Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Synonymes
A propos de nous
Outils
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
A propos de nous
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
en ağır
Sens de
"en ağır"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 4 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
en ağır
top heavy
adj.
2
General
en ağır
weightiest
adj.
3
General
en ağır
heaviest
adj.
4
General
en ağır
gravest
adj.
Sens de
"en ağır"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 29 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
suçlamanın en ağır kısmı
gravamen
n.
2
General
en ağır kısım (saldırı/azarlama/baskı vb'nin)
brunt
n.
3
General
eskrimde kullanılan en ağır kılıç türü
épée
n.
4
General
saldırının en ağır kısmını çekmek
bear the brunt of
v.
5
General
en ağır hasarı görmek
take the hardest strike
v.
6
General
en ağır cezaya çarptırmak
impose the maximum penalty
v.
7
General
en ağır cezaya çarptırmak
impose the heaviest penalty
v.
8
General
(ateş) hastalığın en ağır dönemini atlatmak
break
v.
Colloquial
9
Colloquial
(bir şeyin) en ağır/olumsuz yönleri
worst of something
adj.
Idioms
10
Idioms
(bir şeyin) en ağır kısmı
the worst of (something)
n.
11
Idioms
birini en ağır cezaya çarptırmak
throw the book at someone
v.
12
Idioms
en ağır/zor/şiddetli kısmına katlanmak
bear the brunt of something
v.
13
Idioms
saldırının en ağır kısmını çekmek
take the brunt of something
v.
14
Idioms
saldırının en ağır kısmını çekmek
bear the brunt of something
v.
15
Idioms
(bir şeyi) en ağır/olumsuz şekilde yaşamak
get the worst of (something)
v.
16
Idioms
(bir şeyin) en ağır/olumsuz yönlerini yaşamak/deneyimlemek
get the worst of (something)
v.
17
Idioms
(bir şeyin) en ağır/olumsuz yönlerine maruz kalmak
get the worst of (something)
v.
18
Idioms
en ağır/olumsuz yönlerini yaşamak/deneyimlemek
get the worst of it
v.
19
Idioms
en ağır/olumsuz yönlerine maruz kalmak
get the worst of it
v.
Law
20
Law
en ağır ceza
severest punishment
n.
21
Law
suçlamanın en ağır kısmı
gravamen
n.
22
Law
en ağır suçtan yargılanma için gerekli olan kasıtlı eylemi ortadan kaldıran akıl hastalığı, sarhoş olma sebebiyle kısıtlı ehliyet
diminished capacity
n.
23
Law
(iskoçya'da) en ağır suçlar dışındaki suçların davalarını gören yargıç
sheriff
n.
24
Law
(iskoçya'da) en ağır suçlar dışındaki suçların davalarını gören yargıç
sheriff court
n.
Automotive
25
Automotive
traktörlerin en ağır yükü çekmek için yarışması
tractor pull
n.
Chemistry
26
Chemistry
halojen grubunun en ağır elementi olan kararsız radyoaktif bir element
astatine
n.
Military
27
Military
en ağır tank
superheavy tank
n.
Music
28
Music
üsttekinin en ağır sesi diğerinin en ince sesinden bir nota yukarıda olacak şekilde dizilmiş dörtlüler
disjunct tetrachords
n.
29
Music
üsttekinin en ağır sesi diğerinin en ince sesinden bir nota yukarıda olacak şekilde dizilmiş (dörtlüler)
disjunctive
adj.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of en ağır
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy