blessing - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

blessing

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "blessing" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 24 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
blessing n. nimet
General
blessing n. teşvik
blessing n. tanrı'nın lütfu
blessing n. şükran
blessing n. bereket
blessing n. lütuf
blessing n. takdis
blessing n. dua
blessing n. yemekten önceki şükran duası
blessing n. hayırdua
blessing n. onay
blessing n. inayet
blessing n. kutsayan
blessing n. hamd
blessing n. destek
blessing n. hayır dua
blessing n. kutsama
blessing n. kayra
blessing n. iyilik
blessing n. kutsanma
blessing n. tek boynuzlu at sürüsü
blessing n. iyi şans
blessing adv. kutsayarak
Religious
blessing n. modern pagan ayini

Sens de "blessing" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 56 résultat(s)

Anglais Turc
General
knowledge because of god’s blessing n. ledünni ilim
knowledge because of god’s blessing n. vehbi bilim
knowledge because of god’s blessing n. ilm-i ledün
knowledge because of god’s blessing n. ilm-i vehbi
mixed blessing n. olumlu özellikleriyle birlikte olumsuz özellikleri de olan şey
mixed blessing n. hem iyi hem kötü
blessing in disguise n. kahır yüzünden lütuf
blessing (out) n. lanetleme
blessing (out) n. sövme
say the blessing v. yemek duası yapmak
ask the blessing v. yemek duası yapmak
receive somebody's blessing v. duasını almak
give one's blessing v. hakkını helal etmek
have someone's blessing v. onayını almak
have someone's blessing v. olurunu almak
turn out to be a blessing in disguise v. bir şerrin hayırla sonuçlanması
turn out to be a blessing in disguise v. sonu hayra çıkmak
ask for one's blessing v. helallik istemek
Colloquial
blessing in disguise n. çözülmez gibi görünüp sonradan avantaja dönen sorun
hidden blessing n. gizli lütuf
blessing in disguise n. gizli lütuf
Idioms
blessing in disguise n. başlangıçta kötü sonrasında iyi olan şey
a mixed blessing n. hem iyi hem kötü bir durum
a mixed blessing n. hem olumlu hem olumsuz bir durum
a mixed blessing n. aynı anda iyi/olumlu ve kötü/olumsuz sonuçları olan bir durum
give one's blessing v. izin vermek
give one's blessing v. onay vermek
give one's blessing v. rıza göstermek
be a blessing in disguise v. sonu hayra çıkmak
be a blessing in disguise v. sonu hayırlı olmak
be a blessing in disguise v. beklenmedik şekilde olumlu sonuçlanmak
be a blessing in disguise v. hayırlı bir şeye vesile olmak
be a mixed blessing v. hem iyi hem kötü olmak
be a mixed blessing v. olumlu özellikleriyle birlikte olumsuz özellikleri de olmak
be a mixed blessing v. hem olumlu hem olumsuz yanları/sonuçları olmak
a blessing in disguise expr. her işte bir hayır vardır
with my blessing expr. itirazım yok
with my blessing expr. memnuniyetle
blessing in disguise expr. şerdeki hayır
blessing in disguise expr. sonradan şansa dönüşen bir talihsizlik
blessing in disguise expr. hayırlı bir şeye vesile olan kötü şans/şanssızlık
blessing in disguise expr. beklenmedik şekilde olumlu sonuçlanan talihsizlik
a blessing in disguise expr. şerdeki hayır
a blessing in disguise expr. sonradan şansa dönüşen bir talihsizlik
a blessing in disguise expr. hayırlı bir şeye vesile olan kötü şans/şanssızlık
a blessing in disguise expr. beklenmedik şekilde olumlu sonuçlanan talihsizlik
with (one's) blessing expr. (birinin) onayıyla
with (one's) blessing expr. (birinin) rızasıyla
with (one's) blessing expr. (birinin) müsaadesiyle
with (one's) blessing expr. (birinin) izniyle
with (one's) blessing expr. (birinin) iyi dilekleriyle
with (one's) blessing expr. (birinin) desteğiyle
a blessing in disguise expr. her şerde bir hayır vardır
Politics
blessing of the liberty n. özgürlüğün nimetleri
Religious
toronto blessing n. katılımcılar tarafından gülme, ağlama ve bayılma gibi duygusal tepkilerin gösterildiği bir hristiyan ibadet biçimi
second blessing n. kutsal ruh'un ikinci bir armağanı olarak din değiştirmeden bir süre sonra gelen kutsanma deneyimi