the people

Sens de "the people" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 5 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	the people n.	avam
2	General	the people n.	halk
3	General	the people n.	kamu
Speaking
4	Speaking	the people expr.	insanlar
Law
5	Law	the people n.	abd hükümeti

Sens de "the people" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 99 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	all the people n.	bütün insanlar
All the people who go to church believe in God. Kiliseye giden bütün insanlar Tanrıya inanır. More Sentences
2	General	all the people n.	tüm insanlar
All the people who feature in today's headlines are flooding into Sangatte. Bugünün manşetlerinde yer alan tüm insanlar Sangatte'ye akın ediyor. More Sentences
3	General	the common people n.	halk
4	General	the common people n.	avam
5	General	man of the people n.	halk adamı
6	General	some of the people on the committee n.	kuruldan birileri
7	General	some of the people on the committee n.	komiteden birileri
8	General	the people around someone n.	etrafındaki insanlar
9	General	people of the book n.	ehl-i kitap
10	General	people in the neighborhood n.	mahalle halkı
11	General	people of the house n.	ehl-i beyt
12	General	people at the base of the pyramid n.	piramidin tabanındakiler
13	General	the people of lut n.	lut kavmi
14	General	abbot of the people n.	daha önce cenova'da baş hakimlerden birine verilen unvan
15	General	abbot of the people n.	cenova'da eyalet başkanlarından birine verilen resmî unvan
16	General	(the) good people n.	periler
17	General	people at the levers n.	gücü elinde bulunduran kişiler
18	General	not get along with the people around v.	çevresi ile geçinememek
19	General	can not get along with the people around v.	çevresi ile geçinememek
20	General	understand the people v.	insanları anlamak
21	General	turn people against the military service v.	halkı askerlikten soğutmak
22	General	be accused of turning people against the military v.	halkı askerlikten soğutmakla suçlanmak
23	General	win the hearts and minds of people v.	insanların sevgisini ve güvenini kazanmak
24	General	lead to the deaths of three people v.	üç kişinin ölümüne neden olmak
25	General	make friends with all the people he/she work with v.	(birlikte) çalıştığı herkesle/bütün insanlara arkadaş olmak istemek
26	General	attract the attention of people v.	insanların ilgisini çekmek
27	General	cause the deaths of three people v.	üç kişinin ölümüne neden olmak
28	General	hang with the wrong people v.	yanlış insanlarla takılmak
29	General	pertaining to the balkan people adj.	balkan
30	General	most of the people adj.	insanların çoğu
31	General	in the eyes of people adv.	insanların gözünde
Phrases
32	Phrases	a man of the people n.	halk adamı
33	Phrases	like the people around you expr.	çevrendeki insanlar gibi
34	Phrases	judgment rests with the turkish people expr.	takdir türk milletinindir
35	Phrases	in the name of the turkish people expr.	türk milleti adına
Proverb
36	Proverb	idle people have the least leisure	tembelin boş zamanı olmaz
Colloquial
37	Colloquial	treat people the way you want to be treated expr.	insanlara kendine davranılmasını istediğin şekilde davran
38	Colloquial	treat people the way you want to be treated expr.	kendine davranılmasını istediğin şekilde davran insanlara
39	Colloquial	treat people the way you want to be treated expr.	kendine yapılmasını istemediğini başkasına yapma
40	Colloquial	all people are equal in the eyes of the law expr.	kanunun önünde/gözünde tüm insanlar eşittir
41	Colloquial	the nerve of some people expr.	yüzsüzlüğün bu kadarı
42	Colloquial	some people have all the luck expr.	bazı insanlar çok şanslı
43	Colloquial	some people have all the luck expr.	bazıları çok şanslı
44	Colloquial	some people have all the luck expr.	bazı insanlar ne kadar şanslı
Idioms
45	Idioms	a man/woman of the people n.	halktan biri
46	Idioms	a man/woman of the people n.	halk adamı
47	Idioms	the opium of the people n.	toplumu uyuşturan şey
48	Idioms	the opium of the people n.	toplumun afyonu
49	Idioms	the opium of the people n.	toplumu uyutan şey
50	Idioms	the opium of the people n.	halkın afyonu
51	Idioms	the opium of the people n.	halkı uyutan/uyuşturan şey
