|
- Then the rains come, greening the earth again.
- Sonra yağmurlar gelir ve yeryüzünü yeniden yeşillendirir.
- Then the rains come, greening the earth again.
- Sonra yağmurlar gelir, toprağı yeniden yeşertir.
- The rains came in torrents.
- Yağmur sağanak halinde yağdı.
- I always forget my umbrella when it rains hard.
- Yağmur çok kötü yağınca hep şemsiyemi unuturum.
- I always wear boots when it rains or snows.
- Yağmur ya da kar yağdığında her zaman bot giyerim.
- The rains ruined the harvest.
- Yağmurlar hasadı mahvetti.
- The heavy rains caused the river to flood.
- Şiddetşi yağmurlar nehrin taşmasına neden oldu.
- Take your umbrella with you in case it rains.
- Yağmur ihtimaline karşı şemsiyeni yanına al.
- If it rains tomorrow, I won't go on a picnic.
- Yarın yağmur yağarsa,pikniğe gitmeyeceğim.
- Remember to take your umbrella, in case it rains.
- Yağmur olasılığına karşı şemsiyeni almayı unutma.
- The roof leaks every time it rains.
- Her yağmur yağışında çatı sızar.
- I always wear boots when it rains or snows.
- Yağmur ya da kar yağdığında her zaman botlarımı giyerim.
- The rains came in torrents.
- Yağmurlar sel olarak geldi.
Show More (10)
|