|
- She trained for months to prepare for the upcoming marathon.
- Yaklaşan maratona hazırlanmak için aylarca antrenman yaptı.
- This is not some kind of agricultural marathon, where one has to adjudicate between carrots and turnips.
- Bu, havuç ve şalgam arasında karar verilmesi gereken bir tür tarım maratonu değildir.
- In conclusion, the enlargement marathon is nearing the finish line.
- Sonuç olarak, genişleme maratonu bitiş çizgisine yaklaşmaktadır.
- We wish you good speed in the marathon that you are running on our behalf.
- Bizim adımıza koştuğunuz maratonda size iyi hızlar diliyoruz.
- In conclusion, the enlargement marathon is nearing the finish line.
- Sonuç olarak, genişleme maratonu bitiş çizgisine yaklaşıyor.
- We wish you good speed in the marathon that you are running on our behalf.
- Bizim adımıza koştuğunuz maratonda size başarılar diliyoruz.
- A marathon is pretty exhausting.
- Bir maraton oldukça yorucudur.
- The Fukuoka Marathon was held on Sunday.
- Fukuoka Maratonu Pazar günü yapıldı.
- Maybe you can get Tom to run the marathon with you.
- Belki Tom'u maratonda seninle koşması için ikna edebilirsin.
- He gave up taking part in the marathon on account of his cold.
- O, soğuk algınlığından dolayı maratona katılmaktan vazgeçti.
- Tom won the Boston Marathon.
- Tom Boston Maratonu'nu kazandı.
- A hundred and fifty people took part in a marathon.
- Yüz elli kişi maratona katıldı.
- Dan participated in a marathon.
- Dan bir maratona katıldı.
- The organisers of the marathon said that the event would go ahead, regardless of the weather conditions.
- Maraton organizatörleri, hava şartları gözetilmeksizin, organizasyonun devam edeceğini söyledi.
- Mary is training for a marathon.
- Mary maratona hazırlanıyor.
- Tom is training for a marathon.
- Tom bir maratona hazırlanıyor.
- She finished the marathon.
- Maratonu bitirdi.
- We will take part in the marathon.
- Maratona katılacağız.
- Tom participated in the Boston marathon.
- Tom Boston maratonuna katıldı.
- Tom ran the marathon in under five hours.
- Tom maratonu beş saatin altında koştu.
- He gave up taking part in the marathon on account of his cold.
- Soğuk algınlığı nedeniyle maratona katılmaktan vazgeçti.
- Tom participated in the Boston marathon.
- Tom, Boston maratonuna katıldı.
- The Fukuoka Marathon was held on Sunday.
- Fakuoka Maratonu pazar günü düzenlendi.
- The German twins Anna and Lisa Hahner decided to join hands as they crossed the finish line of the marathon.
- Alman ikizler Anna ve Lisa Hahner maratonun bitiş çizgisini geçerken el ele tutuşmaya karar verdiler.
- Tom is training for a marathon.
- Tom maratona hazırlanıyor.
- Language learning isn't a short distance race; it's a marathon.
- Dil öğrenmek kısa mesafeli bir yarış değildir; bir maratondur.
- Mary is training for a marathon.
- Mary bir maraton için antrenman yapıyor.
- It's a marathon, not a sprint.
- Bu bir maraton, sürat koşusu değil.
- Tom didn't finish the marathon.
- Tom maratonu bitiremedi.
- The doctor wouldn't allow me to take part in the marathon.
- Doktor maratona katılmama izin vermedi.
- Maybe you can get Tom to run the marathon with you.
- Belki Tom'a seninle maraton koşturabilirsin.
- We'll take part in the marathon.
- Maratona katılacağız.
- The German twins Anna and Lisa Hahner decided to join hands as they crossed the finish line of the marathon.
- Alman ikizler Anna ve Lisa Hahner maratonun bitiş çizgisini el ele geçmeye karar verdiler.
- Do you participate in the marathon?
- Maratona katılıyor musunuz?
- Tom didn't take part in the marathon.
- Tom maratona katılmadı.
- Tom ran the marathon in under five hours.
- Tom, maratonu beş saatin altında koştu.
- Tom didn't finish the marathon.
- Tom maratonu bitirmedi.
- The doctor forbade me to take part in the marathon.
- Doktor maratona katılmamı yasakladı.
- The organisers of the marathon said that the event would go ahead, regardless of the weather conditions.
- Maratonun organizatörleri, hava koşulları ne olursa olsun etkinliğin devam edeceğini söylediler.
Show More (36)
|
