ending - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

ending

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "ending" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 25 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
ending n. bitiş
General
ending n. sona erme
ending n. nihayet
ending n. bitirme
ending n. baş
ending n. çekim eki
ending n. ecel
ending n.
ending n. son
ending n. mayna
ending n. ölüm
ending n. hitam
ending n. takı
ending n. bitme
ending n. bitim
ending n. sonuç
ending n. ölüm
ending n. yıkım
ending n. vefat
Computer
ending expr. sona erdiriliyor
Linguistics
ending n. bitim
ending n. çekim eki
ending n. sonek
Chess
ending n. satrançta oyun sonu
Cinema
ending n. bitiş

Sens de "ending" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 93 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
never-ending adj. ebedi
General
abnormal ending n. olağandışı bitiş
personal ending n. kişi eki
word ending n. çekim eki
week ending n. hafta bitişi
happy ending n. mutlu son
never ending energy n. bitmez tükenmez enerji
happy ending stories n. sonu mutlu biten hikayeler
happy ending stories n. sonu güzel biten hikayeler
never-ending journey n. sonsuz yolculuk
sad ending n. üzücü son
sad ending n. acıklı son
never-ending hell torture n. bitmek bilmeyen cehennem azabı/işkencesi
never ending energy n. asla tükenmeyen enerji
surprise ending n. sürpriz son
never-ending requests n. bitmeyen istekler
never-ending loyalty n. sınırsız sadakat
never-ending loyalty n. bitmez sadakat
never-ending loyalty n. sonsuz sadakat
ending day n. ölüm günü
masculine ending n. dizenin sonundaki vurgulu hece
masculine ending n. kelimeleri erilleştiren veya eril olduklarını belirten son hece/ek
ending with adj. ile biten
never ending adj. ebedi
never-ending adj. bitmek tükenmek bilmeyen
never-ending adj. sonsuz
never-ending adj. hiç bitmeyen
never-ending adj. bitmez tükenmez
never-ending adj. ardı arkası gelmeyen
never-ending adj. bitmez
never-ending adj. bitmek tükenmek bilmez
never-ending adj. nihayetsiz
game-ending adj. oyun bitirici
w/e (week ending) abrev. hafta bitişi
Proverb
a good beginning makes a good ending nasıl başlarsan öyle gider
a good beginning makes a good ending kutlu gün doğuşundan bellidir
a good beginning makes a good ending erken kalktım işime
a good beginning makes a good ending şeker kattım aşıma
a bad beginning makes a bad ending sabah sürçen geceye dek sürçer
a good beginning makes a good ending iyi bir başlangıç yarı yarıya başarı demektir
a good beginning makes a good ending iyi bir başlangıç iyi bir sona sebeptir
a good beginning makes a good ending başta hazırlıklı ve odaklı olmak çoğu zaman başarı getirir
Colloquial
an inevitable ending n. belli sonuç
an inevitable ending n. kaçınılmaz son
an inevitable ending n. kaçınılmaz sonuç
a bad beginning makes a bad ending expr. kötü bir başlangıç kötü bir sona sebeptir
a bad beginning makes a bad ending expr. kötü bir başlangıç kötü bir şekilde sonuçlanır
Trade/Economic
ending date n. bitiş valörü
ending date n. bitiş tarihi
ending balance n. devreden bakiye
ending date of employment n. işten ayrılma tarihi
ending date of employment n. işi bırakma tarihi
ending inventory n. kapanış stoğu
never-ending annuity n. ömür boyu gelir
ending stock n. yıl sonu stokları
Law
ending of cause n. maninin bitmesi
ending of charge n. mükellefiyetin bitimi
ending of cause n. sebebin sona ermesi
Technical
ridge ending n. çizgi bitimi
ending roller n. çevirici role
Computer
beginning ending anchor n. başlangıç bitiş saptama noktası
beginning/ending anchor n. başlangıç/bitiş saptama noktası
ending time n. bitiş saati
ending day n. bitiş günü
ending month n. bitiş ayı
ending date n. bitiş tarihi
ending date n. kampanya sonu
ending balance n. kapanış bakiyesi
abnormal ending n. olağandışı sonlanma
ending rpt date n. rapor son tarihi
Telecom
ending delimeter n. bitiş belirteci
ending delimeter n. çerçeve sonu
Medical
nerve ending n. sinir ucu
Anatomy
nerve ending n. sinir lifinin başka bir sinapsta bitmeyen uç kısmı
Psychology
act ending n. eylem sonlandırma
free nerve ending n. serbest sinir ucu
Zoology
nerve ending n. sinir ucu
Literature
feminine ending n. satır sonunda fazladan yer alan vurgusuz hece
Linguistics
flexional ending n. büküm eki
case ending n. durum takısı
personal ending n. kişi eki
zero ending n. sonu olmayan
case ending n. takı
weak ending n. vurgusuz bitiş
weak ending n. aksansız bitiş
inflectional ending n. çekim eki
feminine ending n. sözcüğü dişil yapan son hece
zero ending adj. sonsuz
Military
stereotyped beginning or ending n. alışılmış başlangıç ve bitim
Sport
butt-ending n. sopanın ucuyla rakibe vurma
butt-ending n. büyük penaltı
Music
tone ending n. müzikal bir ifadeyi veya tonu sonlandırma
feminine ending n. ritmik olarak hafif nota üzerine denk gelen bitiş ifadesi