|
Catégorie |
Turc |
Anglais |
|
General |
|
1 |
General |
kuran´dan bir ayet |
a verse from the koran n.
|
|
2 |
General |
paskalya'dan önce gelen büyük perhiz süresinin ilk çarşambası |
ash wednesday n.
|
|
3 |
General |
gümüş kıyı, kuzeyde oporto'dan güneyde costa de lisboa'ya kadar uzanan portekiz sahil şeridi |
costa de prata n.
|
|
4 |
General |
18 yy'da ingilizler tarafından nova scotia'dan sürülen fransız asıllı bir topluluğun güney louisiana |
cajun country n.
|
|
5 |
General |
hindistan polisi tarafından kullanılan uzun ağır bambu’dan yapılmış bir cop |
lathi n.
|
|
6 |
General |
ingiltere, iskoçya, galler ve kuzey irlanda'dan oluşan coğrafi alan |
united kingdom n.
|
|
7 |
General |
italya'nın umbria ve toskanya'dan kuzeyde kalan kısımları |
padania n.
|
|
8 |
General |
kaliforniya'nın santa clara vadisi'nde kuzeyde palo alto'dan güneyde san jose'ye uzanan alana yayılm |
silicon valley n.
|
|
9 |
General |
virginia'dan güney kaliforniya'ya kadar uzanan abd'nin güney bölgesi |
sunbelt n.
|
|
10 |
General |
ailesi japonya'dan gelmiş olup amerika'da doğup büyüyen kimse |
nisei n.
|
|
11 |
General |
tarihi isa'dan önce ve isa'dan sonra olmak üzere ayıran takvim metodu |
christian era n.
|
|
12 |
General |
tarihi isa'dan önce ve isa'dan sonra olmak üzere ayıran takvim metodu |
current era n.
|
|
|
13 |
General |
tarihi isa'dan önce ve isa'dan sonra olmak üzere ayıran takvim metodu |
common era n.
|
|
14 |
General |
batı mısır'dan atlantik okyanusu'na kadar uzanan bölge |
barbary n.
|
|
15 |
General |
adem'in havva'dan önceki karısı |
lilith n.
|
|
16 |
General |
18.yy'da fransız kolonistler tarafından akadya'dan sürülen topluluk |
cajun n.
|
|
17 |
General |
dalai lama'dan sonra gelen tibet rahibi |
tashi lama n.
|
|
18 |
General |
kuzey abd'de maine, new hampshire, vermont, massachusetts, connecticut ve rhode island'dan oluşan bölgenin sakini olan kimse |
new englander n.
|
|
19 |
General |
hindistan polisi tarafından kullanılan uzun ağır bambu’dan yapılmış bir cop |
lathee n.
|
|
20 |
General |
zamanında hollanda'dan new york'a göçmüş olanların soyundan kimse |
knickerbocker n.
|
|
21 |
General |
rusya'da çar birinci petro'dan önce asil sınıfına mensup kimse |
boiar n.
|
|
22 |
General |
rusya'da çar birinci petro'dan önce asil sınıfına mensup kimse |
boyar n.
|
|
23 |
General |
rusya'da çar birinci petro'dan önce asil sınıfına mensup kimse |
boyard n.
|
|
24 |
General |
orta çağ'dan kalma inanç, adet veya üslup |
medievalism n.
|
|
25 |
General |
orta çağ'dan örnek alınarak benimsenen inanç, adet veya üslup |
medievalism n.
|
|
26 |
General |
izlanda'dan gelen kimse |
icelander n.
|
|
27 |
General |
(man adası'na) yerleşmek üzere britanya'dan gelmiş kimse |
come-over n.
|
|
28 |
General |
(man adası'na) britanya'dan gelmiş yerleşimci |
come-over n.
|
|
29 |
General |
antik roma'dan kalmış yer altı kanalı |
cuniculus n.
|
|
30 |
General |
tanrı'dan af dileme |
shrift n.
|
|
31 |
General |
dan diye söylemek |
shoot from the hip v.
|
|
32 |
General |
-dan çıkarmak |
infer from v.
|
|
|
33 |
General |
birini facebook'dan silmek |
delete someone off facebook v.
|
|
34 |
General |
günah(lar)dan arınmak |
redeem v.
|
|
35 |
General |
...dan yanlış dersler çıkarmak |
learn the wrong lessons from v.
|
|
36 |
General |
-dan fazla olmak |
be turned of v.
|
|
37 |
General |
tanrı'dan dilemek |
supplicate v.
|
|
38 |
General |
9'dan 5'e |
nine-to-five adj.
|
|
39 |
General |
latium'dan gelen |
latian adj.
|
|
40 |
General |
şam'dan çıkan |
damask adj.
|
|
41 |
General |
rock'n roll'dan |
rocking and rolling adj.
|
|
42 |
General |
tanrı'dan bağımsız olarak dünyanın oluşumunda etkili olan (şekillendirme kuvveti) |
cosmoplastic adj.
|
|
43 |
General |
asya'dan gelen |
oriental adj.
|
|
44 |
General |
doğu asya'dan gelen |
oriental adj.
|
|
45 |
General |
iskoçya'dan |
scotch adj.
|
|
46 |
General |
liverpool'dan gelen |
scouse adj.
|
|
47 |
General |
tanrı'dan gelen |
supernatural adj.
|
|
48 |
General |
a'dan z'ye |
from a to izzard adv.
|
|
49 |
General |
a'dan z'ye |
from a to z adv.
|
|
50 |
General |
a'dan z'ye |
a to izzard adv.
|
|
51 |
General |
dan diye |
plunk adv.
|
|
52 |
General |
iskoçca'dan ingilizce'ye geçmiş hayır anlamındaki kelime |
nae adv.
|
|
53 |
General |
isa'dan önce |
before christ adv.
|
|
54 |
General |
her iki ...dan biri |
every second adv.
|
|
55 |
General |
-dan bu yana |
ever since adv.
|
|
56 |
General |
dan diye |
plonk adv.
|
|
57 |
General |
dan diye |
squab adv.
|
|
58 |
General |
den/dan |
where adv.
|
|
59 |
General |
dan geçerek |
via prep.
|
|
60 |
General |
dan bazıları |
a few of prep.
|
|
61 |
General |
-dan daha iyi değil |
no better than prep.
|
|
62 |
General |
'-dan |
fae [scotland] prep.
|
|
63 |
General |
den/dan |
by prep.
|
|
64 |
General |
den/dan (çocuğu olma) |
by prep.
|
|
65 |
General |
dan aşağıya |
over prep.
|
|
66 |
General |
den/dan |
over prep.
|
|
67 |
General |
-den/-dan |
wherefrom pron.
|
|
68 |
General |
dan beri |
wherefrom conj.
|
|
69 |
General |
-den/-dan önce |
before conj.
|
|
70 |
General |
dan sonra |
whereafter conj.
|
|
71 |
General |
dan dun |
bang interj.
|
|
72 |
General |
dan |
plonk interj.
|
|
|
73 |
General |
...'dan türeyen anlamına gelen son ek |
-ic suf.
|
|
74 |
General |
...'dan faydalanan anlamına gelen son ek |
-ic suf.
|
|
75 |
General |
…'dan etkilenen anlamına gelen son ek |
-ic suf.
|
|
76 |
General |
...'dan türeyen anlamına gelen son ek |
-ical suf.
|
|
77 |
General |
...'dan faydalanan anlamına gelen son ek |
-ical suf.
|
|
78 |
General |
…'dan gelen kişi anlamına gelen son ek |
-ier suf.
|
|
79 |
General |
...'dan gelen şey anlamına gelen son ek |
-ier suf.
|
|
Phrasals |
|
80 |
Phrasals |
'dan çıkmak |
protrude from something v.
|
|
81 |
Phrasals |
-dan çıkmak |
protrude from v.
|
|
Phrases |
|
82 |
Phrases |
-dan daha çok |
no fewer than expr.
|
|
83 |
Phrases |
-dan haber ver! |
give me the lowdown on ...! expr.
|
|
84 |
Phrases |
isa'dan sonra |
in the ce expr.
|
|
Proverb |
|
85 |
Proverb |
kiliseye ne kadar yakınsa, tanrı'dan o kadar uzak |
the nearer the church, the farther from god
|
|
86 |
Proverb |
kiliseye yakın tanrı'dan uzak |
the nearer the church, the farther from god
|
|
87 |
Proverb |
kiliseye ne kadar yakın tanrı'dan o kadar uzak |
the nearer the church, the farther from god
|
|
88 |
Proverb |
yüz güzelliği hamamdan eve, öz güzelliği urum'dan şam'a |
beauty is more than skin deep
|
|
89 |
Proverb |
yüz güzelliği hamamdan eve, öz güzelliği urum'dan şam'a |
beauty is only skin deep
|
|
Colloquial |
|
90 |
Colloquial |
dan diye söyleyen kimse |
hip-shooter n.
|
|
91 |
Colloquial |
yorkshire'dan olan kimse |
yorkie n.
|
|
92 |
Colloquial |
noel baba'dan hediye yerine kömür dolu bir noel çorabı |
coal in (one's) stocking n.
|
|
93 |
Colloquial |
Japonya'dan ithal edilen hızlı ve hafif bir motosiklet |
rice-rocket n.
|
|
94 |
Colloquial |
-dan önce |
by prep.
|
|
95 |
Colloquial |
who/what/where/when/why ve how'dan sonra kullanılan vurgu ifadesi |
in (the) blazes? interj.
