policy-making - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
policy-making politika oluşturma n.
  • We should be focusing policy-making on areas where EU-wide action is indispensable.
  • AB çapında eylemin vazgeçilmez olduğu alanlarda politika oluşturmaya odaklanmalıyız.
  • The subject of this report does not lie within the competence of EU policy-making.
  • Bu raporun konusu AB politika oluşturma yetkisi dahilinde değildir.
  • We believe we need political coherence in our policy-making in this area.
  • Bu alanda politika oluştururken siyasi tutarlılığa ihtiyacımız olduğuna inanıyoruz.
Show More (0)
policy-making politika yapan adj.
  • Too little attention is paid to these issues even in practical policy-making.
  • Uygulamaya yönelik politika yapımında bile bu konulara çok az dikkat edilmektedir.
  • Too little attention is paid to these issues even in practical policy-making.
  • Pratik politika yapımında bile bu konulara çok az önem verilmektedir.
Show More (-1)