suggests that it did not. Geçen hafta yayınlanan yeni bir çalışma öyle olmadığını gösteriyor. Tom had a bad cold last week. Tom geçen hafta kötü bir nezle geçirdi. They had a baby last week. Geçen hafta bir bebekleri oldu. Tom rode a horse last week when he was at his grandfather's ranch. Tom büyükbabasının çiftliğindeyken geçen hafta ata bindi. I think we'll buy that house we were looking at last week. Sanırım geçen hafta baktığımız şu evi alacağız. I was very busy last week. Geçen hafta çok meşguldüm. Do you think this has something to do with what happened here last week? Sence bunun geçen hafta burada olanlarla bir ilgisi var mı? School started last week. Okul geçen hafta başladı. I met Meg in Kyoto last week. Meg ile geçen hafta Kyoto'da tanıştım. Tom was down with the flu all last week. Tom geçen hafta grip olmuştu. That's what Tom told me last week. Tom'un geçen hafta bana söylediği bu. I'm trying to find that black skirt I wore last week. Geçen hafta giydiğim siyah eteği bulmaya çalışıyorum. Was Tom in Boston last week? Tom geçen hafta Boston'da mıydı? Tom lent Mary his bicycle last week. Tom geçen hafta Mary'ye bisikletini ödünç verdi. He was very ill last week. Geçen hafta çok hastaydı. Were you here last week? Geçen hafta burada mıydın? Tom got hurt in the game last week. Tom geçen hafta maçta yaralandı. I've decided to buy that farm we were looking at last week. Ben geçen hafta baktığımız o çiftliği satın almaya karar verdim. I came here last week. Geçen hafta buraya geldim. I've been laid up with flu for the last week. Geçen hafta gripten yattım. My father, who is now working in the United States, wrote us a letter last week. Şu anda Amerika Birleşik Devletlerinde çalışan babam, geçen hafta bize bir mektup yazdı. My father came back from Osaka last week. Babam geçen hafta Osaka'dan döndü. I'm reading the novel you gave me last week. Geçen hafta bana verdiğin romanı okuyorum. Tom rode a horse last week when he was at his grandfather's ranch. Tom geçen hafta büyükbabasının çiftliğinde ata bindi. Tom got married last week. Tom geçen hafta evlendi. Her father passed away last week. Babası geçen hafta vefat etti. Her father passed away last week. Babası geçen hafta öldü. I'm glad I was able to help you last week. Geçen hafta size yardım edebildiğime memnun oldum. An uncle of mine died last week. Geçen hafta bir amcam öldü. This is the restaurant where we had dinner last week. Bu geçen hafta akşam yemeği yediğimiz restoran. Tom was absent from school all last week. Tom geçen hafta boyunca okula gitmedi. I just got here last week. Geçen hafta geldim. I was sick last week. Geçen hafta hastaydım. Tom was released from prison last week. Tom geçen hafta hapishaneden serbest bırakıldı. I introduced her to you last week. Onu seninle geçen hafta tanıştırmıştım. Tom and Mary were absent all last week. Tom ve Mary tüm geçen hafta yoktu. All I know is that she left last week. Tek bildiğim, onun geçen hafta gittiği. You really should've done that last week. Onu aslında geçen hafta yapman gerekirdi. We were in Boston last week. Geçen hafta Boston'daydık. I didn't go to Boston last week either. Geçen hafta da Boston'a gitmedim. Tom's mother passed away last week. Tom'un annesi geçen hafta öldü. Tom certainly looks better than he did last week. Tom kesinlikle geçen haftadan daha iyi görünüyor. I read few books last week. Geçen hafta birkaç kitap okudum. I think that it was probably Friday of last week. Sanırım geçen hafta Cuma günüydü. João and Maria broke up last week. João ve Maria geçen hafta ayrıldı. Tom was supposed to go to Boston last week. Tom'un geçen hafta Boston'a gitmesi gerekiyordu. The temperature was above zero last week. Geçen hafta sıcaklık sıfırın üzerindeydi. My apartment was robbed last week. Geçen hafta evim soyuldu. The proposal came up last week. Teklif geçen hafta ele alındı. Tom robbed a bank in Boston last week. Tom geçen hafta Boston'da bir banka soydu. Tom looks happier today than he did last week when I saw him. Tom ben onu gördüğümde bugün geçen hafta göründüğünden daha mutlu görünüyor. An uncle of mine died last week. Bir amcam geçen hafta vefat etti. I told you about this last week. Bunu sana geçen hafta anlatmıştım. Last week, I mailed him some souvenirs from the U.S. Geçen hafta, ABD'den ona bazı hediyelik eşyalar postaladım. That man was fired last week. O adam geçen hafta kovuldu. I just saw her last week. Onu daha geçen hafta gördüm. What he said yesterday is inconsistent with what he said last week. Onun dün söylediği geçen hafta söylediği ile tutarsız. It was crowded here all last week. Geçen hafta burası çok kalabalıktı. She was robbed of the handbag that she had bought last week. Geçen hafta satın aldığı el çantası çalındı. I just saw Tom last week. Tom'u geçen hafta gördüm. Had Tom seen you last week? Tom seni geçen hafta gördü mü? They came last week. Onlar geçen hafta geldiler. About how many glasses of milk did you drink last week? Geçen hafta yaklaşık kaç bardak süt içtin? Tom went to the beach last week. Tom geçen hafta plaja gitti. You say I should know him quite well, but as a matter of fact, I was introduced to him only last week. Onu çok iyi tanıyor olmam gerektiğini söylüyorsunuz, ama aslında onunla daha geçen hafta tanıştım. What was Tom doing all last week? Tom geçen hafta boyunca ne yapıyordu? I met them in Boston last week. Onlarla geçen hafta Boston'da tanıştım. I think Tom was sick all last week. Sanırım Tom geçen hafta hastaydı. That's what you said last week. Geçen hafta da böyle söylemiştin. I flew to Boston last week. Geçen hafta Boston'a uçtum. I took a day off last week. Geçen hafta bir gün izin aldım. Tom called Mary a couple of times last week. Tom geçen hafta birkaç kez Mary'yi aradı. Tom and Mary got married just last week. Tom ve Mary geçen hafta evlendi. He quit school last week. Geçen hafta okulu bıraktı. Tom memorized three poems last week. Tom geçen hafta üç şiir ezberledi. Mike had his teeth checked last week. Mike geçen hafta dişlerini kontrol ettirdi. I saw Tom's daughter last week. Tom'un kızını geçen hafta gördüm. You were just here last week. Sadece geçen hafta buradaydın. Tom quit his job last week. Tom geçen hafta işini bıraktı. Tom came here last week. Tom buraya geçen hafta geldi. I was bitten by a dog last week. Geçen hafta bir köpek tarafından ısırıldım. This novel is more interesting than the one I read last week. Bu roman geçen hafta okuduğum romandan daha ilginç. I still owe my brother the ten dollars that he lent me last week. Geçen hafta bana borç verdiği on doları hâlâ kardeşime borçluyum. John and Mary broke up last week. John ve Mary geçen hafta ayrıldılar. I just bought it last week. Daha geçen hafta aldım. Tom bought a car last week. Tom geçen hafta bir araba satın aldı. That's what Tom said last week. Tom da geçen hafta böyle demişti. We went to the museum last week. Geçen hafta müzeye gitmiştik. This is a picture I took last week. Bu, geçen hafta çektiğim bir resimdir. How much money did you spend last week? Geçen hafta ne kadar para harcadın? Tom wasn't at school last week because he was sick. Tom geçen hafta hasta olduğu için okula gelmedi. Tom was arrested last week. Tom geçen hafta tutuklandı. We solved that problem last week. O sorunu geçen hafta çözdük. I turned thirty last week. Geçen hafta otuz yaşına girdim. The plane crash was only last week. Uçak kazası tam geçen haftaydı. Were