çözünür - Turc Anglais Dictionnaire

çözünür

Sens de "çözünür" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 7 résultat(s)

Turc Anglais
Technical
çözünür soluble adj.
The powder is soluble in water.
Toz suda çözünür.

More Sentences
Food Engineering
çözünür soluble adj.
Powder is soluble in water.
Toz suda çözünür.

More Sentences
Chemistry
çözünür soluble adj.
Sugar is soluble in water.
Şeker suda çözünür.

More Sentences
General
çözünür solvable adj.
Technical
çözünür dissoluble adj.
Food Engineering
çözünür miscible adj.
Archaic
çözünür solvible adj.

Sens de "çözünür" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 74 résultat(s)

Turc Anglais
Environment
doğada çözünür biodegradable adj.
Is this biodegradable?
Bu doğada çözünebilir mi?

More Sentences
General
suda çözünür yapışkan maddelerle karıştırılmış pigment poster color [us] n.
suda çözünür yapışkan maddelerle karıştırılmış pigment poster colour [uk] n.
çözünür madde soluble n.
suda çözünür olmayan non-water-soluble adj.
Industry
kağıt fabrikasında kağıt hamuru ve selülozdan ayrıştırılmış kısa lifleri, dolgu maddelerini ve çözünür maddeleri taşıyan su white water n.
kağıt fabrikasında kağıt hamuru ve selülozdan ayrıştırılmış kısa lifleri, dolgu maddelerini ve çözünür maddeleri taşıyan su whitewater n.
Technical
çabuk çözünür yapıştırıcı quick-dissolving glue n.
çözünür sabunlar soluble soap n.
çözünür cam soluble glass n.
çözünür kesme yağ soluble cutting oil n.
çözünür olma niteliği özelliği solubility n.
çözünür selüloz nitrat soluble cellulose nitrate n.
çözünür kirliliklerin ekstraksiyonu extraction of soluble contaminants n.
çözünür karakterli selüloz nitrat soluble cellulose nitrate n.
çözünür demir korozyon ürünleri soluble iron corrosion products n.
çözünür tuzlar soluble salts n.
suda çözünür besin maddeleri water-soluble nutrients n.
suda çözünür klorür water-soluble chloride n.
suda çözünür kirletici water-soluble contaminant n.
suda çözünür tuzların toplam yüzey yoğunluğu total surface density of water soluble salts n.
içinden sıvı geçirerek toz ilacın çözünür bileşenlerini özütleme displacement n.
asitle çözünür acid-soluble adj.
çözünür olan soluble adj.
suda çözünür water-soluble adj.
yüksek oranda çözünür highly soluble adj.
yağda çözünür fatsoluble adj.
suda çözünür ws (water-soluble) abrev.
Telecom
(radyo ve televizyon) çözünür clean adj.
Medical
çözünür dip ağırlığı dissolvable end-weight n.
az çözünür slightly soluble adj.
çok az çözünür very slightly soluble adj.
çok çözünür very soluble adj.
eser miktarda çözünür sparingly soluble adj.
kolaylıkla çözünür freely soluble adj.
yağda çözünür liposoluble adj.
Pharmaceutics
özellikle siyah kaşu ağacından olmak üzere bazı tropik bitkilerden elde edilen, kanama durdurucu, suda çözünür reçineli bir madde catechu n.
özellikle siyah kaşu ağacından olmak üzere bazı tropik bitkilerden elde edilen, kanama durdurucu, suda çözünür reçineli bir madde cutch n.
tadı acı olan, az çözünür, kristalli beyaz bir madde dimenhydrinate n.
Food Engineering
suda çözünür sarımsak ekstresi water soluble garlic extract n.
suda çözünür kuru madde brix n.
yağda çözünür fat-soluble adj.
Chemistry
çözünür eksiuç süreci soluble anode process n.
çözünür anot süreci soluble anode process n.
çözünür polifenilen metilen soluble polyphenylene methylene n.
çözünür bağlayıcı muhtevası soluble binder content n.
çözünür gümüş collargol n.
çözünür yağ soluble oil n.
çözünür form soluble form n.
serbest çözünür freely soluble n.
zayıf asitte çözünür siyanür wad cyanide n.
zayıf asitte çözünür siyanür weak acid dissociable cyanide n.
anilinden elde edilen sarı kristalli, suda çözünür doymamış bir keton cyclohexadiene-1,4-quinone n.
asit (çözünür) tuzlarından nötr veya bazik (çözünmez) tuzlara dönüştürülmüş fosforik asit reverted phosphoric acid n.
suda çözünür renksiz bir bileşik hydrastinine n.
yüksek ölçüde çözünür aşındırıcı bir gaz hydrogen fluoride n.
çözünür cam liquor of flints n.
metalik iyonların uygun bir reaktif ile kararlı, çözünür bir kompleks halinde birleştirilmesi sequestration n.
farklı hallerde elde edilebilen suda çözünür bir madde sodium silicate n.
çözünür madde ve çözücü karışımı solvate n.
asetonla çözünür acetone soluble adj.
asitle çözünür acid soluble adj.
az çözünür slightly soluble adj.
biraz çözünür sparingly soluble adj.
çözünür karakterli soluble adj.
çok az çözünür very slightly soluble adj.
esas olarak/temelde çözünür practically soluble adj.
Biochemistry
nişastada çözünür olarak bulunan bir madde amidin n.
yağda çözünür vitamin fat-soluble vitamin n.
protein içeren maddelerin çürümesi ile oluşan çözünür bir zehir sepsin n.
Botanic
bazı bitkilerden elde edilen suda çözünür madde cashoo n.
toprakta çözünür tuzların fazlalığı nedeniyle bitki yapraklarının sararması alkali chlorosis n.
Environment
doğada çözünür biosoluble adj.
Photography
suda çözünür boyayla fotoğraf baskısı üretme süreci imbibition process n.