|
- There has also been a very dramatic change in the mood of this House between now and twelve months ago.
- Bu Meclis'in ruh halinde de on iki ay öncesine göre çok çarpıcı bir değişiklik oldu.
- And since I am in an excessively candid mood, I shall make a third point.
- Ve aşırı samimi bir ruh hali içinde olduğum için üçüncü bir noktaya değineceğim.
- Over recent months and years, we have all witnessed what is often an antagonist mood towards Yugoslavia itself.
- Son aylarda ve yıllarda hepimiz Yugoslavya'nın kendisine yönelik düşmanca bir ruh haline tanık olduk.
- The reports we are dealing with here seem to reflect this mood.
- Burada ele aldığımız raporlar bu ruh halini yansıtıyor gibi görünüyor.
- There has been an extraordinary change in mood.
- Ruh halinde olağanüstü bir değişiklik oldu.
- But such a mood is certainly not observable on the ground at the present time.
- Ancak böyle bir ruh hali şu anda sahada kesinlikle gözlemlenmemektedir.
- The mood in Belgrade is becoming less predictable by the day.
- Belgrad'daki ruh hali gün geçtikçe daha az tahmin edilebilir hale geliyor.
- This song speaks of my current mood.
- Bu parça şu anki ruh halimi anlatıyor.
- Notably, many of these medications could potentially effect mood and his decision making ability.
- Özellikle, bu ilaçların çoğu potansiyel olarak ruh halini ve karar verme yeteneğini etkileyebilir.
- And I certainly hope that you're in a better mood.
- Ve kesinlikle daha iyi bir ruh halinde olduğunuzu umuyorum.
- This song speaks of my current mood.
- Bu şarkı benim o anki ruh halimi anlatıyor.
- Notably, many of these medications could potentially effect mood and his decision making ability.
- Özellikle, bu ilaçların çoğu ruh halini ve karar verme yeteneğini potansiyel olarak etkileyebilir.
- This song speaks of my current mood.
- Bu şarkı şu anki ruh halimi anlatıyor.
- Another study reported that lemon balm helps stimulate memory and enhance mood.
- Başka bir çalışma, melisa otunun hafızayı uyarmaya ve ruh halini iyileştirmeye yardımcı olduğunu bildirmiştir.
- Furthermore, several studies have shown that lemon balm improves mood and mental performance.
- Ayrıca, çeşitli çalışmalar melisa otunun ruh halini ve zihinsel performansı iyileştirdiğini göstermiştir.
- Tom is in a fairly bad mood right now.
- Tom şu anda oldukça kötü bir ruh hali içinde.
- This music suits my present mood.
- Bu müzik şu anki ruh halime uyuyor.
- Today, I'm in a bad mood.
- Bugün, kötü bir ruh halindeyim.
- Tom is in a fairly bad mood right now.
- Tom şimdi oldukça kötü bir ruh hali içinde.
- Tom seems to be in a really good mood.
- Tom gerçekten iyi bir ruh halinde görünüyor.
- Tom is in an awful mood.
- Tom berbat bir ruh halinde.
- Hey, you're in a good mood today.
- Hey, bugün iyi bir ruh hali içindesin.
- Tom is in a bad mood today.
- Tom bugün kötü bir ruh halinde.
- Tom is always in a bad mood.
- Tom her zaman kötü bir ruh hali içindedir.
- I'm in a really good mood.
- Gerçekten iyi bir ruh halindeyim.
- You don't seem to be in a good mood today.
- Bugün iyi bir ruh hali içinde görünmüyorsun.
- You always seem to be in a good mood.
- Her zaman iyi bir ruh hali içinde görünüyorsun.
- You should learn how to control that mood of yours.
- Senin o ruh halini nasıl kontrol edeceğini öğrenmelisin.
- Tom was tired and in a bad mood.
- Tom yorgun ve kötü bir ruh halindeydi.
- Tom wasn't in a good mood then.
- Tom o zaman iyi bir ruh halinde değildi.