they busy last week? Onlar geçen hafta meşgul müydü? Father complains of having been busy since last week. Babam geçen haftadan beri meşgul olduğundan yakınıyor. There were six people at the concert last week. Geçen hafta konserde altı kişi vardı. The eel I caught last week is still alive. Geçen hafta yakaladığım yılan balığı hala yaşıyor. Your brother bought a pink truck last week. Erkek kardeşin geçen hafta pembe bir kamyonet aldı. Tom's phone was disconnected last week. Tom'un telefonu geçen hafta kesildi. Tom passed away last week. Tom geçen hafta hayatını kaybetti. What were you doing in Boston last week? Geçen hafta Boston'da ne yapıyordun? Tom had lunch with Mary in Boston last week. Tom geçen hafta Boston'da Mary ile öğle yemeği yedi. Is it true that Tom was in Boston last week? Tom'un geçen hafta Boston'da olduğu doğru mu? I had a party last week, but Tom didn't come. Geçen hafta bir parti verdim ama Tom gelmedi. We went over this last week. Geçen hafta bunu tekrar gözden geçirdik. I spent a great deal of time dealing with that problem last week. Geçen hafta o sorunla ilgilenerek epeyce zaman harcadım. I got married last week. Ben geçen hafta evlendim. I turned thirty last week. Geçen hafta 30 yaşıma girdim. How much do you know about what happened here last week? Geçen hafta burada ne olduğu hakkında ne kadar biliyorsun? She told him that she had seen me there last week. Geçen hafta beni orada gördüğünü söyledi. Did you go to a party last week? Geçen hafta bir partiye gittin mi? Tom wanted to do that last week. Tom bunu geçen hafta yapmak istedi. This book isn't as interesting as the one I read last week. Bu kitap geçen hafta okuduğum kitap kadar ilginç değil. I found my wallet that I thought I'd lost last week. Geçen hafta kaybettiğimi sandığım cüzdanımı buldum. He denied having met her last week. Geçen hafta onunla tanıştığını inkar etti. My grandmother became sick last week. Büyükannem geçen hafta hasta oldu. This is the castle which we visited last week. Bu geçen hafta ziyaret ettiğimiz kale. Last week, I mailed him some souvenirs from the U.S. Geçen hafta ona Amerika'dan bazı hediyelik eşyalar postaladım. Tom broke up with Mary last week. Tom geçen hafta Mary ile ilişkiyi bitirdi. Last week she gave birth to a beautiful daughter. Geçen hafta güzel bir kız çocuğu doğurdu. Tom was in Boston last week, wasn't he? Tom geçen hafta Boston'daydı, değil mi? Last week five students were absent from class. Geçen hafta beş öğrenci derse gelmedi. It was crowded here all last week. Bütün geçen hafta boyunca burası kalabalıktı. Why didn't you go to Boston last week? Sen neden geçen hafta Boston'a gitmedin? Who was absent from school last week? Geçen hafta okula kim gelmedi? I got promoted last week. Geçen hafta terfi aldım. Last week a lot of appointments kept me busy. Geçen hafta bir sürü randevu beni meşgul etti. I want to find out where Tom went last week. Tom'un geçen hafta nereye gittiğini öğrenmek istiyorum. I'm glad that I was able to help you last week. Geçen hafta sana yardım edebildiğime memnun oldum. Last week five students were absent from class. Geçen hafta beş öğrenci sınıfta yoktu. I met him in Boston last week. Geçen hafta Boston'da tanıştım. Did you eat at a restaurant last week? Geçen hafta lokantaya gittin mi? I attended several parties last week. Geçen hafta birkaç partiye katıldım. I played an interesting game of chess against the computer last week. Geçen hafta bilgisayara karşı ilginç bir satranç oyunu oynadım. Just last week, Tom came to visit us. Geçen hafta Tom bizi ziyarete geldi. He wasn't there last week. O geçen hafta yoktu. I lost my way here last week. Geçen hafta burada yolumu kaybettim. She applied for college last week. Geçen hafta üniversite için başvurdu. We got into a fight last week. Geçen hafta kavga ettik. How many bananas did you eat last week? Geçen hafta kaç tane muz yedin? Last week I was at the beach, but today I'm home. Geçen hafta sahildeydim, ama bugün evdeyim. I purchased a new car last week. Geçen hafta yeni bir araba aldım. Last week I was at the beach, but today I'm home. Geçen hafta plajdaydım ama bugün evdeyim. Did you eat at a restaurant last week? Geçen hafta lokantada yemek yedin mi? Tom and Mary broke up last week. Tom ve Mary geçen hafta ayrıldılar. I've been meditating on what you said last week. Geçen hafta söylediğin şeyi düşündüm. I was fired last week. Geçen hafta kovuldum. Tom thinks I was in Boston last week. Tom, geçen hafta Boston'da olduğumu sanıyor. All I know is that she left last week. Tek bildiğim geçen hafta ayrıldığı. I wrote three songs last week. Geçen hafta üç şarkı yazdım. The book I bought last week was really interesting. Geçen hafta aldığım kitap gerçekten ilginçti. How many exams did you have last week? Geçen hafta kaç sınava girdin? Tom has been AWOL since last week. Tom geçen haftadan beri ortalarda yok. Sami hasn't slept in this apartment since last week. Sami geçen haftadan beri bu dairede uyumadı. This was the best-selling book last week. Bu geçen hafta en çok satan kitaptı. Let's meet tomorrow at the same place we did last week. Yarın geçen hafta buluştuğumuz yerde buluşalım. Tom had lunch with Mary in Boston last week. Tom geçen hafta Mary ile Boston'da öğle yemeği yedi. I just did that last week. Bunu geçen hafta yaptım. He was sick last week. O, geçen hafta hastaydı. Tom couldn't go to Boston last week. Tom geçen hafta Boston'a gidemedi. I didn't do that as much last week as I usually do. Geçen hafta bunu genelde yaptığım kadar çok yapmadım. Tom went on a business trip last week. Tom geçen hafta bir iş gezisine çıktı. There aren't the shoes I bought last week. Bunlar geçen hafta aldığım ayakkabılar değil. Tom couldn't do that last week because he was sick. Tom geçen hafta hasta olduğu için bunu yapamadı. I saw Tom in Boston last week. Tom'u geçen hafta Boston'da gördüm. We met last week. Geçen hafta tanıştık. Tom was very sick last week. Tom geçen hafta çok hastaydı. Tom looks happier today than he did last week when I saw him. Tom bugün geçen hafta gördüğümden daha mutlu görünüyor. Tom had his car stolen early last week. Geçen haftanın başlarında Tom arabasını çaldırdı. We need you to tell us why you were absent all last week. Geçen hafta neden olmadığını bize söylemen gerekiyor. I went to two concerts last week. Geçen hafta iki konsere gittim. That's what you told me last week. Bu bana geçen hafta söylediğin şey. Were you busy last week? Geçen hafta meşgul müydün? That's what you told me last week. Geçen hafta bana söylediğin buydu. I had my thirtieth birthday last week. Geçen hafta otuzuncu yaş günümdü. My mother caught the flu last week. Annem geçen hafta gribe yakalandı. Tom turned down three dinner invitations last week. Tom geçen hafta üç yemek davetini geri çevirdi. Tom passed away last week. Tom geçen hafta vefat etti. Tom did that three times last week. Tom bunu geçen hafta üç kez yaptı. Who was absent from school last week? Geçen hafta okulda kim yoktu? Tom was in Boston last week on a business trip. Tom geçen hafta bir iş gezisi için Boston'daydı. Did you know that Tom got married last week? Tom'un geçen hafta evlendiğini biliyor muydun? I'm glad that I was able to help you last week. Geçen hafta sana yardım edebildiğim için mutluyum. I've decided not to buy that house I looked at last week. Geçen hafta baktığım o evi satın almamaya karar verdim. Tom wants to talk