equipped - Turc Anglais Dictionnaire

equipped

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "equipped" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 4 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
equipped adj. donatılmış
I particularly agree with the need for suitably equipped safe-havens.
Özellikle uygun şekilde donatılmış güvenli sığınaklara duyulan ihtiyaca katılıyorum.

More Sentences
General
equipped adj. donanımlı
We can, for example, make Europol better equipped than it is at present.
Örneğin Europol'ü şu anda olduğundan daha donanımlı hale getirebiliriz.

More Sentences
equipped adj. mücehhez
equipped adj. teçhizatlanmış

Sens de "equipped" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 38 résultat(s)

Anglais Turc
General
be equipped v. donatılmak
All the police officers were equipped with shields to defend themselves against the rioters.
Tüm polis memurları isyancılara karşı kendilerini savunmak için kalkanlarla donatılmıştı.

More Sentences
be equipped v. donatılmak
All the police officers were equipped with shields to defend themselves against the rioters.
Bütün polis memurları kendilerini ayaklanmacılara karşı korumak için kalkanlarla donatıldı.

More Sentences
Technical
equipped with adj. ile donatılmış
A Florida city is responding to regular tidal flooding by sending out tanker trucks equipped with vacuum hoses to suck saltwater off the streets.
Bir Florida şehri sokaklardaki tuzlu suyu emmek için vakum hortumları ile donatılmış tanker kamyonları göndererek düzenli gelgit sel baskınına karşılık veriyor.

More Sentences
General
be equipped v. mücehhez olmak
be equipped v. donanmak
be equipped with v. teçhizatlandırılmak
full equipped adj. ful aksesuarlı
ill equipped adj. belli bir iş için gerekli donanımlara sahip olmayan
full equipped adj. tam donanımlı
ill equipped adj. yetersiz olarak teçhiz edilmiş
ill equipped adj. belirli bir iş için gerekli donanımlara sahip olmayan
ill-equipped adj. belli bir iş için gerekli donanımlara sahip olmayan
well equipped adj. iyi donanmış
well equipped adj. iyi donanımlı
equipped with the latest technology adj. son teknolojiyle donatılmış
fully equipped adj. dayalı döşeli
ill-equipped adj. kötü hazırlanmış
Colloquial
going equipped [uk] n. dolu gitme
going equipped [uk] n. silahlı gitme/olma
going equipped [uk] n. teçhizatlı gitme/olma
going equipped [uk] n. üzerinde silah/suç aleti bulundurma
going equipped [uk] n. yanında/üzerinde silah/suç aleti taşıma
go equipped [uk] v. teçhizatlı gitmek
go equipped [uk] v. üzerinde suç aletleri taşımak
Trade/Economic
type-approval of devices for indirect vision and of vehicles equipped with these devices n. motorlu araçların dolaylı görüş cihazlarının tip onayı
Technical
shear apparatus equipped with strain control n. defarmasyon kontrollü kesme aleti
acetylene cylinders equipped with fusible plug n. ergiyebilir tapalı asetilen gazı tüpleri
non-equipped adj. donanımsız
ill-equipped adj. düzgün teçhiz edilmemiş
ill-equipped adj. eksik donatılmış
equipped with adj. ile donanmış
fully equipped adj. tam teçhizatlı
fully equipped adj. tam donanımlı
Construction
truck equipped with fork arms n. çatal kollar ile donatılmış araç
loader equipped with side boom n. yan bomlu yükleyici
Automotive
non-catalyst equipped vehicle n. katalitik konvertörsüz araç
motorcycles equipped with a positive-ignition engine n. pozitif ateşlemeli motorla donatılan motosikletler
Medical
medically equipped n. tıbbi donanımlı