|
- This is the way we normally do things.
- Normalde işleri bu şekilde yaparız.
- The laws of physics do not normally apply to politics, with the possible exception of the Archimedes principle.
- Fizik kanunları, Arşimet prensibinin olası istisnası dışında, normalde siyaset için geçerli değildir.
- We have not reached a view on this report as we would normally do, partly because we received it far too late.
- Kısmen çok geç elimize geçtiği için bu rapor üzerinde normalde yapacağımız gibi bir görüşe varamadık.
- Currently they may normally be legally sold as foods and that position would not change.
- Şu anda normalde yasal olarak gıda olarak satılabilirler ve bu durum değişmeyecektir.
- This arrangement would normally have expired at the end of this month.
- Bu düzenleme normalde bu ayın sonunda sona erecekti.
- There is normally considerable lobbying at this final stage, but not on this occasion.
- Normalde bu son aşamada önemli bir lobi faaliyeti yürütülür, ancak bu sefer öyle olmadı.
- Obviously Parliament will have a full role, as it normally does.
- Belli ki Parlamento normalde olduğu gibi tam bir role sahip olacaktır.
- His dedication went far beyond what would normally be expected of a chief election observer.
- Kendini adaması, normalde bir seçim baş gözlemcisinden beklenenin çok ötesine geçmiştir.
- Normally a follow-up question is answered, and a follow-up question to Question No 14 has just now been answered.
- Normalde bir takip sorusu cevaplanır ve 14 numaralı sorunun takip sorusu şimdi cevaplanmıştır.
- We know the story about salmonella normally being killed off at 67 degrees.
- Salmonella'nın normalde 67 derecede öldürüldüğüne dair hikayeyi biliyoruz.
- We have not reached a view on this report as we would normally do, partly because we received it far too late.
- Kısmen çok geç elimize ulaştığı için, bu rapor hakkında normalde yapacağımız gibi bir görüş bildirmedik.
- The fact is that we normally eat at least three times a day.
- Gerçek şu ki normalde günde en az üç kez yemek yiyoruz.
- Normally, funds are not earmarked in such a way.
- Normalde fonlar bu şekilde tahsis edilmez.
- There were more people in the Chamber than there would normally be for such a debate.
- Mecliste normalde böyle bir tartışma için olması gerekenden daha fazla insan vardı.
- I have ten minutes' speaking time, as much as only a Group chairman can normally expect.
- Normalde sadece bir Grup başkanının bekleyebileceği kadar on dakikalık konuşma sürem var.
- Co-finance projects must involve expenses that are normally eligible for structural funds.
- Eş-finansman projeleri, normalde yapısal fonlar için uygun olan harcamaları içermelidir.
- The fact is that we normally eat at least three times a day.
- Gerçek şu ki, normalde günde en az üç kez yemek yiyoruz.
- It contains all the dilemmas that situations like this normally present.
- Bu gibi durumların normalde ortaya çıkardığı tüm ikilemleri içeriyor.
- There is normally considerable lobbying at this final stage, but not on this occasion.
- Normalde bu son aşamada hatırı sayılır bir lobi faaliyeti yürütülür ama bu sefer öyle değil.
- There were more people in the Chamber than there would normally be for such a debate.
- Mecliste normalde böyle bir tartışma için olması gerekenden daha fazla kişi vardı.
- Normally, you set up the group of experts first and then adopt a directive on the subject in question.
- Normalde önce uzmanlar grubunu kurar ve ardından söz konusu konuya ilişkin bir yönerge kabul edersiniz.
- I would normally thank the Commission for a proposal it sends to Parliament, but this time I am not so grateful.
- Normalde Komisyon'a Parlamento'ya gönderdiği bir teklif için teşekkür ederdim, ancak bu kez o kadar minnettar değilim.
- We are trying to look at things that people would not normally touch, but to at least stimulate some debate.
- İnsanların normalde dokunmayacağı şeylere bakmaya çalışıyoruz, ama en azından bazı tartışmaları teşvik etmek için.
- This is normally a sign of the beginning of the end.
