1 |
shortly |
kısa süreliğine |
adv. |
|
- This is due to be completed shortly.
- Kısa süre içerisinde tamamlanması bekleniyor.
- This will become clear shortly in the IGC.
- Bu durum Hükûmetlerarası Konferans'ta kısa süre içerisinde netleşecektir.
- I would ask other groups to support this target, on which we will shortly be able to vote.
- Diğer gruplardan da kısa süre içinde oylayabileceğimiz bu hedefi desteklemelerini rica ediyorum.
- He will make a statement on this issue shortly.
- Bu konuda kısa süre içinde bir açıklama yapacaktır.
- So I will shortly be presenting these three proposals to continue this work.
- Bu nedenle, bu çalışmaya devam etmek için kısa süre içinde bu üç öneriyi sunacağım.
- We are of course awaiting the letter of amendment, which is due to be issued shortly.
- Elbette kısa süre içerisinde yayınlanacak olan değişiklik mektubunu bekliyoruz.
- I hope that the EU will shortly abandon its reservations about GMOs.
- AB'nin GDO'larla ilgili çekincelerini kısa süre içerisinde terk edeceğini umuyorum.
- The answer I have given today will be confirmed in writing shortly.
- Bugün verdiğim cevap kısa süre içerisinde yazılı olarak teyit edilecektir.
- It will be circulated shortly.
- Kısa süre içinde dağıtılacaktır.
- A mission of the Food and Veterinary Office will take place shortly to assist in this process.
- Bu sürece yardımcı olmak üzere Gıda ve Veterinerlik Ofisi'nin bir misyonu kısa süre içinde gerçekleşecektir.
- All this will be put before you shortly.
- Tüm bunlar kısa süre içinde önünüze konacaktır.
- I will come back to them shortly.
- Kısa süre içinde onlara geri döneceğim.
- I hope that the EU will shortly abandon its reservations about GMOs.
- AB'nin GDO'lar konusundaki çekincelerini kısa süre içerisinde terk edeceğini umuyorum.
- The federal government has already reacted and will shortly be providing EUR 10 billion for reconstruction.
- Federal hükümet çoktan harekete geçti ve kısa süre içinde yeniden yapılanma için 10 milyar Avro sağlayacak.
- We will shortly publish the first regular report on the stage reached in this implementation work.
- Bu uygulama çalışmalarında gelinen aşamaya ilişkin ilk düzenli raporu kısa süre içerisinde yayınlayacağız.
- The Commission has already presented proposals for improvements in these areas or will be presenting them shortly.
- Komisyon bu alanlarda iyileştirmeler için teklifler sunmuştur veya kısa süre içinde sunacaktır.
- The announced communication on partnership agreements will be presented shortly.
- Ortaklık anlaşmalarına ilişkin duyurulan tebliğ kısa süre içerisinde sunulacaktır.
- The Commission will shortly present the study which has been undertaken on the positive list.
- Komisyon, pozitif liste üzerinde yürüttüğü çalışmayı kısa süre içinde sunacaktır.
- Russia intends to ratify shortly and then the Kyoto Protocol will be in force.
- Rusya kısa süre içinde onaylamayı planlıyor ve ardından Kyoto Protokolü yürürlüğe girecek.
- The vote will take place shortly.
- Oylama kısa süre içinde gerçekleşecek.
- A newsletter will be launched, and you should start receiving it shortly.
- Bir haber bülteni başlatılacak ve kısa süre içinde almaya başlayacaksınız.
- The vote will take place shortly.
- Oylama kısa süre içerisinde yapılacaktır.
- But we will shortly hear whether we have pulled it off.
- Ancak bunu başarıp başaramadığımızı kısa süre içinde öğreneceğiz.
- The vote will take place shortly.
- Oylama kısa süre içerisinde gerçekleştirilecek.
- Mr Maat, ladies and gentlemen, I will be returning to you shortly with the Commission's formal proposals.
- Sayın Maat, hanımefendiler ve beyefendiler, Komisyonun resmi teklifleriyle kısa süre içerisinde size geri döneceğim.
- Other countries in the region intend to follow Croatia's example shortly.
- Bölgedeki diğer ülkeler de kısa süre içinde Hırvatistan örneğini takip etmeyi planlıyor.
- New Commission initiatives are already in effect or will shortly become effective.
- Komisyonun yeni girişimleri halihazırda yürürlüktedir veya kısa süre içinde yürürlüğe girecektir.
- This will become clear shortly in the IGC.
- Bu durum HAK'de kısa süre içerisinde netleşecektir.
- The mayor will shortly announce his decision to resign.
- Belediye başkanı kısa süre içinde istifa kararını açıklayacak.
- We'll be back shortly.
- Kısa süre sonra döneceğiz.
- Our guests will be leaving shortly.
- Misafirlerimiz kısa süre içinde ayrılıyor olacaklar.
- I expect Tom back shortly.
- Tom'un kısa sürede dönmesini bekliyorum.
- We'll be back on air shortly.
- Kısa süre sonra tekrar yayında olacağız.
- Tom will be back very shortly.
- Tom çok kısa süre sonra geri gelecek.
- We'll be back shortly.
- Biz kısa süre içinde dönmüş olacağız.
- Tom will be with you shortly.
- Tom kısa sürede seninle olacak.
- They should be finished shortly.
- Kısa süre içinde bitmiş olurlar.
- Anime director Satoshi Kon died of pancreatic cancer on August 24, 2010, shortly before his 47th birthday.