|
|
96 |
Colloquial |
who/what/where/when/why ve how'dan sonra kullanılan vurgu ifadesi |
in blue blazes? interj.
|
|
97 |
Colloquial |
who/what/where/when/why ve how'dan sonra kullanılan vurgu ifadesi |
the blazes interj.
|
|
98 |
Colloquial |
who, what, where, when, why ve how'dan sonra kullanılan vurgu ifadesi |
in blue blazes? expr.
|
|
99 |
Colloquial |
a'dan z'ye kadar |
from a to z expr.
|
|
100 |
Colloquial |
-dan önce |
not later than expr.
|
|
101 |
Colloquial |
google'dan bak |
quod google expr.
|
|
102 |
Colloquial |
google'dan bakın |
quod google expr.
|
|
103 |
Colloquial |
…'den/dan başka yol yok |
... or bust expr.
|
|
104 |
Colloquial |
'-dan |
at the hand/hands of expr.
|
|
105 |
Colloquial |
iyi geceler (italyanca'dan uyarlanmış) |
bona nochy [dated] expr.
|
|
106 |
Colloquial |
google'dan bakıp söyleyeyim |
lmgtfy (let me google that for you) expr.
|
|
107 |
Colloquial |
tanrı'dan/allah'tan gelen |
by god exclam.
|
|
Idioms |
|
108 |
Idioms |
A'dan Z'ye her şey |
everything from A to Z n.
|
|
109 |
Idioms |
dan dun konuşup ortamın keyfini kaçıran tip |
the ghost at the feast n.
|
|
110 |
Idioms |
dan dun konuşup ortamın keyfini kaçıran tip |
the spectre at the feast n.
|
|
111 |
Idioms |
a'dan z'ye tüm işleri yapan kişi |
head cook and bottle washer n.
|
|
112 |
Idioms |
dan dun konuşup ortamın keyfini kaçıran tip |
a ghost at the feast n.
|
|
113 |
Idioms |
dan dun konuşup ortamın keyfini kaçıran tip |
a spectre at the feast n.
|
|
114 |
Idioms |
sabah 10:00'dan öğleden sonra 3:00'a kadar olan kısa çalışma saatleri |
bankbook n.
|
|
115 |
Idioms |
sabah 10:00'dan öğleden sonra 2:00'a kadar olan kısa çalışma saatleri |
banker's hours n.
|
|
116 |
Idioms |
-dan çıkmak |
be beyond someone or something v.
|
|
117 |
Idioms |
bir şeyi a'dan z'ye bilmek |
know something inside out v.
|
|
118 |
Idioms |
bir şeyi a'dan z'ye bilmek |
know something through and through v.
|
|
119 |
Idioms |
dan diye söylemek |
shoot from the hip v.
|
|
120 |
Idioms |
dan diye söylemek |
fire from the hip v.
|
|
121 |
Idioms |
papa'dan bile daha katolik olmak |
be more catholic than the pope (himself) v.
|
|
122 |
Idioms |
yaşı …'dan az olmak |
be (on) the right side of (an age) v.
|
|
123 |
Idioms |
atlantik okyanusu'nu geçerek amerika'dan ingiliz adaları'na gitmek |
cross the big pond v.
|
|
124 |
Idioms |
(birini/bir şeyi) a'dan z'ye bilmek/tanımak |
know (someone or something) inside out v.
|
|
125 |
Idioms |
(birini/bir şeyi) a'dan z'ye bilmek |
know (someone or something) through and through v.
|
|
126 |
Idioms |
(bir şeyi) a'dan z'ye bilmek |
know (something) backward [us] v.
|
|
127 |
Idioms |
(bir şeyi) a'dan z'ye bilmek |
know (something) backward and forward [us] v.
|
|
128 |
Idioms |
(bir şeyi) a'dan z'ye bilmek |
know (something) forward and backward [us] v.
|
|
129 |
Idioms |
(bir şeyi) a'dan z'ye bilmek |
know (something) inside and out v.
|
|
130 |
Idioms |
a'dan z'ye bilmek |
know backwards and forwards v.
|
|
131 |
Idioms |
a'dan z'ye bilmek |
know forwards and backwards v.
|
|
132 |
Idioms |
içinde …'dan eser olmamak |
not have a...bone in your body v.
|
|
133 |
Idioms |
aladağ'dan serin |
(as) cool as a cucumber adj.
|
|
134 |
Idioms |
(top) tinker'dan evers'a ve chance'e |
tinker to evers to chance expr.
|
|
135 |
Idioms |
a'dan z'ye |
from a to z expr.
|
|
136 |
Idioms |
a'dan z'ye |
the a to z of expr.
|
|
137 |
Idioms |
A'dan Z'ye her şey |
everything from soup to nuts expr.
|
|
138 |
Idioms |
yüz güzelliği hamamdan eve, öz güzelliği urum'dan şam'a |
beauty is but skin deep. expr.
|
|
139 |
Idioms |
.... dan geçilmiyor |
you can't swing a dead cat without hitting a ... expr.
|
|
140 |
Idioms |
-dan çok uzak |
far removed from something expr.
|
|
141 |
Idioms |
a'dan z'ye |
from soup to nuts expr.
|
|
142 |
Idioms |
a'dan b'ye |
from a to b expr.
|
|
143 |
Idioms |
(birinde) …'dan eser yok |
not a bone in your body expr.
|
|
Speaking |
|
144 |
Speaking |
almanya'dan geliyorum |
I'm coming from germany expr.
|
|
145 |
Speaking |
dan başka yok |
there is but expr.
|
|
Trade/Economic |
|
146 |
Trade/Economic |
1919'dan 1926'ya kadar afganistan'da basılan bir altın sikke |
amani n.
|
|
147 |
Trade/Economic |
bir dan para birimi |
ore n.
|
|
148 |
Trade/Economic |
uzun dönem yabancı para cinsinden kredi notunu bb+'dan bbb-'ye yükseltmek |
upgrade the long-term foreign currency issuer default rating (idr) to 'bbb-' from 'bb+' v.
|
|
Law |
|
149 |
Law |
(ingiliz hukukunda) 1189'dan önceki zaman |
time immemorial n.
|
|
150 |
Law |
ingiltere yüksek mahkemesi'nin paskalya'dan sonraki salı gününden itibaren başlayan dönemi |
easter term n.
|
|
151 |
Law |
londra'daki yüksek mahkeme'de 11 ocak ile paskalya'dan önceki çarşamba arasında gerçekleştirilen oturum |
hilary term [uk] n.
|
|
152 |
Law |
(eski ingiliz hukukunda) talep üzerine roma'dan maaşlı papazlık makamı elde etme |
impetration n.
|
|
Politics |
|
153 |
Politics |
ingiliz kuvvetlerini kuzey irlanda'dan çıkararak irlanda'yı birleştirmeyi amaçlayan radikal terör örgütü |
catholic reaction force n.
|
|
154 |
Politics |
avrupa'dan giden araştırmacılar için burslar |
outgoing international fellowships n.
|
|
155 |
Politics |
dan kabilesi |
tribe of dan n.
|
|
156 |
Politics |
islam'dan ve müslümanlardan korkma ve çekinme |
islamophobia n.
|
|
157 |
Politics |
meksika devrimi'nin lideri olan emiliano zapata'dan adını alan ve kendilerini zapata'nın ideolojik mirasçıları olarak kabul eden isyancı grup |
zapatistas n.
|
|
158 |
Politics |
romanya ve bulgaristan'dan göç edip yoğunlukla batı anadolu'da yerleşmiş türk kökenli halk |
manavs n.
|
|
159 |
Politics |
fransa'dan ayrılarak bağımsız olmayı isteyen yeni kaledonyalı kimse |
kanak n.
|
|
160 |
Politics |
terör eylemleriyle avrupalı göçmenleri kenya'dan defetmek için kikuyu kabilelerince 1952'de kurulan gizli bir siyasi topluluk |
mau mau n.
|
|
161 |
Politics |
ispanya'da 1939'dan itibaren iktidar olan faşist örgütlenmeye mensup kimse |
falangist n.
|
|
162 |
Politics |
1906'dan itibaren etkin olup 1934'te popülerlik kazanan ve devletin bağımsızlığını hedefleyen bir hint siyasi hareketi |
muslim league n.
|
|
163 |
Politics |
terör eylemleriyle avrupalı göçmenleri kenya'dan defetmek için kikuyu kabilelerince 1952'de kurulan gizli bir siyasi topluluğa üye kimse |
mau mau n.
|
|
164 |
Politics |
ingiliz kuvvetlerini kuzey irlanda'dan atmayı amaçlayan radikal bir terör örgütü |
irish national liberation army n.
|
|
165 |
Politics |
nikaragua'yı 1979'dan 1990'a kadar yöneten askeri ve siyasi koalisyona üye kimse |
sandinista n.
|
|
166 |
Politics |
nikaragua'yı 1979'dan 1990'a kadar yöneten askeri ve siyasi koalisyona üye kimse |
sandinist n.
|
|
167 |
Politics |
nikaragua'yı 1979'dan 1990'a kadar yöneten askeri ve siyasi koalisyon |
sandinistas n.
|
|
168 |
Politics |
kralların yönetim yetkisini doğrudan tanrı'dan aldığını ve tebaalarına karşı sorumlu olmadıklarını öne süren bir doktrin |
divine right of kings n.
