|
- Through our perseverance Parliament has clearly improved on the original proposal.
- Azmimiz sayesinde Parlamento orijinal öneriyi açıkça geliştirmiştir.
- You were right to choose the tortoise, representing perseverance, as a symbol during the Convention.
- Kongre sırasında azmi temsil eden kaplumbağayı sembol olarak seçmekte haklıydınız.
- Perseverance, however, was rewarded with success, and I think Parliament should acknowledge that across the parties.
- Ancak azim, başarı ile ödüllendirildi ve bence Parlamento bunu partiler üstü bir şekilde kabul etmelidir.
- Perseverance, however, was rewarded with success, and I think Parliament should acknowledge that across the parties.
- Ancak azim, başarı ile ödüllendirildi ve bence Parlamento bunu partiler arasında kabul etmelidir.
- There's no success without perseverance.
- Azim olmadan başarı olmaz.
- I was surprised by his perseverance.
- Azmi beni şaşırttı.
- Perseverance conquers the worst obstacles.
- Azim en kötü engelleri fethediyor.
- His perseverance and diligence in his youth have made him what he is today.
- Onun gençliğindeki azim ve çalışkanlığı onu bugünkü durumuna getirdi.
- I admire Tom's perseverance.
- Tom'un azmine hayranım.
- I was surprised by his perseverance.
- Onun azmi beni şaşırttı.
- I admire your perseverance and determination.
- Azmine ve kararlılığına hayranım.
- Wherever you may go, you can't succeed without perseverance.
- Nereye gidersen git, azim olmadan başarılı olamazsın.
- Perseverance, it is often said, is the key to success.
- Azmin, başarının anahtarı olduğu sık sık söylenir.
- Perseverance conquers the worst obstacles.
- Azim en büyük engelleri aşar.
- Learning a foreign language requires perseverance.
- Yabancı bir dil öğrenmek azim gerektirir.
- Wherever you may go, you can't succeed without perseverance.
- Nereye gidersen git, azimli olmadan başaramazsın.
- With skill and perseverance you can achieve any goal.
- Beceri ve azimle herhangi hedefe ulaşabilirsiniz.
- There is no success without perseverance.
- Azimsiz başarı yoktur.
- I couldn't help but admire Tom's perseverance.
- Yardım edemedim ama Tom'un azmine hayran kaldım.
- There's no success without perseverance.
- Azimsiz başarı yoktur.
- I admire your perseverance and determination.
- Ben senin azim ve kararlılığına hayranım.
- His perseverance and diligence in his youth have made him what he is today.
- Gençliğindeki azmi ve çalışkanlığı onu bugünkü haline getirdi.
- There is no success without perseverance.
- Azim olmadan başarı olmaz.
- In all cases, love is perseverance.
- Her durumda, aşk azimdir.
- Learning a foreign language requires perseverance.
- Bir yabancı dil öğrenmek azim gerektirir.
- With skill and perseverance you can achieve any goal.
- Beceri ve azimle her hedefe ulaşabilirsiniz.
Show More (23)
|