to you about what happened in Boston last week. Tom geçen hafta Boston'da ne olduğu hakkında seninle konuşmak istiyor. Tom watched the news every day last week. Tom geçen hafta her gün haberleri izledi. Last week she gave birth to a beautiful daughter. Geçen hafta güzel bir kız doğurdu. It was last week that John bought a car. Geçen hafta John bir araba satın aldı. The wedding was held last week. Düğün, geçen hafta düzenlendi. He was very ill last week. O geçen hafta çok hastaydı. I bought a suit last week. Geçen hafta bir takım elbise satın aldım. We watched a movie in the cinema last week. Geçen hafta sinemada bir film izlemiştik. Last week was cold. Geçen hafta soğuktu. Last week my mother came down with the flu. Geçen hafta annem grip nedeniyle hasta oldu. I got promoted last week. Geçen hafta terfi ettim. Last week's meeting was the longest we have had this year. Geçen haftaki toplantı bu yılki en uzun toplantımızdı. I could've gone last week. Geçen hafta da gidebilirdim. I did that last week. Bunu geçen hafta yaptım. How many movies did you watch last week? Geçen hafta kaç tane film izledin? We watched a movie in the cinema last week. Geçen hafta sinemada filim izlemiştik. The plane crash was only last week. Uçak kazası daha geçen haftaydı. Tom and Mary were absent all last week. Tom ve Mary geçen hafta yoktular. Tom told me last week that he was going to buy a new car. Tom bana geçen hafta yeni bir araba satın alacağını söyledi. I got to go to Boston last week. Geçen hafta Boston'a gittim. I hardly made any money last week. Geçen hafta neredeyse hiç para kazanmadım. We should've done that last week. Bunu geçen hafta yapmalıydık. That happened just last week. Daha geçen hafta oldu. How much do you know about what happened here last week? Geçen hafta burada olanlar hakkında ne kadar bilgin var? Tom was absent from school all last week. Tom tüm geçen hafta okulda yoktu. I bought it last week. Geçen hafta aldım. Last week I was at the beach, but today I'm home. Geçen hafta sahildeydim ama bugün evdeyim. Tom was here last week. Tom geçen hafta buradaydı. She died last week. Geçen hafta öldü. He hasn't come home since he left last week. Geçen hafta gittiğinden beri eve gelmedi. I was just in Boston last week. Daha geçen hafta Boston'daydım. I came here last week. Buraya geçen hafta geldim. Tom robbed a bank in Boston last week. Tom, geçen hafta Boston'da bir banka soydu. Did Tom tell you about what he did last week? Tom sana geçen hafta ne yaptığını anlattı mı? I was very busy all last week. Geçen hafta çok meşguldüm. Last week I met up with Tom. Geçen hafta Tom'la buluştum. Last week, we cut down all the trees in our backyard. Geçen hafta arka bahçemizdeki tüm ağaçları kestik. Tom didn't do that last week. Tom bunu geçen hafta yapmadı. I heard that Mary was sick all last week, but she looks well now. Mary'nin geçen hafta boyunca hasta olduğunu duydum, ama şimdi iyi görünüyor. Was your mother sick last week? Annen geçen hafta hasta mıydı? Tom may have been in Boston with Mary last week. Tom geçen hafta Mary ile birlikte Boston'da olabilir. I went to see his older sister last week. Geçen hafta ablasını görmeye gittim. It rained last week. Geçen hafta yağmur yağdı. That's what you said last week. Geçen hafta da böyle demiştin. Tom said he read three books last week. Tom geçen hafta üç kitap okuduğunu söyledi. Why have you been so angry with me for the last week? Geçen hafta neden bana böyle kızgındın. A woman friend of ours took a trip to a small town last week. Bir kadın arkadaşımız geçen hafta küçük bir kasabaya gitti. I think that Tom bought the house that he was looking at last week. Sanırım Tom geçen hafta baktığı evi almış. Tom and Mary broke up last week. Tom ve Mary geçen hafta ayrıldı. Why were you in Boston last week? Geçen hafta neden Boston'daydınız? I was on a business trip all last week. Tüm geçen hafta iş gezisindeydim. The temperature was above zero last week. Sıcaklık geçen hafta sıfırın üzerindeydi. That happened last week. Bu geçen hafta oldu. I enjoyed working with Tom last week in Boston. Boston'da geçen hafta Tom ile çalışmaktan zevk aldım. Tom did that three times last week. Tom geçen hafta bunu üç kere yapmıştı. How many apples did you eat last week? Geçen hafta kaç tane elma yedin? I visited Tom last week. Geçen hafta Tom'u ziyaret ettim. He went to the beach last week. Geçen hafta sahile gitti. Last week, I was in Australia with my wife. Geçen hafta, eşimle Avustralya’daydım. I bought a new car last week. Geçen hafta yeni bir araba aldım. Tom was just in Boston last week. Tom geçen hafta sadece Boston'daydı. Were they busy last week? Geçen hafta meşguller miydi? I met her in Boston last week. Geçen hafta Boston'da tanıştım. She set off on a trip last week. O, geçen hafta gezi için yola çıktı. I should've gone to the dentist last week. Geçen hafta dişçiye gitmeliydim. Sami took his shahada last week. Sami geçen hafta kelimeişehadet getirdi. Tom was a lot busier than I was last week. Tom geçen hafta benden çok daha meşguldü. He managed to get himself promoted last week. Geçen hafta kendini terfi ettirmeyi başardı. I could've gone last week. Geçen hafta gidebilirdim. I didn't do that last week. Bunu geçen hafta yapmadım. Have you finished reading the book I lent you last week? Geçen hafta sana ödünç verdiğim kitabı okumayı bitirdin mi? A terrible thing happened last week. Geçen hafta korkunç bir şey oldu. I saw Tom in Boston last week. Geçen hafta Boston'da Tom'u gördüm. I bought a suit last week. Geçen hafta bir takım elbise aldım. Tom sold his car last week. Tom geçen hafta arabasını sattı. This has nothing to do with what happened here last week. Bunun geçen hafta burada olanlarla hiçbir ilgisi yok. Our band played here last week. Grubumuz geçen hafta burada çaldı. I purchased a new car last week. Geçen hafta yeni bir araba satın aldım. We visited the museum last week. Geçen hafta müzeyi ziyaret ettik. He won the prize last week. O, geçen hafta ödül kazandı. I met them last week. Onlarla geçen hafta tanıştım. I've decided to buy that farm we were looking at last week. Geçen hafta baktığımız çiftliği almaya karar verdim. Guess who I saw last week. Geçen hafta kimi gördüğümü tahmin et. Tom took a beating last week. Tom geçen hafta dayak yemiş. You really should've done that last week. Bunu gerçekten geçen hafta yapmalıydın. Did Tom forgive you for what you did last week? Tom geçen hafta yaptığın şey için seni affetti mi? Did Tom take last week off? Tom geçen hafta izin aldı mı? Tom made thirty thousand dollars last week. Tom geçen hafta otuz bin dolar kazandı. I got married last week. Geçen hafta evlendim. I'm trying to find that black skirt I wore last week. Geçen hafta giydiğim o siyah eteği bulmaya çalışıyorum. You said that to me last week. Bunu bana geçen hafta söylemiştin. I wasn't at the meeting last week because I was in Boston. Boston'da olduğum için geçen hafta toplantıda değildim. There were six people at the concert last week. Geçen haftaki konserde altı kişi vardı. It was last week. Geçen haftaydı. What did you do last week? Geçen hafta ne yaptın? Tom was sick in bed all last week. Tom geçen hafta boyunca hasta yatıyordu. Did you visit your grandparents last week? Geçen hafta büyük ebeveynlerini ziyaret ettin mi? What he said yesterday is not consistent with what he had said last week. Dün söyledikleri geçen hafta söyledikleriyle