Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | üçte biri | one third of adj. | ||
The Tibet of the autonomous region is one third of Tibet. Özerk bölgenin Tibet'i, Tibet'in üçte biridir. More Sentences |
||||
Phrases | ||||
Phrases | üçte biri | one-third of expr. | ||
That is about one-third of the affected population. Bu rakam etkilenen nüfusun yaklaşık üçte birine tekabül ediyor. More Sentences |
||||
General | ||||
General | üçte biri | one of three n. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | hastaların üçte biri | one third of the patients n. |
General | ülkelerin üçte biri | one third of countries n. |
Technical | ||
Technical | uzunluğun üçte biri kadar ortada yiv açılmış | one-third-length centre grooved adj. |
Math | ||
Math | bir şeyin yirmi üçte biri olan | twenty-third adj. |
Chemistry | ||
Chemistry | ağırlığının yaklaşık üçte biri gümüşten oluşan gümüş alaşımı | tiers-argent n. |
Music | ||
Music | bir oktav ve onun üçte birine denk gelen aralığı içeren iki notadan biri | tenth n. |