|
|
169 |
Politics |
quebec eyaletinin kanada'dan ayrılmasını amaçlayan bir terör örgütü |
flq (front de libération du québec) abrev.
|
|
Institutes |
|
170 |
Institutes |
sovyetler'in 1946'dan 1954'e kadar faal olan gizli polis teşkilatı |
mgb (ministry of state security) abrev.
|
|
Insurance |
|
171 |
Insurance |
nakliyat sigortasında 12 ay'dan kısa süreli sigorta |
short term n.
|
|
172 |
Insurance |
sovtaj'dan yararlanılmaksızın |
without benefit of salvage expr.
|
|
Technical |
|
173 |
Technical |
pci'dan pci'ya takmalı köprü |
pci to pci docking bridge n.
|
|
174 |
Technical |
pci'dan isa'ya takmalı köprü |
pci to isa docking bridge n.
|
|
175 |
Technical |
5 kg’dan 50 kg’a kadar orta doğruluktaki dikdörtgen blok ağırlıklar ve 1 kg’dan 10 kg’a kadar orta doğruluktaki silindirik ağırlıklar |
5 to 50 kilogramme medium accuracy rectangular bar weights and 1 to 10 kilogramme medium accuracy cylindrical weights n.
|
|
176 |
Technical |
1 mg’dan 50 kg’a kadar üst-orta doğruluktaki ağırlıklar |
weights of from 1 mg to 50 kg of above-medium accuracy n.
|
|
177 |
Technical |
ingiltere'de derbyshire'dan çıkan florit |
blue-john n.
|
|
178 |
Technical |
yüzde 0,9’dan fazla karbon içeren çelik |
hyper-eutectoid steel n.
|
|
179 |
Technical |
seylan'dan getirilen bir tür mavi safir |
salamstone n.
|
|
180 |
Technical |
dan |
from adv.
|
|
Computer |
|
181 |
Computer |
enter'dan sonra taşı |
move after enter n.
|
|
182 |
Computer |
etkin hücreyi enter'dan sonra taşı |
move selection after enter n.
|
|
183 |
Computer |
lan'dan wan'a arayüz senaryosunda 10 gigabit eternet ekipmanı ile sonet uzak mesafe ekipmanı arasında uyumluluğu sağlayan bir protokol alt katmanı |
wis n.
|
|
184 |
Computer |
bul'dan çık |
exit find expr.
|
|
185 |
Computer |
dosyayı dan …'ye dönüştür |
convert file from to expr.
|
|
186 |
Computer |
dan/ya |
from/to expr.
|
|
187 |
Computer |
cd okuyucu'dan çık |
quit cd player expr.
|
|
188 |
Computer |
kur'dan çık |
quit setup expr.
|
|
189 |
Computer |
kur'dan çık |
exit setup expr.
|
|
190 |
Computer |
kullanıcı adınız sadece a'dan z'ye kadar olan harfleri ya da 0'dan 9'a kadar olan rakamları içerebilir |
your username can only contain letters a-z or numbers 0-9 expr.
|
|
191 |
Computer |
sistem disketi yaratma'dan çıkış |
exit microsoft create system disks expr.
|
|
192 |
Computer |
twain'dan çık |
exit twain expr.
|
|
193 |
Computer |
windows'dan çık |
exit windows expr.
|
|
194 |
Computer |
windows'dan çıkış |
exit windows expr.
|
|
195 |
Computer |
yardım'dan çık |
exit help expr.
|
|
196 |
Computer |
yapıştır'dan |
from paste expr.
|
|
197 |
Computer |
windows'dan çık |
log off windows expr.
|
|
Textile |
|
198 |
Textile |
farklı ırk koyunlardan elde edilip güney amerika'dan ithal edilen bir yün |
mestizo wool n.
|
|
Architecture |
|
199 |
Architecture |
kuzey afrika'dan gelen mağribilerin yarattığı uzun ömürlü islami iber tarzı |
moorish style n.
|
|
Woodworking |
|
200 |
Woodworking |
brazilya'dan getirilip tornalamada kullanılan sık taneli, kahverengi ve ağır bir ahşap |
mostahiba n.
|
|
Furniture |
|
201 |
Furniture |
meissen, almanya'da 1710'dan sonra üretilen porselen |
dresden china n.
|
|
Automotive |
|
202 |
Automotive |
japonya'dan ithal edilen hızlı ve hafif bir motosiklet |
rice rocket n.
|
|
Railway |
|
203 |
Railway |
ana hatları chicago'dan new york'a uzanan demiryolu sistemlerinin her biri |
trunk line n.
|
|
Aeronautic |
|
204 |
Aeronautic |
genellikle 30'dan az koltuklu ve nispeten kısa rotalarda işleyen uçak |
commuter aircraft n.
|
|
205 |
Aeronautic |
tono'dan yunuslama hareketine geçiş |
dutch roll n.
|
|
Marine |
|
206 |
Marine |
bermuda'dan florida'ya kadar olan bölgedeki mercan kayalıklarda yaşayan bir balık türü |
reef squirrelfish (holocentrus coruscus) n.
|
|
Mining |
|
207 |
Mining |
yeni zelanda'dan gelen ve değerli taş olarak kullanılan yeşim taşlarına verilen ad |
new zealand greenstone n.
|
|
Gastronomy |
|
208 |
Gastronomy |
yeni zelanda'dan ingiltere'ye gönderilen dondurulmuş kuzu eti |
canterbury lamb n.
|
|
209 |
Gastronomy |
kızartmalık dan |
roast veal n.
|
|
210 |
Gastronomy |
fast-food'dan daha kaliteli olup hızlı servis veren (restoran) |
fast casual adj.
|
|
211 |
Gastronomy |
(gıda) 5 mg'dan az sodyum içeren |
sodium-free adj.
|
|
Math |
|
212 |
Math |
10'dan 19'a ya da 13'den 19'a kadar olan sayılar |
teens n.
|
|
213 |
Math |
99'dan büyük ve 1000'den küçük sayı |
triple digits n.
|
|
214 |
Math |
99'dan büyük ve 1000'den küçük sayı |
triple figure n.
|
|
215 |
Math |
99'dan büyük ve 1000'den küçük sayı |
triple-digit n.
|
|
216 |
Math |
0'dan 9'a kadar olan rakamlar |
arabic numeral n.
|
|
217 |
Math |
0'dan 9'a kadar olan rakamlar |
hindu-arabic numeral n.
|
|
218 |
Math |
0'dan 9'a kadar olan rakamlar |
hindu numeral n.
|
|
Physics |
|
219 |
Physics |
bir gök cisminin dünya'dan görünen parlaklığının ölçüsü |
apparent magnitude n.
|
|
Chemistry |
|
220 |
Chemistry |
çin veya japonya'dan getirilen bayağı kafur |
japan camphor n.
|
|
221 |
Chemistry |
yüzde 0,9’dan daha az karbon içeren çelik |
hypo-eutectoid steel n.
|
|
Biology |
|
222 |
Biology |
rekombinant dna'dan elde edilmiş protein |
recombinant protein n.
|
|
223 |
Biology |
ters transkriptaz kullanımı ile rna'dan kopyalanan transpozon |
retrotransposon n.
|
|
224 |
Biology |
genetik parmak izi yöntemiyle dna'dan elde edilmiş baz çifti örüntüsü |
fingerprint n.
|
|
Marine Biology |
|
225 |
Marine Biology |
nova scotia'dan batı hint adaları ve meksika körfezi'ne kadar uzanan bölgede bulunan bir balık |
new world opah (lampris guttatus) n.
|
|
226 |
Marine Biology |
güney amerika’dan abd'nin maine eyaletine kadar uzanan, atlantik kıyı sularında bulunan, tava balığı olarak da bilinen bir balık |
northern porgy (stenotomus chrysops) n.
|
|
227 |
Marine Biology |
güney amerika’dan abd'nin maine eyaletine kadar uzanan, atlantik kıyı sularında bulunan, tava balığı olarak da bilinen bir balık |
northern scup n.
|
|
228 |
Marine Biology |
güney amerika’dan abd'nin maine eyaletine kadar uzanan, atlantik kıyı sularında bulunan, tava balığı olarak da bilinen bir balık |
scup n.
|
|
229 |
Marine Biology |
dan leno üçgeni |
dan leno triangle n.
|
|
230 |
Marine Biology |
dan leno bobini |
dan leno bobbin n.
|
|
231 |
Marine Biology |
dünyaya çin ve japonya'dan yayılmış, tatlı su balıklarını enfekte eden bir tenya |
asian tapeworm (bothriocephalus acheilognathi) n.
|
|
232 |
Marine Biology |
yeni iskoçya'dan brezilya'ya kadar geniş bir alanda görülen küçük gümüşi bir balık |
mackerel scad (decapterus macarellus) n.
|
|
233 |
Marine Biology |
yeni iskoçya'dan brezilya'ya kadar geniş bir alanda görülen küçük gümüşi bir balık |
speedo (decapterus macarellus) n.
|
|
234 |
Marine Biology |
yeni iskoçya'dan brezilya'ya kadar geniş bir alanda görülen küçük gümüşi bir balık |
mackerel shad (decapterus macarellus) n.
|
|
235 |
Marine Biology |
alaska'dan güney kaliforniya'ya uzanan pasifik sahillerinde yaşayan uzun ve büyük bir sofralık balık |
black cod n.
|
|
236 |
Marine Biology |
alaska'dan güney kaliforniya'ya uzanan pasifik sahillerinde yaşayan uzun ve büyük bir sofralık balık |
blue cod n.
