elektrik akımı - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

elektrik akımı



Sens de "elektrik akımı" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 10 résultat(s)

Turc Anglais
General
elektrik akımı electric current n.
elektrik akımı electrical current n.
Technical
elektrik akımı power current n.
elektrik akımı current electricity n.
Electric
elektrik akımı electric current n.
elektrik akımı current n.
elektrik akımı electrical current n.
elektrik akımı electric fluid n.
elektrik akımı voltaic electricity n.
Meteorology
elektrik akımı electric current n.

Sens de "elektrik akımı" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 55 résultat(s)

Turc Anglais
General
elektrik akımı vererek öldürme electrocution n.
azalan geçici elektrik akımı varyasyonu impulse n.
elektrik akımı vererek öldürmek electrocute v.
elektrik akımı oluşturmak excite v.
(elektrik akımı) geçmek surge v.
Technical
belini aralıklarla kesilen fakat daima aynı yönde akan bir elektrik akımı intermittent current n.
elektrik akımı boşaltma seviyesi striking potential n.
elektrik akımı üreten bir balık crampfish n.
ısıl elektrik akımı thermocurrent n.
zayıf elektrik akımı yön bulucusu galvanoscope n.
canlıların bedenlerinden yaydığı ve bedenlerini sardığı varsayılan elektrik akımı electric atmosphere n.
canlıların bedenlerinden yaydığı ve bedenlerini sardığı varsayılan elektrik akımı electric aura n.
akımı değiştirmek veya düzenlemek için elektrik devresine eklenen bir kablo rheochord n.
kimyasal yollarla elektrik akımı üretme çalışması galvanology n.
yönünü değiştirmek (elektrik akımı) commutate v.
(elektrik akımı veya gerilim) aniden yükselmek surge v.
(elektrik akımı veya gerilim) yoğun bir şekilde salınım yapmak surge v.
değiştirilebilir (elektrik akımı) commutable adj.
Electric
döngüsel olmayan elektrik akımı direct current n.
elektrik akımı yoğunluğu electric current density n.
elektrik akımı ileten kablo feed cable n.
elektrik akımı yetersizliği lack of current n.
elektrik akımı üreten galvanic n.
elektrik akımı iletme kablosu feed cable n.
indükleme yoluyla elde edilen elektrik akımı induction current n.
pikap iğnesinin bobin içindeki demir çekirdeği hareket ettirerek manyetik alanla elektrik akımı ürettiği bir çeşit pikap magnetic pick-up n.
bir milyon amper'e eşdeğer bir elektrik akımı birimi megampere n.
elektrik akımı şalteri rheotome n.
telefon zillerine elektrik akımı sağlayan cihaz ringer n.
sürekli tek bir yöne hareket eden elektrik akımı direct electric current n.
döngüsel olmayan elektrik akımı direct electric current n.
parazitik elektrik akımı stray n.
elektrik akımı vermek energise v.
elektrik akımı sağlamak energise v.
elektrik akımı vermek energize v.
elektrik akımı sağlamak energize v.
Automotive
elektron akışı veya elektrik akımı current n.
Railway
elektrikli lokomotife elektrik akımı sağlayan ray third rail n.
Medical
doğrudan elektrik akımı kullanılarak yapılan ameliyat galvanosurgery n.
belirli psikolojik rahatsızlıkların tedavisi için beyinden elektrik akımı geçirme electroconvulsive therapy n.
akupunktur noktalarına batırılan iğnelere elektrik akımı verilerek yapılan işlemin adı electro-puncture n.
Physiology
omurga veya sinirlerden elektrik akımı geçtiğinde kol ve bacak kaslarında meydana gelen kasılmalar electrogeny n.
elektrik akımı geçerken kasın veya sinirin uyarılabilirliği ve iletkenliğinde oluşan değişiklik electrotonus n.
sinir, kas gibi dokuyu uyarmak için gerekli olan asgari ölçüdeki elektrik akımı rheobase n.
Physics
termiyonik emisyon tarafından salınan elektronların sonucu olarak iki elektrot arasında üretilen elektrik akımı thermionic current n.
ısı ve elektrik akımı thermocurrent n.
iyonosferde dünyanın manyetik ekvatoru üzerinde batıdan doğuya hareket eden yoğun elektrik akımı electrojet n.
(elektrik akımı) tam bir dalga biçiminin birim zaman başına tekrar etme sayısı frequency n.
süper iletkenden geçen elektrik akımı supercurrent n.
kalıcı mıknatısların yardımıyla meydana gelen elektrik akımı veya elektromotor kuvvet indüksiyonuna ait magnetoelectrical adj.
kalıcı mıknatısların yardımıyla meydana gelen elektrik akımı veya elektromotor kuvvet indüksiyonu ile ilişkili magnetoelectrical adj.
Chemistry
maddenin canlı dokuda elektrik akımı ile hareket ettirilmesi cataphoresis n.
suda çözündüğünde elektrik akımı ileten kimyasallar electrolytes n.
sıvının elektrik akımı etkisiyle zardan geçişi electroosmosis n.
Engineering
güçten elektrik akımı üretimine ilişkin dynamo-electric adj.