uyuşmuyor. We went over this last week. Bunu geçen hafta konuşmuştuk. Tom died last week. Tom geçen hafta öldü. Tom told the doctor he'd fainted three times last week. Tom doktora geçen hafta üç kez bayıldığını söyledi. I've been meditating on what you said last week. Geçen hafta söylediklerin üzerinde düşünüyordum. Tom went to Boston by car last week. Tom geçen hafta araba ile Boston'a gitti. My aunt wrote me a letter last week. Teyzem geçen hafta bana bir mektup yazdı. Tom came home from Boston last week. Tom geçen hafta Boston'dan eve döndü. He died last week. Geçen hafta öldü. His house was broken into by burglars last week. Geçen hafta hırsızlar tarafından onun evine zorla girildi. I ate pizza every day last week. Geçen hafta her gün pizza yedim. Did you see your friends last week? Geçen hafta arkadaşlarını gördün mü? Tom came to visit us just last week. Tom sadece geçen hafta bizi ziyaret etmeye geldi. Tom didn't go to work all last week. Tom geçen hafta boyunca işe gitmedi. I really enjoyed reading that book you gave me last week. Geçen hafta bana verdiğin kitabı okumaktan gerçekten keyif aldım. I was with Claudia last week. Geçen hafta Claudia ile birlikteydim. I saw Tom almost every day last week. Geçen hafta Tom'u neredeyse her gün gördüm. Why was Tom in Boston last week? Tom geçen hafta neden Boston'daydı? Tom had a tooth pulled out last week. Tom'un geçen hafta bir dişi çekildi. She has been busy since last week. Geçen haftadan beri meşgul. Tom told the doctor he'd fainted three times last week. Tom, doktora geçen hafta üç kez bayıldığını söyledi. Tom had an operation last week. Tom geçen hafta bir ameliyat geçirdi. Thanks for showing me around last week. Geçen hafta beni gezdirdiğin için teşekkürler. I was so busy last week. Geçen hafta çok meşguldüm. How many glasses of milk did you drink last week? Geçen hafta kaç bardak süt içtin? Tom certainly looks better than he did last week. Tom kesinlikle geçen hafta göründüğünden daha iyi görünüyor. Tom came home drunk every night last week. Tom geçen hafta her gece eve sarhoş geldi. What were you doing in Boston last week? Geçen hafta Boston'da ne yaptın? My bike was stolen last week. Bisikletim geçen hafta çalındı. Tom gave the book back to Mary last week. Tom kitabı geçen hafta Mary'ye geri verdi. Jane lent me this book of hers last week. Jane geçen hafta bana bu kitabını ödünç verdi. Tom lent me this book last week. Tom, geçen hafta bana bu kitabı ödünç verdi. It happened early last week. Geçen hafta erken saatlerde oldu. She set off on a trip last week. Geçen hafta bir seyahate çıktı. Tom came home from Boston last week. Tom geçen hafta Boston'dan eve geldi. I just saw them last week. Onları daha geçen hafta gördüm. Tom couldn't have had anything to do with what happened last week. Geçen hafta olanlarla Tom'un hiçbir ilgisi olamaz. Tom was just in Boston last week. Tom geçen hafta Boston'daydı. We got into a fight last week. Geçen hafta bir kavgaya karıştık. Mary spent all her free time last week answering birthday greetings. Mary geçen hafta tüm boş zamanını doğum günü tebriklerine cevap vererek geçirdi. My brother sent me a letter last week. Erkek kardeşim geçen hafta bana bir mektup gönderdi. I met his sister last week. Geçen hafta kız kardeşiyle tanıştım. Tom sold his house last week. Tom evini geçen hafta sattı. Last week a very powerful earthquake occurred in South America. Geçen hafta Güney Amerika'da çok güçlü bir deprem meydana geldi. I want to thank you for what you did for us last week. Geçen hafta bizim için yaptıkların için teşekkür etmek istiyorum. I was with Tom last week. Geçen hafta Tom'la birlikteydim. What did Tom do last week? Tom geçen hafta ne yaptı? Tom said he sold his house last week. Tom evini geçen hafta sattığını söyledi. Tom told me last week he wouldn't do that. Tom bana geçen hafta bunu yapmayacağını söylemişti. Kelly's latest book appeared last week. Kelly'nin son kitabı geçen hafta çıktı. I wasn't here last week. Geçen hafta burada değildim. That's what Tom said last week. Tom'un geçen hafta söylediği de buydu. Tom got a decent grade on the test he took last week. Tom geçen hafta girdiği sınavdan iyi bir not aldı. I went to see his sister last week. Geçen hafta onun kız kardeşini görmeye gittim. What he said yesterday is not consistent with what he had said last week. Onun dün söylediği geçen hafta söylediği ile birbirini tutmuyor. Last week he saw an old friend whom he hadn't seen in years. Geçen hafta yıllardır görmediği eski bir arkadaşını gördü. Taro bought a used car last week. Taro geçen hafta ikinci el bir araba aldı. He's the man that was here last week. Geçen hafta burada olan adam odur. I bought it last week. Ben onu geçen hafta aldım. Sami took his shahada last week. Sami geçen hafta şehadet getirdi. I didn't have to go to Boston last week. Geçen hafta Boston'a gitmek zorunda değildim. Mary spent all her free time last week answering birthday greetings. Mary geçen hafta bütün boş zamanını doğum günü tebriklerine cevap vererek geçirdi. Last week was cool. Geçen hafta serindi. She died last week. O geçen hafta öldü. We took an examination in math last week. Geçen hafta matematikten bir sınava girdik. Tom went to the beach last week. Tom geçen hafta sahile gitti. Tom gave Mary an engagement ring last week. Tom geçen hafta Mary'ye bir nişan yüzüğü verdi. Tom was sick last week. Tom geçen hafta hastaydı. Tom bought a used car last week. Tom, geçen hafta kullanılmış bir araba satın aldı. Tom might have been in Boston last week. Tom geçen hafta Boston'da olabilirdi. Tom went to Boston by car last week. Tom geçen hafta arabayla Boston'a gitti. This last week's been crazy. Geçen hafta çılgıncaydı. I was with Claudia last week. Geçen hafta Claudia'ylaydım. I saw Tom last week. Geçen hafta Tom'u gördüm. I heard that you were in Boston last week. Geçen hafta Boston'da olduğunu duydum. She went in for the audition last week. Geçen hafta seçmelere katıldı. I was arrested last week. Geçen hafta tutuklandım. We just had Tom's room painted last week. Tom'un odasını daha geçen hafta boyattık. I just found out last week. Geçen hafta öğrendim. How many hours of video do you think you watched last week? Geçen hafta kaç saat video izledin sence? My birthday was last week. Doğum günüm geçen haftaydı. Taro bought a used car last week. Taro geçen hafta kullanılmış bir araba aldı. I didn't go to Boston last week. Boston'a geçen hafta gitmedim. My dad is complaining; he's been constantly busy since last week. Babam şikayet ediyor; geçen haftadan beri sürekli meşgul. Tom had his car stolen early last week. Tom geçen hafta arabasını çaldırdı. Tom thinks I was in Boston last week. Tom geçen hafta Boston'da olduğumu düşünüyor. I told you about this last week. Geçen hafta sana bundan bahsettim. Our experiment went wrong last week. Deneyimiz geçen hafta ters gitti. I ran into Tom last week in Boston. Geçen hafta Boston'da Tom'a rastladım. We were at my aunt's last week. Geçen hafta halamdaydık. Did you go to a party last week? Geçen hafta bir partiye gittiniz mi? Tom was in Boston last week on a business trip. Tom geçen hafta Boston'da bir iş gezisindeydi. I had planned to visit the temple last week. Geçen hafta tapınağı ziyaret etmeyi planlamıştım. I was at Tom's all last week. Tüm geçen hafta Tom'daydım. Thanks for showing me around last week. Geçen hafta bana etrafı gezdirdiğin için teşekkürler. It rained