|
|
237 |
Marine Biology |
alaska'dan güney kaliforniya'ya uzanan pasifik sahillerinde yaşayan uzun ve büyük bir sofralık balık |
anoplopoma fimbria n.
|
|
238 |
Marine Biology |
florida'dan brezilya'ya kadar uzanan sularda yaşayan, kırmızı ağızlı hırıltı çıkaran inci grisi bir balık |
margate n.
|
|
239 |
Marine Biology |
florida'dan brezilya'ya kadar uzanan sularda yaşayan, kırmızı ağızlı hırıltı çıkaran inci grisi bir balık |
margate fish n.
|
|
240 |
Marine Biology |
florida'dan brezilya'ya kadar uzanan sularda yaşayan, kırmızı ağızlı hırıltı çıkaran inci grisi bir balık |
haemulon album n.
|
|
241 |
Marine Biology |
florida'dan brezilya'ya kadar uzanan sularda yaşayan, kırmızı ağızlı hırıltı çıkaran inci grisi bir balık |
margaret grunt n.
|
|
242 |
Marine Biology |
florida'dan brezilya'ya kadar uzanan sularda yaşayan, kırmızı ağızlı hırıltı çıkaran inci grisi bir balık |
margot fish n.
|
|
243 |
Marine Biology |
güney carolina'dan bermuda ve meksika körfezi'ne kadar bulunan küçük dikenli bir balık |
deepwater squirrelfish (holocentrus bullisi) n.
|
|
244 |
Marine Biology |
bahamalar'dan brezilya'ya kadarki sularda bulunan bir pisi balığı |
horned whiff (citharichthys cornutus) n.
|
|
245 |
Marine Biology |
alaska'dan güney kaliforniya'ya kadar gelgit bölgesinde yaygın olarak görülen siyahımsı yeşil bir deniz balığı |
rock eel (xiphister mucosus) n.
|
|
246 |
Marine Biology |
kaliforniya'dan aşağı kaliforniya'ya uzanan sahilde görülen, girella cinsi bir balık |
rudder fish n.
|
|
247 |
Marine Biology |
kaliforniya'dan aşağı kaliforniya'ya uzanan sahilde görülen, girella cinsi bir balık |
rudderfish n.
|
|
248 |
Marine Biology |
güney amerika’dan abd'nin maine eyaletine kadarki bölgede görülen bir balık |
scuppaug n.
|
|
Astronomy |
|
249 |
Astronomy |
dünya'dan bir uzay aracına veya gök cismine ileti gönderilme saatinin belirlendiği eşgüdümlü evrensel zaman |
transmission time (trm) n.
|
|
250 |
Astronomy |
yörüngesi dünya'dan mars yörüngesine kadar uzanan asteroit |
amor n.
|
|
251 |
Astronomy |
yörüngesi dünya'dan mars yörüngesine kadar uzanan asteroitler |
amors n.
|
|
252 |
Astronomy |
çoban takım yıldızının dünya'dan 36 ışık yılı uzaklıkta bulunan en parlak yıldızı |
arcturus n.
|
|
253 |
Astronomy |
dünya'dan güneşe ortalama mesafeye denk olup yaklaşık 150 milyon kilometreye tekabül eden güneş sistemindeki diğer gezegenler arasındaki astronomik mesafeleri ölçmekte kullanılan bir uzunluk birimi |
astronomical unit n.
|
|
254 |
Astronomy |
adını kıbrıslı zenon'dan alan bir ay krateri |
zeno n.
|
|
255 |
Astronomy |
güneşin yörüngesindeki kuiper kuşağı'nda yer alan plüton'dan daha küçük boyuttaki donmuş cisim |
kuiper belt object n.
|
|
256 |
Astronomy |
bir galaksinin dünya'dan uzaklaşma hızının dünya'daki gözlemciye olan uzaklığına oranı |
hubble constant n.
|
|
257 |
Astronomy |
bir galaksinin dünya'dan uzaklaşma hızının dünya'daki gözlemciye olan uzaklığına oranı |
hubble parameter n.
|
|
258 |
Astronomy |
bir galaksinin dünya'dan uzaklaşma hızının dünya'daki gözlemciye olan uzaklığına oranı |
hubble's constant n.
|
|
259 |
Astronomy |
bir galaksinin dünya'dan uzaklaşma hızının dünya'daki gözlemciye olan uzaklığına oranı |
hubble's parameter n.
|
|
260 |
Astronomy |
evrenin büyük patlama'dan sonra kısa süreli bir üstel genişleme döneminden geçtiğini öne süren bir teori |
cosmic inflation n.
|
|
261 |
Astronomy |
evrenin büyük patlama'dan sonra kısa süreli bir üstel genişleme döneminden geçtiğini öne süren bir teori |
inflation theory n.
|
|
262 |
Astronomy |
yaşama dünya'dan daha elverişli olan varsayımsal ötegezegenler |
superhabitable planet n.
|
|
Zoology |
|
263 |
Zoology |
hamster'dan biraz daha büyük olan kemirgen bir canlı |
ginepig n.
|
|
264 |
Zoology |
venezuela'dan bolivya'ya kadar geniş bir coğrafyada yaşayan, gözlerinin etrafı açık renkli olan siyah-kahverengi bir ayı |
andean bear (tremarctos ornatus) n.
|
|
265 |
Zoology |
venezuela'dan bolivya'ya kadar geniş bir coğrafyada yaşayan, gözlerinin etrafı açık renkli olan siyah-kahverengi bir ayı |
spectacled bear n.
|
|
266 |
Zoology |
venezuela'dan bolivya'ya kadar geniş bir coğrafyada yaşayan, gözlerinin etrafı açık renkli olan siyah-kahverengi bir ayı |
andean short-faced bear n.
|
|
267 |
Zoology |
venezuela'dan bolivya'ya kadar geniş bir coğrafyada yaşayan, gözlerinin etrafı açık renkli olan siyah-kahverengi bir ayı |
mountain bear n.
|
|
268 |
Zoology |
pasifik kıyıları boyunca kaliforniya'dan güneye doğru geniş bir coğrafyada bulunan bir fok |
juan fernández fur seal (arctocephalus philippi) n.
|
|
269 |
Zoology |
pasifik kıyıları boyunca kaliforniya'dan güneye doğru geniş bir coğrafyada bulunan bir fok |
guadalupe fur seal n.
|
|
270 |
Zoology |
güney meksika'dan ve panama'ya uzanan coğrafyada yaşayan, halka kuyruklu kediden daha uzun kuyruğu ve daha büyük cüssesi olan rakun benzeri hepçil bir memeli |
cacomistle (bassariscus sumichrasti) n.
|
|
271 |
Zoology |
asya'dan dünyaya yayılan bir ev haşeresi |
rattus rattus n.
|
|
272 |
Zoology |
asya'dan dünyaya yayılan bir ev haşeresi |
roof rat (rattus rattus) n.
|
|
273 |
Zoology |
kuzey karolina'dan florida'ya uzanan kıyı bölgesindeki bataklık arazilerde yaşayan bir tavşan |
marsh hare n.
|
|
274 |
Zoology |
kuzey karolina'dan florida'ya uzanan kıyı bölgesindeki bataklık arazilerde yaşayan bir tavşan |
swamp rabbit n.
|
|
275 |
Zoology |
kuzey karolina'dan florida'ya uzanan kıyı bölgesindeki bataklık arazilerde yaşayan bir tavşan |
sylvilagus palustris n.
|
|
276 |
Zoology |
antik yunan ve roma'da molossia'dan geldiği düşünülen büyük bir köpek |
molossus n.
|
|
277 |
Zoology |
pasifik kıyıları boyunca kaliforniya'dan güneye doğru geniş bir coğrafyada bulunan bir fok |
guadalupe fur seal (arctocephalus townsendi) n.
|
|
278 |
Zoology |
güney meksika'dan ve panama'ya uzanan coğrafyada yaşayan rakun benzeri hepçil bir memeli |
cacomistle (bassariscus sumichrasti) n.
|
|
279 |
Zoology |
güney meksika'dan ve panama'ya uzanan coğrafyada yaşayan rakun benzeri hepçil bir memeli |
cacomixl (bassariscus sumichrasti) n.
|
|
280 |
Zoology |
güney meksika'dan ve panama'ya uzanan coğrafyada yaşayan rakun benzeri hepçil bir memeli |
cacomixl (jentinkia sumichrasti) n.
|
|
281 |
Zoology |
güney meksika'dan ve panama'ya uzanan coğrafyada yaşayan rakun benzeri hepçil bir memeli |
cacomixle (bassariscus sumichrasti) n.
|
|
282 |
Zoology |
güney meksika'dan ve panama'ya uzanan coğrafyada yaşayan rakun benzeri hepçil bir memeli |
cacomixle (jentinkia sumichrasti) n.
|
|
283 |
Zoology |
(izlanda'dan geldiği düşünülen) kıvırcık tüylü bir süs köpeği |
shough [obsolete] n.
|
|
Botanic |
|
284 |
Botanic |
labrador'dan colorado'ya kadar olan ormanlık alanda yetişen yazları çiçek açan bir bitki |
canada anemone (anemone canadensis) n.
|
|
285 |
Botanic |
güney florida'dan batı hint adalarına kadar olan bölgede yetişen çalı türü |
caper tree (capparis cynophallophora) n.
|
|
286 |
Botanic |
güney florida'dan batı hint adalarına kadar olan bölgede yetişen çalı türü |
jamaica caper tree n.