52	Idioms	the opium of the people n.	toplumda sahte mutluluk/memnuniyet duygusu yaratan şey
53	Idioms	the opium of the people n.	toplumu hissizleştiren/duyarsızlaştıran şey
54	Idioms	the opium of the people n.	toplumu körleştiren/duygusuzlaştıran şey
55	Idioms	the opium of the people n.	çoğunluğu mutlu eden şey
56	Idioms	the beautiful people n.	cazibeli/dikkat çeken insanlar
57	Idioms	the beautiful people n.	imrenilen zenginler
58	Idioms	the beautiful people n.	seçkin kimseler
59	Idioms	the beautiful people n.	kalburüstü kimseler
60	Idioms	the beautiful people n.	yüksek tabakadan kimseler
61	Idioms	claim the lives of six people v.	altı can almak
62	Idioms	claim the lives of six people v.	altı insanın canına mal olmak
63	Idioms	claim the lives of six people v.	altı kişinin canını almak
64	Idioms	set people by the ears v.	aralarına kara kedi sokmak
65	Idioms	have people rolling in the aisles v.	gülmekten yerlere yatırmak
66	Idioms	have people rolling in the aisles v.	kahkahalara boğmak
67	Idioms	tar people with the same brush v.	aynı kefeye koymak
68	Idioms	tar people with the same brush v.	aynı şekilde değerlendirmek
Speaking
69	Speaking	the people I hang out with n.	benim takıldığım insanlar
70	Speaking	what the hell is wrong with these people? expr.	bu insanların derdi ne böyle?
71	Speaking	I can connect you with the right people expr.	doğru kişilerle tanışmanızı sağlayabilirim
72	Speaking	the majority of people expr.	insanların çoğu/çoğunluğu
73	Speaking	people think just the opposite expr.	insanlar tam tersini düşünüyor
74	Speaking	people think just the opposite expr.	insanlar tam tersini düşünüyorlar
75	Speaking	people come from all over the world to see this expr.	insanlar dünyanın dört bir yanından bunu görmek için geliyor
76	Speaking	don't treat people the way you don't want to be treated expr.	kendine yapılmasını istemediğini başkasına yapma
77	Speaking	the last people to see him alive expr.	onu yaşarken/canlı gören son insanlar
78	Speaking	who are the people in the picture? expr.	resimdeki insanlar kim?
79	Speaking	I hate the people who do the drugs expr.	uyuşturucu kullananlardan nefret ediyorum
80	Speaking	I love my school and the people around me expr.	okulumu ve çevremdeki insanları seviyorum
Law
81	Law	alienating the people from military service n.	halkı askerlikten soğutma
82	Law	legal bureau of the people n.	halkın hukuk bürosu
83	Law	alienate the people from military service v.	halkı askerlikten soğutmak
Politics
84	Politics	people of the united states n.	abd vatandaşları
85	Politics	people of the united states n.	amerikan milleti
86	Politics	convention on the rights of disabled people n.	engeli hakları sözleşmesi
87	Politics	association of friendship and solidarity with the palestinian people n.	filistinle dayanışma ve dostluk derneği
88	Politics	national association for the advancement of colored people (naacp) n.	siyahi insanların gelişmesi için ulusal birlik
Institutes
89	Institutes	handicapped people in the european community living independently in an open society n.	avrupa topluluğunun açık toplumunda bağımsızca yaşayan engelli kişiler programı
90	Institutes	community programme for the vocational training of young people and their preparation for the adult and working life n.	gençlerin mesleki eğitimi ve iş hayatına hazırlanmasına ilişkin eylem programı
91	Institutes	people for the ethical treatment of animals n.	hayvanlara etik muamele için mücadele edenler derneği (peta)
92	Institutes	people for the ethical treatment of animals (peta) n.	hayvanlara etik muamele için mücadele edenler
Social Sciences
93	Social Sciences	people on the move n.	hareket halindeki insanlar
94	Social Sciences	people on the move n.	yer değiştiren insanlar
95	Social Sciences	the international day of people with disability n.	dünya engelliler günü
History
96	History	in the future, too, there may be malevolent people at home and abroad who will wish to deprive you of this treasure expr.	istikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici, bedhahların olacaktır
Religious
97	Religious	people of the bench n.	ahl al-şuffa
98	Religious	people of the book n.	inananlar
99	Religious	people of the book n.	inançlı insanlar