1 |
transmission |
bulaşma |
n. |
|
- Medical masks inhibit the transmission of viruses.
- Tıbbi maskeler virüslerin bulaşmasını engeller.
- It is also important to note that there has been no local transmission within the European Union.
- Avrupa Birliği içinde yerel bir bulaşma olmadığını da belirtmek önemlidir.
- Nevertheless, other ways of transmission cannot be ruled out, such as direct close contact with an infected person.
- Bununla birlikte, enfekte bir kişiyle doğrudan yakın temas gibi diğer bulaşma yolları da göz ardı edilemez.
- But concern has been raised about other potential ways of transmission.
- Ancak diğer potansiyel bulaşma yolları konusunda endişeler dile getirilmektedir.
- Nevertheless, other ways of transmission cannot be ruled out, such as direct close contact with an infected person.
- Bununla birlikte enfekte bir kişiyle doğrudan yakın temas gibi diğer bulaşma yolları da göz ardı edilemez.
- But concern has been raised on other potential ways of transmission.
- Ancak diğer potansiyel bulaşma yolları konusunda endişeler dile getirilmiştir.
Show More (3)
|
2 |
transmission |
aktarım |
n. |
|
- This network has high-speed data transmission capabilities.
- Bu ağ yüksek hızlı veri aktarım kapasitesine sahiptir.
- It is therefore essential that any transmission of data in contravention of Community rules should be stopped.
- Bu nedenle Topluluk kurallarına aykırı her türlü veri aktarımının durdurulması elzemdir.
- It is therefore essential that any transmission of data in contravention of Community rules should be stopped.
- Bu nedenle, Topluluk kurallarına aykırı her türlü veri aktarımının durdurulması esastır.
- The second Turco report on the transmission of personal data from Europol to third States also warrants full consensus.
- Europol'den üçüncü Devletlere kişisel veri aktarımına ilişkin ikinci Turco raporu da tam mutabakat gerektirmektedir.
- It must monitor the permissibility of the transmission of data originating from Europol.
- Europol kaynaklı verilerin aktarılmasına izin verilip verilmediğini denetlemelidir.
Show More (2)
|
3 |
transmission |
iletim |
n. |
|
- The respect of confidentiality and the application of correct transmission procedures remain crucial.
- Gizliliğe saygı gösterilmesi ve doğru iletim prosedürlerinin uygulanması önemini korumaktadır.
- This should not be jeopardised because of feed-in or transmission charges.
- Bu, alım ya da iletim ücretleri nedeniyle tehlikeye atılmamalıdır.
- Turkish electricity generation and transmission activities have already been separated from distribution activities.
- Türkiye’de elektrik üretim ve iletim faaliyetleri, dağıtım faaliyetlerinden ayrılmıştır.
- Such losses contribute to the financial deterioration of the state generation and transmission company.
- Bu tür kayıplar, devlet üretim ve iletim şirketinin mali açıdan kötüleşmesine katkıda bulunmaktadır.
- The first is whether we can extend transmission obligations to APIs and IPGs.
- Bunlardan ilki, iletim yükümlülüklerini API'lere ve IPG'lere genişletip genişletemeyeceğimizdir.
Show More (2)
|
4 |
transmission |
nakil |
n. |
|
- The communication networks and energy transmission networks are also a factor in development and growth.
- İletişim ağları ve enerji nakil ağları da kalkınma ve büyüme için bir faktördür.
- Will the Structural Funds also finance the large-scale energy transmission networks?
- Yapısal Fonlar büyük ölçekli enerji nakil şebekelerini de finanse edecek mi?
- The communication networks and energy transmission networks are also a factor in development and growth.
- İletişim ağları ve enerji nakil şebekeleri de kalkınma ve büyümede bir faktördür.
- I thought I had answered your question on large-scale energy transmission networks.
- Büyük ölçekli enerji nakil şebekeleri hakkındaki sorunuzu yanıtladığımı sanıyordum.
Show More (1)
|
5 |
transmission |
yayınlanma |
n. |
|
- The Queen allowed the live transmission of the event.
- Kraliçe etkinliğin canlı yayınlanmasına izin verdi.
Show More (-2)
|
6 |
transmission |
şanzıman |
n. |
|
- The transmission is not shifting properly.
- Şanzıman doğru düzgün çalışmıyor.
Show More (-2)
|
7 |
transmission |
vites |
n. |
|
- Can you drive a car with manual transmission?
- Manuel vitesli bir araba kullanabilir misin?
Show More (-2)
|