- Bu normalde sonun başlangıcının bir işaretidir.
- This is the way we normally do things.
- Normalde işleri bu şekilde yürütürüz.
- I use those terms for convenience, but I never normally use them.
- Bu terimleri kolaylık olsun diye kullanıyorum ama normalde asla kullanmam.
- Normally, he speaks in Danish, which is a good idea.
- Normalde Danca konuşur, ki bu iyi bir fikirdir.
- Normally there is a question about presenting activities on their website.
- Normalde web sitelerinde faaliyetlerin sunulmasıyla ilgili bir soru vardır.
- This is what we normally view as the existence of unused appropriations.
- Normalde kullanılmayan ödeneklerin varlığı olarak gördüğümüz şey budur.
- Obviously, Parliament will have a full role, as it normally does.
- Elbette Parlamento normalde olduğu gibi tam bir rol oynayacaktır.
- Thus, what we eat normally affects the way our intestines function.
- Dolayısıyla normalde yediğimiz şeyler bağırsaklarımızın çalışma şeklini etkiler.
- Normally, like, and washed, nothing happened to me.
- Normalde, yıkanmış gibi, bana hiçbir şey olmadı.
- Normally, like, and washed, nothing happened to me.
- Normalde, sanki, yıkanmış gibi, bana hiçbir şey olmadı.
- Thus, what we eat normally affects the way our intestines function.
- Dolayısıyla, normalde yediklerimiz bağırsaklarımızın çalışma şeklini etkiliyor.
- Now normally this would be just another big night in Texas.
- Normalde bu Teksas'ta bir başka büyük gece olurdu.
- When you use the internet, your web browser normally stores information on what pages you have visited.
- İnterneti kullandığınızda, web tarayıcınız normalde hangi sayfaları ziyaret ettiğinize dair bilgileri depolar.
- Now normally this would be just another big night in Texas.
- Normalde bu Teksas'ta başka bir büyük gece olurdu.
- A sentence normally has a subject and a verb.
- Bir cümlenin normalde bir öznesi ve bir fiili vardır.
- It's not normally like this.
- Normalde böyle değildir.
- That's how it normally works.
- Normalde o şekilde çalışır.
- I don't normally eat this kind of food.
- Normalde bu tür yemekler yemem.
- I eat breakfast here normally.
- Normalde burada kahvaltı ederim.
- Aardvarks are normally confused with anteaters.
- Yerdomuzları normalde karıncayiyenlerle karıştırılır.
- Tom was normally very reliable and his absence from the meeting was inexplicable.
- Tom normalde çok güvenilir biriydi ve toplantıya katılmaması açıklanamazdı.
- Tom normally doesn't show his feelings very much.
- Tom normalde duygularını pek göstermez.
- Children are normally very positive.
- Çocuklar normalde çok pozitiftir.
- How many hours do you normally work?
- Normalde kaç saat çalışıyorsun?
- Normally, that should work.
- Normalde işe yaraması gerekirdi.
- Tom is normally really quiet.
- Tom normalde çok sessizdir.
- I normally have a shower before bed.
- Normalde yatmadan önce duş alırım.
- Normally, I'm not afraid of planes.
- Normalde uçaklardan korkmam.
- What would you normally do?
- Normalde ne yapardın?
- We can normally conceal our thoughts from others.
- Normalde düşüncelerimizi başkalarından gizleyebiliriz.
- Normally, we don't do that in Spain.
- Normalde İspanya'da bunu yapmayız.
- Chimpanzees normally have their first child at age 13, humans at age 19.
- Şempanzeler normalde ilk çocuklarını 13 yaşında yaparlar, insanlar ise 19 yaşında.
- Normally I take the bus to school.
- Normalde okula otobüsle giderim.
- Normally I eat popcorn and drink Coke when I watch a movie, but this time I'll eat candy.
- Normalde bir film izlerken patlamış mısır yerim ve kola içerim ama bu defa şeker yiyeceğim.
- Normally, I stay at home on Sundays.
- Normalde pazar günleri evde kalırım.