all last week. Geçen hafta boyunca yağdı. I'm busier this week than I was last week. Bu hafta geçen haftadan daha fazla meşgulüm. What he said yesterday is not consistent with what he had said last week. Dün söyledikleri geçen hafta söyledikleriyle tutarlı değil. Tom had a tooth pulled out last week. Tom geçen hafta bir diş çektirdi. I started learning Chinese last week. Ben geçen hafta Çince öğrenmeye başladım. Tom didn't attend class last week. Tom geçen hafta derse katılmadı. I left my umbrella here last week. Geçen hafta şemsiyemi burada bıraktım. I had one of my wisdom teeth pulled out last week. Geçen hafta yirmilik dişlerimden birini çektirdim. This happened last week in Boston, too. Bu da geçen hafta Boston'da oldu. Sami took his shahada last week. Sami geçen hafta Müslüman oldu. I saw my grandfather last week. Geçen hafta büyükbabamı gördüm. I met him in Boston last week. Geçen hafta Boston'da onunla tanıştım. Tom came to visit us just last week. Tom geçen hafta bizi ziyarete geldi. We just met last week. Daha geçen hafta tanıştık. Tom was fired from his job last week. Tom geçen hafta işinden kovuldu. These are the shoes that I bought last week. Bunlar geçen hafta satın aldığım ayakkabılar. He went to America last week. Geçen hafta Amerika'ya gitti. There was a terrible storm here last week. Geçen hafta burada korkunç bir fırtına vardı. Did you visit your grandparents last week? Geçen hafta büyükanne ve büyükbabanı ziyaret ettin mi? He was sick last week. Geçen hafta hastaydı. How many sandwiches did you eat last week? Geçen hafta kaç tane sandviç yedin? Tom had his eyes checked last week. Tom geçen hafta gözlerini kontrol ettirdi. Tom wasn't there last week. Tom geçen hafta orada değildi. You said that to me last week. Onu bana geçen hafta söyledin. I don't usually work on Mondays, but last week I did. Genelde pazartesi günleri çalışmam ama geçen hafta çalıştım. Tom did that all last week. Tom tüm geçen hafta boyunca bunu yaptı. I know nothing except that she left last week. Geçen hafta gitmesinin dışında bir şey bilmiyorum. Just last week, Tom came to visit us. Tom daha geçen hafta bizi ziyarete geldi. I introduced her to you last week. Geçen hafta onu seninle tanıştırmıştım. Have you finished reading the book I lent you last week? Sana geçen hafta ödünç verdiğim kitabı bitirdin mi? I got an email in French last week. Geçen hafta Fransızca bir e-posta aldım. I wrote a couple of songs last week. Geçen hafta birkaç şarkı yazdım. What happened last week? Geçen hafta ne oldu? We did that last week. Bunu geçen hafta yapmıştık. How many times did you do that last week? Geçen hafta bunu kaç kere yaptın? I want to thank you for what you did for us last week. Geçen hafta bizim için yaptıklarından dolayı sana teşekkür etmek istiyorum. Tom bought some new clothes last week. Tom geçen hafta yeni kıyafetler aldı. A few trees fell down in our neighborhood during the storm last week. Geçen haftaki fırtınada mahallemizde birkaç ağaç devrildi. I think that Tom bought the house that he was looking at last week. Sanırım Tom geçen hafta baktığı evi satın aldı. I saw my grandfather last week. Geçen hafta dedemi gördüm. I wrote a couple of songs last week. Ben geçen hafta birkaç şarkı yazdım. I got sick last week. Geçen hafta hastalandım. Wasn't Tom just in Boston last week? Tom geçen hafta Boston'da değil miydi? Tom and Mary were working together all last week. Tom ve Mary geçen hafta boyunca birlikte çalıştılar. These are the speakers that I bought last week. Bunlar geçen hafta aldığım hoparlörler. His house was broken into by burglars last week. Evine geçen hafta hırsızlar girmiş. That happened last week. O geçen hafta oldu. Something embarrassing happened last week. Geçen hafta utanç verici bir şey oldu. I heard that Mary was sick all last week, but she looks well now. Mary'nin geçen hafta boyunca hasta olduğunu duydum ama şimdi iyi görünüyor. I got to go to Boston last week. Geçen hafta Boston'a gitmek zorunda kaldım. I did that all last week. Geçen hafta hep öyle yaptım. He left for Manila last week. Geçen hafta Manila'ya gitti. Last week I met up with Tom. Geçen hafta Tom'a rastladım. Our house was broken into last week, but it seems nothing was taken. Geçen hafta evimize zorla girildi ama bir şey alınmamış gibi görünüyor. I had intended to visit the temple last week. Geçen hafta tapınağı ziyaret etmeye niyetlenmiştim. Tom lent me this book last week. Tom geçen hafta bana bu kitabı ödünç verdi. Tom told me last week he wouldn't do that. Tom geçen hafta bana bunu yapmayacağını söyledi. Did you do anything interesting last week? Geçen hafta ilginç bir şey yaptın mı? Tom is sure that Mary didn't really go to Boston last week. Tom Mary'nin geçen hafta Boston'a gerçekten gitmediğinden emin. How much money did you spend on food last week? Geçen hafta yiyeceğe ne kadar para harcadın? How many times did you do that last week? Geçen hafta bunu kaç kez yaptın? Our experiment went wrong last week. Geçen hafta deneyimiz kötü geçti. We were very busy last week. Geçen hafta çok yoğunduk. Guess who I saw last week. Tahmin et geçen hafta kimi gördüm. I was with him last week. Geçen hafta onunla birlikteydim. Last week I was at the beach, but today I'm home. Geçen hafta kumsaldaydım ama bugün evdeyim. Tom sold his car last week. Tom arabasını geçen hafta sattı. I was at Tom's all last week. Geçen hafta boyunca Tom'un evindeydim. I'm the one Tom talked to last week. Tom'un geçen hafta konuştuğu kişi benim. Tom didn't want to go to Boston last week. Tom geçen hafta Boston'a gitmek istemedi. I think Tom bought the house he was looking at last week. Sanırım Tom geçen hafta baktığı evi satın aldı. Tom came last week. Tom geçen hafta geldi. He was here last week on a business trip. Geçen hafta bir iş gezisi için buradaydı. I read several books last week, including yours. Geçen hafta, seninkiler de dahil, çeşitli kitaplar okudum. I've decided not to buy that house I looked at last week. Geçen hafta baktığım şu evi almamaya karar verdim. Tom told me last week that he was going to buy a new car. Tom geçen hafta bana yeni bir araba alacağını söyledi. We didn't do that last week. Bunu geçen hafta yapmadık. I visited Tom in the hospital last week. Geçen hafta Tom'u hastanede ziyaret ettim. Didn't you have the flu last week? Geçen hafta grip olmadın mı? Why have you been so angry with me for the last week? Geçen hafta neden bana bu kadar kızgındın? I was on a business trip all last week. Geçen hafta boyunca iş gezisindeydim. Did you eat at a restaurant last week? Geçen hafta bir restoranda yemek yedin mi? I read several books last week, including yours. Geçen hafta birkaç kitap okudum, sizinki de dahil. I know nothing except that she left last week. Geçen hafta ayrıldığından başka bir şey bilmiyorum. I'm glad I was able to help you last week. Geçen hafta sana yardım edebildiğime sevindim. Tom bought a car last week. Tom geçen hafta bir araba aldı. Tom sold his house last week. Tom geçen hafta evini sattı. I thought you did that last week. Bunu geçen hafta yaptığını sanıyordum. I had an operation last week. Geçen hafta bir ameliyat oldum. We were in London last week. Geçen hafta Londra'daydık. I was at a conference last week. Geçen hafta bir konferanstaydım. Tom wasn't in Boston last week. Tom geçen hafta Boston'da değildi. I hardly made any money last week. Geçen hafta neredeyse hiç para kazanamadım. I