çok üzerinde - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

çok üzerinde



Sens de "çok üzerinde" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

Turc Anglais
General
çok üzerinde far above adv.

Sens de "çok üzerinde" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 75 résultat(s)

Turc Anglais
General
üzerinde çok durma overemphasising n.
üzerinde çok durma overemphasizing n.
üzerinde çok fazla düşünülmeden oluşturulmuş fikir ill-thought n.
çok önemli olmayan ve üzerinde uzun uzadıya düşünülmesi gerekmeyen no-brainer n.
normalin çok üzerinde faaliyet overactivity n.
üzerinde çok durmak harp on v.
üzerinde çok durmak stress too much v.
üzerinde çok durmak overemphasize v.
üzerinde çok durmak overemphasise v.
üzerinde çok durmak put excessive emphasis on v.
(piyasanın) çok üzerinde fiyat biçmek/koymak price out of the market v.
bir şey üzerinde çok çalışmak work hard at something v.
üzerinde çok durmak niggle v.
(bir şeyin üzerinde) çok büyük etkisi olmak overaffect v.
üzerinde çok durulmuş overemphasized adj.
üzerinde çok durulan overemphasized adj.
üzerinde çok durulmuş overstressed adj.
üzerinde çok durulan overstressed adj.
üzerinde çok kafa yorularak meydana getirilmiş well thought out adj.
üzerinde çok durulmuş overemphasised adj.
üzerinde çok durulan overemphasised adj.
üzerinde çok az düzeltme yapılmış clean adj.
Phrasals
bir şey üzerinde çok çalışmak labor at something v.
bir şey üzerinde çok çaba sarf etmek/çalışmak labor over something v.
üzerinde çok uğraşmak sweat over something v.
(bir iş üzerinde) çok sıkı çalışmak bang (away) at v.
bir konunun/meselenin üzerinde çok durmak dwell on something v.
(bir şey) üzerinde durmaksızın/çok sıkı çalışmak bang away at (something) v.
üzerinde çok/sıkı çalışmak labor at v.
üzerinde çok çaba sarf etmek/çalışmak labor over v.
Colloquial
çok zayıf insanların köprücük kemikleri üzerinde oluşan oyuk saltcellar [uk] n.
bu konu üzerinde (çok/gereğinden) fazla durmadan without putting too fine a point on it expr.
Idioms
ortalamanın çok üzerinde boylu olan kimse tall enough to hunt geese with a rake n.
üzerinde çok kafa yorulmuş olduğu belli olan smell of the lamp n.
üzerinde çok emek sarfedilmiş olduğu belli olan smell of the lamp n.
bir konu üzerinde çok düşünmek rack one's brain v.
bir şey üzerinde çok çalışmak hammer away at v.
bir konu üzerinde çok düşünmek rack one's brains v.
çok üzerinde durmamak give a bye on v.
üzerinde çok vakit harcamak slave over something v.
üzerinde çok uğraşmak/çabalamak strain away (at something) v.
üzerinde çok uğraşmak slave over something v.
üzerinde çok çalışmak slave over something v.
üzerinde çok durmak make great play of/with something v.
üzerinde çok durmak make much play of/with something v.
bir şeyin üzerinde çok durmak make great play of something v.
bir şeyin üzerinde çok durmak make a great play of something [uk] v.
'-in üzerinde çok durmak make play of v.
(bir şeyin) üzerinde çok durmak make play of (something) v.
(bir şeyin) üzerinde çok durmamak not give (something) a second thought v.
(bir şeyin) üzerinde çok durmamak not give (something) another thought v.
Trade/Economic
satıcılar çok sayıda iken birkaç büyük alıcının piyasaya egemen olduğu ve fiyat üzerinde belirli bir denetim gücüne sahip bulunduğu piyasa yapısı oligopsony n.
Media
(gazetede, televizyonda) bir konunun üzerinde çok fazla durmak overcover n.
Technical
üzerinde çok sayıda krank kolu bulunan krank multithrow crankshaft n.
üzerinde çok sayıda delik bulunan havagazı borusu jet burner n.
Computer
kullanıcının, internet üzerinde pek çok kaynağa ve hizmete ulaşmasına olanak tanıyan büyük kaynak sitesi web portal n.
Construction
arazi üzerinde paletli ya da yığın halde her türlü yükün taşınması ve yüklenmesi gibi çeşitli işlerde kullanılan çok işlevli iş makinesi telescopic handler n.
arazi üzerinde paletli ya da yığın halde her türlü yükün taşınması ve yüklenmesi gibi çeşitli işlerde kullanılan çok işlevli iş makinesi telehandler n.
Railway
vagon gövdesi üzerinde tekerleğin çok sıkışık olduğunda sürtündüğü demir koruma rub iron n.
Biology
(aynı bitki üzerinde) çok sayıda gamet üreten formu olan polyoicous adj.
Zoology
beyaz ipeksi tüyleri ve üzerinde soluk pembe plakaları olan çok küçük bir arjantin armadillosu fairy armadillo (chlamyphorus truncatus) n.
beyaz ipeksi tüyleri ve üzerinde soluk pembe plakaları olan çok küçük bir arjantin armadillosu pichiciago n.
beyaz ipeksi tüyleri ve üzerinde soluk pembe plakaları olan çok küçük bir arjantin armadillosu pichiciego n.
beyaz ipeksi tüyleri ve üzerinde soluk pembe plakaları olan çok küçük bir arjantin armadillosu chlamyphore n.
Botanic
abd'nin colorado platosuna özgü, eğik saplar üzerinde sarı çiçekleri olan çok yıllık bir bitki nodding groundsel (senecio bigelovii) n.
üzerinde kırmızı ve beyaz benekleri olan, kırmızı-mor veya parlak gül rengi çiçekleri olan, avrupa'ya özgü çok yıllık bir çalı wall germander (teucrium chamaedrys) n.
güney afrika'ya özgü, hayvanlar üzerinde öldürücü etkisi olan çok yıllık bir çalı gif n.
güney afrika'ya özgü, hayvanlar üzerinde öldürücü etkisi olan çok yıllık bir çalı gifblaar n.
güney afrika'ya özgü, hayvanlar üzerinde öldürücü etkisi olan çok yıllık bir çalı dichapetalum cymosum n.
Environment
çok küçük bir alan üzerinde çok yıkıcı etkileri olan hortum tornado n.
Geography
new york'un kuzeydoğusunda, vermont'un kuzeybatısında ve quebec’in güneyinde bulunan, tarihte üzerinde pek çok savaşın yapıldığı göl lake champlain n.
Hunting
aynı kubuz üzerinde birden fazla kalibrede yivli-yivsiz namluları olan çok amaçlı silah combination gun n.
Sport
buz pateninde tek ayak üzerinde bir çok yöne dönme twizzle n.
Entomology
üzerinde çok sayıda hiperparazit taşıyan minik sinekleri içeren bir cins tetrastichus n.
Modern Slang
askerin üzerinde ekipman varken hafif hafif/çok yavaş şekilde koşması airborne shuffle n.