dilimlenmiş - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

dilimlenmiş



Sens de "dilimlenmiş" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 3 résultat(s)

Turc Anglais
General
dilimlenmiş sliced adj.
dilimlenmiş shredded adj.
dilimlenmiş cut adj.

Sens de "dilimlenmiş" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 24 résultat(s)

Turc Anglais
General
ince dilimlenmiş thinly-sliced adj.
ince dilimlenmiş thin-sliced adj.
kalın dilimlenmiş thick-sliced adj.
önceden dilimlenmiş precut adj.
ince dilimlenmiş shaved adj.
Technical
dilimlenmiş elyaf chopped fibre n.
Food Engineering
beyazlatılmış dilimlenmiş (file) badem blanched sliced almond n.
bütün halinde dilimlenmiş whole sliced adj.
yarım dilimlenmiş half sliced adj.
Gastronomy
ince dilimlenmiş domates, maydanoz, nane, yeşil soğan ve bulgurdan yapılan orta doğuya özgü bir salata tabbouleh n.
ince dilimlenmiş domates, nane, maydanoz, yeşil soğan ve bulgurdan yapılan orta doğuya özgü bir salata tabooli n.
ince dilimlenmiş domates, nane, maydanoz, yeşil soğan ve bulgurdan yapılan orta doğuya özgü bir salata tabouleh n.
kalınca dilimlenmiş yağda kızartılmış yeşil (ham) muz tostone n.
dilimlenmiş kuzu böğrü tournedos n.
bazen jölede pişirilen, ince dilimlenmiş sebze ve meyvelerden oluşan salata, tatlı veya aperatif olarak servis edilen bir karışım macédoine n.
peynir ve jambonla doldurulmuş ince dilimlenmiş dana eti veal cordon bleu n.
dilimlenmiş salatalık ve soğan turşusu bread–and–butter pickle n.
kıyma ve dilimlenmiş patlıcan veya patatesle yapılan, genellikle üzerine baharatlı sos dökülen bir yemek moussaka n.
fümelenmiş ve çok ince dilimlenmiş kurutulmuş dana eti chipped beef n.
fümelenmiş ve çok ince dilimlenmiş kurutulmuş dana eti chip beef n.
dilimlenmiş tepsi tatlısı slice [australia/new zealand] n.
dikdörtgen dilimlenmiş tatlı square n.
ince dilimlenmiş finely-grated adj.
kalın dilimlenmiş coarsely-grated adj.