|
- The aroma of freshly popped popcorn filled the movie theatre.
- Yeni patlamış mısırın kokusu tüm sinema salonunu doldurdu.
- Normally I eat popcorn and drink Coke when I watch a movie, but this time I'll eat candy.
- Normalde bir film izlerken patlamış mısır yerim ve kola içerim ama bu defa şeker yiyeceğim.
- I want popcorn.
- Patlamış mısır istiyorum.
- Tom has a a popcorn machine.
- Tom'un bir patlamış mısır makinesi var.
- I burnt my fingers while I was preparing popcorn.
- Patlamış mısır hazırlarken parmaklarımı yaktım.
- I bought the really quick popcorn machine as a Christmas present.
- Noel hediyesi olarak çok hızlı bir patlamış mısır makinesi aldım.
- Tom has a popcorn machine.
- Tom'un patlamış mısır makinesi var.
- Tom handed the bowl of buttered popcorn to Mary.
- Tom tereyağlı patlamış mısır kasesini Mary'ye uzattı.
- Popcorn is one of my favorite snacks.
- Patlamış mısır en sevdiğim atıştırmalıklardan biridir.
- I bought myself this superfast popcorn machine as a Christmas present.
- Noel hediyesi olarak kendime bu süper hızlı patlamış mısır makinesini aldım.
- It's probably healthier to eat popcorn than it is to eat potato chips.
- Patlamış mısır yemek muhtemelen patates cipsi yemekten daha sağlıklıdır.
- We ate popcorn while we were watching the movie.
- Filmi izlerken patlamış mısır yedik.
- I'll get the popcorn.
- Ben patlamış mısır getireyim.
- Tom likes eating popcorn.
- Tom patlamış mısır yemeyi seviyor.
- How can you watch a movie without popcorn?
- Patlamış mısır olmadan nasıl film izleyebilirsin ki?
- The more popcorn you eat, the more you want.
- Ne kadar çok patlamış mısır yersen, o kadar çok istersin.
- Tom was eating popcorn out of a large bowl.
- Tom büyük bir kaseden patlamış mısır yiyordu.
- After Tom had eaten all the popcorn in the bowl, he went back into the kitchen to pop some more.
- Tom kâsedeki tüm patlamış mısırı yedikten sonra biraz daha patlatmak için mutfağa geri gitti.
- I like popcorn.
- Patlamış mısırı seviyorum.
- After Tom had eaten all the popcorn in the bowl, he went back into the kitchen to pop some more.
- Tom kâsedeki tüm patlamış mısırı yedikten sonra, biraz daha patlatmak için mutfağa geri döndü.
- Would you like some more salt on your popcorn?
- Patlamış mısırına biraz daha tuz ister misin?
- Tom doesn't like popcorn.
- Tom patlamış mısır sevmez.
- I don't like popcorn.
- Patlamış mısırdan hoşlanmıyorum.
- How can you watch a movie without popcorn?
- Bir filmi patlamış mısır olmadan nasıl izleyebilirsiniz?
- Between meals, he usually manages to stow away a generous supply of candy, ice cream, popcorn and fruit.
- Yemekler arasında genellikle bol miktarda şeker, dondurma, patlamış mısır ve meyve saklamayı başarır.
- Tom likes the smell of popcorn popping.
- Tom patlamış mısırın kokusunu seviyor.
- Tom and Mary sat in front of the TV, eating popcorn.
- Tom ve Mary patlamış mısır yerken televizyonun önünde oturdu.
- Tom often eats popcorn when he's watching a movie.
- Tom film izlerken sık sık patlamış mısır yer.
- I want popcorn.
- Ben patlamış mısır istiyorum.
- Tom ate popcorn.
- Tom patlamış mısır yedi.
- Tom thought it would be a good idea to start a website that sold nothing but popcorn.
- Tom, patlamış mısırdan başka bir şey satmayan bir web sitesi açmanın iyi bir fikir olacağını düşündü.
- Do you want popcorn?
- Patlamış mısır ister misin?
- We're eating popcorn.
- Patlamış mısır yiyoruz.
- I can't believe you don't want butter on your popcorn.
- Ben sizin patlamış mısırınıza tereyağı istemediğinize inanamıyorum.
- Tom bought two tickets and a bag of popcorn.
- Tom iki bilet ve bir paket patlamış mısır aldı.
- Tom likes popcorn with lots of butter.
- Tom bol tereyağlı patlamış mısırı sever.
- Have you ever eaten chocolate-covered popcorn?
- Hiç çikolata kaplı patlamış mısır yediniz mi?
- I don't like popcorn.
- Patlamış mısır sevmem.
- I like popcorn.
- Patlamış mısırı severim.
- Tom wondered what made popcorn pop.
- Tom patlamış mısırı neyin patlattığını merak ediyordu.
- Tom and Mary sat in front of the TV, eating popcorn.
- Tom ve Mary televizyonun önünde oturup patlamış mısır yediler.
- Popcorn is my favorite snack.
- Patlamış mısır en sevdiğim aperatif.
- Tom handed the bowl of buttered popcorn to Mary.
- Tom Mary'ye tereyağlı patlamış mısır kasesini uzattı.
- I've brought some popcorn and soda for us to eat and drink while playing video games.
- Video oyunları oynarken yememiz ve içmemiz için biraz patlamış mısır ve soda aldım.
- Tom's partner thought that they should also sell gourmet popcorn seasonings.
- Tom'un ortağı gurme patlamış mısır çeşnileri de satmaları gerektiğini düşündü.
- We ate popcorn while we were watching the movie.
- Film izlerken patlamış mısır yedik.
