Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | düz (ayakkabı) | flat adj. | ||
I'm wearing high heels, but I have a pair of flat shoes with me, just in case. Yüksek topuklu ayakkabı giydim ama her ihtimale karşı yanımda bir çift düz ayakkabı var. More Sentences |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | düz ayakkabı | flat shoes n. |
General | düz tabanlı ayakkabı | slide n. |
General | düz ayakkabı | pump n. |
Textile | ||
Textile | (soğuk havada bot veya galoş içine giyilen) düz koyun derisi veya keçeden ayakkabı | pac n. |
Textile | (soğuk havada bot veya galoş içine giyilen) düz koyun derisi veya keçeden ayakkabı | pack n. |
Textile | kalın ve düz ayakkabı tabanı | flatform n. |