şalt - Turc Anglais Dictionnaire

şalt

Sens de "şalt" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 71 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
salt n. tuz
Secondly, it helps break down salt so your body can get rid of it quickly.
İkincisi, vücudunuzun tuzdan hızla kurtulabilmesi için tuzun parçalanmasına yardımcı olur.

More Sentences
General
salt n. tuz
Say, "I charge this salt as a being of earth."
De ki, "Topraktan gelen bir varlık olan bu tuzu görevlendiriyorum."

More Sentences
salt n. şüpheci yaklaşım
The rumour should be taken with a pinch of salt.
Bu söylentiye şüpheyle yaklaşmakta yarar var.

More Sentences
salt v. tuzlamak
You salted the meat.
Eti tuzlamışsın.

More Sentences
salt adj. tuzlu
There's too much salt in the soup!
Çorba aşırı tuzlu!

More Sentences
Technical
salt tuzlamak
You salted the meat.
Sen eti tuzladın.

More Sentences
salt tuz
Say, "I charge this salt as a being of earth."
"Zeminin bir parçası olan bu tuzu görevlendiriyorum" deyin.

More Sentences
General
salt n. deniz kurdu
salt n. lezzet
salt n. tuzluk
salt n. nükte
salt n. tat
salt n. espri
salt n. destek
salt n. takviye
salt n. yardım
salt n. sağduyu
salt n. ortak akıl
salt n. aklıselim
salt n. metanet
salt n. gerçekçilik
salt n. açık sözlülük
salt n. kuşkuculuk
salt n. çekingenlik
salt n. ihtiyat
salt n. tuzla
salt n. tuz bataklığı
salt v. tuzlayarak saklamak
salt v. tuz koymak
salt v. salamura yapmak
salt v. biriktirmek
salt v. tuz katmak
salt v. keyifli/cazip hale getirmek
salt v. bezemek
salt v. süslemek
salt v. tuz ihtiyacını karşılamak
salt v. tuz vermek
salt v. tuzla beslemek
salt v. aklar düşürmek
salt v. kırlaştırmak
salt v. beyazlatmak
salt v. ağartmak
salt adj. tuzlanmış
salt adj. tuzlu (tat)
salt adj. tuzlu suyla dolu
salt adj. tuzlu su katılmış
salt adj. tuz bataklığında yetişen
salt adj. tuz bataklığında yaşayan
salt adj. sivri
salt adj. keskin
salt adj. sert
salt adj. acımasız
salt adj. şiddetli
salt adj. amansız
salt adj. acı
Colloquial
salt n. şirketi sendikalaştırmak için orada işe girmeye çalışan kimse
Technical
salt tuz ile korumak
Informatics
salt n. düz metin mesajının şifre güvenliğini artırmak için eklenen rastgele seçilmiş baytlar
salt v. şifrelemeden önce dolgu baytları eklemek
Marine
salt n. denizci
Mining
salt v. verimli maden damarı ortaya çıkarmak için altını patlatmak
Archaeology
salt v. kazı alanına sahte buluntu koymak
Geography
salt n. arizona'da bir nehir
salt n. kentucky'de bir nehir
salt n. missouri'nin kuzeydoğusunda bir nehir
Geology
salt adj. tuzlu (toprak)
salt adj. verimsiz
salt adj. bereketsiz
salt adj. ürün vermeyen
salt adj. çorak
salt adj. kıraç

Sens de "şalt" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

Turc Anglais
Technical
şalt switch n.