bir sayısı - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

bir sayısı



Sens de "bir sayısı" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

Turc Anglais
General
bir sayısı one n.

Sens de "bir sayısı" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 90 résultat(s)

Turc Anglais
General
on bir sayısı (11, XI) eleven n.
bir ülkede veya bölgede yaşayanların toplam sayısı population n.
bir yıl içinde bin kişiye düşen canlı doğum sayısı natality n.
bir yöneticinin altında çalıştırdığı kişi sayısı span of management n.
bir yöneticinin altında çalıştırdığı kişi sayısı span of control n.
herhangi bir ritmik hareketin vuruşu, sayısı ya da ölçüsü cadence n.
herhangi bir ritmik hareketin vuruşu, sayısı ya da ölçüsü cadency n.
mahkemenin belirli bir süre aralığında baktığı dava sayısı caseload n.
motorlu aracın bir galon benzinle gideceği ortalama mil sayısı milage n.
belirli bir elektronik çoklu enerji durumunun bileşen veya alt düzey sayısı multiplicity n.
belirli bir zaman aralığında meydana gelen olayların sayısı oftenness n.
satışa sunulan veya dağıtıma çıkan basılı bir malzemenin sayısı (dergi, gazete) opus n.
her bir okçuya ayrılan ok sayısı sheaf n.
kırk bir sayısı forty-one n.
sayısı bir vijintilyona denk gelen vigintillion adj.
Colloquial
bir etkinliğe katılan kişi sayısı body count n.
beceriksiz bilgisayar kullanıcılarını taklit amacıyla ünlem işaretinden sonra konan bir sayısı one n.
Trade/Economic
belli bir zaman dilimi içerisinde mağazaya gelen müşteri sayısı footfall n.
bir hisse senedinin gelecekteki olası pay sayısı artışları dikkate alınarak en yüksek pay ayrıldıktan sonraki getirişi fully diluted earnings per share n.
bir şirketin piyasada dolaşan hisse senedi sayısı number of shares outstanding n.
belirli bir ürünün satıcı sayısı gibi kısıtlamaları olmayan serbest girişim durumu multiopoly n.
bir tedarikçiden diğerine geçen müşteri sayısı churn n.
belirli bir zamanda kullanılabilen birbirine eş finansal ürün sayısı issue n.
çalışan sayısı 100'ün altında olan bir işletmeyi işleten kimse small businessman n.
hisseleri talep üzerine düzenlenen ve belirli bir hisse sayısı olmayan (yatırım şirketi) open-end adj.
Law
hukuki belge metninin uzunluğunu ölçmede kullanılan ve belirli bir sözcük sayısı olarak kararlaştırılmış birim folio n.
Industry
belirli bir işi gerçekleştirmek için gerekli olan kadın sayısı womanpower n.
belirli bir işi gerçekleştirmek için mevcut kadın sayısı womanpower n.
bir haftadaki çalışma saati veya günü sayısı working week n.
bir şirketin belirli bir proje, iş gibi durumlar için istihdam ettiği toplam çalışan sayısı workforce n.
Tourism
belirli bir hizmeti veya tesisi kullanan insan sayısı occupancy n.
Technical
bir gemi türbininin ileri hareketindeki devir sayısı ahead revolution n.
her bir birim alandan akarak geçen enerji veya foton parçacıkların sayısı intensity of radiation n.
kendisi ve bir sayısı dışındaki bir sayı ile bölündüğü zaman kalan bırakmayan sayı composite number n.
bir alandaki çıta sayısı lathing n.
bir sistemin toplam farklı durum sayısı variety n.
bir şeyin sahip olduğu boyut sayısı dimensionality n.
Computer
bilgisayar biliminde yönlü grafta, bir tepeden çıkan ayrıtların sayısı outdegree n.
bilgisayar biliminde yönlü çizgede, bir tepeye gelen ayrıtların sayısı indegree n.
Textile
örgü makinesinin mili bir buçuk inç olan iğne sayısı gauge n.
Aeronautic
her bir birimdeki arıza sayısı defects per unit n.
Marine
bir gemiyi veya başka bir taşıtı doldurmak için gereken kişi sayısı complement n.
Medical
belirli bir süre içerisinde gerçekleşen ölüm sayısı mortality n.
bir dakikadaki nabız sayısı pulse rate n.
Food Engineering
bir inçte bulunan atkı sayısı mesh n.
damıtma işleminde bir kile tahıldan elde edilen alkol galonu sayısı yield n.
