|
- They met for lunch at midday to discuss the project.
- Projeyi görüşmek üzere öğlen buluştular.
- This only occurred at midday because the debate on the reports took longer.
- Raporlar üzerindeki tartışmalar daha uzun sürdüğü için bu olay sadece öğlen saatlerinde gerçekleşti.
- The vote will take place today at midday.
- Oylama bugün öğlen yapılacak.
- Those who voted for me can meet in room R31 at midday and decide when I am to withdraw.
- Bana oy verenler öğle saatlerinde R31 numaralı odada toplanarak ne zaman çekileceğime karar verebilirler.
- Usually, when voting time starts at midday it lasts for an hour.
- Genellikle oy verme zamanı öğlen başladığında bir saat sürer.
- I just want to ask your services to give it on the basis of the midday debate.
- Sizden sadece öğlen tartışması temelinde hizmet vermenizi rica etmek istiyorum.
- The vote will take place at midday.
- Oylama öğle saatlerinde yapılacak.
- Today, some of the leading players who were not in favour of Fridays have been gone since midday.
- Bugün, Cuma günlerini desteklemeyen önde gelen oyunculardan bazıları öğle saatlerinden beri yoklar.
- When it comes to the vote at midday today, we shall have to respect a number of other limits.
- Bugün öğle saatlerinde oylama söz konusu olduğunda, bir dizi başka sınırlamaya da riayet etmemiz gerekecektir.
- At midday, we finished at 12.14 p.m. instead of 12.00 noon.
- Öğlen 12.00 yerine 12.14'te işimiz bitti.
- It took place around midday.
- Öğle civarında gerçekleşti.
- They will contact us before midday today.
- Onlar bugün öğleden önce bizimle iletişime geçecekler.
- It took place around midday.
- Öğlen saatlerinde gerçekleşti.
- All unclaimed property will be disposed of at midday tomorrow.
- Tüm sahipsiz mallar yarın öğlen imha edilecek.
- They will contact us before midday today.
- Bugün öğleden önce bizimle iletişime geçecekler.
Show More (13)
|
