|
- We mainly eat tasty food, even if we know it is unhealthy.
- Sağlıksız olduğunu bilsek bile ağırlıklı olarak lezzetli yiyecekler yiyoruz.
- I didn't know tofu was this tasty.
- Soya peynirinin bu kadar lezzetli olduğunu bilmiyordum.
- That apple was really tasty.
- Şu elma gerçekten lezzetliydi.
- What a tasty cake!
- Ne lezzetli bir pasta!
- What are some tasty foods that would go well with potatoes?
- Patatesle iyi gidecek bazı lezzetli besinler nelerdir?
- The water is tasty.
- Su lezzetli.
- This dish is tasty.
- Bu yemek lezzetli.
- He's roasting a tasty chicken.
- Lezzetli bir tavuk kızartıyor.
- I didn't know tofu was this tasty.
- Tofunun bu kadar lezzetli olduğunu bilmiyordum.
- My father will prepare a tasty meal for me tomorrow.
- Yarın babam benim için lezzetli bir yemek hazırlayacak.
- The dinner was so tasty.
- Yemek çok lezzetliydi.
- The food looks tasty.
- Yemek lezzetli görünüyor.
- This is quite tasty.
- Bu oldukça lezzetli.
- He's roasting a tasty chicken.
- O, lezzetli bir tavuk kızartıyor.
- Is it tasty?
- Bu lezzetli mi?
- So tasty!
- Ne kadar lezzetli!
- The cake is tasty.
- Kek lezzetlidir.
- That cake is really tasty!
- Bu pasta gerçekten çok lezzetli!
- The dinner was so tasty.
- Akşam yemeği çok lezzetliydi.
- Game is very tasty.
- Oyun çok lezzetli.
- The water is tasty.
- Su çok lezzetli.
- That cake is really tasty!
- Bu pasta gerçekten lezzetli!
- Wow, that looks tasty.
- Vay be, lezzetli görünüyor.
- Organic vegetables are popular because they're safe and tasty.
- Organik sebzeler popülerdir çünkü güvenli ve lezzetlidirler.
- The longer you let the tomato sauce simmer, the tastier it will be.
- Domates sosunu ne kadar uzun süre kaynatırsanız o kadar lezzetli olur.
- I want to eat something tasty.
- Lezzetli bir şeyler yemek istiyorum.
- Is it tasty?
- Lezzetli mi?
- Their apples aren't as tasty as ours.
- Onların elmaları bizimkiler kadar lezzetli değil.
- My father will prepare a tasty meal for me tomorrow.
- Babam yarın benim için lezzetli bir yemek hazırlayacak.
- This dish is tasty.
- Bu yemek çok lezzetli.
- Can you make a tasty salad?
- Lezzetli bir salata yapabilir misin?
- The waffle is very tasty.
- Waffle çok lezzetli.
- The cake is tasty.
- Pasta çok lezzetli.
- Ideally, food should be tasty, cheap, healthy, and morally inoffensive.
- İdeal olarak, yiyecekler lezzetli, ucuz, sağlıklı ve ahlaki açıdan zararsız olmalıdır.
- Was the soup tasty?
- Çorba lezzetli miydi?
- I want to eat something tasty.
- Lezzetli bir şey yemek istiyorum.
- Wow, that looks tasty.
- Vay canına, lezzetli görünüyor.
- She doesn't find meat tasty.
- Eti lezzetli bulmuyor.
- What are some tasty foods that would go well with potatoes?
- Patatesle iyi gidebilecek lezzetli yiyecekler nelerdir?
- This food truly is tasty.
- Bu yemek gerçekten lezzetli.
- The longer you let the tomato sauce simmer, the tastier it will be.
- Domates sosunu ne kadar uzun kaynatırsan o kadar lezzetli olur.
- The waffle is very tasty.
- Gözleme çok lezzetli.
- Organic vegetables are popular because they're safe and tasty.
- Organik sebzeler güvenli ve lezzetli oldukları için popülerdir.
- That apple was really tasty.
- O elma gerçekten çok lezzetliydi.
- This chocolate is very sweet and tasty.
- Bu çikolata çok tatlı ve lezzetli.
Show More (43)
|
