|
- I have personally, along with some other fellow Members, tabled another amendment.
- Ben şahsen diğer bazı Üye arkadaşlarla birlikte başka bir değişiklik önergesi verdim.
- And then some other group will come along demanding something else.
- Ve sonra başka bir grup gelip başka bir şey talep edecektir.
- Will the money be frozen or will some other more-or-less soft solution be found?
- Para dondurulacak mı yoksa az ya da çok yumuşak başka bir çözüm mü bulunacak?
- In this context, it does not matter whether the fishing fleets come from Ireland or Spain or some other country.
- Bu bağlamda balıkçı filolarının İrlanda, İspanya ya da başka bir ülkeden gelmesi önemli değildir.
- I have personally, along with some other fellow Members, tabled another amendment.
- Ben şahsen, diğer bazı Üye arkadaşlarımla birlikte başka bir değişiklik önergesi verdim.
- Do we need a Convention, or do we need some other method?
- Bir Konvansiyona mı yoksa başka bir yönteme mi ihtiyacımız var?
- Save the file to a flash drive, network drive, or some other location of your choice.
- Dosyayı bir flash belleğe, ağ sürücüsüne veya seçtiğiniz başka bir konuma kaydedin.
- Let's schedule it for some other time.
- Bunu başka bir zaman için planlayalım.
- Could we please talk about this some other time?
- Lütfen bunu başka bir zaman konuşabilir miyiz?
- I'll come back some other time.
- Başka bir zaman geri geleceğim.
- Tom will do that some other time.
- Tom bunu başka bir zaman yapacak.
- I'll meet Tom some other time.
- Tom'la başka bir zaman buluşurum.
- Tom is going to do that some other time.
- Tom bunu başka bir zaman yapacak.
- Let's drink tea or some other beverage while waiting.
- Beklerken çay ya da başka bir içecek içelim.
- Maybe some other time.
- Belki başka bir zaman.
- Let's do this some other time.
- Bunu başka bir zaman yapalım.
- Can I come some other time?
- Ben başka bir zaman gelebilir miyim?
- No matter what your profession, or how happy you may be in it, there are moments when you wish you had chosen some other career.
- Mesleğiniz ne olursa olsun ya da mesleğinizde ne kadar mutlu olursanız olun, keşke başka bir kariyer seçseydim dediğiniz anlar olur.
- Ask me again some other time.
- Bana başka bir zaman tekrar sor.
- I'll try doing that some other way.
- Bunu başka bir şekilde yapmayı deneyeceğim.
- No matter what your profession, or how happy you may be in it, there are moments when you wish you had chosen some other career.
- Mesleğiniz ne olursa olsun, ya da bu meslekte ne kadar mutlu olursanız olun, başka bir kariyeri seçmiş olmayı istediğiniz anlar vardır.
- We'll find some other way to do that.
- Onu yapmak için başka bir yol bulacağız.
- Can we do this some other time?
- Bunu başka bir zaman yapabilir miyiz?
- It rained so hard that we decided to visit him some other time.
- O kadar çok yağmur yağdı ki onu başka bir zaman ziyaret etmeye karar verdik.
- Let's make it some other time.
- Başka bir zaman yapalım.
- I'd like to do this some other time.
- Bunu başka bir zaman yapmak istiyorum.
- Can we discuss this some other time?
- Bunu başka bir zaman tartışabilir miyiz?
- Your money isn't backed by gold or some other valuable substance.
- Paranız altın ya da başka bir değerli madde ile desteklenmiyor.
- You should give this task to some other person.
- Bu görevi başka bir kişiye vermelisin.
- I think we should do this some other time.
- Bence bunu başka bir zaman yapmalıyız.
- You'll have to tell me the rest of the story some other time.
- Hikayenin geri kalanını başka bir zaman anlatman gerekecek.
- We could do this some other time.
- Bunu başka bir zaman yapabiliriz.
- I wish there were some other way.