read a few books last week. Geçen hafta birkaç kitap okudum. Tom wasn't at work last week because he was sick. Tom hasta olduğu için geçen hafta işte değildi. I met his sister last week. Geçen hafta onun kız kardeşiyle buluştum. She has been sick since last week. Geçen haftadan beri hasta. I paid him last week. Ona geçen hafta ödeme yaptım. Tom wasn't able to work last week. Tom geçen hafta çalışamadı. I was in Boston last week with my wife. Geçen hafta eşimle Boston'daydım. I was here all last week. Geçen hafta hep buradaydım. How much money did you spend on food last week? Geçen hafta yemeğe ne kadar para harcadın? I heard you were in Boston last week. Senin geçen hafta Boston'da olduğunu duydum. These are the shoes that I bought last week. Bunlar geçen hafta aldığım ayakkabılar. Tom was on television last week. Tom geçen hafta televizyondaydı. Tom may have been in Boston with Mary last week. Tom geçen hafta Mary ile Boston'da olabilir. My father, who is now working in the United States, wrote us a letter last week. Şu anda Amerika Birleşik Devletleri'nde çalışan babam geçen hafta bize bir mektup yazdı. He seems to have been sick last week. Geçen hafta hastaymış gibi görünüyor. Tom was very sick all last week. Tom geçen hafta çok hastaydı. Tom went shopping three times last week. Tom geçen hafta üç kez alışverişe gitti. Up to last week, I hadn't received a reply. Geçen haftaya kadar hiç cevap alamadım. I think you mentioned that last week. Geçen hafta ondan bahsettiğini düşünüyorum. Last week she gave birth to a beautiful baby girl. Geçen hafta o güzel bir kız bebek doğurdu. Tom broke up with Mary last week. Tom geçen hafta Mary'den ayrıldı. Last week, I was in Australia with my wife. Geçen hafta eşimle birlikte Avustralya'daydım. Tom isn't as busy this week as he was last week. Tom bu hafta geçen hafta olduğu kadar meşgul değil. Last week she gave birth to a beautiful baby girl. Geçen hafta güzel bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Tom and I were very busy last week. Tom ve ben geçen hafta çok meşguldük. He's the man that was here last week. Geçen hafta burada olan adam, o. You were just here last week. Daha geçen hafta buradaydın. Let's not forget what Tom said last week. Tom'un geçen hafta söylediklerini unutmayalım. Tom took a beating last week. Tom geçen hafta dayak yedi. She has been busy since last week. O, geçen haftadan beri meşgul. I sold my car last week. Geçen hafta arabamı sattım. Tom thinks I was in Boston last week. Tom geçen hafta Boston'da olduğumu sanıyor. How many exams did you have last week? Geçen hafta kaç tane sınav yaptınız? She has been sick in bed for the last week. Geçen haftadan beri hasta yatıyor. I had my thirtieth birthday last week. Geçen hafta otuzuncu doğum günüm vardı. She went in for the audition last week. Geçen hafta ses sınavına katıldı. This is the restaurant where we had dinner last week. Burası geçen hafta yemek yediğimiz restoran. I found my wallet that I thought I'd lost last week. Geçen hafta kaybettiğimi düşündüğüm cüzdanımı buldum. Tom visited Mary in Boston last week. Tom geçen hafta Boston'da Mary'yi ziyaret etti. I wish I hadn't gone to Boston last week. Keşke geçen hafta Boston'a gitmeseydim. The new restaurant opened last week. Yeni restoran geçen hafta açıldı. I thought that you said that you wanted to do that last week. Geçen hafta bunu yapmak istediğini söylediğini sanıyordum. This is the dress I made last week. Bu geçen hafta yaptığım elbise. I was with them last week. Geçen hafta onlarla birlikteydim. Have you seen the website for the ski resort we went to last week? Geçen hafta gittiğimiz kayak merkezinin web sitesini gördünüz mü? Tom has been AWOL since last week. Tom geçen haftadan beri asker kaçağı. I went to two concerts last week. Ben geçen hafta iki konsere gittim. Tom returned to Boston last week. Tom Boston'dan geçen hafta döndü. The proposal came up last week. Teklif geçen hafta gündeme geldi. Was your mother sick last week? Anneniz geçen hafta hasta mıydı? I was in the hospital last week. Geçen hafta hastanedeydim. Tom's bicycle was stolen last week. Tom'un bisikleti geçen hafta çalındı. João and Maria broke up last week. João ve Maria geçen hafta ayrıldılar. Tom is sure that Mary didn't really go to Boston last week. Tom, Mary'nin geçen hafta gerçekten Boston'a gitmediğinden emin. Why were you in Boston last week? Geçen hafta neden Boston'daydın? I played here last week. Geçen hafta burada çaldım. Tom lent Mary his bicycle last week. Tom geçen hafta bisikletini Mary'ye ödünç verdi. Tom isn't as busy this week as he was last week. Tom bu hafta geçen haftaki kadar meşgul değil. I did that last week. Ben onu geçen hafta yaptım. Tom has been sick since last week. Tom geçen haftadan beri hasta. I was here all last week. Geçen hafta boyunca buradaydım. Mary is said to have been ill last week, but she looks well now. Mary'nin geçen hafta hasta olduğu söyleniyor, ama şimdi iyi görünüyor. Tom gave the book back to Mary last week. Tom, geçen hafta kitabı Mary'ye geri verdi. I had my passport photo taken last week. Pasaport fotoğrafımı geçen hafta çektirdim. I didn't go to Boston last week either. Ben de geçen hafta Boston'a gitmedim. He died last week. O geçen hafta öldü. Tom was away from home all last week. Tom geçen hafta boyunca evden uzaktaydı. Tom visited Mary last week. Tom geçen hafta Mary'yi ziyaret etti. Tom celebrated his twentieth birthday last week. Tom geçen hafta yirminci yaş gününü kutladı. Did Tom tell you about what he did last week? Tom geçen hafta ne yaptığını sana söyledi mi? The meeting took place last week. Toplantı geçen hafta yapıldı. How much money did you spend last week? Geçen hafta kaç para harcadın? I think you mentioned that last week. Sanırım geçen hafta bundan bahsetmiştin. I was in Boston last week. Geçen hafta Boston'daydım. You didn't do that last week, did you? Bunu geçen hafta yapmadın, değil mi? We were very busy last week. Biz geçen hafta çok meşguldük. I happen to know that Tom sold his car last week. Tom'un geçen hafta arabasını sattığını biliyorum. Tom went to Boston on business last week. Tom geçen hafta iş için Boston'a gitti. Tom had to stay home all last week because he had to take care of his mother. Tom geçen hafta boyunca evde kaldı çünkü annesine bakmak zorundaydı. I don't usually work on Mondays, but last week I did. Genelde pazartesileri çalışmam ama geçen hafta çalıştım. How many movies did you watch last week? Geçen hafta kaç film izledin? This has nothing to do with what happened here last week. Bunun geçen hafta burada olanlarla bir ilgisi yok. This was the best-selling book last week. Geçen hafta en çok satan kitap buydu. Father complains of having been busy since last week. Babam geçen haftadan beri meşgul olmaktan şikayet ediyor. I'm glad that I was able to assist you last week. Geçen hafta size yardım edebildiğim için mutluyum. I had my passport photo taken last week. Geçen hafta vesikalık fotoğraf çektirdim. Tom was out of town last week. Tom geçen hafta şehir dışındaydı. Wasn't Tom just in Boston last week? Tom daha geçen hafta Boston'da değil miydi? I saw him last week. Geçen hafta onu gördüm. I quit the baseball club last week. Geçen hafta beyzbol kulübünden ayrıldım. I really enjoyed reading that book you gave me last week. Geçen hafta bana verdiğin o kitabı okumaktan gerçekten keyif aldım. He quit school last week. Okuldan geçen