|
|
287 |
Botanic |
kuzey amerika'dan minnesota ve kansas'a kadar olan bölgede yaşayan, turuncu-sarı çiçekli, iki yıllık ya da kısa ömürlü çok yıllık bir kır bitkisi |
western wall flower (cheiranthus asperus) n.
|
|
288 |
Botanic |
kuzey amerika'dan minnesota ve kansas'a kadar olan bölgede yaşayan, turuncu-sarı çiçekli, iki yıllık ya da kısa ömürlü çok yıllık bir kır bitkisi |
erysimum arkansanum n.
|
|
289 |
Botanic |
kuzey amerika'dan minnesota ve kansas'a kadar olan bölgede yaşayan, turuncu-sarı çiçekli, iki yıllık ya da kısa ömürlü çok yıllık bir kır bitkisi |
erysimum asperum n.
|
|
290 |
Botanic |
batı avrupa'da iskandinavya'dan kuzey ispanya ve portekiz'e kadarki bölgesinde yetişen bir bataklık zambağı |
european bog asphodel (narthecium ossifragum) n.
|
|
291 |
Botanic |
çoğunluğu fransa'dan gelen çeşitli elmalara verilen ad |
reinette n.
|
|
292 |
Botanic |
liçi fıstığına benzeyen, tatlı yenebilir meyveleri için yetiştirilen, avustralya'dan güneydoğu asya'ya kadar uzanan bölgeye özgü bir ağaç |
longan (nephelium longana) n.
|
|
293 |
Botanic |
liçi fıstığına benzeyen, tatlı yenebilir meyveleri için yetiştirilen, avustralya'dan güneydoğu asya'ya kadar uzanan bölgeye özgü bir ağaç |
dimocarpus longan n.
|
|
294 |
Botanic |
liçi fıstığına benzeyen, tatlı yenebilir meyveleri için yetiştirilen, avustralya'dan güneydoğu asya'ya kadar uzanan bölgeye özgü bir ağaç |
euphorbia litchi n.
|
|
295 |
Botanic |
liçi fıstığına benzeyen, tatlı yenebilir meyveleri için yetiştirilen, avustralya'dan güneydoğu asya'ya kadar uzanan bölgeye özgü bir ağaç |
longanberry n.
|
|
296 |
Botanic |
liçi fıstığına benzeyen, tatlı yenebilir meyveleri için yetiştirilen, avustralya'dan güneydoğu asya'ya kadar uzanan bölgeye özgü bir ağaç |
lungen n.
|
|
297 |
Botanic |
güney avrupa'dan avustralya'ya geniş bir coğrafyada yetişen, su yüzeyinde yüzen bir bitki cinsi |
aldrovanda n.
|
|
298 |
Botanic |
tropikal afrika'dan güneydoğu asya ve polinezya'ya geniş bir coğrafyada yetişen beyaz huni şeklinde çiçekleri ve sütlü özsuyu olan bir bitki cinsi |
alstonia n.
|
|
299 |
Botanic |
tropikal afrika'dan güneydoğu asya ve polinezya'ya geniş bir coğrafyada yetişen beyaz huni şeklinde çiçekleri ve sütlü özsuyu olan bir bitki cinsi |
genus alstonia n.
|
|
300 |
Botanic |
güneydoğu asya'dan avustralya'ya geniş bir coğrafyada yetişen bir bodur ağaç |
alroot (morinda citrifolia) n.
|
|
301 |
Botanic |
güneydoğu asya'dan avustralya'ya geniş bir coğrafyada yetişen bir bodur ağaç |
noni n.
|
|
302 |
Botanic |
güneydoğu asya'dan avustralya'ya geniş bir coğrafyada yetişen bir bodur ağaç |
great morinda n.
|
|
303 |
Botanic |
güneydoğu asya'dan avustralya'ya geniş bir coğrafyada yetişen bir bodur ağaç |
beach mulberry n.
|
|
304 |
Botanic |
güneydoğu asya'dan avustralya'ya geniş bir coğrafyada yetişen bir bodur ağaç |
cheese fruit n.
|
|
305 |
Botanic |
kaliforniya'dan meksiya'ya kadar olan kıyı şeridinde bulunan kırmızı çiçekli bir tür bitki |
abronia maritima n.
|
|
306 |
Botanic |
eski dünya'dan trompet şeklindeki çiçekleri olan sığır dili cinsi otlar |
anchusa n.
|
|
307 |
Botanic |
avrupa'dan kuzey amerika'ya getirilmiş beyaz çiçekli bir bitki |
corn mayweed (anthemis arvensis) n.
|
|
308 |
Botanic |
avrupa'dan kuzey amerika'ya getirilmiş beyaz çiçekli bir bitki |
mayweed n.
|
|
309 |
Botanic |
avrupa'dan kuzey amerika'ya getirilmiş beyaz çiçekli bir bitki |
field chamomile n.
|
|
310 |
Botanic |
avrupa'dan kuzey amerika'ya getirilmiş beyaz çiçekli bir bitki |
corn chamomile n.
|
|
311 |
Botanic |
avrupa'dan kuzey amerika'ya getirilmiş beyaz çiçekli bir bitki |
scentless chamomile n.
|
|
312 |
Botanic |
kuzey amerika'ya avrasya'dan getirilmiş, tüylü yapraklı ve sarı çiçekli çok yıllık bir bitki |
cota tinctoria (anthemis tinctoria) n.
|
|
313 |
Botanic |
kuzey amerika'ya avrasya'dan getirilmiş, tüylü yapraklı ve sarı çiçekli çok yıllık bir bitki |
yellow chamomile n.
|
|
314 |
Botanic |
kuzey amerika'ya avrasya'dan getirilmiş, tüylü yapraklı ve sarı çiçekli çok yıllık bir bitki |
golden marguerite n.
|
|
315 |
Botanic |
kuzey amerika'ya avrasya'dan getirilmiş, tüylü yapraklı ve sarı çiçekli çok yıllık bir bitki |
dyers' chamomile n.
|
|
316 |
Botanic |
kuzey amerika'ya avrasya'dan getirilmiş, tüylü yapraklı ve sarı çiçekli çok yıllık bir bitki |
oxeye chamomile n.
|
|
317 |
Botanic |
kuzey amerika'ya avrasya'dan getirilmiş, tüylü yapraklı ve sarı çiçekli çok yıllık bir bitki |
boston daisy n.
|
|
318 |
Botanic |
kuzey amerika'ya avrasya'dan getirilmiş, tüylü yapraklı ve sarı çiçekli çok yıllık bir bitki |
paris daisy n.
|
|
319 |
Botanic |
güneydoğu kaliforniya'dan güneybatı utah'a geniş bir coğrafyada yetişen küçük altın sarısı çiçekli tek yıllık bir bitki |
woolly daisy (antheropeas wallacei) n.
|
|
320 |
Botanic |
güneydoğu kaliforniya'dan güneybatı utah'a geniş bir coğrafyada yetişen küçük altın sarısı çiçekli tek yıllık bir bitki |
woolly easterbonnets n.
|
|
321 |
Botanic |
güneydoğu kaliforniya'dan güneybatı utah'a geniş bir coğrafyada yetişen küçük altın sarısı çiçekli tek yıllık bir bitki |
eriophyllum wallacei n.
|
|
322 |
Botanic |
güneydoğu kaliforniya'dan güneybatı utah'a geniş bir coğrafyada yetişen küçük altın sarısı çiçekli tek yıllık bir bitki |
dwarf daisy n.
|
|
323 |
Botanic |
eski dünya'dan kuzey amerika'nın doğusuna getirilmiş kaba iki yıllık bir ot |
wild chervil (anthriscus sylvestris) n.
|
|
324 |
Botanic |
eski dünya'dan kuzey amerika'nın doğusuna getirilmiş kaba iki yıllık bir ot |
cow parsley n.
|
|
325 |
Botanic |
eski dünya'dan kuzey amerika'nın doğusuna getirilmiş kaba iki yıllık bir ot |
wild beaked parsley n.
|
|
326 |
Botanic |
eski dünya'dan kuzey amerika'nın doğusuna getirilmiş kaba iki yıllık bir ot |
keck n.
|
|
327 |
Botanic |
eski dünya'dan kuzey amerika'nın doğusuna getirilmiş kaba iki yıllık bir ot |
mother-die n.
|
|
328 |
Botanic |
güneydoğu kuzey amerika'dan meksika'ya kadar geniş bir coğrafyada yetişen odunsu kök gövdeli çok yıllık bir bitki |
american spikenard (aralia racemosa) n.
|
|
329 |
Botanic |
güneydoğu kuzey amerika'dan meksika'ya kadar geniş bir coğrafyada yetişen odunsu kök gövdeli çok yıllık bir bitki |
petty morel n.
|
|
330 |
Botanic |
güneydoğu kuzey amerika'dan meksika'ya kadar geniş bir coğrafyada yetişen odunsu kök gövdeli çok yıllık bir bitki |
life-of-man n.
|
|
331 |
Botanic |
güneydoğu kuzey amerika'dan meksika'ya kadar geniş bir coğrafyada yetişen odunsu kök gövdeli çok yıllık bir bitki |
indian root n.
|
|
332 |
Botanic |
güneydoğu kuzey amerika'dan meksika'ya kadar geniş bir coğrafyada yetişen odunsu kök gövdeli çok yıllık bir bitki |
spice berry n.