Math
sayma sayısı kavramını sonlu olmayan bir sayıya genişleten matematiksel kavram transfinite cardinal number n.
sıra sayısı kavramını sonlu olmayan bir sayıya genişleten matematiksel kavram transfinite ordinal number n.
bir fonksiyondaki arguman sayısı arity n.
bir hesaplama veya problemin çözümünde kullanılan adım sayısı working n.
bir dizide 10 üzeri 27 sayısına denk gelen sıra sayısı octillionth n.
bir dizide 10 üzeri 48 sayısına denk gelen sıra sayısı octillionth n.
bir değerin belirli bir fonksiyonun bağımsız değişkenin birim değişiminde tekrarlama sayısı frequency n.
Geometry
ortak bir birim küreye üst üste binmeksizin dokunabilecek maksimum birim küre sayısı kissing number n.
eğrinin herhangi bir noktasında çekilebilen tanjant sayısı ile ifade edilen bir eğri türü class of a curve n.
Statistics
bir sene içinde her bin kişiye isabet eden ölüm sayısı crude death rate n.
bir sene içinde her bin kişiye isabet eden doğum sayısı crude birth rate n.
bir olayın deney boyunca gerçekleşme sayısı frequency n.
Physics
bir elektron atomunun yörünge açısal momentinin yönünü belirten kuantum sayısı third quantum number n.
(belirli bir enerji düzeyi ve benzerinin) dejenere kuantum durumu sayısı degeneracy n.
belirli bir sürede meydana gelen toplam iyonlaştırıcı olay sayısı count n.
(elektrik akımı) tam bir dalga biçiminin birim zaman başına tekrar etme sayısı frequency n.
(atom) proton sayısı bir farklı olan betatopic adj.
Biology
kromozom sayısı diploid sayıdan bir eksik olan birey monosomic n.
bir türe ait bireylerin belirli bir alandaki sayısı frequency n.
monoploid sayının tam bir katından daha fazla kromozom sayısı olan hyperploid adj.
Botanic
(bir bitkinin açtığı) çiçek sayısı set n.
Agriculture
belirli bir süre içinde kırkılan toplam koyun sayısı tally n.
Tobacco
bir dakikada çekilen nefes sayısı puff frequency n.
Literature
her bir kelimesinin hece sayısı kendisinden önce gelen kelimeninkinden bir fazla olan şiir biçimi örneği rhopalism n.
her bir kelimesinin hece sayısı kendisinden önce gelen kelimeninkinden bir fazla olan şiir biçimleri yazma rhopalism n.
süreli yayının belirli bir satıcıya düzenli gönderilen her bir basımının sayısı draw n.
her bir kelimesinin hece sayısı kendisinden önce gelen kelimeninkinden bir fazla olan (şiir) rhopalic adj.
Environment
bir alanın bozulmaya uğramadan besleyebileceği, belirli bir türe ait maksimum birey sayısı carrying capacity n.
Military
merkezinde mayın bulunan iki metrelik yarım daire bir alana yerleştirilen mayın sayısı mine-cluster n.
Hunting
belirli bir süre içerisinde bir hedefe yapılabilen atış sayısı timed fire n.
şarjöre bir sette konulan mermi sayısı shot group n.
belirli bir dönemde avlanabilecek azami balık veya hayvan sayısı bag limit n.
Sport
bir dart turunda öngörülen atış sayısı throw n.
bisiklet pedalının bir dakikada attığı tur sayısı cadence n.
(golf) iyi bir oyuncunun yapması gereken vuruş sayısı bogey [uk] n.
(golf) iyi bir oyuncunun yapması gereken vuruş sayısı bogy [uk] n.
(golf) iyi bir oyuncunun yapması gereken vuruş sayısı bogie [uk] n.
bir önceki oyunda yedeklere eklenerek ilk vuruşta devrilen bovling kukası sayısı count n.
sıfır handikaplı bir golf oyuncusunun yaptığı vuruş sayısı standard scratch score n.
Card
bir briç oyuncusunun deklarasyonda vermek istediği el sayısı bidding n.
oyuncu sayısı 3 ila 12 arasında değişen bir kart oyunu pounce n.
Librarianship
belirli bir dönemdeki toplam kütüphane kitabı sayısı circulation n.
Mythology
insanlarla bazı hayvan türleri arasında aracılık yapan, sayısı azalan canlıları türeten ve hayvanları avlamayı hak eden avcılara yollayan doğaüstü bir yaratık master n.
Entomology
bir böceğin yıllık kuluçka sayısı voltinism n.