hafta ayrıldı. Tom was released from prison last week. Tom geçen hafta hapisten salıverildi. Jim wrote to me last week and said that he'd been back for two months. Jim bana geçen hafta yazdı ve iki aylığına geri döndüğünü söyledi. There was a fire in our neighborhood last week. Geçen hafta mahallemizde bir yangın çıktı. Our house was broken into last week, but it seems nothing was taken. Geçen hafta evimize zorla girildi ama görünüşe göre hiçbir şey alınmamış. I went to see his sister last week. Geçen hafta kız kardeşini görmeye gittim. Something embarrassing happened last week. Geçen hafta can sıkıcı bir şey oldu. Let's resume reading where we left off last week. Geçen hafta kaldığımız yerden okumaya devam edelim. Have you framed those paintings I brought in last week? Geçen hafta getirdiğim tabloları çerçeveledin mi? She has been sick since last week. O geçen haftadan beri hasta. I had a Segway accident last week. Geçen hafta bir Segway kazası geçirdim. I resigned last week. Geçen hafta istifa ettim. This is the dress I made last week. Geçen hafta yaptığım elbise budur. Tom returned to Boston last week. Tom geçen hafta Boston'a döndü. Last week's meeting was the longest we have had this year. Geçen haftanın toplantısı bu yıl yaptığımız en uzun toplantıydı. Why didn't you go to Boston last week? Geçen hafta neden Boston'a gitmedin? I ran into Tom in Boston last week. Geçen hafta Boston'da Tom'a rastladım. That's what Tom told me last week. Tom geçen hafta bana böyle söyledi. He won the prize last week. Geçen hafta ödülü kazandı. We had flooding because of last week's heavy rains. Geçen haftaki şiddetli yağmurlar nedeniyle su baskını yaşadık. Tom was in Boston last week. Tom geçen hafta Boston'daydı. I still owe my brother the ten dollars that he lent me last week. Ben erkek kardeşime hâlâ bana geçen hafta ödünç verdiği on doları borçluyum. I should've gone to Boston last week. Geçen hafta Boston'a gitmeliydim. Parliament approved the new law last week. Meclis geçen hafta yeni yasayı onayladı. Why were they so happy last week? Geçen hafta neden bu kadar mutluydular? I left my umbrella here last week. Geçen hafta şemsiyemi burada bırakmıştım. Tom couldn't do that last week because he was sick. Tom hasta olduğu için bunu geçen hafta yapamadı. Tom called Mary a couple of times last week. Tom geçen hafta Mary'yi birkaç kez aradı. I enjoyed working with Tom last week in Boston. Geçen hafta Boston'da Tom'la çalışmaktan zevk aldım. Tom wasn't at school last week because he was sick. Tom hasta olduğu için geçen hafta okulda değildi. John had a bad cold last week. John geçen hafta kötü bir soğuk algınlığı geçirdi. I received a letter in French last week. Geçen hafta Fransızca bir mektup aldım. What he said yesterday is not consistent with what he had said last week. Dün söylediği geçen hafta söylediğiyle birbirini tutmuyor. He was out of town last week. Geçen hafta şehir dışındaydı. We took an examination in math last week. Geçen hafta matematik sınavına girdik. We did that last week. Biz onu geçen hafta yaptık. Tom and I broke up last week. Tom ve ben geçen hafta ayrıldık. I just did that last week. Bunu daha geçen hafta yaptım. Tom didn't need to go to Boston last week. Tom'un geçen hafta Boston'a gitmesine gerek yoktu. I went to the zoo last week with my brother. Geçen hafta kardeşimle hayvanat bahçesine gittik. How many hours of video do you think you watched last week? Geçen hafta kaç saat video izlediğini düşünüyorsun? He hasn't come home since he left last week. Geçen hafta ayrıldığından beri eve gelmedi. I ran into Mary at the party last week. Geçen hafta partide Mary'ye rastladım. Tom was fired last week. Tom geçen hafta kovuldu. I saw Tom almost every day last week. Geçen hafta neredeyse her gün Tom'u gördüm. Jim wrote to me last week and said he had come back two months before. Jim geçen hafta bana yazdı ve iki ay önce geri döndüğünü söyledi. Did you know that Tom and Mary got married last week? Tom ve Mary'nin geçen hafta evlendiğini biliyor muydunuz? I think that Tom bought the house he was looking at last week. Sanırım Tom geçen hafta baktığı evi satın aldı. I ran into Mary at the party last week. Geçen hafta partide Mary ile karşılaştım. I met Tom at a party last week. Geçen hafta bir partide Tom'la tanıştım. This happened last week in Boston, too. Bu geçen hafta Boston'da da oldu. We met last week. Geçen hafta buluştuk. Jane lent me this book of hers last week. Jane geçen hafta bu kitabını bana ödünç verdi. My wife had a baby last week. Eşimin geçen hafta bir bebeği oldu. Our girlfriend traveled to a small town last week. Kız arkadaşımız geçen hafta küçük bir kasabaya gitti. Someone stole Tom's car last week. Geçen hafta biri Tom'un arabasını çaldı. Tom came here last week. Tom geçen hafta geldi. Tom went to Boston last week. Tom geçen hafta Boston'a gitti. About how many glasses of milk did you drink last week? Geçen hafta aşağı yukarı kaç bardak süt içtin? I spent a great deal of time dealing with that problem last week. Geçen hafta bu sorunla uğraşmak için çok zaman harcadım. I heard you were in Boston last week. Duyduğuma göre sen geçen hafta Boston'daydın. Bill was single until he tied the knot last week. Bill geçen hafta evlenene kadar bekardı. We went to the museum last week. Geçen hafta müzeye gittik. He seems to have been sick last week. O, geçen hafta hastaymış gibi görünüyor. Last week was hot. Geçen hafta çok sıcaktı. Tom didn't come to school last week. Tom geçen hafta okula gelmedi. I was very busy all last week. Geçen hafta boyunca çok meşguldüm. Tom didn't need to go to Boston last week. Tom'un geçen hafta Boston'a gitmesi gerekmiyordu. Tom's wife died last week. Tom'un karısı geçen hafta öldü. How many apples did you eat last week? Geçen hafta kaç elma yedin? He left for Manila last week. O, geçen hafta Manila'ya gitti. I just saw him last week. Onu daha geçen hafta gördüm. Tom bought a used car last week. Tom geçen hafta ikinci el bir araba aldı. I think that Tom bought the house he was looking at last week. Sanırım Tom geçen hafta baktığı evi almış. Tom went to Boston just last week. Tom sadece geçen hafta Boston'a gitti. Someone stole Tom's car last week. Geçen hafta birisi Tom'un arabasını çaldı. Jim wrote to me last week and said that he'd been back for two months. Jim geçen hafta bana yazdı ve iki ay önce döndüğünü söyledi. I went to Boston last week. Geçen hafta Boston'a gittim. Last week I was in Boston with my wife. Geçen hafta karımla Boston'daydım. Wasn't Tom in Boston last week? Tom geçen hafta Boston'da değil miydi? Tom went to Boston just last week. Tom geçen hafta Boston'a gitti. I had an operation last week. Geçen hafta bir ameliyat geçirdim. Tom had a bad cold last week. Tom geçen hafta kötü bir soğuk algınlığı geçirdi. Last week my mother came down with the flu. Geçen hafta annem grip oldu. I need to talk to you about what happened here last week. Geçen hafta burada olanlar hakkında seninle konuşmam gerek. The old man died last week. Yaşlı adam geçen hafta öldü. My brother sent me a letter last week. Kardeşim geçen hafta bana bir mektup yolladı. Tom thinks that I was in Boston last week. Tom geçen hafta Boston'da olduğumu düşünüyor. You were busy last week. Geçen hafta meşguldün. Something bizarre happened to me last week. Geçen hafta başıma tuhaf bir şey geldi. I heard you were in Boston last week. Geçen hafta Boston'da olduğunu