- Tom and Mary ate popcorn while watching the movie.
- Tom ve Mary film izlerken patlamış mısır yediler.
- Tom is eating popcorn.
- Tom patlamış mısır yiyor.
- The invitation said that popcorn and soft drinks would be served.
- Davetiyede patlamış mısır ve alkolsüz içecek servisi yapılacağı yazıyordu.
- Why does popcorn pop?
- Patlamış mısır niye patlar?
- Tom likes popcorn.
- Tom patlamış mısır sever.
- I don't want any popcorn.
- Patlamış mısır istemiyorum.
- Tom tasted the popcorn and decided it wasn't salty enough, so he sprinkled on some more salt.
- Tom patlamış mısırın tadına baktı ve yeterince tuzlu olmadığına karar verdi, bu yüzden biraz daha tuz serpti.
- Would you like some popcorn?
- Biraz patlamış mısır ister misiniz?
- Why does popcorn pop?
- Patlamış mısır neden patlar?
- Have you ever eaten chocolate-covered popcorn?
- Hiç çikolata kaplı patlamış mısır yedin mi?
- Tom and Mary ate popcorn while watching the movie.
- Tom ve Mary filmi izlerken patlamış mısır yediler.
- I feel like eating popcorn.
- Patlamış mısır yemek istiyorum.
- Tom showed Mary how to pop popcorn.
- Tom, Mary'ye nasıl patlamış mısır patlatılacağını gösterdi.
- Tom bought two tickets and a bag of popcorn.
- Tom iki tane bilet ve bir tane patlamış mısır çantası aldı.
- Tom took a handful of popcorn from the bowl.
- Tom kaseden bir avuç patlamış mısır aldı.
- Tom shared his bucket of popcorn with Mary.
- Tom bir kova patlamış mısırını Mary ile paylaştı.
- I want some popcorn.
- Biraz patlamış mısır istiyorum.
- I'll get the popcorn.
- Patlamış mısır alacağım.
- Normally I eat popcorn and drink Coke when I watch a movie, but this time I'll eat candy.
- Normalde film izlerken patlamış mısır yerim ve kola içerim ama bu sefer şeker yiyeceğim.
- Get yourself some popcorn, sit back and enjoy the show.
- Kendinize biraz patlamış mısır alın, arkanıza yaslanın ve gösterinin keyfini çıkarın.
- Tom ate all the popcorn.
- Tom tüm patlamış mısırı yedi.
- Tom wants popcorn.
- Tom patlamış mısır istiyor.
- Tom likes popcorn.
- Tom patlamış mısırdan hoşlanıyor.
- I feel like eating popcorn.
- Canım patlamış mısır yemek istiyor.
- I'd like some popcorn, please.
- Biraz patlamış mısır istiyorum, lütfen.
- Tom likes popcorn with lots of butter.
- Tom bol tereyağlı patlamış mısır sever.
- I burnt my fingers while I was preparing popcorn.
- Patlamış mısır hazırlarken parmağımı yaktım.
- Tom ate all the popcorn.
- Tom patlamış mısırın hepsini yedi.
- Tom doesn't like popcorn.
- Tom patlamış mısırdan hoşlanmaz.
- I'll make popcorn.
- Patlamış mısır yapacağım.
- I don't want any popcorn.
- Hiç patlamış mısır istemiyorum.
- Popcorn is my favorite snack.
- Patlamış mısır benim en sevdiğim atıştırmalıktır.
- Tom likes eating popcorn.
- Tom patlamış mısır yemeyi sever.
- Where's my popcorn?
- Patlamış mısırım nerede?
- Tom wondered what made popcorn pop.
- Tom patlamış mısırı neyin patlattığını merak etti.
- Tom put the popcorn into the pan and waited for it to pop.
- Tom patlamış mısırı tavaya koydu ve onun patlamasını bekledi.
- Get yourself some popcorn, sit back and enjoy the show.
- Kendinize biraz patlamış mısır alın, arkanıza yaslanın ve gösterinin tadını çıkarın.
- Who wants popcorn?
- Kim patlamış mısır ister?
- I can't believe you don't want butter on your popcorn.
- Patlamış mısırına tereyağı istemediğine inanamıyorum.
- I've brought some popcorn and soda for us to eat and drink while playing video games.
- Oyun oynarken yiyip içmemiz için patlamış mısır ve soda getirdim.
- Tom likes the smell of popcorn popping.
- Tom patlamış mısır kokusunu seviyor.
- Tom put the bowl of popcorn on the table.
- Tom patlamış mısır kasesini masaya koydu.
- Tom put the bowl of popcorn on the table.
- Tom patlamış mısır kasesini masanın üzerine koydu.
- Tom put the popcorn into the pan and waited for it to pop.
- Tom patlamış mısırı tencereye koydu ve patlamasını bekledi.
- I'm making popcorn.
- Patlamış mısır yapıyorum.
- Pour melted butter over the popcorn.
- Patlamış mısırın üzerine eritilmiş tereyağı dökün.
- I burnt my finger when some popcorn burst.
- Patlamış mısır patlayınca parmağımı yaktım.
- Popcorn is one of my favorite snacks.
- Patlamış mısır en sevdiğim aperatiflerden biri.
- Tom has a a popcorn machine.
- Tom'un patlamış mısır makinesi var.
- Would you like some more salt on your popcorn?
- Patlamış mısırınızın üzerine biraz daha tuz ister misiniz?
- Go make popcorn.
- Patlamış mısır yap.
- Would you like some popcorn?
- Biraz patlamış mısır ister misin?
Show More (95)
|