|
|
333 |
Botanic |
güneydoğu kuzey amerika'dan meksika'ya kadar geniş bir coğrafyada yetişen odunsu kök gövdeli çok yıllık bir bitki |
spignet n.
|
|
334 |
Botanic |
güneydoğu kuzey amerika'dan meksika'ya kadar geniş bir coğrafyada yetişen odunsu kök gövdeli çok yıllık bir bitki |
life-of-man n.
|
|
335 |
Botanic |
japonya'dan kuzey hindistan'a geniş bir coğrafyada yetişen, mercan kırmızısı meyveleri olan bir çalı |
coralberry (ardisia crenata) n.
|
|
336 |
Botanic |
japonya'dan kuzey hindistan'a geniş bir coğrafyada yetişen, mercan kırmızısı meyveleri olan bir çalı |
spiceberry n.
|
|
337 |
Botanic |
japonya'dan kuzey hindistan'a geniş bir coğrafyada yetişen, mercan kırmızısı meyveleri olan bir çalı |
australian holly n.
|
|
338 |
Botanic |
japonya'dan kuzey hindistan'a geniş bir coğrafyada yetişen, mercan kırmızısı meyveleri olan bir çalı |
coral ardisia n.
|
|
339 |
Botanic |
japonya'dan kuzey hindistan'a geniş bir coğrafyada yetişen, mercan kırmızısı meyveleri olan bir çalı |
coral bush n.
|
|
340 |
Botanic |
japonya'dan kuzey hindistan'a geniş bir coğrafyada yetişen, mercan kırmızısı meyveleri olan bir çalı |
coralberry tree n.
|
|
341 |
Botanic |
japonya'dan kuzey hindistan'a geniş bir coğrafyada yetişen, mercan kırmızısı meyveleri olan bir çalı |
hen's-eyes n.
|
|
342 |
Botanic |
japonya'dan kuzey hindistan'a geniş bir coğrafyada yetişen, mercan kırmızısı meyveleri olan bir çalı |
spiceberry n.
|
|
343 |
Botanic |
asya'dan avustralya'ya kadarki tropikal bölgelerde yetişen odunsu bir tırmanıcı bitki cinsi |
argyreia n.
|
|
344 |
Botanic |
asya'dan avustralya'ya kadarki tropikal bölgelerde yetişen odunsu bir tırmanıcı bitki cinsi |
genus argyreia n.
|
|
345 |
Botanic |
alaska'dan güney kaliforniya'ya kadarki dağlık alanlarda yetişen, kalp şeklinde yaprakları ve geniş sarı çiçekleri olan bir bitki |
heartleaf arnica (arnica cordifolia) n.
|
|
346 |
Botanic |
batı virginia'dan alabama'ya geniş bir coğrafyada yetişen, kalp şeklinde keskin kokulu yaprakları olan yabani bir zencefil |
heartleaf (asarum virginicum) n.
|
|
347 |
Botanic |
batı virginia'dan alabama'ya geniş bir coğrafyada yetişen, kalp şeklinde keskin kokulu yaprakları olan yabani bir zencefil |
heart-leaf n.
|
|
348 |
Botanic |
batı virginia'dan alabama'ya geniş bir coğrafyada yetişen, kalp şeklinde keskin kokulu yaprakları olan yabani bir zencefil |
asarum shuttleworthii n.
|
|
349 |
Botanic |
batı virginia'dan alabama'ya geniş bir coğrafyada yetişen, kalp şeklinde keskin kokulu yaprakları olan yabani bir zencefil |
heart-leaf ginger n.
|
|
350 |
Botanic |
batı virginia'dan alabama'ya geniş bir coğrafyada yetişen, kalp şeklinde keskin kokulu yaprakları olan yabani bir zencefil |
little brown jug n.
|
|
351 |
Botanic |
batı virginia'dan alabama'ya geniş bir coğrafyada yetişen, kalp şeklinde keskin kokulu yaprakları olan yabani bir zencefil |
virgina ginger n.
|
|
352 |
Botanic |
batı virginia'dan alabama'ya geniş bir coğrafyada yetişen, kalp şeklinde keskin kokulu yaprakları olan yabani bir zencefil |
wild ginger n.
|
|
353 |
Botanic |
güneybatı oregon'dan baja california ve arizona'ya kadar geniş bir alanda yetiştirilen sarı çiçekli, tüylü, ince yapraklı tek yıllık bir bitki |
goldfields (lasthenia chrysostoma) n.
|
|
354 |
Botanic |
doğu hint adaları'na özgü macaranga indica'dan elde edilen koyu kırmızı sakız |
macaranga gum n.
|
|
355 |
Botanic |
eski mısır'da kutsal kabul edilen, mısır'dan güneydoğu afrika'ya kadar geniş bir coğrafyada yetişen beyaz bir nilüfer |
white lily (nymphaea lotus) n.
|
|
356 |
Botanic |
eski mısır'da kutsal kabul edilen, mısır'dan güneydoğu afrika'ya kadar geniş bir coğrafyada yetişen beyaz bir nilüfer |
egyptian water lily (nymphaea lotus) n.
|
|
357 |
Botanic |
eski mısır'da kutsal kabul edilen, mısır'dan güneydoğu afrika'ya kadar geniş bir coğrafyada yetişen beyaz bir nilüfer |
nymphaea lotus n.
|
|
358 |
Botanic |
eski mısır'da kutsal kabul edilen, mısır'dan güneydoğu afrika'ya kadar geniş bir coğrafyada yetişen beyaz bir nilüfer |
lotus (nymphaea lotus) n.
|
|
359 |
Botanic |
kuzey kaliforniya'dan ingiliz kolumbiyası'na kadar uzanan pasifik sahillerine özgü olup başka ılıman bölgelerde de yetiştirilen, küre şeklinde mavi meyveleri olan yaprak dökmeyen küçük bir çalı |
oregon grape (mahonia aquifolium) n.
|
|
360 |
Botanic |
kuzey kaliforniya'dan ingiliz kolumbiyası'na kadar uzanan pasifik sahillerine özgü olup başka ılıman bölgelerde de yetiştirilen, küre şeklinde mavi meyveleri olan yaprak dökmeyen küçük bir çalı |
oregon grape (mahonia nervosa) n.
|
|
361 |
Botanic |
kuzey kaliforniya'dan ingiliz kolumbiyası'na kadar uzanan pasifik sahillerine özgü olup başka ılıman bölgelerde de yetiştirilen, küre şeklinde mavi meyveleri olan yaprak dökmeyen küçük bir çalı |
holly-leaved barberry (mahonia aquifolium) n.
|
|
362 |
Botanic |
kuzey kaliforniya'dan ingiliz kolumbiyası'na kadar uzanan pasifik sahillerine özgü olup başka ılıman bölgelerde de yetiştirilen, küre şeklinde mavi meyveleri olan yaprak dökmeyen küçük bir çalı |
holly-leaves barberry (mahonia aquifolium) n.
|
|
363 |
Botanic |
kuzey kaliforniya'dan ingiliz kolumbiyası'na kadar uzanan pasifik sahillerine özgü olup başka ılıman bölgelerde de yetiştirilen, küre şeklinde mavi meyveleri olan yaprak dökmeyen küçük bir çalı |
hollyleaf barberry (mahonia aquifolium) n.
|
|
364 |
Botanic |
kuzey kaliforniya'dan ingiliz kolumbiyası'na kadar uzanan pasifik sahillerine özgü olup başka ılıman bölgelerde de yetiştirilen, küre şeklinde mavi meyveleri olan yaprak dökmeyen küçük bir çalı |
mountain grape (mahonia aquifolium) n.
|
|
365 |
Botanic |
kuzey kaliforniya'dan ingiliz kolumbiyası'na kadar uzanan pasifik sahillerine özgü olup başka ılıman bölgelerde de yetiştirilen, küre şeklinde mavi meyveleri olan yaprak dökmeyen küçük bir çalı |
mahonia aquifolium n.
|
|
366 |
Botanic |
malezya'dan güney çin'e uzanan coğrafyada yetişen, manolyagiller familyasına mensup çiçekli bir ağaç cinsi |
manglietia n.
|
|
367 |
Botanic |
malezya'dan güney çin'e uzanan coğrafyada yetişen, manolyagiller familyasına mensup çiçekli bir ağaç cinsi |
genus manglietia n.
|
|
368 |
Botanic |
güney kaliforniya'dan güney kolorado ve meksika'ya kadar uzanan coğrafyada yetişen, akşamları açan boru şeklinde canlı ve koyu pembe çiçekleri olan yabani bir çiçek |
maravilla n.
|
|
369 |
Botanic |
güney kaliforniya'dan güney kolorado ve meksika'ya kadar uzanan coğrafyada yetişen, akşamları açan boru şeklinde canlı ve koyu pembe çiçekleri olan yabani bir çiçek |
colorado four o'clock n.
|
|
370 |
Botanic |
güney kaliforniya'dan güney kolorado ve meksika'ya kadar uzanan coğrafyada yetişen, akşamları açan boru şeklinde canlı ve koyu pembe çiçekleri olan yabani bir çiçek |
desert four o'clock n.
|
|
371 |
Botanic |
güney kaliforniya'dan güney kolorado ve meksika'ya kadar uzanan coğrafyada yetişen, akşamları açan boru şeklinde canlı ve koyu pembe çiçekleri olan yabani bir çiçek |
mirabilis multiflora n.
