burns - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

burns

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "burns" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 6 résultat(s)

Anglais Turc
Medical
burns n. yanıklar
Geography
burns n. wisconsin eyaletinde yerleşim yeri
burns n. kansas eyaletinde şehir
burns n. new york eyaletinde yerleşim yeri
burns n. tennessee eyaletinde yerleşim yeri
burns n. wyoming eyaletinde yerleşim yeri

Sens de "burns" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 41 résultat(s)

Anglais Turc
General
burns and scalds n. yanıklar ve haşlanmalar
heavy fuel burns n. ağır yakıt yanıkları
Proverb
an ember burns where it falls ateş düştüğü yeri yakar
the candle of someone who lies almost always burns just to midnight yalancının mumu yatsıya kadar yanar
Idioms
money burns a hole in someone's pocket v. cebi delik olmak
money burns a hole in someone's pocket v. eline geçen parayı hemen harcayan birisi olmak
fiddle while rome burns v. kılını bile kıpırdatmamak
money burns a hole in (one's) pocket v. cebi delik olmak
money burns a hole in (one's) pocket v. eline geçen parayı hemen harcamak
money burns a hole in (one's) pocket v. para cebinde durmamak
money burns a hole in (one's) pocket v. para geldiği gibi gitmek
money burns a hole in (one's) pocket v. parasının suyunu çektirmek
money burns a hole in (one's) pocket v. eline geçen tüm parayı harcamadan duramamak
money burns a hole in pocket v. cebi delik olmak
money burns a hole in pocket v. eline geçen parayı hemen harcamak
money burns a hole in pocket v. para cebinde durmamak
money burns a hole in pocket v. para geldiği gibi gitmek
money burns a hole in pocket v. parasının suyunu çektirmek
money burns a hole in pocket v. eline geçen tüm parayı harcamadan duramamak
money burns a hole in your pocket v. cebi delik olmak
money burns a hole in your pocket v. eline geçen parayı hemen harcamak
money burns a hole in your pocket v. para cebinde durmamak
money burns a hole in your pocket v. para geldiği gibi gitmek
money burns a hole in your pocket v. parasının suyunu çektirmek
money burns a hole in your pocket v. eline geçen tüm parayı harcamadan duramamak
that burns me expr. işte bu beni çileden çıkarır
that burns me expr. işte buna çok sinirlenirim
that burns me expr. işte bu beni çok sinirlendirir
Speaking
fire burns everything it touches expr. ateş temas ettiği herşeyi yakar
that really burns me up expr. işte bu beni çileden çıkarır
that really burns me up expr. işte buna çok sinirlenirim
that really burns me up expr. işte bu beni çok sinirlendirir
Railway
wheel burns n. patinaj izleri
Aeronautic
friction burns n. sürtme yanması
Medical
skin burns n. cilt yanıkları
electric burns n. elektrik yanıkları
chemical burns n. kimyasal yanıklar
local cutaneous burns n. lokal deri yanıkları
burns unit n. yanık merkezi
Geography
burns flat n. oklahoma eyaletinde yerleşim yeri
burns harbor n. indiana eyaletinde yerleşim yeri