pair - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
pair çift n.
  • They needed a pair of horses to draw the carriage.
  • Arabayı çekmek için onlara bir çift at lazımdı.
  • I need an extra pair of capacitors to put this together.
  • Bunu birleştirmek için fazladan bir çift kondansatöre ihtiyacım var.
  • She bought herself a brand new pair of earrings.
  • Kendine yepyeni bir çift küpe almış.
Show More (5)
pair ikili n.
  • The pair won 8 Grand Slams together.
  • İkili birlikte 8 tane Grand Slam kazanmıştır.
  • These teacups make a pair.
  • Bu çay fincanları ikili bir takım.
  • The teacher asked the students to practice the dialogue in pairs.
  • Öğretmen öğrencilerden ikili gruplar halinde diyalog alıştırması yapmalarını istedi.
Show More (0)
pair n.
  • A pair of doves is considered a symbol of deep love.
  • güvercinler derin aşkın sembolü olarak kabul edilir.
Show More (-2)
pair eşleştirmek v.
  • The freshmen were paired with senior students for orientation day.
  • Birinci sınıf öğrencileri oryantasyon günü için son sınıf öğrencileriyle eşleştirildi.
Show More (-2)
pair çiftleşmek v.
  • A lion couple can pair every 20–30 minutes.
  • Bir aslan çifti her 20-30 dakikada bir çiftleşebilir.
Show More (-2)