Historique

(bir şey) işi

Sens de "(bir şey) işi" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Colloquial
1	Colloquial	(bir şey) işi	a matter of (something) n.

Sens de "(bir şey) işi" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 21 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Phrasals
1	Phrasals	(bir şey) işi yapmak	deal in (something) v.
2	Phrasals	(biri/bir şey) yüzünden işi bırakmak	quit over (someone or something) v.
Phrases
3	Phrases	(bir şey yapmak birinin) işi değil	far be it from (one) to (do something) expr.
4	Phrases	(bir şey yapmakla) işi olan	in the business of (doing something) expr.
5	Phrases	işi (bir şey yapmak) olan	in the business of (doing something) expr.
Colloquial
6	Colloquial	işi bir şey yapma raddesine vardırmak	go as far as to do something v.
7	Colloquial	işi bir şey yapma raddesine getirmek	go as far as to do something v.
8	Colloquial	işi bir şey yapacak kadar ileri götürmek	go as far as to do something v.
9	Colloquial	işi bir şey yapma raddesine vardırmak	go so far as to do something v.
10	Colloquial	işi bir şey yapma raddesine getirmek	go so far as to do something v.
11	Colloquial	işi bir şey yapacak kadar ileri götürmek	go so far as to do something v.
12	Colloquial	işi (bir şey yapmaya) kadar vardırmak	go so far as (doing something) v.
13	Colloquial	işi (bir şey yapma) noktasına getirmek	go so far as (doing something) v.
Idioms
14	Idioms	sadece tek bir işi becerebilen kimse, grup, şey	a one-trick pony [us] n.
15	Idioms	sadece tek bir işi becerebilen kimse, grup, şey	one-trick horse [us] n.
16	Idioms	(işi, görevi başka bir şey için) ertelemek	clear the decks v.
17	Idioms	(işi, görevi başka bir şey için) ertelemek	clear the deck v.
18	Idioms	(bir şey) olarak iki işi/görevi aynı anda yapmak	do double duty as (something) v.
19	Idioms	(bir şey) olarak iki işi/görevi eş zamanlı olarak yürütmek	do double duty as (something) v.
20	Idioms	(bir şey) olarak iki işi/görevi birden yapmak	do double duty as (something) v.
21	Idioms	(bir şey yapmak konusunda) işi zor olmak	have your work cut out (to do something/doing something) v.