|
- The kid doesn't even like unicorns anymore.
- Çocuk artık tek boynuzlu atlardan bile hoşlanmıyor.
- The kid doesn't even like unicorns anymore.
- Kız artık tek boynuzlu atları bile sevmiyor.
- Tom believes that unicorns are real.
- Tom tek boynuzlu atların gerçek olduğuna inanıyor.
- Scientists have discovered that unicorns once lived in Siberia.
- Bilim adamları tek boynuzlu atların bir zamanlar Sibirya'da yaşamış olduğunu keşfettiler.
- You're a unicorn.
- Sen bir tek boynuzlu atsın.
- You're a unicorn.
- Sen tek boynuzlu atsın.
- Manny wants to be a unicorn so girls will ride him.
- Manny tek boynuzlu at olmak istiyor, böylece kızlar ona binecek.
- Unicorns suck.
- Tek boynuzlu atlar berbattır.
- The unicorn is a fabulous monster.
- Tek boynuzlu at muhteşem bir canavar.
- Scientists have discovered that unicorns once lived in Siberia.
- Bilim adamları bir zamanlar Sibirya'da tek boynuzlu atların yaşadığını keşfettiler.
- Sadly, Noah's ark was not an adequate environment for dragons, dinosaurs and unicorns.
- Maalesef Nuh'un gemisi ejderhalar, dinozorlar ve tek boynuzlu atlar için uygun bir ortam değildi.
Show More (8)
|