- Tom was in a lousy mood.
- Tom kötü bir ruh hali içindeydi.
- Tom is in a very good mood.
- Tom çok iyi bir ruh hali içinde.
- I was in a better mood three hours ago.
- Üç saat önce daha iyi bir ruh hali içindeydim.
- Tom was in a bad mood.
- Tom kötü bir ruh halindeydi.
- I'm in a bad mood.
- Kötü bir ruh hali içindeyim.
- I'm in a better mood now.
- Şimdi daha iyi bir ruh halindeyim.
- She's in a bad mood.
- Kötü bir ruh hali içinde.
- He's in a bad mood.
- Kötü bir ruh hali içinde.
- Seeing him with his girlfriend puts me in a bad mood.
- Onu kız arkadaşıyla görmek beni kötü bir ruh haline sokuyor.
- From the look on his face, he is in a bad mood now.
- Görünüşe göre o şimdi kötü bir ruh hali içinde.
- Tom is in a fairly bad mood now.
- Tom şu anda oldukça kötü bir ruh halinde.
- She's in a bad mood.
- O kötü bir ruh hali içinde.
- Why are you in such a bad mood?
- Neden böyle kötü bir ruh hali içindesin?
- They seem to be in a bad mood today.
- Bugün kötü bir ruh hali içinde görünüyorlar.
- Tom doesn't know why Mary was in a bad mood this morning.
- Tom bu sabah Mary'nin neden kötü bir ruh hali içinde olduğunu bilmiyor.
- Tom is still in a bad mood.
- Tom hala kötü bir ruh hali içinde.
- She is in a bad mood.
- O kötü bir ruh hali içinde.
- He was in a funny mood today.
- Bugün komik bir ruh hali içindeydi.
- Tom is in an awful mood.
- Tom berbat bir ruh hali içinde.
- He was in a funny mood today.
- O bugün komik bir ruh hali içindeydi.
- His answer depends on his mood.
- Yanıtı onun ruh haline bağlıdır.
- Tom is rarely in a good mood.
- Tom nadiren iyi bir ruh halindedir.
- Tom is in a strange mood today.
- Tom bugün tuhaf bir ruh halinde.
- Tom is in a very good mood today, isn't he?
- Tom bugün çok iyi bir ruh halinde, değil mi?
- She is in a very good mood.
- O çok iyi bir ruh hali içinde.
- Tom is in a bad mood this morning.
- Tom bu sabah kötü bir ruh hali içinde.
- I'm in a really good mood today.
- Bugün gerçekten iyi bir ruh halindeyim.
- Tom was in a very good mood.
- Tom çok iyi bir ruh hali içindeydi.
- Tom seems to be in a fairly bad mood now.
- Tom şu anda oldukça kötü bir ruh halinde görünüyor.
- Tom is in a really bad mood.
- Tom çok kötü bir ruh hali içinde.
- Tom was in a good mood.
- Tom iyi bir ruh halindeydi.
- Tom appears to be in a very good mood.
- Tom çok iyi bir ruh hali içinde görünüyor.
- Tom always seems to be in a good mood.
- Tom her zaman iyi bir ruh halinde görünüyor.
- Tom is always in a good mood.
- Tom her zaman iyi bir ruh halinde.
- Tom wasn't in the mood to do that.
- Tom bunu yapacak ruh halinde değildi.
- Tom is in a good mood today, isn't he?
- Tom bugün iyi bir ruh halinde, değil mi?
- Tom isn't in a joking mood.
- Tom'un şakacı bir ruh hali yok.
- You sound like you're in a good mood.
- İyi bir ruh hali içindeymişsin gibi görünüyorsun.
- He is rarely in a good mood.
- O, nadiren iyi bir ruh hali içindedir.
- Is Tom in a better mood today?
- Tom bugün daha iyi bir ruh hali içinde mi?
- Tom was in a lousy mood.
- Tom berbat bir ruh halindeydi.
- He was in a bad mood, which was rare for him.
