1 |
oriental |
doğu |
adj. |
|
- The article on Buddhism revived my interest in Oriental religions.
- Budizm makalesi, Doğu dinlerine olan ilgimi yeniden canlandırdı.
- I'm interested in oriental pottery.
- Ben doğu çömlekçiliği ile ilgileniyorum.
- I'm interested in oriental pottery.
- Doğu çömlekçiliğiyle ilgileniyorum.
- He is something of an expert on oriental art.
- Doğu sanatları konusunda uzman sayılır.
- The article on Buddhism revived my interest in Oriental religions.
- Budizm hakkındaki makale Doğu dinlerine olan ilgimi yeniden canlandırdı.
Show More (2)
|
2 |
oriental |
doğuya özgü |
adj. |
|
- Oriental honey buzzards, a whole flock of them.
- Doğuya özgü bal akbabaları, hem de bir sürü.
- Oriental honey buzzards, a whole flock of them.
- Doğuya özgü akbabalardan oluşan bir sürü.
Show More (-1)
|
3 |
oriental |
doğulu |
adj. |
|
- Eliza's not Oriental.
- Eliza doğulu değil.
Show More (-2)
|