resonance - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
resonance tını n.
  • The powerful resonance of the whale exhaling through its blowhole again reached my ears.
  • Balinanın hava deliğinden verdiği nefesin güçlü tınısı yine kulaklarıma ulaştı.
Show More (-2)
resonance çınlama n.
  • Maximum resonance occurs at a specific conjunction of microwave frequency and magnetic field strength.
  • Maksimum çınlama, mikrodalga frekansı ve manyetik alan gücünün belirli bir birleşiminde meydana gelir.
Show More (-2)
resonance yankılanma n.
  • She stared at the wild surf, lulled by the resonance of his voice.
  • Vahşi dalgalara baktı, onun sesinin yankılanmasıyla sakinleşti.
Show More (-2)
resonance rezonans n.
  • Magnetic resonance imaging utilizes radio waves.
  • Manyetik rezonans görüntüleme radyo dalgalarını kullanır.
Show More (-2)
resonance anlam ifade etme n.
  • His words will have resonance for many musicians.
  • Sözleri pek çok müzisyen için anlam ifade edecektir.
Show More (-2)