- O kötü bir ruh hali içinde, bu onun için nadirdi.
- I'm in a shitty mood.
- Kötü bir ruh hali içindeyim.
- I'm in a very good mood today.
- Bugün çok iyi bir ruh halindeyim.
- I wonder why Tom was in such a foul mood.
- Tom'un neden böyle bir iğrenç ruh hali içinde olduğunu merak ediyorum.
- Are you in a bad mood?
- Kötü bir ruh hali içinde misin?
- Tom is still in a bad mood.
- Tom hâlâ kötü bir ruh hali içinde.
- Tom is in a fairly bad mood now.
- Tom şimdi oldukça kötü bir ruh hali içinde.
- I was in a good mood until Tom got here.
- Tom buraya gelene kadar iyi bir ruh halindeydim.
- Judging from his expression, he's in a bad mood.
- Onun ifadesine bakılırsa, o kötü bir ruh hali içinde.
- Tom is in a strange mood today.
- Tom bugün garip bir ruh halinde.
- Tom is in a bad mood right now.
- Tom şu anda kötü bir ruh hali içinde.
- I can see you're in a good mood.
- İyi bir ruh halinde olduğunu görebiliyorum.
- Tom seems to be in a really good mood.
- Tom gerçekten iyi bir ruh hali içinde gibi görünüyor.
- I became quite astonished by his sudden change of mood.
- Ben onun ani ruh hali değişikliğine oldukça şaşırdım.
- It depends on my mood.
- Bu benim ruh halime bağlı.
- I'm in no mood to argue politics right now.
- Şu anda siyaset tartışacak bir ruh halinde değilim.
- I was in a great mood.
- Ben harika bir ruh halindeydim.
- I was in a great mood.
- Harika bir ruh halindeydim.
- I wonder why Tom was in such a bad mood.
- Tom'un neden böyle kötü bir ruh hali içinde olduğunu merak ediyorum.
- He's in a bad mood.
- O kötü bir ruh hali içinde.
- Tom always seems to be in a bad mood.
- Tom her zaman kötü bir ruh halinde görünüyor.
- Are you in a bad mood?
- Kötü bir ruh halinde misin?
- She's in a fairly bad mood now.
- O, şimdi oldukça kötü bir ruh hali içinde.
- Tom knows why Mary is in a bad mood.
- Tom, Mary'nin neden kötü bir ruh hali içinde olduğunu biliyor.
- Why are you in such a bad mood?
- Neden bu kadar kötü bir ruh hali içindesin?
- I'm in a good mood.
- İyi bir ruh halindeyim.
- Why are you in such a bad mood this evening?
- Bu akşam neden böyle kötü bir ruh hali içindesin?
- My mood depends totally on the weather.
- Benim ruh halim tamamen havaya bağlıdır.
- Liisa was in a bad mood.
- Liisa kötü bir ruh halindeydi.
- Seeing him with his girlfriend puts me in a bad mood.
- Onu kız arkadaşıyla görmek beni kötü bir ruh haline soktu.
- Tom is in a bad mood.
- Tom kötü bir ruh hali içinde.
- His moods often change.
- Onun ruh hali sık sık değişir.
- Today, I'm in a bad mood.
- Bugün kötü bir ruh halindeyim.
- Mary is in a good mood today.
- Mary bugün iyi bir ruh hali içinde.
- Mary is used to Tom's moods.
- Mary, Tom'un ruh haline alışkın.
- After sleeping, Tom will surely be in a better mood.
- Uykudan sonra Tom eminim daha iyi bir ruh hali içinde olacaktır.
- Tom is in a good mood.
- Tom iyi bir ruh hali içinde.
- Tom's mood has changed.
- Tom'un ruh hali değişti.
- I was in a bad mood.
- Kötü bir ruh hali içindeydim.
- Tom is in an angry mood.
- Tom kızgın bir ruh hali içinde.
- Tom is in a good mood today.
- Tom bugün iyi bir ruh halinde.