duydum. Do you think this has something to do with what happened here last week? Bunun geçen hafta burada olanlarla bir ilgisi olduğunu düşünüyor musun? I'm busier this week than I was last week. Bu hafta geçen hafta olduğumdan daha yoğunum. I bought her a present last week. Geçen hafta ona bir hediye aldım. This is a picture I took last week. Bu geçen hafta çektiğim bir fotoğraf. Tom might have been in Boston last week. Tom geçen hafta Boston'da olabilir. He managed to get himself promoted last week. Geçen hafta terfi almayı başardı. I saw Tom's daughter last week. Geçen hafta Tom'un kızını gördüm. This is the castle which we visited last week. Burası geçen hafta ziyaret ettiğimiz kale. Tom and Mary got married just last week. Tom ve Mary geçen hafta evlendiler. I wasn't at the meeting last week because I was in Boston. Geçen hafta Boston'da olduğum için toplantıya katılamadım. The cat was sick last week. Kedi geçen hafta hastaydı. The wedding was held last week. Düğün, geçen hafta yapıldı. I called Tom every day last week. Geçen hafta her gün Tom'u aradım. Parliament approved the new law last week. Parlamento geçen hafta yeni yasayı onayladı. He was out of town last week. O, geçen hafta kasabanın dışındaydı. I met her in Boston last week. Geçen hafta Boston'da onunla tanıştım. Let's not forget what Tom said last week. Tom'un geçen hafta söylediğini unutmayalım. I sold my house last week. Geçen hafta evimi sattım. I bought a new car last week. Geçen hafta yeni bir araba satın aldım. Tom should've done that last week. Tom bunu geçen hafta yapmalıydı. My wife had a baby last week. Karımın geçen hafta bir bebeği oldu. What he said yesterday is not consistent with what he said last week. Onun dün söylediği geçen hafta söylediği ile tutarlı değil. I learned how to do that just last week. Bunu nasıl yapacağımı daha geçen hafta öğrendim. I was with her last week. Geçen hafta onunla birlikteydim. Tom thinks that I was in Boston last week. Tom geçen hafta Boston'da olduğumu sanıyor. Tom went to his high school reunion last week. Tom geçen hafta lise buluşmasına gitti. I ran into Mary at a party last week. Geçen hafta bir partide Mary ile karşılaştım. My apartment was robbed last week. Dairem geçen hafta soyuldu. Tom just did that last week. Tom bunu geçen hafta yapmıştı. I went to the zoo last week with my brother. Geçen hafta kardeşimle hayvanat bahçesine gittim. Tom and Mary split up last week. Tom ve Mary geçen hafta ayrıldılar. Tom was very sick all last week. Tom tüm geçen hafta çok hastaydı. She gave birth to a pretty baby girl last week. Geçen hafta güzel bir kız bebek dünyaya getirdi. I read that article last week. O makaleyi geçen hafta okudum. I ran into Mary at a party last week. Geçen hafta partide Mary ile karşılaştım. What he said yesterday is inconsistent with what he said last week. Dün söyledikleri geçen hafta söyledikleriyle tutarsız. Last week was hot. Geçen hafta sıcaktı. I met them in Boston last week. Geçen hafta Boston'da onlarla tanıştım. We went to Boston last week. Geçen hafta Boston'a gittik. I didn't go to Boston last week. Geçen hafta Boston'a gitmedim. I had a tooth pulled out last week. Geçen hafta bir dişimi çektirdim. Tom went on a business trip last week. Tom geçen hafta bir iş gezisi için gitti. I think we'll buy that house we were looking at last week. Sanırım geçen hafta baktığımız o evi satın alacağız. Up to last week, I hadn't received a reply. Geçen haftaya kadar yanıt almadım. Tom was here one day last week. Tom geçen hafta bir gün buradaydı. Tom's mother passed away last week. Tom'un annesi geçen hafta vefat etti. Last week was cool. Geçen hafta güzeldi. Your brother bought a pink truck last week. Kardeşin geçen hafta pembe bir kamyon aldı. Tom didn't have to go to Boston last week. Tom geçen hafta Boston'a gitmek zorunda değildi. What was Tom doing all last week? Tom tüm geçen hafta ne yapıyordu? I think Tom bought the house he was looking at last week. Sanırım Tom geçen hafta baktığı evi almış. I had my eyes checked last week. Geçen hafta gözlerimi kontrol ettirdim. My grandmother became sick last week. Büyükannem geçen hafta hastalandı. My mother caught the flu last week. Annem geçen hafta grip oldu. There aren't the shoes I bought last week. Geçen hafta aldığım ayakkabılar yok. Tom and Mary got married last week. Tom ve Mary geçen hafta evlendi. Tom wants to talk to you about what happened in Boston last week. Tom geçen hafta Boston'da olanlar hakkında seninle konuşmak istiyor. I had him paint the gate last week. Geçen hafta ona kapıyı boyattım. She gave birth to a pretty baby girl last week. Geçen hafta güzel bir kız bebek doğurdu. The eel I caught last week is still alive. Geçen hafta yakaladığım yılan balığı hâlâ canlı. I met Tom at a party last week. Tom'la geçen hafta bir partide tanıştım. That was last week. O geçen haftaydı. They came last week. Geçen hafta geldiler. I met your father last week, so in the last week of June. Haziran ayının son haftasında, geçen hafta babanla tanıştım. I'm glad that I was able to assist you last week. Geçen hafta sana yardım edebildiğime memnun oldum. Tom borrowed three books from me last week. Tom geçen hafta benden üç kitap ödünç aldı. It was just last week that Tom told me that. Tom bunu bana daha geçen hafta söyledi. I got a new tattoo last week. Geçen hafta yeni bir dövme yaptırdım. He went to America last week. O, geçen hafta Amerika'ya gitti. Tom is the one who was here last week. Geçen hafta burada olan Tom'du. I called Tom every day last week. Geçen hafta her gün Tom'a telefon ettim. Tom wasn't at work last week because he was sick. Tom geçen hafta hasta olduğu için işe gitmedi. Tom and Mary were both in Boston last week. Tom ve Mary geçen hafta Boston'daydı. I know nothing except that she left last week. Geçen hafta gittiğinden başka bir şey bilmiyorum. Last week's storm damaged many trees in our neighborhood. Geçen haftaki fırtına mahallemizdeki birçok ağaca zarar verdi. What he said yesterday is not consistent with what he said last week. Dün söyledikleri geçen hafta söyledikleriyle tutarlı değil. This book isn't as interesting as the one I read last week. Bu kitap geçen hafta okuduğum kadar ilginç değil. My apartment was burglarized last week. Geçen hafta dairem soyuldu. It was last week that John bought a second-hand car. John geçen hafta ikinci el bir araba aldı. Tom just did that last week. Tom bunu daha geçen hafta yaptı. I happen to know that Tom sold his car last week. Tom'un arabasını geçen hafta sattığını biliyorum. Tom wanted to do that last week. Tom onu geçen hafta yapmak istiyordu. Our girlfriend traveled to a small town last week. Kız arkadaşımız geçen hafta küçük bir kasabaya yolculuk etti. I was here last week. Geçen hafta buradaydım. Have you finished reading the book I lent you last week? Size geçen hafta ödünç verdiğim kitabı bitirdiniz mi? We were at my aunt's last week. Geçen hafta teyzemlerdeydik. Tom didn't do that last week. Tom geçen hafta bunu yapmadı. I moved to a new house last week, and I studied in the library yesterday. Geçen hafta yeni bir eve taşındım ve dün kütüphanede ders çalıştım. It was just last week that Tom told me that. Tom daha geçen hafta söyledi bunu bana. I met your father last week, so in the last week of June. Babanla geçen hafta tanıştım, yani Haziran'ın son haftasında. Did you have a cold last week? Geçen hafta üşüttün mü? Show More (823)