Historique

cebinde

Sens de "cebinde" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 4 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	cebinde	in his/her/your pocket adv.
Idioms
2	Idioms	cebinde	about your person expr.
3	Idioms	cebinde	on your person expr.
4	Idioms	cebinde	on person expr.

Sens de "cebinde" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 58 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	cebinde akrep olan kimse	pelter n.
2	General	cebinde akrep olan kimse	puckfist [obsolete] n.
3	General	cebinde akrep olan kimse	scrapegood n.
4	General	cebinde akrep olan kimse	scrapepenny n.
5	General	cebinde akrep olan kimse	scraper n.
6	General	cebinde akrep olan kimse	stinkard n.
7	General	cebinde silahla dolaşmak	walk around with a gun v.
8	General	cebinde akrep olan	pecunious [us] adj.
9	General	cebinde akrep olan	penny-wise adj.
10	General	cebinde akrep olan	save-all adj.
11	General	cebinde akrep olan	scrimpit [scotland] adj.
12	General	cebinde akrep olan	snippy [dialect] adj.
13	General	cebinde taşınan	pocket adj.
14	General	cebinde akrep varmış gibi	parsimoniously adv.
15	General	cebinde akrep varmışçasına	poorly [obsolete] adv.
Phrases
16	Phrases	enerjini boşa harcama paran cebinde kalsın	save your energy save your money expr.
Proverb
17	Proverb	cebinde para kalmazsa üzülürsün	a light purse makes a heavy heart
Colloquial
18	Colloquial	telefonun birinin cebinde yanlışlıkla birini araması	pocket dial n.
19	Colloquial	cebinde akrep olan	snoep [south africa] adj.
20	Colloquial	cebinde akrep olan	wouldn't shout if a shark bit him [australia] expr.
21	Colloquial	cebinde akrep olan	mean enough to steal a penny off a dead man's eyes [uk] expr.
22	Colloquial	cebinde akrep olan biri	(one) still has (one's) communion money [ireland] expr.
23	Colloquial	cebinde (bir şey) mi var yoksa beni gördüğüne mi heyecanlandın	is that a (something) in your pocket or are you just pleased to see me [cliché] expr.
24	Colloquial	cebinde muz, silah, salatalık mı taşıyorsun yoksa beni gördüğüne çok mu sevindin	is that a (something) in your pocket or are you just pleased to see me [cliché] expr.
25	Colloquial	cebinde (bir şey) mi var yoksa beni gördün diye ereksiyon mu oldun	is that a (something) in your pocket or are you just pleased to see me [cliché] expr.
Idioms
26	Idioms	bir belirti olması halinde almak üzere ilacını cebinde taşıma	pill-in-the-pocket n.
27	Idioms	cebinde üç kuruşu bile olmamak	not have a penny to bless (oneself) with [old-fashioned] v.
28	Idioms	cebinde üç kuruşu bile olmamak	not have a penny to bless yourself with v.
29	Idioms	cebinde para durmamak	have money burning a hole in (one's) pocket v.
30	Idioms	cebinde akrep olmak	scrimp and scrape v.
31	Idioms	cebinde akrep olmak	scrimp and save v.
32	Idioms	cebinde akrep olmak	have a death adder in one's pocket v.
33	Idioms	cebinde akrep beslemek	have a death adder in one's pocket v.
34	Idioms	(biri) cebinde/avucunun içinde olmak	have someone in one's pocket v.
35	Idioms	cebinde üç kuruşu/bir lirası olmamak	not have a penny v.
36	Idioms	(birinin) cebinde bir planı olmak	trick up (one's) sleeve v.
37	Idioms	cebinde durmamak	be burning a hole in (one's) pocket v.
38	Idioms	cebinde durmamak	be burning a hole in your pocket v.
39	Idioms	cebinde para kalmak/parasız kalmak	be in pocket [uk] v.
40	Idioms	cebinde para kalmak/parasız kalmak	be out of pocket [uk] v.
41	Idioms	para cebinde durmamak	money burns a hole in (one's) pocket v.
42	Idioms	para cebinde durmamak	money burns a hole in pocket v.
43	Idioms	para cebinde durmamak	money burns a hole in your pocket v.
44	Idioms	cebinde metelik olmamak	not have a shot in (one's) locker [obsolete] v.
45	Idioms	cebinde akrep olmak	scrimp and save v.
46	Idioms	cebinde akrep var	tight as the bark on a tree adj.
47	Idioms	cebinde akrep olan	tight with a pound adj.
48	Idioms	cebinde silah olan/taşıyan	packing a gun adj.
49	Idioms	(birinin) cebinde/avucunda	in (one's) pocket expr.
50	Idioms	cebinde para olan	in pocket expr.
51	Idioms	cebinde metelik yok	not a shot in your locker [uk] expr.
Speaking
52	Speaking	cebinde bir şey var mı?	do you have anything in your pocket? expr.
Sport
53	Sport	(lakros topunu) döner hareketlerle kros cebinde tutmak	cradle v.
Slang
54	Slang	cebinde akrep olan kimse	stiff n.
55	Slang	cebinde (bir şey) mi var yoksa beni gördüğüne mi heyecanlandın?	is that a (something) in your pocket, or are you just happy to see me? [cliché] expr.
56	Slang	cebinde muz, silah, salatalık mı taşıyorsun yoksa beni gördüğüne çok mu sevindin?	is that a (something) in your pocket, or are you just happy to see me? [cliché] expr.
57	Slang	cebinde (bir şey) mi var yoksa beni gördün diye ereksiyon mu oldun?	is that a (something) in your pocket, or are you just happy to see me? [cliché] expr.
Modern Slang
58	Modern Slang	cebinde akrep olma	alligator arms n.