- After sleeping, Tom will surely be in a better mood.
- Uyuduktan sonra Tom kesinlikle daha iyi bir ruh halinde olacaktır.
- Tom and Mary both appear to be in a cheerful mood.
- Tom ve Mary neşeli bir ruh hali içinde görünüyorlar.
- It seems like you're in a bad mood this morning.
- Bu sabah kötü bir ruh hali içindesin gibi görünüyorsun.
- His moods often change.
- Ruh hali sık sık değişiyor.
- My mood depends totally on the weather.
- Ruh halim tamamen havaya bağlı.
- Tom seemed to be in a good mood today.
- Tom bugün iyi bir ruh halinde görünüyordu.
- I was in a bad mood.
- Kötü bir ruh halindeydim.
- I'm in a better mood now.
- Şimdi daha iyi bir ruh hali içindeyim.
- The mood in the courtroom was tense.
- Mahkemede ruh hali gergindi.
- I'm in a good mood today.
- Bugün iyi bir ruh hali içindeyim.
- I'm not in a very good mood.
- Pek iyi bir ruh halinde değilim.
- She is in an awful mood.
- Berbat bir ruh hali içinde.
- How's Tom's mood today?
- Tom'un bugün ruh hali nasıl?
- You're in a strange mood today.
- Bugün garip bir ruh hali içindesin.
- Tom was in a better mood an hour ago.
- Tom bir saat önce daha iyi bir ruh hali içindeydi.
- Tom is in a bad mood today.
- Tom bugün kötü bir ruh hali içinde.
- Tom seems to be in a good mood today.
- Tom bugün iyi bir ruh hali içinde görünüyor.
- His answer depends on his mood.
- Cevabı ruh haline göre değişir.
- That woman was almost always in a bad mood.
- O kadın neredeyse her zaman kötü bir ruh hali içinde.
- He is in an angry mood.
- Öfkeli bir ruh hali içinde.
- Do you think Tom might be in the mood to do that now?
- Sence Tom şu anda bunu yapacak ruh halinde olabilir mi?
- Tom is tired and in a bad mood.
- Tom yoruldu ve kötü bir ruh halinde.
- Why are you in such a good mood?
- Neden böyle iyi bir ruh hali içindesin?
- Tom isn't in a good mood right now.
- Tom şu anda iyi bir ruh halinde değil.
- He is in an angry mood.
- O, kızgın bir ruh hali içinde.
- I'm in a really bad mood.
- Gerçekten kötü bir ruh halindeyim.
- I was in a better mood three hours ago.
- Üç saat önce daha iyi bir ruh halindeydim.
- Tom seems to be in a fairly bad mood now.
- Tom şimdi oldukça kötü bir ruh hali içinde görünüyor.
- Tom is in a very good mood today.
- Tom bugün çok iyi bir ruh halinde.
- Is Tom in a better mood today?
- Tom bugün daha iyi bir ruh halinde mi?
- I'm in a strange mood today.
- Bugün tuhaf bir ruh halindeyim.
- Tom was in a bad mood yesterday.
- Tom dün kötü bir ruh halindeydi.
- From the look on his face, he is in a bad mood now.
- Yüzündeki ifadeye bakılırsa, şu anda kötü bir ruh hali içinde.
- Tom was tired and in a bad mood.
- Tom yorgun ve kötü bir ruh hali içindeydi.
- He is rarely in a good mood.
- Nadiren iyi bir ruh halinde olur.
- You seem to be in a bad mood today.
- Bugün kötü bir ruh hali içinde gibi görünüyorsun.
- Tom was in a good mood yesterday.
- Tom dün iyi bir ruh halindeydi.
- She's in a fairly bad mood now.
- Şu anda oldukça kötü bir ruh hali içinde.
- Tom is in a really bad mood.
- Tom gerçekten kötü bir ruh halinde.
- He seemed to be in a good mood.
- İyi bir ruh hali içinde görünüyordu.
- You're in a bad mood today, aren't you?
