|
- When the political will is strong enough, Europe can move forward quickly and effectively.
- Siyasi irade yeterince güçlü olduğunda, Avrupa hızlı ve etkili bir şekilde ilerleyebilir.
- The current TACIS and Interreg systems are not strong enough and they cannot be adequately coordinated.
- Mevcut TACIS ve Interreg sistemleri yeterince güçlü değil ve yeterince koordine edilemiyorlar.
- When the political will is strong enough, Europe can move forward quickly and effectively.
- Siyasi irade yeterince güçlü olduğunda, Avrupa hızlı ve etkin bir şekilde ilerleyebilir.
- I think you're strong enough.
- Sanırım sen yeterince güçlüsün.
- I'm not strong enough.
- Yeterince güçlü değilim.
- I'm strong enough.
- Yeterince güçlüyüm.
- I can't hire you, because the company isn't strong enough yet.
- Sizi işe alamam, çünkü şirket henüz yeterince güçlü değil.
- Do you think I'm strong enough?
- Yeterince güçlü olduğumu düşünüyor musun?
- Tom isn't strong enough.
- Tom yeterince güçlü değil.
- Do you think Tom is strong enough?
- Sence Tom yeterince güçlü mü?
- You aren't strong enough, are you?
- Yeterince güçlü değilsin, değil mi?
- I can't hire you, because the company isn't strong enough yet.
- Seni işe alamam, çünkü şirket henüz yeterince güçlü değil.
- You're not strong enough.
- Yeterince güçlü değilsin.
- I'm not strong enough to do that yet.
- Henüz onu yapmak için yeterince güçlü değilim.
- I'm not strong enough.
- Ben yeterince güçlü değilim.
- You're not strong enough, are you?
- Yeterince güçlü değilsin, değil mi?
- Tom tried to lift the box by himself, but he wasn't strong enough.
- Tom kutuyu tek başına kaldırmaya çalıştı ama yeterince güçlü değildi.
- I think you're strong enough.
- Bence yeterince güçlüsün.
- Do you think I'm strong enough?
- Sence ben yeterince güçlü müyüm?
- She was strong enough to run a 10-mile race.
- 10 millik bir yarışı koşmak için yeterince güçlüydü.
- This rope isn't strong enough.
- Bu ip yeterince güçlü değil.
- Do you think this rope is strong enough?
- Sence bu ip yeterince güçlü mü?
- Tom wasn't strong enough.
- Tom yeterince güçlü değildi.
- I wasn't strong enough.
- Yeterince güçlü değildim.
- Tom wasn't strong enough to help his father on the farm.
- Tom çiftlikte babasına yardım etmek için yeterince güçlü değildi.
- I'm not strong enough to do that.
- Onu yapmak için yeterince güçlü değilim.
- Tom tried to lift the box by himself, but he wasn't strong enough.
- Tom kutuyu tek başına kaldırmaya çalıştı, ancak yeterince güçlü değildi.
- Do you think Tom is strong enough?
- Tom'un yeterince güçlü olduğunu düşünüyor musun?
- Tom isn't strong enough to fight.
- Tom dövüşmek için yeterince güçlü değil.
- They're strong enough.
- Yeterince güçlüler.
Show More (27)
|