- Anime yönetmeni Satoshi Kon, kırk yedinci doğum gününden kısa süre önce 24 Ağustos 2010 tarihinde pankreas kanserinden öldü.
- The contract will shortly expire.
- Sözleşme kısa süre sonra bitecek.
Show More (36)
|
2 |
shortly |
birazdan |
adv. |
|
- I will shortly table an oral compromise amendment to Amendment No. 32.
- Birazdan 32 No.lu Değişiklik için sözlü bir uzlaşma değişikliği sunacağım.
- If he will allow me, I will shortly be handing him a copy of the investigation.
- İzin verirse, soruşturmanın bir kopyasını birazdan kendisine vereceğim.
- I will touch on that shortly.
- Birazdan ona da değineceğim.
- We'll be there shortly.
- Birazdan orada olacağız.
- I'll be leaving shortly.
- Birazdan çıkacağım.
- We'll be leaving shortly.
- Birazdan ayrılacağız.
- I'll return shortly.
- Birazdan dönerim.
- Tom will be arriving shortly.
- Tom birazdan gelecek.
- Our guests will be leaving shortly.
- Misafirlerimiz birazdan ayrılacak.
- We'll be leaving here shortly.
- Birazdan buradan ayrılacağız.
- Tom will join us shortly.
- Tom birazdan bize katılacak.
- Tom should be back shortly.
- Tom birazdan geri dönmeli.
- Tom will be here shortly.
- Tom birazdan burada olacak.
- I'll be back shortly.
- Birazdan dönerim.
- Tom should be back shortly.
- Tom birazdan döner.
- We'll join you shortly.
- Birazdan size katılacağız.
- Tom will be joining you shortly.
- Tom birazdan size katılacak.
- We'll begin shortly.
- Birazdan başlayacağız.
- Tom will be back shortly.
- Tom birazdan döner.
- I'll be there shortly.
- Birazdan orada olurum.
- We'll be back on air shortly.
- Birazdan tekrar yayında olacağız.
- Tom will be here shortly.
- Tom birazdan burada olur.
- I should be back shortly.
- Birazdan dönerim.
- Tom will be with you shortly.
- Tom birazdan sizinle olacak.
- It should be ready shortly.
- Birazdan hazır olur.
- I'll join you shortly.
- Birazdan size katılırım.
- I'm sure Tom will be here shortly.
- Eminim Tom birazdan burada olur.
Show More (24)
|
3 |
shortly |
yakında |
adv. |
|
- But we will shortly hear whether we have pulled it off.
- Ancak bunu başarıp başaramadığımızı yakında öğreneceğiz.
- It seems likely that we will shortly reach the limits of the world's capacity for supplying oil.
- Yakın bir zamanda dünyanın petrol tedarik kapasitesinin sınırlarına ulaşmamız muhtemel görünüyor.
- The contract will shortly expire.
- Kontratın süresi yakında dolacak.
- Tom will be back very shortly.
- Tom çok yakında döner.
- Tom will arrive shortly.
- Tom yakında gelecek.
- We'll be there shortly.
- Yakında orada olacağız.
- The contract will shortly expire.
- Sözleşme yakında sona erecek.
- I'll join you shortly.
- Yakında sana katılacağım.
- The mayor will shortly announce his decision to resign.
- Belediye başkanı yakında istifa kararını açıklayacak.
- We'll be leaving shortly.
- Yakında gidiyor olacağız.
- Tom will be arriving shortly.
- Tom yakında varmış olacak.
- Tom will be arriving shortly.
- Tom yakında gelmiş olacak.
- We'll be leaving here shortly.
- Yakında burayı terkediyor olacağız.
- I should be back shortly.
- Yakında dönmeliyim.
- I'll return shortly.
- Yakında döneceğim.
- It should be ready shortly.
- Yakında hazır olmalı.
- The contract will shortly expire.
- Mukavele yakında sona erecek.
- I'll be back shortly.
- Yakında döneceğim.
Show More (15)
|
4 |
shortly |
kısaca |
adv. |
|
- There therefore remains a certain lack of agreement, something upon which I wish to comment shortly.
- Bu nedenle, üzerinde kısaca yorum yapmak istediğim belli bir uzlaşmazlık söz konusudur.
- I will shortly present all these issues in that infrastructures package, including charging.
- Ücretlendirme de dahil olmak üzere tüm bu konuları altyapı paketinde kısaca sunacağım.
- There therefore remains a certain lack of agreement, something upon which I wish to comment shortly.
- Bu nedenle, üzerinde kısaca yorum yapmak istediğim belirli bir mutabakat eksikliği devam etmektedir.
- Describe yourself shortly in Chinese.
- Kendini kısaca Çince anlat.
- She kissed her little daughter on the forehead, blessed her, and shortly after died.
- O küçük kızını alnından öptü, onu kutsadı ve kısa bir süre sonra öldü.
- She kissed her little daughter on the forehead, blessed her, and shortly after died.
- Küçük kızını alnından öptü, onu kutsadı ve kısa bir süre sonra da öldü.
- The secretary answered me shortly.
- Sekreter beni kısaca cevapladı.
- The secretary answered me shortly.
- Sekreter bana kısaca yanıt verdi.
Show More (5)
|
5 |
shortly |
az sonra |
adv. |
|
- Tom will be back shortly.
- Tom az sonra geri dönecek.
- Tom will be here shortly.
- Tom az sonra burada olacak.
Show More (-1)
|