- Keşke başka bir yolu olsaydı.
- I'll think of some other solution.
- Ben başka bir çözüm düşüneceğim.
- We'll do this some other time.
- Bunu başka bir zaman yaparız.
- It rained so hard that we decided to visit him some other time.
- O kadar şiddetli yağmur yağdı ki onu başka bir zaman ziyaret etmeye karar verdik.
- I will meet him some other time.
- Onunla başka bir zaman görüşeceğim.
- I'll call you some other time.
- Seni başka bir zaman arayacağım.
- Let's make it some other time.
- Gel başka bir zaman yapalım.
- You'll have to tell me the rest of the story some other time.
- Bana hikayenin geriye kalan kısmını başka bir zaman anlatman gerekecek.
- Tom is going to find some other way to do that.
- Tom bunu yapmanın başka bir yolunu bulacak.
- We can talk about this some other time.
- Bunu başka bir zaman konuşabiliriz.
- I'll call you some other time.
- Seni başka bir zaman ararım.
- Tom would likely try doing this some other way.
- Tom bunu muhtemelen başka bir şekilde yapmaya çalışırdı.
- Could we please talk about this some other time?
- Lütfen bunun hakkında başka bir zaman konuşabilir miyiz?
- I'll meet him some other time.
- Onunla başka bir zaman buluşacağım.
- Ask me again some other time.
- Başka bir zaman tekrar sor.
- I'll meet her some other time.
- Onunla başka bir zaman buluşacağım.
- Can I come some other time?
- Başka bir zaman gelebilir miyim?
- We'll have to find some other way to do this.
- Bunu yapmanın başka bir yolunu bulmalıyız.
- I think it would be better to do this some other way.
- Bence bunu başka bir şekilde yapsak daha iyi olur.
- Jesus Christ has never said anywhere that it is necessary to use the four-pronged cross or some other cross as a symbol of Christianity.
- İsa Mesih, Hıristiyanlığın sembolü olarak dört uçlu haçın ya da başka bir haçın kullanılması gerektiğini hiçbir yerde söylememiştir.
- I'll come back some other time.
- Başka bir zaman geleceğim.
- Tom will do that some other time.
- Tom onu başka bir zaman yapacak.
- I think it would be better to do this some other way.
- Sanırım bunu başka bir şekilde yapmak daha iyi olurdu.
- Tom always dresses in black or some other dark color.
- Tom her zaman siyah ya da başka bir koyu renk giyinir.
- I'll meet them some other time.
- Onlarla başka bir zaman buluşacağım.
- We'll do this some other time.
- Bunu başka bir zaman yapacağız.
- Maybe we can talk about this some other time.
- Belki bunu başka bir zaman konuşabiliriz.
- Tom said he couldn't make it tonight, but he could make it some other time.
- Tom bu gece gelemeyeceğini ama başka bir zaman gelebileceğini söyledi.
- We'll have to find some other way to do this.
- Bunu yapmak için başka bir yol bulmak zorundayız.
- I hope that I will be able to help you at some other time.
- Umarım başka bir zaman size yardımcı olabilirim.
- I think we should do this some other time.
- Sanırım bunu başka bir zaman yapmalıyız.
- We can talk about this some other time.
- Bu konuyu başka bir zaman konuşabiliriz.
- Is there some other solution?
- Başka bir çözüm var mı?
- Let's schedule it for some other time.
- Başka bir zamana planlayalım.
- We'll find some other way to do that.
- Bunu yapmanın başka bir yolunu bulacağız.
- Can we discuss this some other time?
- Bunu başka bir zaman konuşabilir miyiz?
- I'll come again some other time.
- Başka bir zaman yine gelirim.
- I'll think of some other solution.
- Başka bir çözüm düşüneceğim.
- We can go some other time.
- Başka bir zaman gideriz.
- Tom would likely try doing this some other way.
- Tom muhtemelen bunu başka bir şekilde yapmayı deneyecekti.
Show More (69)
|
