bükerek - Turc Anglais Dictionnaire

bükerek

Sens de "bükerek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 2 résultat(s)

Turc Anglais
General
bükerek bowingly adv.
bükerek wrenchingly adv.

Sens de "bükerek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 52 résultat(s)

Turc Anglais
General
diz bükerek reverans curtsy n.
kadınlara özgü dizleri bükerek öne doğru eğilip selam verme hareketi courtesy n.
dizleri bükerek yapılan selamlama hareketi courtesy n.
dizleri bükerek yapılan selamlama hareketi curtsy n.
kadınlara özgü dizleri bükerek öne doğru eğilip selam verme hareketi curtsy n.
dizleri bükerek yapılan selamlama hareketi curtsey n.
kadınlara özgü dizleri bükerek öne doğru eğilip selam verme hareketi curtsey n.
balede dizleri bükerek yapılan sıçrayış capriole n.
dudak bükerek söylemek sniff v.
kolları arkasında bükerek götürmek frogmarch v.
eğip bükerek bir şeyin şeklini bozmak bend something out of shape v.
eğip bükerek bir şeyin şeklini bozmak flex something out of shape v.
balede dizleri bükerek sıçrayış yapmak capriole v.
iplikleri bükerek halat haline getirmek lay v.
kolunu bükerek ağırlık kaldırmak curl v.
(bilgiyi) eğip bükerek paylaşmak spoon-feed v.
bükerek uygulamak spring v.
bükerek yerleştirmek spring v.
bükerek başarmak squirm v.
bükerek etrafına dolamak turn v.
dudak bükerek pejoratively adv.
dudak bükerek poutingly adv.
dudak bükerek fleeringly adv.
dudak bükerek floutingly adv.
gerçeği eğip bükerek subreptitiously adv.
Phrasals
bükerek zorlamak screw in v.
çevirerek/bükerek çıkartmak twist something out of something v.
çevirerek/bükerek çıkartmak twist something off (of) something v.
çevirerek/bükerek çıkartmak twist something off v.
bir şeyi büküp/bükerek bir şey haline getirmek twist something into something v.
bükerek sıkmak wind up v.
bükerek sıkıştırmak wind up v.
(bir şeyden) sert bir şekilde burkarak/bükerek çekip almak twist out of (something) v.
Idioms
dudağını bükerek hor görmek shoot out the lip v.
eğip bükerek şeklini bozmak flex out of shape v.
kulağını bükerek with a flea in your ear expr.
Industry
parçaları bükerek şekillendiren fabrika işçisi bender n.
Technical
disk sürücüsüne sıkışmış diski çıkarmak için ataşı bükerek yapılan geçici alet ejectrode n.
bir şeyi bükerek bir parçasını diğerinin üstüne koymak fold v.
Textile
(iplikleri) bükerek ibrişim yapmak throw v.
Marine
üç halatı bükerek hazırlanmış halat left-hand rope n.
üç halatı bükerek hazırlanmış halat water-laid rope n.
üç halatı bükerek hazırlanmış cablelaid adj.
üç halatı bükerek hazırlanmış cable-laid adj.
Gastronomy
narenciye meyvesinin kabuğunu bükerek esansını çıkartma işlemi twist n.
Geometry
geometrik olarak uzun bir şeridin bir ucunu 180 derece bükerek diğer ucu ile birleştirilmesiyle elde edilen tek taraflı yüzey möbius band n.
Sport
rakibin kolunu bükerek zapt etme bar n.
rakibin kolunu bükerek zapt etme bar arm n.
Archaic
kadınlara özgü dizleri bükerek öne doğru eğilip selam verme hareketi dip n.
Slang
karşınızdaki kişinin kolunu bir yana, bileğini öteki yana bükerek yapılan küçük işkence chinese burn n.
pezevenklerin bükerek fahişeleri döverken kullandıkları metal elbise askısı pimp stick [us] n.
eğip bükerek bir şeyin şeklini bozmak mangulate [australia] v.