Turc | Anglais | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Colloquial | en iyi kısmı | the best bit n. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | mahsulün en iyi kısmı | fat n. |
Phrases | ||
Phrases | (bir şeyin) en güzel/iyi kısmı/tarafı | the best part of (something) n. |
Phrases | (bir şeyin) en güzel/iyi kısmı/tarafı | best part of something n. |
Colloquial | ||
Colloquial | bir şeyin en iyi kısmı | the beauty part [usa] n. |
Colloquial | en güzel/iyi kısmı/tarafı | best part of expr. |
Speaking | ||
Speaking | en iyi kısmı sona saklıyorum | I'm saving the best for last expr. |
Baseball | ||
Baseball | vuruş bölgesinin vurucunun topa iyi vurmasının en kolay olduğu kısmı | wheelhouse [us] n. |