Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | açmadan | solid adv. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | ufuk açmadan | unexcitingly adv. |
Phrases | ||
Phrases | açmadan önce çalkalayınız | shake before opening expr. |
Idioms | ||
Idioms | dava etmeden/açmadan | out of court expr. |
Speaking | ||
Speaking | açmadan önce iyice çalkalayınız | shake well before opening expr. |
Law | ||
Law | borcu ikincil mükellefe dava açmadan evvel asıl borçludan tahsil etmek | discuss v. |
Biology | ||
Biology | yeni türlerin oluşumuna yol açmadan organizmayı değiştiren evrimsel olaylar | phylesis n. |
Botanic | ||
Botanic | pelin gibi bir bitkinin açmadan kurutulmuş tomurcuklarından yapılmış antelmintik bir tambur | wormseed n. |
Botanic | tomurcuğun iç kısmının çiçek açmadan önceki hali | praefloration n. |
Agriculture | ||
Agriculture | fideler açmadan öncesinde kullanılan | preemergence adj. |
Agriculture | fideler açmadan önce görülen | preemergence adj. |
Card | ||
Card | öncesinde kartları masaya açmadan gerekli toplam puana ulaştıran (el) | concealed adj. |
Music | ||
Music | ağzı açmadan şarkı söyleme | humming n. |