|
|
372 |
Botanic |
batı avrupa'nın iskandinavya'dan kuzey ispanya ve portekiz'e kadarki bölgesinde yetişen sarı çiçekli bir bataklık zambağı |
marsh asphodel n.
|
|
373 |
Botanic |
batı avrupa'nın iskandinavya'dan kuzey ispanya ve portekiz'e kadarki bölgesinde yetişen sarı çiçekli bir bataklık zambağı |
bog asphodel n.
|
|
374 |
Botanic |
kuzey ve orta avrupa ile doğu sibirya'dan kore ve japonya'ya uzanan bölgede yetişen bir bataklık çalısı |
marsh tea (ledum palustre) n.
|
|
375 |
Botanic |
kuzey ve orta avrupa ile doğu sibirya'dan kore ve japonya'ya uzanan bölgede yetişen bir bataklık çalısı |
ledum palustre n.
|
|
376 |
Botanic |
kuzey ve orta avrupa ile doğu sibirya'dan kore ve japonya'ya uzanan bölgede yetişen bir bataklık çalısı |
wild rosemary (ledum palustre) n.
|
|
377 |
Botanic |
kuzey amerika'dan gelen bir çim |
buffalo grass [australia] n.
|
|
378 |
Botanic |
kuzey amerika'dan gelen bir çim |
stenotaphrum americanum n.
|
|
379 |
Botanic |
kuzey kaliforniya'dan ingiliz kolumbiyası'na kadar uzanan pasifik sahillerine özgü olup başka ılıman bölgelerde de yetiştirilen, küre şeklinde mavi meyveleri olan yaprak dökmeyen küçük bir çalı |
mountain grape n.
|
|
380 |
Botanic |
alaska'dan kuzey kaliforniya ve wyoming'e kadar uzanan coğrafyada yetişen, beyaz ve mor çiçekli bir bitki |
mountain lady's slipper (cypripedium montanum) n.
|
|
381 |
Botanic |
oregon'dan kaliforniya'ya uzanan bölgedeki dağlık arazilerde yetişen, pembe çiçekli ve yapraksı saplı yeri saran bir bitki |
mountain pride (penstemon newberryi) n.
|
|
382 |
Botanic |
abd'den antiller'e ve doğu asya'dan himalayalar'a kadar uzanan geniş bir coğrafyada yetişen çalı veya küçük ağaçları içeren bir cins |
lyonia n.
|
|
383 |
Botanic |
abd'den antiller'e ve doğu asya'dan himalayalar'a kadar uzanan geniş bir coğrafyada yetişen çalı veya küçük ağaçları içeren bir cins |
genus lyonia n.
|
|
384 |
Botanic |
güneydoğu kaliforniya'dan güneybatı utah'a ve batı arizona'dan kuzeybatı meksika'ya uzanan coğrafyadaki kumlu çöllerde yetişen, sarı çiçekli ve tüylü bir bitki |
desert sunflower n.
|
|
385 |
Botanic |
güneydoğu kaliforniya'dan güneybatı utah'a ve batı arizona'dan kuzeybatı meksika'ya uzanan coğrafyadaki kumlu çöllerde yetişen, sarı çiçekli ve tüylü bir bitki |
gerea canescens n.
|
|
386 |
Botanic |
güneydoğu asya'dan polinezya'ya kadar yetişen epifit veya karasal bir orkide cinsi |
grammatophyllum n.
|
|
387 |
Botanic |
güneydoğu asya'dan polinezya'ya kadar yetişen epifit veya karasal bir orkide cinsi |
genus grammatophyllum n.
|
|
388 |
Botanic |
güneydoğu avrupa'dan çin'e uzanan geniş bir coğrafyaya özgü yaprak döken dikenli bir çalı |
common matrimony vine n.
|
|
389 |
Botanic |
güneydoğu avrupa'dan çin'e uzanan geniş bir coğrafyaya özgü yaprak döken dikenli bir çalı |
duke of argyll's tea tree n.
|
|
390 |
Botanic |
madagaskar'dan tropik asya ve yeni gine'ye uzanan coğrafyaya özgü epifitik eğrelti otlarını içeren bir cins |
drymoglossum n.
|
|
391 |
Botanic |
madagaskar'dan tropik asya ve yeni gine'ye uzanan coğrafyaya özgü epifitik eğrelti otlarını içeren bir cins |
genus drymoglossum n.
|
|
392 |
Botanic |
güney avrupa'dan büyük britanya'ya kadar görülen tek yıllık bir bitki |
satureja calamintha glandulosa n.
|
|
393 |
Botanic |
güney avrupa'dan büyük britanya'ya kadar görülen tek yıllık bir bitki |
satureja nepeta n.
|
|
Social Sciences |
|
394 |
Social Sciences |
1066'dan sonra ingiltere'de yaşamaya başlamış norman |
anglo-french n.
|
|
395 |
Social Sciences |
1066'dan sonra ingiltere'de yaşamaya başlamış norman |
anglo-norman n.
|
|
396 |
Social Sciences |
kanada'nın new brunswick, prince edward adası, nova scotia ve newfoundland'dan oluşan bölgesinde yaşayan yerli bir halk |
micmac n.
|
|
397 |
Social Sciences |
yom kippur'dan sonra hamile yahudi kadınlarda gözlemlenen erken doğum başlangıcı |
yom kippur effect n.
|
|
398 |
Social Sciences |
toronto'dan olan |
torontonian adj.
|
|
399 |
Social Sciences |
türkistan'dan |
turanian adj.
|
|
400 |
Social Sciences |
türkistan'dan |
turkestani adj.
|
|
401 |
Social Sciences |
toskana'dan |
tuscan adj.
|
|
402 |
Social Sciences |
andorra'dan |
andorran adj.
|
|
403 |
Social Sciences |
ingiltere ve amerika'dan |
anglo-american adj.
|
|
404 |
Social Sciences |
ingiltere ve fransa'dan |
anglo-french adj.
|
|
405 |
Social Sciences |
antigua'dan olan |
antiguan adj.
|
|
406 |
Social Sciences |
antakya'dan olan |
antiochian adj.
|
|
407 |
Social Sciences |
aragon'dan gelen |
aragonese adj.
|
|
408 |
Social Sciences |
guam'dan gelen |
guamanian adj.
|
|
409 |
Social Sciences |
puebla'dan gelen |
poblano [us] adj.
|
|
Education |
|
410 |
Education |
ingiltere ve galler'de devlet okullarında 1989'dan itibaren öğretilen müfredat |
national curriculum n.
|
|
411 |
Education |
ingiliz üniversitelerinde ocak ortasında başlayıp paskalya'dan önce biten ikinci akademik sömestr |
hilary term [uk] n.
|
|
Literature |
|
412 |
Literature |
her yıl ingiltere uluslar topluluğu'na mensup ülkelerden veya irlanda'dan edebi bir kurgu esere verilen bir ödül |
man booker prize n.
|
|
413 |
Literature |
spartalı şair tyrtaeus'dan |
tyrtaean adj.
|
|
Linguistics |
|
414 |
Linguistics |
afrika'nın iç kesimlerinde, nijerya'dan kenya'ya uzanan coğrafyada konuşulan, sahra altı afrika dil ailesine mensup dil ailesi |
nilo-saharan n.
|
|
415 |
Linguistics |
afrika'nın iç kesimlerinde, nijerya'dan kenya'ya uzanan coğrafyada konuşulan, sahra altı afrika dil ailesine mensup dil ailesi |
nilo-saharan language n.
|
|
416 |
Linguistics |
devanagari'dan türetilen bir el yazısı |
tirhutia n.
|
|
417 |
Linguistics |
devanagari'dan türetilen bir el yazısı |
maithili n.
|
|
418 |
Linguistics |
kuzey amerika yerlilerinin labrador'dan güney carolina'ya geniş bir bölgede konuştuğu bir dil ailesi |
algonquian language n.
|
|
419 |
Linguistics |
kuzey amerika yerlilerinin labrador'dan güney carolina'ya geniş bir bölgede konuştuğu bir dil ailesi |
algonquin n.
|
|
420 |
Linguistics |
kuzey amerika yerlilerinin labrador'dan güney carolina'ya geniş bir bölgede konuştuğu bir dil ailesi |
algonquian n.
|
|
421 |
Linguistics |
yunanca'dan ingilizce'ye geçmiş kelimelerdeki negatif 'a- veya un-' ön ekleri |
alpha privative n.
|
|
422 |
Linguistics |
madagaskar'dan orta pasifik'e kadar konuşulan avustronezya dilleri kolu |
austronesian n.
|
|
423 |
Linguistics |
esperanto'dan türetilmiş yapay bir dil |
esperantido n.
|
|
424 |
Linguistics |
sierra leone'de yaygın olarak konuşulan, ingilizce ve yoruba'dan oluşan kırma bir dil |
krio n.
|
|
425 |
Linguistics |
yunanca'daki ötümlü durak sesleri olan β, ƍ ve γ'dan biri |
media n.
|
|
426 |
Linguistics |
yunanca'daki ötümlü durak sesleri olan β, ƍ ve γ'dan biri |
medial n.
|
|
427 |
Linguistics |
yunanca'daki ötümlü durak sesleri olan β, ƍ ve γ'dan biri |
soft mute n.
|
|
428 |
Linguistics |
fransızca, ispanyolca, yunanca ve arapça ile karışık italyanca'dan oluşan bir ortak dil |
lingua franca n.
|
|
429 |
Linguistics |
güney louisiana'daki siyahilerin konuştuğu fransızca'dan türemiş karma bir dil |
gumbo n.