- People normally breathe 12 to 20 times a minute.
- İnsanlar normalde dakikada 12 ila 20 kez nefes alır.
- I don't normally wear skirts.
- Normalde etek giymem.
- This verb is normally used only in the third person.
- Bu fiil normalde sadece üçüncü şahıslarda kullanılır.
- I don't normally dance.
- Normalde dans etmem.
- That's how it normally works.
- Normalde böyle işler.
- I'm not a rude person normally.
- Normalde kaba bir insan değilimdir.
- Freaks are normally shunned from society.
- Ucubeler normalde toplumdan dışlanırlar.
- I don't normally sing this kind of song.
- Normalde bu tür şarkılar söylemem.
- Just do what you normally do.
- Normalde ne yapıyorsan onu yap.
- I don't normally lie.
- Normalde yalan söylemem.
- Chimpanzees normally have their first child at age 13, humans at age 19.
- Normalde şempanzelerin ilk çocuk doğurma yaşı 13, insanlarınsa 19.
- Children are normally very positive.
- Çocuklar normalde çok olumludur.
- Normally, we eat three times a day.
- Normalde, günde üç kez yemek yeriz.
- Fish is normally accompanied by white wine.
- Balığa normalde beyaz şarap eşlik eder.
- Normally this would be funny.
- Normalde bu komik olurdu.
- What would you normally do?
- Normalde ne yapardınız?
- Normally, we eat three times a day.
- Normalde günde üç kez yemek yeriz.
- I normally don't make these kinds of mistakes.
- Normalde bu tür hatalar yapmam.
- Normally, it takes years.
- Normalde bu yıllar alır.
- What kind of music do you normally listen to?
- Sen normalde ne tür müzik dinlersin?
- Tom doesn't normally do that.
- Tom normalde bunu yapmaz.
- I don't normally eat this kind of food.
- Normalde bu tür gıda yemem.
- It's not normally like this.
- Normalde böyle değil.
- Normally we have to wait for only three or four minutes.
- Normalde sadece üç ya da dört dakika beklememiz gerekir.
- What type of music do you normally listen to?
- Normalde ne tür müzik dinlersin?
- I don't normally do this.
- Normalde bunu yapmam.
- Normally, it takes years.
- Normalde yıllar alır.
- How do you normally do this?
- Normalde bunu nasıl yaparsın?
- I don't normally sing this kind of song.
- Ben normalde bu tür şarkıları söylemiyorum.
- Strawberries are small, red fruit that are normally eaten in Spring.
- Çilekler normalde ilkbaharda yenen küçük, kırmızı meyvelerdir.
- Normally, I wouldn't have been so busy.
- Normalde çok meşgul olmazdım.
- Normally we have to wait for only three or four minutes.
- Biz normalde sadece üç ya da dört dakika beklemek zorundayız.
- This is the time he normally arrives.
- Normalde bu saatte gelir.
- This is what normally happens.
- Normalde böyle olur.
- This verb is normally used only in the third person.
- Bu fiil, normalde sadece üçüncü kişi için kullanılmaktadır.
- Normally, I wouldn't have been so busy.
- Normalde bu kadar meşgul olmazdım.
- Normally I eat popcorn and drink Coke when I watch a movie, but this time I'll eat candy.
- Normalde film izlerken patlamış mısır yerim ve kola içerim ama bu sefer şeker yiyeceğim.
- Are you normally this quiet?
- Normalde bu kadar sessiz misin?
- I don't normally do that.
- Normalde bunu yapmam.
- Tom doesn't normally agree with me.
- Tom normalde benimle aynı fikirde değildir.
- The only thing on the table that I normally wouldn't eat is that stuff on the yellow plate.
- Masada normalde yemediğim tek şey sarı tabaktaki şey.
- Aardvarks are normally confused with anteaters.
- Karıncayiyenler normalde karıncayiyenlerle karıştırılır.
- I normally get off work at about 8 o'clock in the evening.
- Normalde akşam saat 8 gibi işten çıkarım.
Show More (98)
|