- Bugün kötü bir ruh hali içindesin, değil mi?
- Somebody's in a good mood.
- Biri iyi bir ruh hali içinde.
- Tom was in a better mood an hour ago.
- Tom bir saat önce daha iyi bir ruh halindeydi.
- I'm in a shitty mood.
- Boktan bir ruh halindeyim.
- Tom isn't in a good mood.
- Tom iyi bir ruh halinde değil.
- I wonder why Tom was in such a foul mood.
- Tom'un neden böyle kötü bir ruh hali içinde olduğunu merak ediyorum.
- Tom was in a bad mood this morning.
- Tom bu sabah kötü bir ruh halindeydi.
- Tom said he wasn't in the mood to do that today.
- Tom bugün onu yapacak ruh halinde olmadığını söyledi.
- He's in a good mood.
- O iyi bir ruh hali içinde.
- He's in a good mood today.
- O bugün iyi bir ruh halinde.
- He is in a bad mood.
- Kötü bir ruh hali içindeydi.
- It depends on my mood.
- Ruh halime bağlı.
- She may well refuse to speak to you because she's in a very bad mood.
- Çok kötü bir ruh halinde olduğu için seninle konuşmayı reddedebilir.
- Tom is tired and in a bad mood.
- Tom yorgun ve kötü bir ruh hali içinde.
- She is in a very good mood.
- Çok iyi bir ruh hali içinde.
- After a stressful day at work, he went home in a bad mood.
- İşteki stresli bir günün ardından, eve kötü bir ruh hali içinde gitti.
- I became quite astonished by his sudden change of mood.
- Aniden değişen ruh hali beni oldukça şaşırttı.
- Tom is in a bad mood, isn't he?
- Tom kötü bir ruh halinde, değil mi?
- Tom is always in a good mood.
- Tom her zaman iyi bir ruh hali içinde.
- Tom isn't in a good mood today.
- Tom bugün iyi bir ruh halinde değil.
- Mother was in a bad mood since she could not play golf because of bad weather.
- Annem kötü havadan dolayı golf oynayamadığı için kötü bir ruh hali içindeydi.
- He is in a bad mood.
- O kötü bir ruh hali içinde.
- I'm in a bad mood.
- Kötü bir ruh halindeyim.
- Tom doesn't know why Mary was in a bad mood this morning.
- Tom, Mary'nin bu sabah neden kötü bir ruh hali içinde olduğunu bilmiyor.
- Tom seems to be in a really good mood today.
- Tom bugün gerçekten iyi bir ruh halinde görünüyor.
- He seemed to be in a good mood.
- O iyi bir ruh hali içinde görünüyordu.
- He was in a bad mood, which was rare for him.
- Kötü bir ruh hali içindeydi, ki bu onun için nadir bir durumdu.
- Tom was in a bad mood yesterday.
- Tom dün kötü bir ruh hali içindeydi.
- She may well refuse to speak to you because she's in a very bad mood.
- Çok kötü bir ruh hali içinde olduğundan sizinle konuşmayı reddedebilir.
- You seem to be in a bad mood today.
- Bugün kötü bir ruh hali içinde görünüyorsun.
- I'm in a strange mood today.
- Bugün garip bir ruh halindeyim.
- Tom seemed to be in a good mood today.
- Tom bugün iyi bir ruh hali içinde görünüyordu.
- Tom is in a bad mood.
- Tom kötü bir ruh halinde.
- Why are you in such a bad mood today?
- Bugün neden böyle kötü bir ruh hali içindesin?
- Tom is always in a bad mood.
- Tom her zaman kötü bir ruh halinde.
- Tom was in a very good mood.
- Tom çok iyi bir ruh halindeydi.
- Tom's mood changes markedly from day to day.
- Tom'un ruh hali günden güne belirgin bir şekilde değişir.
- Tom was in a bad mood.
- Tom kötü bir ruh hali içindeydi.
- Tom is in a very good mood.
- Tom çok iyi bir ruh halinde.
