blanch - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

blanch

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "blanch" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 31 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
blanch v. ağartmak
General
blanch n. bir kadın ismi
blanch v. (et vb) haşlamak
blanch v. sararmak
blanch v. soldurmak
blanch v. rengini açmak
blanch v. cilalamak
blanch v. kalaylamak
blanch v. benzi atmak
blanch v. rengi atmak
blanch v. beti benzi atmak
blanch v. beyazlatmak
blanch v. yüzünün rengi solmak
blanch v. (korkudan) benzini attırmak
blanch v. irkilmek
blanch v. geri çekilmek
blanch v. kenara çekilmesine neden olmak
blanch v. geri çekilmesine neden olmak
blanch v. hafifletmek
blanch v. yatıştırmak
blanch v. kaçarak kurtulmak
blanch v. haber vermeden ayrılmak
blanch v. kaçınmayı kullanmak
Technical
blanch v. aklaştırmak
blanch v. beyazlatmak
blanch v. (metallere) beyaz parlaklık vermek
Gastronomy
blanch v. az haşlamak (et vb)
blanch v. biraz haşlamak (patates vb kabuğunu soymak için)
blanch v. kaynatarak ağartmak
blanch v. blanşe etmek
Agriculture
blanch v. ışık almasını engelleyerek bitkileri beyazlatmak veya yeşermeyi engellemek

Sens de "blanch" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 48 résultat(s)

Anglais Turc
General
blanch over v. mazur göstermek
blanch with something v. rengi atmak
blanch (over) v. (bir şeyi) gizlemeye çalışmak
blanch (over) v. güzelleştirmek
blanch (over) v. ağartmak
blanch (over) v. parlatmak
Phrasals
blanch at (something) v. tatsız bir durum karşısında tırsmak ya da tereddüt etmek
blanch at (something) v. yan çizmek
blanch at (something) v. beti benzi atmak
blanch at (something) v. rengi solmak
blanch at (something) v. rengi atmak
blanch at something v. tatsız bir durum karşısında tırsmak ya da tereddüt etmek
blanch at something v. yan çizmek
blanch at something v. beti benzi atmak
blanch at something v. rengi solmak
blanch at something v. rengi atmak
blanch with something v. bembeyaz kesilmek
blanch with something v. beti benzi atmak
blanch at (something) v. (bir şey karşısında) beti benzi atmak/solmak/uçmak
blanch at (something) v. (bir şeyle karşılaşınca) yüzü kül/kireç kesilmek
blanch at (something) v. (nahoş bir durum karşısında) rengi atmak
blanch at (something) v. (korku, tiksinme nedeniyle) yüzünde renk kalmamak
blanch at v. -den tırsmak
blanch at v. tereddüt etmek
blanch at v. yan çizmek
blanch at v. -den beti benzi atmak
blanch at v. -den rengi atmak
blanch at v. -den sinmek
blanch at v. -den kaçınmak
blanch at v. karşı ayak diremek
blanch at v. duraklamak/duraksamak
blanch at (something) v. (bir şey) karşısında ayak diremek
blanch at (something) v. (bir şey) karşısında duraklamak/duraksamak
blanch at (something) v. (bir şeyden) kaçınmak
blanch at (something) v. (bir şey) karşısında sinmek
blanch with v. ile/-den rengi atmak
blanch with v. ile/-den beti benzi atmak
blanch with v. ile/-den bembeyaz kesilmek
blanch with (an emotion) v. (bir duyguyla/duygudan) rengi atmak
blanch with (an emotion) v. (bir duyguyla/duygudan) beti benzi atmak
blanch with (an emotion) v. (bir duyguyla/duygudan) bembeyaz kesilmek
Law
blanch holding [scotland] n. gümüş ödenerek elde edilen kullanım hakkı
blanch [uk] adj. gümüşle ödenebilen kiraya ait
blanch [uk] adj. gümüşle ödenebilen kirayla ilgili
blanch [scotland] adj. görevden muaf olmak için ödenen nominal bir vergiye ait
blanch [scotland] adj. görevden muaf olmak için ödenen nominal bir vergiyle ilgili
blanch [scotland] adj. görevden muaf olmak için ödenen nominal bir verginin geçerli olduğu süreye ait
blanch [scotland] adj. görevden muaf olmak için ödenen nominal bir verginin geçerli olduğu süreyle ilgili