|
|
430 |
Linguistics |
(orta fransızca'dan farklı olarak) 800'lerden 1300'lerin ortasına kadar konuşulan fransızca |
old french n.
|
|
431 |
Linguistics |
güney louisiana'daki siyahilerin konuştuğu fransızca'dan türemiş karma bir dil |
gombo n.
|
|
432 |
Linguistics |
1900'dan itibaren konuşulan ingilizce |
present-day english n.
|
|
433 |
Linguistics |
fransızca'dan gelen yabancı kelimelere küçültme anlamı veren son ek |
-elle suf.
|
|
434 |
Linguistics |
fransızca'dan geçen kelimelerin sonuna gelerek dişil kelimeler oluşturan son ek |
-enne suf.
|
|
History |
|
435 |
History |
(18. ve 19. yüzyıllarda) ödünç işçi olarak avrupa'dan amerika'ya giden göçmen |
redemptioner n.
|
|
436 |
History |
antik roma alfabesinde a'dan h'ye kadar olup haftanın günleriyle ilişkilendirilmiş harflerden her biri |
nundinal letter n.
|
|
437 |
History |
antik roma kalıntıları arasında kırık parçalar halinde bulunan ve genellikle eski laconia'dan geldiği düşünülen güzel ve siyah mermer |
nero-antico n.
|
|
438 |
History |
(teksaslıların kutladığı) 1836’da teksas’ın meksika’dan bağımsızlığını ilan ettiği gün |
texas independence day n.
|
|
439 |
History |
m.s. 500-1400 arası alaska'dan grönland'a kadar olan bölgedeki eskimo kültürüne ait |
thule n.
|
|
440 |
History |
18. yüzyılın sonu ve 19. yüzyılın başında fransa ve abd'de çoğunlukla antik mısır'dan etkilenmiş bir tarz |
egyptian style n.
|
|
441 |
History |
beyazların güney afrika'dan gidişi |
chicken run n.
|
|
442 |
History |
afrika'dan amerika'ya köle taşımak için kullanılan deniz yolunun orta kısmı |
middle passage n.
|
|
443 |
History |
napolyon bonapart'ın elba'dan paris'e varışı ile tahttan çekilmesi arasındaki dönem |
hundred days n.
|
|
444 |
History |
çoğunlukla rusya'dan oluşan bir bölgenin eski adı |
little russia n.
|
|
445 |
History |
afrika'dan abd'ye yeni getirilmiş köle |
guinea [dated] n.
|
|
446 |
History |
(ikinci dünya savaşı'nda) amerikan kuvvetlerinin guadalcanal adası'nı japonya'dan geri aldığı muharebe |
guadalcanal n.
|
|
447 |
History |
ikinci dünya savaşı'ndan sonra kurulup nazi subaylarının almanya'dan kaçmasına yardım ettiğine inanılan bir alman örgütü |
odesa n.
|
|
448 |
History |
ikinci dünya savaşı'ndan sonra kurulup nazi subaylarının almanya'dan kaçmasına yardım ettiğine inanılan bir alman örgütü |
odessa n.
|
|
449 |
History |
19. yüzyılda çin'in hindistan'dan afyon ithalat edilmesini reddetmesi sonucu çin ve birleşik krallık arasında yapılan iki savaşa verilen ad |
opium wars n.
|
|
450 |
History |
1789'dan 1794'e kadar paris hükümetini yöneten devrimci grup |
commune n.
|
|
451 |
History |
(1946'dan önce) devlet dairesi başkanı |
people's commissar n.
|
|
452 |
History |
antik roma alfabesinde a'dan h'ye kadar olup haftanın günleriyle ilişkilendirilmiş harflerden biri olan |
nundinal adj.
|
|
453 |
History |
antik yunan veya roma'dan gelen |
antique adj.
|
|
454 |
History |
armorika'dan |
armoric adj.
|
|
455 |
History |
armorika'dan |
armorican adj.
|
|
456 |
History |
kolomb öncesi amerika'dan gelen |
pre-columbian adj.
|
|
457 |
History |
kolomb öncesi amerika'dan gelen |
precolumbian adj.
|
|
Religious |
|
458 |
Religious |
(musevilikte) musa'dan sözlü olarak devredildiği varsayılan yasalar |
tradition n.
|
|
459 |
Religious |
(budizm'de) buda, dharma ve sangha'dan oluşan üçlü |
triratna n.
|
|
460 |
Religious |
hz isa´dan kaynaklanan ve papaz aracılığıyla yapılan kutsal bir işlem |
sacrament n.
|
|
461 |
Religious |
mısır'dan çıkış |
exodus n.
|
|
462 |
Religious |
bazı ülkelerde resmi tatil olarak kabul edilen paskalya'dan sonraki gün |
easter monday n.
|
|
463 |
Religious |
bebek isa'ya bağlılık yemini etmek üzere doğu'dan gelen üç bilge adam |
the three magi n.
|
|
464 |
Religious |
(tanrı'dan gelen) ızdırap veya ceza |
visitation n.
|
|
465 |
Religious |
paskalya'dan sonraki ilk pazar günü |
quasimodo n.
|
|
466 |
Religious |
dan ve naftali'nin annesi |
bilhah n.
|
|
467 |
Religious |
katoliklerin paskalya'dan önceki haftanın son üç gününde yapılan ayinlerde kullandığı üçgen mumluk |
hearse n.
|
|
468 |
Religious |
tanrı'dan ayrı olma durumu |
hell n.
|
|
469 |
Religious |
tanrı'dan ayrılmaz olarak görülen israilliler |
heritage n.
|
|
470 |
Religious |
roş aşana'dan yom kippur'un sonuna kadarki dönem |
high holy day n.
|
|
471 |
Religious |
hinduizm'de brahma, vişnu ve şiva'dan oluşan üçlü tanrı inancı |
hindu triad n.
|
|
472 |
Religious |
(ingiltere'de) paskalya'dan sonraki ikinci salı gününde danimarkalıların sınır dışı edilmesinin kutlandığı bir bayram |
hokeday n.
|
|
473 |
Religious |
paskalya'dan sonraki ikinci pazartesi |
hokeday n.
|
|
474 |
Religious |
paskalya'dan önceki cumartesi |
holy saturday n.
|
|
475 |
Religious |
(eski ahit'te) tanrı'nın yahudilere mısır'dan çıkışları sırasında verdiği yiyecek |
miraculous food n.
|
|
476 |
Religious |
moravya'dan göç edenlerce 1722'de saksonya'da kurulan bir protestan mezhebinin üyesi |
moravian n.
|
|
477 |
Religious |
dan kabilesi'nden olan kimse |
danite n.
|
|
478 |
Religious |
komünyon sırasındaki anmada isa'dan istenen şefaat |
diptych n.
|
|
479 |
Religious |
israiloğullarının mısır'dan çıkmasına öncülük eden ve çölde gezindiği yıllarda vahiy alan ibrani peygamber |
grandma moses n.
|
|
480 |
Religious |
(yunan ve rus ortodoks kilisesinde) paskalya'dan önceki hafta |
great week n.
|
|
481 |
Religious |
paskalya'dan sonraki ikinci pazartesi |
hockday n.
|
|
482 |
Religious |
paskalya'dan sonraki ikinci salı günü |
hockday n.
|
|
483 |
Religious |
paskalya'dan sonraki beşinci pazar |
rogation sunday n.
|
|
484 |
Religious |
whitsunday'dan önceki ikinci hafta |
rogation week n.
|
|
485 |
Religious |
(teolojisini oxford'dan alan) ingiltere kilisesi üyeleri |
oxford school n.
|
|
486 |
Religious |
doğrudan tanrı'dan geldiğine inanılan kanun |
divine law n.
|
|
487 |
Religious |
1734 yılında almanya'dan pensilvanya'ya göç eden protestan grubun üyesi |
schwenkfelder n.
|
|
488 |
Religious |
mişna'dan gelen |
mishnaic adj.
|
|
489 |
Religious |
dan kabilesi'nin soyundan gelen ibrani kabilesine ait |
danite adj.
|
|
490 |
Religious |
dan kabilesi'nin soyundan gelen ibrani kabilesi ile ilgili |
danite adj.
|
|
491 |
Religious |
tanrı'dan söz ederken kullanılan zamir |
him pron.
|
|
492 |
Religious |
isa'dan sonra |
ac abrev.
|
|
493 |
Religious |
mısır'dan çıkış |
ex (exodus) abrev.
|
|
Philosophy |
|
494 |
Philosophy |
ruh, evren veya tanrı'dan her biri |
idea n.
|
|
495 |
Philosophy |
sigmund freud'dan etkilenen kimse |
post-freudian n.
|
|
Geography |
|
496 |
Geography |
iber yarımadası'nda bulunan, ispanya'dan doğup portekiz'den atlas okyanusu'na dökülen nehir |
tajo n.
|
|
497 |
Geography |
iber yarımadası'nda bulunan, ispanya'dan doğup portekiz'den atlas okyanusu'na dökülen nehir |
tagus n.
|
|
498 |
Geography |
kenya'dan hint okyanusu'na dökülen bir nehir |
tana n.
|
|
499 |
Geography |
kenya'dan hint okyanusu'na dökülen bir nehir |
tana river n.
|
|
500 |
Geography |
kuzeybatı georgia'dan doğup orta alabama’ya kadar güneybatıya doğru akan bir nehir |
tallapoosa river n.
|
|