print - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
print basmak v.
  • A photograph used to be printed in dark rooms.
  • Fotoğraf karanlık odalarda basılırdı.
  • I will print the photographs when I go home.
  • Eve gittiğimde fotoğrafları basacağım.
  • She made a deal with a local printing house to print her new book.
  • Yeni kitabını basmak için bölgedeki bir basımeviyle anlaşma yaptı.
Show More (23)
print yazdırmak v.
  • Press control p and wait for the printer to print the document.
  • p kontrolüne basın ve yazıcının belgeyi yazdırmasını bekleyin.
  • Help me print this.
  • Bunu yazdırmama yardım et.
  • I have to print 100 pages.
  • 100 sayfa yazdırmak zorundayım.
Show More (21)
print baskı n.
  • This was the author's first work in print.
  • Bu, yazarın baskıya verilen ilk eseriydi.
  • Compared to a colour print, a monochrome print is cheaper.
  • Renksiz baskı renkliye göre daha ucuzdur.
  • Compared to a colour print, a monochrome print is cheaper.
  • Renkli baskıya kıyasla, tek renkli baskı daha ucuzdur.
Show More (14)
print iz n.
  • A small animal must have left these prints.
  • Bu izleri ufak bir hayvan bırakmış olmalı.
  • Layla spotted another of Sami's prints near the river.
  • Leyla nehir kenarında Sami'nin ayak izlerinden bir tane daha gördü.
  • Tom's dog left muddy paw prints all over his new carpet.
  • Tom'un köpeği yeni halının her yerine çamurlu pati izleri bırakmış.
Show More (0)
print bastırmak v.
  • Sami went to the office to get his ID printed.
  • Sami kimliğini bastırmak için ofise gitti.
  • Sami went to the office to get his ID printed.
  • Sami kimliğini bastırtmak için ofise gitti.
  • These documents were printed on recycled paper.
  • Bu evraklar geri dönüştürülmüş kağıda bastırıldı.
Show More (0)
print yayınlamak v.
  • The newspaper printed the president's speech on the first page.
  • Gazete cumhurbaşkanının konuşmasını ilk sayfada yayınladı.
  • A newspaper printed a story about the operation.
  • Bir gazete operasyonla ilgili bir haber yayınladı.
Show More (-1)
print matbaa harfleri n.
  • Most newspapers have poor print quality.
  • Çoğu gazetenin matbaa harflerinin kalitesi düşüktür.
Show More (-2)
print boyalı ve desenli kumaş n.
  • He bought a cotton print shirt.
  • Pamuklu kumaştan desenli bir gömlek satın aldı.
Show More (-2)
print fotoğraf n.
  • The price of photos is 10 dollars per print.
  • Fotoğrafların fiyatı, fotoğraf başına 10 dolardır.
Show More (-2)
print baskı deseni n.
  • The gun has rose prints on its butt.
  • Silahın dip kısmında gül şeklinde baskı deseni mevcut.
Show More (-2)
print basılı resim n.
  • The paint is cheap because it is a print.
  • Basılı resim olduğu için boyası ucuzdur.
Show More (-2)
print desen basmak v.
  • Her t-shirt was printed with some kind of map.
  • Tişörtüne bir tür harita deseni basılmıştı.
Show More (-2)
print yazmak v.
  • Print your address under the page.
  • Adresinizi sayfanın altına yazın.
Show More (-2)
print damgalamak v.
  • The king printed his symbol on the hot wax.
  • Kral, sembolünü sıcak balmumunun üzerine damgaladı.
Show More (-2)
print basılmış yazı n.
  • I can't read small print.
  • Küçük basılmış yazıları okuyamıyorum.
Show More (-2)