- Tom is in a foul mood today.
- Tom bugün kötü bir ruh halinde.
- Tom always seems to be in a bad mood.
- Tom her zaman kötü bir ruh hali içinde gibi görünüyor.
- Do you find that your mood changes frequently in short periods of time?
- Ruh halinizin kısa süreler içinde sık sık değiştiğini fark ediyor musunuz?
- Tom is rarely in a good mood.
- Tom nadiren iyi bir ruh halinde olur.
- You're in a strange mood today.
- Bugün tuhaf bir ruh halindesin.
- I wonder if Tom is in a bad mood.
- Tom'un kötü bir ruh halinde olup olmadığını merak ediyorum.
- You should learn how to control that mood of yours.
- Bu ruh halini nasıl kontrol edeceğini öğrenmelisin.
- That woman was almost always in a bad mood.
- O kadın neredeyse her zaman kötü bir ruh halindeydi.
- Tom is in a good mood today.
- Tom bugün iyi bir ruh hali içinde.
- Tom was in a bad mood all day yesterday.
- Tom dün bütün gün kötü bir ruh halindeydi.
- Today, I'm in a bad mood.
- Bugün, kötü bir ruh hali içindeyim.
Show More (199)
|
|
- That was the mood in America in Tuesday.
- Salı günü Amerika'daki hava buydu.
- Unfortunately, circumstances prevent me from being in celebratory mood.
- Ne yazık ki koşullar kutlama havasında olmamı engelliyor.
- Holland may have ring vaccinated successfully, but it was only by going against the mood in the EU and the Commission.
- Hollanda başarılı bir şekilde aşılanmış olabilir ancak bu sadece AB ve Komisyondaki havaya karşı çıkarak olmuştur.
- Every failed summit does more harm than good, as it brings on a mood of resignation.
- Başarısızlıkla sonuçlanan her zirve, bir yılgınlık havasına yol açtığı için yarardan çok zarar getirir.
- Tom isn't in a joking mood.
- Tom bir şaka havasında değil.
- Tom is in a very good mood today.
- Bugün Tom'un havası yerinde.
- I'm not in a party mood.
- Parti havasında değilim.
- Today, I'm not in a mood to see you.
- Bugün seni görecek havada değilim.
- The mood in the courtroom was tense.
- Mahkeme salonundaki hava gergindi.
- You're spoiling the mood.
- Havayı bozuyorsun.
- She sounded in a jocular mood.
- Şakacı bir havası vardı.
- Tom seems to be in no mood to talk.
- Tom konuşmak için havasında görünmüyor.
- Tom seems to be in no mood to participate.
- Tom katılmak için havasında görünmüyor.
- Tom is in a good mood today, isn't he?
- Tom bugün iyi bir havada, değil mi?
- Tom isn't in a good mood.
- Tom havasında değil.
- Tom is in a strange mood today.
- Tom bugün garip bir havada.
Show More (13)
|
|
- Are you in a good mood?
- Keyfin yerinde mi?
- I'm in a good mood today.
- Bugün keyfim yerinde.
- Hey, you're in a good mood today.
- Hey, bugün keyfin yerinde.
- I'm in a bad mood today.
- Bugün keyfim yok.
- I'm not in a good mood either.
- Benim de keyfim yerinde değil.
- You seem like you're in a good mood.
- Keyfin yerinde gibi görünüyor.
- You're in a bad mood today, aren't you?
- Bugün keyfin yok, değil mi?
- I'm going on a date with my boyfriend today, so I've been in a very good mood since this morning.
- Bugün erkek arkadaşımla randevum var, bu yüzden sabahtan beri keyfim çok yerinde.
- It looks like you're in a good mood.
- Keyfin yerinde gibi görünüyor.
- I was in a good mood until Tom got here.
- Tom buraya gelene kadar keyfim yerindeydi.
- You sound like you're in a good mood.
- Keyfin yerindeymiş gibi konuşuyorsun.
Show More (8)
|