| Anglais | Turc | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | concerto n. | konçerto performansı | ||
|
The pianist performed a concerto with the symphony orchestra. Piyanist, senfoni orkestrasıyla birlikte bir konçerto performansı sergiledi. More Sentences |
||||
| Art | ||||
| Art | concerto n. | konçerto | ||
|
This is a beautiful concerto. Bu çok güzel bir konçerto. More Sentences |
||||
| Music | ||||
| Music | concerto n. | konçerto | ||
|
Can you write a concerto? Bir konçerto yazabilir misin? More Sentences |
||||
| Music | concerto n. | (barok dönemi konçertolarında ve konçerto grosso türünde) orkestranın tümü | ||
| Music | concerto n. | piyano veya orkestranın eşlik ettiği bir veya daha fazla solo vokal için yazılmış 16. ve 17. yüzyıllara özgü bir beste türü | ||
| Music | concerto n. | piyano veya orkestranın eşlik ettiği bir veya daha fazla solo enstrüman için yazılmış 16. ve 17. yüzyıllara özgü bir beste türü | ||
