wire - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
wire kablo n.
  • He ripped the telephone wire out and worked in peace.
  • Telefon kablosunu söktü ve huzur içinde çalıştı.
  • The puppets are controlled by wires.
  • Kuklalar kablolarla kontrol ediliyor.
  • Should I cut the red wire or the green one?
  • Kırmızı kabloyu mu yoksa yeşil olanını mı kesmem gerekiyor?
Show More (16)
wire tel n.
  • His shirt was torn by the barbed wire.
  • Gömleği dikenli tellere takılarak yırtılmıştı.
  • The children made sculptures out of wire.
  • Çocuklar telden heykeller yaptı.
  • Which wire should I cut, the red one or the white one?
  • Hangi teli kesmeliyim, kırmızı olanı mı yoksa beyaz olanı mı?
Show More (5)
wire dinleme cihazı n.
  • The mob noticed he was wearing a wire.
  • Çete onun dinleme cihazı taktığını fark etti.
  • Tom is wearing a wire.
  • Tom'un üzerinde dinleme cihazı var.
  • Are you wearing a wire?
  • Dinleme cihazı mı takıyorsun?
Show More (0)
wire telgraf çekmek v.
  • They wired us the good news.
  • Bize iyi haberi telgraf çektiler.
  • Wire me at once, in case there should be an accident.
  • Kaza olması durumunda bana hemen telgraf çek.
Show More (-1)
wire bağlamak v.
  • He collected a bunch of twigs and wired them together.
  • Bir demet dal topladı ve onları birbirine bağladı.
  • I asked a friend to wire up the plugs for me.
  • Bir arkadaşımdan benim için bujileri bağlamasını istedim.
Show More (-1)
wire kablo döşemek v.
  • Your surround system is now wired up and ready to use.
  • Surround sisteminizin kabloları artık döşendi ve kullanıma hazır.
Show More (-2)
wire (para) internetten transfer etmek v.
  • I'll wire you the money in the morning.
  • Sabah sana parayı internetten transfer edeceğim.
Show More (-2)
wire elektronik dinleme cihazı yerleştirmek v.
  • Little did they know his office was wired.
  • Ofisinde dinleme cihazı olduğunu bilmiyorlardı.
Show More (-2)